Katabolizma

Konusu 'Türkceye Çevirilen Yazilar' forumundadır ve Rpac tarafından 4 Mart 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 2 üye.
  1. Rpac
    Offline

    Rpac Üye

    Katılım:
    3 Haziran 2008
    Mesajlar:
    2.404
    Beğenileri:
    1.540
    Ödül Puanları:
    123
    Katabolizma, molekülleri daha küçük parçalara ayırarak enerjiyi açığa çıkarmayı sağlayan metabolik yolların ayarlanmasıdır. Katabolizmada, polisakkaritler, lipidler, nükleik asitler, ve proteinler gibi büyük moleküller monosakkaritler, yağ asitleri ve amino asitler gibi daha küçük moleküllere parçalanırlar, sırasıyla. Polisakkaritler, proteinler ve nükleik asidler gibi moleküller monomerlerin uzun zincirler oluşturmasıyla meydana gelirler, ve bu büyük moleküller polimer olarak adlandırılırlar.

    Hücreler polimerlerin yıkılmasıyla elde edilen monomerleri yeni polimer molekülleri oluşturmak amacıyla, ya da enerji elde etmek amacıyla daha küçük atık parçalara indirgerler. Hücresel atıklar laktik asit, asetik asit, karbondioksit, amonyak ve üre ihtiva ederler. Bu atıkların üretiminde serbest kimyasal enerjiyi açığa çıkarmak için genellikle oksidasyon işlemi gerekmektedir, bu enerjinin bir ksımı sıcaklık olarak kayıp olup, kalan kısmı da adenozin trifosfat(ATP) sentezinde kullanılmaktadır. Bu molekül, hücrenin katabolizmada açığa çıkardığı enerjiyi anabolizmada enerji gerektiren reaksiyonların oluşturmasında rol oynamaktadır. Katabolizma enerji sağlaması nedeniyle hücrelerin gelişimi ve onarımında önemlidir. Katabolik işlem örnekleri glikoliz, sitrik asit döngüsü, kas proteininin aminoasitlerin glikojenez için substrat olarak kullanmak amacıyla yıkılması ve adipoz dokudaki yağın yağ asitlerine yıkılmasını içerir.

    [​IMG]

    Katabolizmayı kontrol eden birçok sinyal bulunmaktadır. Bu sinyallarin çoğu metabolizmaya bizzat katılan moleküller ve hormonlardır. Endokronolojistler hormonların birçoğunu metabolizmanın uyardıkları bölümlerine göre katabolik ya da anabolik olarak ayırmışlardır. 20.yüzyılın başlarında kortizol, glukagon ve katokelaminler(adrenalin, noradrenalin, isoprenalin gibi) klasik katabolik hormonlar olarak biliniyorlardı. Son yıllarda sitokin, oreksin ve hipokretin, ve melatonin gibi hormonların katabolik etkileri saptanmıştır.

    Çeviri:Rpac

    Kaynak: www.wikipedia.org

    Referans: de Bolster, M.W.G. (1997). "Glossary of Terms Used in Bioinorganic Chemistry: Catabolism". International Union of Pure and Applied Chemistry. http://www.chem.qmul.ac.uk/iupac/bioinorg/CD.html#8. Retrieved 2007-10-30.
     
    Ocensers, diez, Berkthagar ve diğer 9 kişi bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş