Dil ve Tatma

Konusu 'Sağlık & Sakatlanma' forumundadır ve hsd tarafından 9 Ağustos 2006 başlatılmıştır.

  1. hsd
    Offline

    hsd Üye

    Katılım:
    28 Şubat 2005
    Mesajlar:
    2.584
    Beğenileri:
    306
    Ödül Puanları:
    93
    Ağız boşluğunda bulunan ve kaslardan oluşan organ.

    Dilin ön kısmı serbest, arka kısmı altçene kemiğine bitişiktir. Çizgili kaslardan oluşan bu organ çok hareketlidir; çiğneme, yutma ve konuşma eylemlerinde önemli rol oynar. Dilin üstü çeşitli büyüklükte kabarcık ve memeciklerle kaplıdır. Bunların dipleri çanak gibi çukurdur. Çukurların kenarlarında tat alma hücreleri bulunur. Onun için dil aynı zamanda bir tat alma organıdır. Bunun sonucu olarak dil aldığı tada göre bir salgı refleksi ile tükürük bezlerini de harekete geçirir.

    NASIL TAT ALIRIZ?

    İnsan ancak suda eriyen maddelerin tadını duyabilir. Erimeyen maddelerin (demir, bakır, altın, su v.b.) tadı yoktur. Tükürükle eriyen maddeler tat alma hücrelerini etkileyerek uyartır. Bunlara bağlı olan tatma sinirleri uyartıyı beyne iletir. Böylece insan o maddenin tadını almış olur.

    Dil başlıca dört çeşit tat ayırt eder: tatlı, tuzlu, acı ve ekşi. Dilin ucu tatlıyı, kenarları tuzluyu, arka kısmı acıyı, orta kısmı da ekşiyi daha çok duyar. Dil normalken pembe ve nemlidir. Vücut fazla su kaybettiği zaman ve bazı ağır akciğer hastalıklarında «kuru» olur.

    [​IMG]
     

Sayfayı Paylaş