Çevrenizi nasıl oluşturursunuz?

Sözünüzü kesiyorum,
ama şunu söylemeden edemicem:

Okuduğum en kaliteli, seviyeli, yapıcı ve üst düzey başlıklardan biri olmuş.
Zannedersem forumumuz ayrıcalığı da böyle başlıkları oluşturabilecek ve sürdürebilecek üst düzey insanları barındırıyor olmasında.

Emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum.
O kadar güzel yazmışsınız ki, ahengi kendi yorumumla bozmak istemedim.
Zaten bu mesajımı da isterseniz belli bir süre sonra silebilirim.
Arada parazit gibi durmasın diye..

Sadece tebrik etmek istedim

 

İnsan çevresini oluştururken herşey kendi denetiminde olmuyor. Buna iş ve oturduğunuz yerin sosyal durumunu örnek verebilriz. Bunun dışında birçok ilişkinin geliştirilmesi bizim yapabileceğimiz birşeydir. Ben genel olarak yeni tanıdığım insanlara karşı nötr olmaya çalışırım ve onlara bir zaman vererek bu zaman içindeki gelişmeleri değerlendirdikten sonra ilişkilerimi yönlendirmek isterim. Bu konuda hep başarılı olmuşumdur. İlişkilerimde genel olarak dile önem veririm. Günlük yaşamda kullandığım dil ile yazışma ortamında kullandığım dil aynı değilse de aralarında bir uçurum yoktur. İlk tanıştığım insanlardaki aşırı cana yakın davranışlar ile kendisini pazarlamağa yönelik ifadeler bende olumsuz kanaat oluşturur. Hakkında olumsuz kanaat sahibi olduğum kişilere mesafe koyarım. Birde yeni tanıştığım bir kişi hakkında verilen referanları pek kaale almam. Çünkü referanlar yanlı olabilir ve ben hak etmemiş birisine değer ya da değersizlik vermiş olmaktan korkarım. Ön yargı bazı durumlarda işe yarasa da bazı durumlar da kayıplara neden olabiliyor. Bir çoğumuz yaşamıştır ki geçmiş dönemde hiç hoşlanmadığı bir insanla ilerki dönemde çok iyi arkadaş olabilmişizdir. Bu nedenle ilişkilerde zaman faktörünü önemli buluyorum. Hayatta bazen insanın karşısına kibirli ya da art niyetli insanlarda çıkıyor. Böylelerin karşısına Bazarov (Turgenyev'in Babalar ve Oğullar romanının karakteri) gibi çıkmak bana kendimi iyi hissettirmiştir.
Sonuç olarak insanın çevresi ne kadar geniş olsa da en yakın arkadaşları bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar oluyor. Şüphesiz bu arkadaşlar sizi anlayan size bir şeyler katabilen beraber olmaktan haz aldıklalarınız ve en güvendikleriniz oluyor. Yaşamak; bir ağaç gibi tek başına ve hür, bir orman gibi kardeşçesine.

 

çevre oluştururken saygı çok önemli insan ilşkilerinde ilk önece saygı olmalı herkesinde görüşüne saygı gösterilmeli karşınızdaki insanı kendiniz gibi düşünmeye zorlarsanız işiniz yaş

 

çok güzel bir yazı dostum nereden de belli edersin öğretmen olduğunu..!

en büyük öğretmen bizim öğretmen..

salvadore_xp

 

Değerli Atakan, başlığı liste başı yaptın için sana ayrıca teşekkür ederim. Bu tür başlıklar forumda katılım sayısının az; ama katılımcıların yoğun çalıştığı başlıklar okuyor.

İnsan türlerini tanımak adına aklıma takılan bir kaç hususu da yeri gelmişken paylaşmak istiyorum. Birey toplumda statüsü ve insanlardan gördüğü değeri kendi belirler. İster ilgisiz, pasif ve sessiz bir birey olup münzevi bir yaşam sürme özgürlüğe sahiptir. Aynı şekilde aktif, sorumluluk alan, toplum önünde rahat konuşabilen, girdiği ortama hakim bir yaşam da sürebilirsiniz. 1. gruptaki münzevi insanların münzevi olmaları genellikle kendi inisiyatifine bağlı olduğu düşünür. Yalnız onu o tercihe iten yine statü edinmek istediği toplumdur. Bu hayatta insanlar sadece sınavlarda, müsabakalarda değil, sosyal çevrede, akran grubunda da yarışır. İyi bir iş, iyi bir eş ve dahasına sahip olmak istiyorsanız insanları etkileyebilmeniz gerekir; kitleleri, enazından arkadaş grubunuzu peşinizden koşturabilmeli, ağzınıza bakıtabilmelisiniz. Yalnız insanları etkileyebilmek için onlarda olmayan yetilere ve bazı bilgilere sahip olmanız gerekir. Öncelikle bu uğurda çok sıkı bir özgüvene ihtiyacınız olacaktır. Münzevi kabul ettiğimiz bireylerin geçmişine baktığımızda aileden gelen bir içekapanıklık olmasa bile birey bunu aşmak için atılımlarda ve çalışmalarda bulunmuş; yalnız bu atılımlar başarısızlıkla sonuçlanmış; tüm kapılar akranları tarafından yüzüne kapanmıştır. Bu bir insan ve sosyal bir varlık. Paylaşması ve aktarması gerekenler var. Ve birey her daim mutluluğu, huzuru arayacak. Toplumla çatışmalardan bıkmış, yılgın bir şekilde iç dünyasında:aslında kimseye ihtiyacı olmadığını, eğer isterse yalnız başına herkresten mutlu olabileceğine dair doktrinler geliştirecektir. Belki bir süre sonra yalnız ve kasvetli yapısını, ortamını sevecek ve doktrini isteklerine cevap verecektir. Ama yine mutlu olmayı başaramazsa toplumun başına, ailesinin başına ya da en pratik yol olan kendi canına zarar verecektir. O yüzden arkadaşlar, çocuk yetiştirmek kadar mühim, hayati ve insanı değerler taşıyan başka bir unsur var mı? Tüm ebeveynler sosyal, statü sahibi ve başarılı bir birey yetiştirmek ister. Yalnız istemek yetmeyecektir; sizden ve akranlarından aldıklarıyla toplum arenasına çıktığında elle tutulur, gözle görülür donanımları olmadan ne yapabilir ki.