insulin direnci genellikle yağsız beslenen ve sık sık abur cubur yiyen kişilerde görülüyor ancak karbohidratlar privuata indirilmeden atp ye yıkılamadığı için insulin direnci gelişiyor. yani bazı insanlarda bu olmasada zararlı etkileri gözle görülüyor. Ancak o insanlarında yağ ve karbohidratı beraber tükettikleri için yağlanmaları geç oluyor. yani göbek oluşumu yavaş oluyor diyebiliriz. Ama sonuçta oluyor.
sonuçta 3-4 saat arayla düşük oranlarda karbohidrat alınca sorun çözülüyor.
tabiki yağları kesmeden ve kaliteli karbohidratlarla.
Ancak elinizde mezura ile gözlemleme yapmanız lazım. Sonuçta bu çok sinsi ve pis gelişen birşey.
bel ölçümlerinizi yaparsanız ayda 1-2 defa
insulin direnci olusup olusmadığı anlaşılır.
yani 2-3 cmlik artmalar bile yanlış yaptıgımızın göstergesi.
neden bel çevremiz büyüsünki.
bir çok insan kalori sayıyor ama bence bunun gerçekle ilgisi yok. Vücudumuz bize doyma sinyalini veriyor zaten.
sigara alkol ve uyuşturucu şeker kullanmış kişilerde beynin ön bölgesi düzeltildiğinde herşey kendiliğinden çözülüyor.
aslında karbohidratın yasaklanması doğru değilde işlenmiş karbohidratın yasaklanması doğru. Sonuçta makarna bile sıkıntı verici olabiliyor.
olayın asıl özü bağırsak florasında. İşlenmemiş ürünler çok hızlı emiliyor. Dolayısıyla çabuk enerji sağladığını zannediyoruz. Aslında hücre içini paslandırıyolar yani mitokondrilerin çalışma duzeni bozuluyor. Karbondioksit vücutta artıyor.
Doktor Loren cordain söylediği bir çok insana ters geliyor, ancak loren cordain bir atlet. Performansının düşmesini bırakın, performansını 1.5 katı arttırdıgını ve yaşadığı sıkıntıların yok oldugunu söylüyor. Bilakis su an avcılıkla uğraşıyor. yani tamamen yerli insanlar gibi yaşamaya başladıktan sonra hayatının guzelleştiğini söylüyor.
Tam altı 7 saat boyunca biraz meyve ve protein yağ ile avlandığını en ufak bir açlık belirtisi bile gözükmediğini görüyoruz.
Bu adamların yaşı çok yüksek. Dikkat edilecek husus bu. Kimbilir genç insanlarda nasıl sonuc verir?
Özellikle 20-40 yaş arasındaki insanlar.
yani sayın terkiflimak, amacınızın yağsız kas kütlesi arttirmak oldugunu biliyorum, hepimiz bunu istiyoruz. Kim yağlı bir vücut isterki.
sonuçta bunun için uçak benzinini açığa çıkarmamızda şart. Bu yüzden zaten yağları arttirmak etkili sonuc veriyor.
kolesterolüde arttirmamız lazım ama, sonuçta kolesterol hücre içine girdikçe hormonların yapımı artıyor. eğer girmesse hormon yapımı düşüyor
genç yaştaki insanlar yaşlılar gibi oluyorlar. Yürüyemiyorlar koşamıyorlar ve en önemlisi hayata küsebiliyorlar.
Depresyonun en buyuk tedavisininde taş devri diyeti yaşam biçimi oldugunu belirtmek lazım.
yani kas kütlesi konusunda korkmayın.
Kaybettiğiniz sadece glikojen ve su olur. bizim istediğimiz neydi? Kuru kas kütlesi.
amerikada bile paleotic diyetler yapıyor adamlar ve adamlara bakıp hayranlık duyuyoruz.
Son düzenleme: 28 Kasım 2010
terkiflimak bunu beğendi.