Fiziksel aktivite ve insan saglıgı üzerine yapılan İkinci uluslarlarası bir kongrede sunulan ve Diabetes adlı gazetede yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, uzun süre oturmak vücudun yag yakma mekanizmasının baltalanmasına sebep oluyor.
Araştırmacılar önce farelere ve domuzlara küçük miktarlarda radyoaktif yag enjekte edip, sonra yagların vücutlarında nerelere yayıldıgını takip ettiler. Sabit duran hayvanlar arasında yag kaslardaki kan damarlarından gitmesi gerekirken, böbrekler gibi yerlerde yagların yag dokusunda depolanmış olarak görüldü. Kaslardaki kan damarlarında bulunan yagların aksine, yag dokusundaki yagları yakmak o kadar kolay değil.
Araştırmacılar, hatta, saatlerce yerinde oturan hayvanların lipaz enzimi aktivitesinin %10 lara kadar düştüğü gözlemlenmiştir. ünlü bir araştırmacı olan Marc Hamliton’a göre bu, tam anlamıyla durması demek.
Lipaz, yağları yag asitlerine dönüştürüp parçalamada çok önem taşıyan bir enzimdir.
Araştırmacılar daha sonra insanlar üzerinde yaptıkları bir çalışmayla, sürekli oturan insanların lipaz enziminin aktiflik oranının düştügünü gözlemlediler. Bu da, kötü kolesterolun(HDL) artması, metabolizma hızının düşmesi ve vücutta daha fazla yagın tutulması demektir.
Araştırmacılara göre, ofisinde oturan insanların oturdugu yerden biraz daha fazla egzersiz yapmalarının bile kilo kaybını yaşatmadıgını ve lipaz enziminin aktifiligini artırmadıgını gözlemlediler. Önemli olan ayaga kalkıp, vücudu hareket ettirmek oldugunu vurguluyorlar.
En cok bacaklarımızda ve sırtımızda bulunan büyük ve güçlü olan postural kasları düşündüğümüzde, Hamilton her bir bacagın 20 pound(9kg) kas kütlesi barındırdıgını söyledi. (yani byük kas gruplarını hareket ettirdiginizde lipaz enziminin aktiflik oranı artar ve yağ parçalama oranı artar)
Hamilton, sürekli oturan insanların periyodik olarak hareket etmesi ve yavaş yavaş yürümesini öneriyor
Araştırmacılara göre yine de, hareket ettikten sonra lipaz enziminin oturmakla olan düşüş etkisinin ne kadar daha devam edecegi bilinmemekte.
Çeviri: D.Wolf
Kaynak: http://www.naturalnews.com/023602_si...d_vessels.html
Araştırmacılar önce farelere ve domuzlara küçük miktarlarda radyoaktif yag enjekte edip, sonra yagların vücutlarında nerelere yayıldıgını takip ettiler. Sabit duran hayvanlar arasında yag kaslardaki kan damarlarından gitmesi gerekirken, böbrekler gibi yerlerde yagların yag dokusunda depolanmış olarak görüldü. Kaslardaki kan damarlarında bulunan yagların aksine, yag dokusundaki yagları yakmak o kadar kolay değil.
Araştırmacılar, hatta, saatlerce yerinde oturan hayvanların lipaz enzimi aktivitesinin %10 lara kadar düştüğü gözlemlenmiştir. ünlü bir araştırmacı olan Marc Hamliton’a göre bu, tam anlamıyla durması demek.
Lipaz, yağları yag asitlerine dönüştürüp parçalamada çok önem taşıyan bir enzimdir.
Araştırmacılar daha sonra insanlar üzerinde yaptıkları bir çalışmayla, sürekli oturan insanların lipaz enziminin aktiflik oranının düştügünü gözlemlediler. Bu da, kötü kolesterolun(HDL) artması, metabolizma hızının düşmesi ve vücutta daha fazla yagın tutulması demektir.
Araştırmacılara göre, ofisinde oturan insanların oturdugu yerden biraz daha fazla egzersiz yapmalarının bile kilo kaybını yaşatmadıgını ve lipaz enziminin aktifiligini artırmadıgını gözlemlediler. Önemli olan ayaga kalkıp, vücudu hareket ettirmek oldugunu vurguluyorlar.
En cok bacaklarımızda ve sırtımızda bulunan büyük ve güçlü olan postural kasları düşündüğümüzde, Hamilton her bir bacagın 20 pound(9kg) kas kütlesi barındırdıgını söyledi. (yani byük kas gruplarını hareket ettirdiginizde lipaz enziminin aktiflik oranı artar ve yağ parçalama oranı artar)
Hamilton, sürekli oturan insanların periyodik olarak hareket etmesi ve yavaş yavaş yürümesini öneriyor
Araştırmacılara göre yine de, hareket ettikten sonra lipaz enziminin oturmakla olan düşüş etkisinin ne kadar daha devam edecegi bilinmemekte.
Çeviri: D.Wolf
Kaynak: http://www.naturalnews.com/023602_si...d_vessels.html