L - karnitin üzerine bazı kontrollü deneyler

ÇALIŞMA 1

Karnitin bipolar valproat tedavisi görmüş hastalarda enerji kısıtlamalı düşük yağ diyetinde zayıflamayı arttırmıyor.

HEDEFLENEN: Karnitin yetersizliği yağ asitlerinin beta – oksidasyonunu bozmaktadır ve belki de bu valproate-treated hastalarının neden kilo aldıkları sorusunun cevabıdır. Bu çalışmanın amacı sodyum valproate alan iki kutuplu hastalarda kilo kaybını arttırıp arttırmadığını belirlemekti.

YÖNTEMLER: Klinik açıdan kayda değer olup kilo alması 6 aydan beri sodyum valproat kullanımıyla ilişkilendirilen 60 bipolar hastaya kısmen enerjisi azaltılmış düşük yağ diyetiyle birlikte 26 hafta boyunca bir kısmına l-karnitin(günlük, kilogram başı 15mg) bir kısmına placebo etkisi verilmiştir rastgele. Ana sonuç ölçüsü kilo değişimiydi.

SONUÇLAR: Plasebo grubuyla karşılaştırılan grupta l-karnitin herhangi bir etki yapmadı.(-1.9 kg karşı - 0.9 kg) (F = 0.778, df = 1,58, p = 0.381) Her grupta, kilo verebilen kişilerin verdikleri kilo farksızdı ( = 0, p = 1.0); karnitin grubundaki hastaların biraz fazlası(9 - 5) kliniksel olarak kayda değer k,lo kaybı yaşadı ancak, bu istatistiksel olarak bir önem arz etmemektedir.

SONUÇ OLARAK: Öngörülmüş dozda karnitin supplementi kullanan valproat tedavisi görmüş ve enerjisi kısıtlanmış, düşük yağlı diyet yapan bipolaar hastalarda kilo kaybını arttırmamıştır.

Kaynak: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17042889

ÇALIŞMA 2

Karnitin dayanıklılık idmanlarıyla uyarılmış farelerde yağ yakımını hızlandıramamıştır.

PLAN/AMAÇ: Karnitin mitokondri zarının içinde uzun zincirli yağ asitlerinin naklini yapan enzimatik sistemin co-faktörüdür. Karnitin’in bu fizyolojik rolü sayesinde yağ oksidasyonunu optimize ederek bir yağ yakıcı olarak hareket edebileceği ve sonuç olarak yağların depolanma durumunu azaltacağı hipotezi ortaya atılmıştır. Bizim amacımız antrenman yaptırılmış farelerde karnitin destek ürününün yağ kaybını arttırıp arttırmadığını kanıtlamaktır.

METODLAR: Erkek wistar fareleri(200 gram) 4 gruba ayrılmışlardır: kontrol(C), sedentary supplemented (S), antrenmanlı(T), antrenmanlı destek karnitinli(TS). Antrenman tutanakları 6 hafta boyunca yüzme egzersizlerinin(60 dakika x gün(-1)) sürelerinden oluşmuştur. Son 14 gün süresince, kayıplardan önce, destek ürünlü grup günlük 28 mg x kg(-1) dozda L-karnitin almıştır. Tüm denek grupların kadavra yağ miktarı, adipoz dokunun kütle ve yağ miktarı değerlendirilmiştir.

SONUÇLAR: Sonuçlarımız göstermektedir ki sedentary supplementedler için karnitin alımı yağ kütlesi kaybını arttırmada başarısız olmuştur. Dayanıklılık idmanı C grubuyla mukayese edildiğinde başarıyla kadavradaki yağ miktarının(%28) ve adipoz dokuların kütle miktarının düşmesini teşvik etmiştir. TS’deki soleus mitokondirisinde(2-katlı) artmış karnitin miktarına rağmen, yüksek miktar dayanıklılık idmanlarıyla uyarılmış yağ yakımını son seviyeye çıkarmamıştır.

HÜKÜM: Verilerimiz yağ kütlesi kaybında ana faktörün karnitin yerine dayanıklılık idmanı olduğunu güçlü bir şekilde öne sürmektedir.
S. Karger AG, Basel
Adipoz Doku: Adipoz doku “beyaz” ve “kahverengi” olarak iki grupta toplanır. Beyaz adipoz doku karın bölgesindeki organların korunması ve ısı yalıtımı işlevini görür. Renginin hafif sarımsı olması karotenoid içeriğindendir. Kahverengi adipoz doku daha çok bebek bedeninde bulunur. Yetişkin bedeninde az miktarda skapular ve subskapular bölgelerde bulunur. Soğuğa karşı enerji üretiminde işlevi olduğu sanılmaktadır.

Kaynak: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/14988638


ÇALIŞMA 3


AMAÇ: Son yıllarda l-karnitin supplementinin lipid metabolizmasına bazı canlılarda etki edebildiğini ve aynı zamanda, büyüyen hayvanların vücutlarının yapı ve bileşimini etkilediğine dair çalışmalar çıkmıştır. Şimdiye kadar L-karnitin supplementinin kilo kaybında ve düşük enerjili diyetle beslenen hayvanların vücut yapı ve bileşiği üzerine etkisiyle ilgili yazıların sadece birkaçı işe yarardır.
Bu araştırmanın amacı yukarıda bahsettiğimizden dolayı l-karnitin supplementinin düşük enerjili diyetle kombine edildiğinde kilo kaybını ve vücut yapı ve bileşiğini etkileyip etkilemediğini incelemekti.

METODLAR: Deney başlangıçtaki vücut ağırlığı 460 gram olan 36 fareyle yürütüldü. Farelerin üçte biri öldürüldü, kalanlar iki gruba(kontrol ve tedavi) ayrıldı ve enerji ihtiyaçlarının yarısı kadar olacak şekilde yarı sentetik şekilde beslendiler.Temel diyet esasen karnitinsizdi. Tedavi grubundakiler l-karnitinle(kg başına 5 gram) desteklendiler. Beslenme periodu 23 güne yayıldı. Deneysel parametreler kilo kaybı, gövdenin yapı ve bileşiği,ve böbreklerin çevresini saran yağ tampopnlarının ağırlığı, bağırsak ve testisler; birkaç kliniko kimyasal plazma parametreleri kararlaştırılmıştı.

SONUÇLAR: Umulduğu gibi, fareler düşük enerjili diyette önemli miktarda kilo kaybına uğradılar. Aynı zamanda gövdedeki yağ ve protein oranında bir değişiklik meydana geldi. Bu değişiklik yağ oranında ciddi bir azalma olurken protein seviyesinde ufak bir azalma oldu. Bununla birlikte, kontrol ve tedavi grubu arasında bu parametreler kıyaslamasında kayda değer hiçbir farklılık yoktu. Aynı zamanda, plazmada ölçülmüş kliniko kimyasal parametrelerde(glikoz, trigliserid, toplam yağ, serbest yağ asidleri, 3-hidroksibütirik asid) hiçbir fark olmadığını gösterdi.
SONUÇ OLARAK: Bu çalışma l-karnitinin düşük enerji diyetiyle beslenen model farelerde kilo kaybına ve vücut yapı ve bileşiğine pozitif etki etkisini göstermedi. Hayvanların edojenöz karnitini sentezi katabolik aşamada yağ asitlerinin verimli beta oksidasyonu için açıkça yeterliydi.

Kaynak: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12378044

Çeviren: Rpac