Pilates Tarikatı

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve Coyote tarafından 26 Eylül 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 2 üye.
  1. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Neden Pilates?

    Sağlık ve fitness dünyasını yakından ilgilendiren günümüzdeki gelişmeler ve yöntemler büyük çoğunlulukla bilimsel ya da pratik geçerliliklerinden çok, ticari ve reklam potansiyellerine göre seçilmekte. Bazı antrenman yöntemleri ve fikirleri de bunları izleyen öğrenci ve öğretmenlerce “tarikat” olarak kabul ediliyor ve soru soran ya da eleştiren yaklaşımlara şiddetle karşı çıkılıyor. Bu tarikatlardan birisi de son yıllarda ilgi odağı hâline gelen pilates yöntemi. Bu yazımdaki amacım, pilates antrenman modeli ile ilgili sık tartışılan konulara açıklık getirmek ve halkın kafasında oluşturulmaya çalışılan bazı yanlışları gidermektir. Araştırma Sonuçları

    Pilates yöntemi ile ilgili yaptığım araştırmalarda ilk gözüme çarpan konu, eldeki bilgilerin büyük çoğunluğunun ticari amaçlarla oluşturulmuş bilgiler olmasıydı. Öne sürülen iddiaların hemen hepsi kişisel anlatılara ve müşteri referanslarına dayandırılarak yapılıyordu. Bunların arasında pilates yönteminin diğer antrenman yöntemlerine göre olan üstünlüğünü kanıtlayacak tek bir bilimsel veriye ya da araştırmaya rastlayamadım. Elbette ki diğer fitness antrenman yöntemleri ve modellerinde de ticari amaçlı iddialar, müşteri referansları vs. kullanılıyor ancak pilates sistemi diğer sistemlere daha çok saldıran bir görünüme sahipti.
    Bir diğer ilginç konu, üstünlük ya da verimlilik tartışmaları gündeme geldiğinde pilates tarikatı yandaşları kendi yöntemlerini savunurken sürekli bodybuilding (vücut geliştirme) çalışma sistemlerine göre kıyaslama yapıyorlardı. Burada çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Estetik amaçlı vücut geliştirmenin mazisi çok kısadır. Hâlbuki bilimsel kuvvet ve kondisyon gelişiminin tarihi eski Yunanlılara, milattan önce 6. yüzyıllara kadar iner. Dünya şampiyonu olmuş birçok atletin çalışma şekillerine şöyle bir bakınca göreceğiniz gibi ana amaç fonksiyonelliği arttırmak; dengeli, kuvvetli bir beden elde etmektir. Fiziksel görüntü ya da estetik çoğunlukla, bir yan etkidir. 1800’lü yılların vücut güzellerinin hemen hepsi aynı zamanda halterci ve strongman (kuvvetli adam) idiler. O nedenle adil bir üstünlük tartışması yapabilmek için, pilates yöntemini geleneksel ve bilimsel kuvvet gelişimi metotlarıyla kıyaslamak gerekmektedir. Amacından şaşmış ve steroidlerin kölesi hâline gelmiş günümüz vücut geliştirme yöntemleriyle değil!
    Yazımın pilates sistemi ile ilgili doğru bilinen yanlışlarına geçmeden önce bir de bu sistemin tamamen yeni bir yöntem olduğu yönündeki iddialara bir yorum yapmak istiyorum. Joseph Pilates bu yöntemi geliştirmeden önce uzun yıllar yarışmacı kayakçı, dalgıç, boksör ve jimnastikçi idi. Dolayısıyla bu branşların, özellikle jimnastik branşının antrenman tekniklerinden ve aletlerinden birçok defalar esinlendi. Bir dönem hastanede hemşire olarak çalıştığı için, hastanelerde kullanılan yataklar ve bunların yaylarını kullanarak, jimnastik sporundan gelen bilgi ve tecrübelerini de harmanlayarak aletler ve egzersizler geliştirdi. Pilates yönteminin başlıca dayanağı olan kontrol prensibi, kendisinden yıllar önce Eugene Sandow, Profesör Attila, George Hackenschmidt ve Krayevsky gibi araştırmacılar tarafından birçok kez dile getirilmiştir. Pilates yöntemi o yüzden tamamen orijinal bir yöntem değil, sadece bu geniş fiziksel kondisyon arenasındaki bir diğer yaklaşım seklidir.
    Pilates Safsataları

    Şimdi gelelim pilates safsatalarına:
    Safsata-1: Ağırlık çalışmaları kasları ve boyumuzu kısaltır, esnek olmayan sert bir yapı oluşturur. Pilates ise tam tersine kasları uzatarak boyumuzu da uzatır ve daha akıcı serbest hareket sağlar!
    GERÇEK: Üzerine uyarı gelen bütün kaslar kısalır, uyarı almayan bütün kaslar boyca uzar. Eğer bir kas gurubu uzun ve düz bir yapı gösteriyorsa bunun anlamı kişi kas kitlesi kaybediyor demektir ve bu hiçbir zaman için iyi bir durum değildir. Pilatesin bu iddiası, kas fizyolojisinden ne kadar habersiz olunduğunu açıkça göstermektedir. Kişinin boy uzaması da iskelet çatıyı destekleyen kasların daha iyi çalışmasından meydana gelmiştir ve postür düzeldiği için boy uzun görünmektedir. Postürü düzelten tek yöntem de pilates değildir, bilimsel programlanmış bir kuvvet antrenmanı ya da fonksiyonel rehabilitasyon çalışmaları da aynı faydayı vermektedir.
    Safsata-2: Pilates yöntemi ağırlık çalışmalarına kıyasla çok daha fazla egzersiz çeşitliliği sunmaktadır. Şimdi, Pilatesin 2000’in üzerinde egzersizi bulunmaktadır!
    GERCEK: Üç boyutlu düzlemde ve serbest ağırlıklar kullanılarak yapılacak beden egzersizlerinin sayısı yukarıdaki sayıdan en az 10 misli daha fazladır. Pilates bu konuda fonksiyonel kuvvet antrenmanlarının egzersiz sayısına yaklaşamaz bile... Pilatesin kurucusu Joseph Pilates yaklaşık 500 kadar egzersiz bulmuştu. O dönemden günümüze kendisinin öğrencileri, 1500 kadar daha egzersiz eklediler. Bu yeni egzersizlerin hemen hepsi, günümüze kadar ulaşan kuvvet ve rehabilitasyon arenalarında sıklıkla kullanılan yöntem ve araçlardan esinlenerek oluşturulmuştur. Burada bir de şu “pilates topu” terimine bir yorum yapmadan geçemeyeceğim. Pilates tarikatı yandaşlarının “pilates topu” diye sahiplenmeye çalıştığı bu büyük şişme toplar, ne Joseph Pilates’in ne de onun ilk öğrencilerinin fikriydi. Doğru adı “stabilite topu” olan bu toplar 1960’lardan beri İsviçreli fizik terapi uzmanlarınca kullanılmaktaydı.
    Safsata-3: Pilates gövdemizi dengeler, kas dengesizliklerini giderir ve bel sakatlıklarını geçirir. Ağırlık çalışmaları ise genellikle vücut dengesizlikleri yaratır ve sırt kaslarımızı zorlar!
    GERCEK: Kademeli ayarlanmış ve kişiye göre planlanmış bir ağırlık programı da pilates çalışması da postürü düzeltmek ve kas dengesizliklerini gidermek için kullanılabilir -ki bu faydalar kassal gelişimden çok, sinir sistemi ve motor gelişim ile yakından ilgilidir. Yanlış öğretilen pilates sistemi de ağırlık çalışma sistemi de sakatlık yaratabilir. Dünya şampiyonlarına şöyle bir baktığımız zaman görebileceğimiz gibi, Pilates yöntemini tek başına kullanarak ve başka bir rehabilitasyon ya da kuvvet kondisyon programı kullanmadan şampiyon olmuş tek bir sporcu bulamayız.
    Safsata-4: Yer çekimi hareket boyunca kaslarımıza değişmez bir direnç uygular. Hâlbuki Pilates yayları gerildikçe artan bir direnç uygular, o nedenle Pilates makinasıyla çalışmak daha faydalıdır!
    GERCEK: Herhangi bir harekette karşılaşılan direnci belirleyen en önemli unsurlardan birisi o hareketin ivmesidir. Egzersiz de bir hareket olduğuna ve fonksiyonel bir egzersizde ivme hareketin birçok noktasında değiştiğine göre “direncin sürekli sabit kaldığını” söylemek, Newton’un fizik kanunlarına ters düşmek demektir.
    Sonuç

    Pilatesin, egzersiz sektöründeki şu akılsızca yapılan uzun kardiyo çalışmalarına, deliler gibi hoplanıp zıplanıldığı grup aerobik çalışmalarına ya da bodybuilding dergilerinden esinlenerek yapılan yanlış ağırlık çalışmalarına daha güzel bir alternatif çözüm getirdiği bir gerçek. Ancak Pilates yöntemi bu açıdan tek yöntem değil. Her yöntemde olduğu gibi kendisinde de eksiklikler var ve gelişime açık. Bunlardan en önemlisi, vücuda yeterince eksensel yükleme sağlamaması ve bazı balistik/hızlı yapılması gereken hareketlere bedeni hazırlamaması. Ancak gerek Pilates öğretmenleri gerekse öğrencileri kuvvet ve rehabilitasyon bilimlerinin yüzyıllardır sunduğu diğer teknik ve araçları da birleştirerek bu yöntemi daha bütüncül bir yöntem hâline getirebilir. Bunun için de saldırgan bir tavır yerine alçakgönüllü, yoruma ve eleştiriye açık bir tavır edinmek ilk şarttır.


    KAYNAKLAR:
    1. Facts and Fallacies of Fitness, by Mel C. Siff
    2. Swiss Ball Rehabilitation Course Manual, by Paul CHEK & CHEK Institute
     
    draft, Malebolgia ve Iron_Man bunu beğendi.
  2. selunlu
    Offline

    selunlu Yeni Üye

    Katılım:
    22 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    80
    Beğenileri:
    30
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İstanbul
    Açıkcası Kaynaklardaki yorumcuların kendileri bana Saldırgan Geldiler. Pilates sporuyla yakından ilgileniyorum Hatta fitness ile kombine etmeye çalışıyorum. Bu zamana kadar yaptığım pilates araştırmalarında Fitness yada Bb yi kötüleyen hiçbir kaynak göremedim Hatta birbirinden daha farklı kulvardaki bu iki sporun birbirine rakip sunulduğu bir yazıyı görmek bile ayrı bir komedi. Joseph Pilatesin Yazılarındada Bahsi Geçen Daha sağlıklı ve Kuvvetli Vücut.
    Bu Spor için Extra olarak çok ciddi beslenmelere gerek yoktur Basit bir diyet yeterlidir. Çok ciddi Protein yıkımı yaşanmaz Dolayısı ile Extra takviyelerede gerek kalmaz. Sakatlanma Riski Çok Daha Azdır ( BB nin yarısındanda az ) Çünkü Sporlardan Biri Kondisyonu arttırıp güçlendirirken diğeri kondisyonu arttırıp güçlenmenin yanında kas inşa eder.
    Pilates Sporu hiçbir zaman BB yada fitness in sunduklarını sunamaz ama buna keza Fitness ve BB de pilatesin esneklisiğini çevikliğini veremez. vs.vs.vs. diye uzar gider :)
     

Sayfayı Paylaş