Sivilceler ? ? ?

Sivilceler niye çıkar ? Sivilceler nasıl kaybolur ? Sivilceler ne kadar sürede geçer ? Sivilcesiz hayat istiyorum bugün 2 tane çıktı hiç sivilcem yoktu :/
 
Sivilceler niye çıkar ? Sivilceler nasıl kaybolur ? Sivilceler ne kadar sürede geçer ? Sivilcesiz hayat istiyorum bugün 2 tane çıktı hiç sivilcem yoktu :/

Yağlı yiyeceklerle alakası yok.

Genetik yönü fazla...

Ergenlikten 25 yaşa kadar devam eder az veya çok..

Bir kaç tane ilaç var... onlarda çok etkili değil..

Biraz azaltır...

Sıkmamak çok önemli iz kalır..

Sonra çıkarsa çıksın aldırış etme...
 
  • Like
Reactions: Azi
ben kalitesi düşük protein tozu tükettiğimde cok cıkmıştı fakat kaliteli bir protein tozu aldığımda ve onu kullanmaya basladığımda olan sivilcelerim azaldı ve cıkması durmuştu, bi süredir spor yapamıyorum dolaysıyla protein ağırlıklıda beslenemiyorum sivilcelerim şuan tamamen geçti diyebilirim. Ama birşeyi cok taktığın zamanda sivilce cıkabiliyor ben bunuda yaşadım. Her sebepten çıkabiliyor......
 
genetikle alakasi yok sorun insulin direnci nedeni de yaglar degil karbonhidratlar yuzunden bozulan hormon duzeni

Cok degil 10 gun karbonhidratlari 0 layin sivilce namina birsey cikcakmi gorursunuz
 
Tamam genetik yatkınlık belki olabilir ama kesinlikle genetiğinize mahkum değilsiniz!!!

Ketojenik beslenme türlerini anlatan bütün uzmanların en çok tekrarladığı cümle budur; "genetiğinize mahkum değilsiniz!"

Bu tip sağlıklı beslenme türleri sayesinde bir çok hastalık da genetik bir yatkınlık olsa bile risk oranını sıfıra yaklaştırmak sizin elinizde!!!

Sağlıklı beslenelim arkadaşlar, her şey çözülecek :)
 
genetikle alakasi yok sorun insulin direnci nedeni de yaglar degil karbonhidratlar yuzunden bozulan hormon duzeni

Cok degil 10 gun karbonhidratlari 0 layin sivilce namina birsey cikcakmi gorursunuz

yemin ediyorum içime doğdu bu yorumu göreceğim. iddaa oynayayım bari boşa gitmesin bugünüm :D

sivilce sorunu bende de çok olurdu, acılı yemekleri azaltınca, şekeri ve çikolatıyı tamamen bitirince, sıcak suda duş almayı bırakınca, yağlı yemeyi azaltınca epey bir azalma gösterdi.

esas çözüm elbette kendinle barışık olmaktır. sivilcelerini kafana takmazsan sonuçları daha çabuk alırsın...
 
cocukca yorum yapiyorsun

Zeus arkadasimiza ketojenik beslenme sivilcelere karsi iyi gelecegini 1 ay evvel yazmistim kendisi 1 ay karatay diyeti yapmis ve yeni sivilcesi cikmamis yagli yemesine ragmen

Ici bos teneke misali bilgisiz insanlardan da anca senin gibi yorum beklenir
 
cocukca yorum yapiyorsun

Zeus arkadasimiza ketojenik beslenme sivilcelere karsi iyi gelecegini 1 ay evvel yazmistim kendisi 1 ay karatay diyeti yapmis ve yeni sivilcesi cikmamis yagli yemesine ragmen

Ici bos teneke misali bilgisiz insanlardan da anca senin gibi yorum beklenir

sevgili heldic, herkesin bünyesi bir değil, zeuss'a yarayan belki ketojenik diyet değildir de o dönem kullandığı ve ya kullanmadığı başka bir unsurdur.

herkesin bünyesi bir değil dedim hazır, oradan gidelim biraz. ben şu yaşıma kadar hangi doktora gitsem bana yağlı yeme dendi, yağlı yemedim ve sivilcelerim azaldı? bu kısmı nerenle okudun da anlamadın? zeuss diyor ki yağlı yememe rağmen sivilce olmadı, karşı tezim yağlı yemedim ve sivilce olmadı. burada neden zeuss'un dediği kesin doğru olarak kabul ediliyor?

içi boş teneke misali bilgisiz insanlar derken de orada bir dur derim. biraz irdeleyelim şu lafı.

1)içi boş teneke misali bilgisiz insan olmama sebep veren olay nedir? ketojenik diyeti kabul etmemem sana bu hakareti etme hakkını vermez önce ayağını denk al

2)sen sayfalarca keto diyetle ilgili kopyala-yapıştırlar, araştırma niteliğindeki ve sınırlı sayında insanları kapsayan bilgiler paylaşmış ve kendi düşüncelerini paylaşmış olabilirsin, buraya kadar eyvallah fakat film buradan sonra kopuyor. diyorsun ki ben kes yapıştır yaptım benim dediğim doğrudur. neden doğru? salladıkça sallıyorsunuz karbonhidratlara.

3)kaldı ki kimse şu diyetleri düşünürken kafa yürütmüyor. taş devri diyeti, ketojen diyet deniyor. atalarımız falan filan bıdı bıdı ediliyor, sonra da deniyor ki işte günümüzde karbonhidratlara döndüğümüz için obez oluyoruz. hayır ne alakası var yahu, taş devrinde kimse 8 saat masa başında oturarak iş yapmıyordu, o dönem avcılık vardı lokantalar ve oturarak yenen yemekler yoktu, kalori ihtiyacı fazlaydı.

dolayısıyla içinde bulunduğumuz dönemde kısmamız gereken şey karbonhidratlar değil genel manada kalorilerdir.

4)şimdi biraz daha üstlere dönelim, "Zeus arkadasimiza ketojenik beslenme sivilcelere karsi iyi gelecegini 1 ay evvel yazmistim kendisi 1 ay karatay diyeti yapmis ve yeni sivilcesi cikmamis yagli yemesine ragmen

Ici bos teneke misali bilgisiz insanlardan da anca senin gibi yorum beklenir"

bu ne demek? "zeuss şunu dedi sen hala nasıl bunu diyorsun"

...

şimdi sevgili heldic, kendimi yineleyeceğim kusura bakma, zeuss'un keto diyetle ya da herhangi bir diyetle sivilcelerimin azaldı demesi bunun kesin doğru olduğunu göstermez. nasıl ki sen ben bir yorum yapıyorsak kendimizce, zeuss'un yorumu da kendi görüşüdür öteye gitmez. kendi görüşünden öte bilimsel bir kanıt olması için de öyle herhangi bir siteden tutup copy paste yapması değil imzalı ve onaylanmış bir belge ile bunu kanıtlaması gerekir.

işte senin takıldığın nokta bu, bu forumla aynı ayarda kabul edilebilecek bir internet sitesinden sürekli alıntılı bilgi paylaşımları yapman o bilginin doğruluğunu kesinlikle teyit etmez.

bir bilginin resmi olarak doğrulanması için o konunun uzmanı olan bir takım insanlar tarafından imzalanmış olması gereklidir.

kaldı ki çoğu zaman bu bile yeterli değildir. nasıl ki bazı inşaat projelerinde "300 metreküp su yeterlidir" şeklinde sözleşme imzalanıyor fakat iş devam ederken aslında 400 metreküp su gerektiği anlaşılabiliyorsa, aynı şekilde bir doktorun şu an ketojenik diyet sivilceleri azaltır demesi de kesin bir doğru değildir.

bunlara ek olarak kendi adıma ettiğin hakaretle ilgili söyleyeceğim birkaç söz var, senin beni değerlendirecek yeterli kapasiteye sahip olduğuna ben şahsen inanmıyorum. gerek aile yapım, gerek aldığım eğitim, gerek uğraştığım işler nezdinde bakılırsa şahsen seninle uğraşmaya bile tenezzül etmemem gerekirken tutup adam gibi cevap yazıyorum (daha evvel ki konular için geçerli) ve sen utanmadan gelip buraya gelip bana "çocukça yorumlar yapıyorsun" deme cüretini gösteriyorsun. burada şuna dikkat etmeni tekrar tekrar öneririm, sana doğru düzgün cevap yazan birisine kalkıp "içi boş teneke" demek için bayağı sağlam dayanağının olması gerekir ve ben sana şunu söyleyeyim, kalıbımı basarım ki bana içi boş teneke şeklinde hitap etmeye tenezzül edecek ve ya en basiti aklından bile geçirecek 1 tane tarafsız(objektif) insan bulamazsın. ve ben iddaa ediyorum ki benim "içi boş teneke" olmadığımı savunacak en az 2000 insan çıkarırım karşına.

bu kadar laf ettirdin, işimden gücümden alıkoydun beni, o yüzden senden bir ricam olacak, lütfen bundan sonra ki yorumlarında tarafsız ve saygılı davran. fanatik olma ve empati yapmaya çalış

sağlıcakla kal...
 
luabalilik derecesinde yazmanız hosuma gitmiyor. asker yada mahalleden arkadasım degilsin.

yemin ediyorum içime doğdu bu yorumu göreceğim. iddaa oynayayım bari boşa gitmesin bugünüm

sivilceler ile ilgili bilimsel dayankları olan makaleyi zaten zeus ile paylastım ve haklı cıktı :)

ben hic gecmeyecek sandıgım sivilcelerimden 28 yasında ketojenik diyet sayesinde kurtuldum.



Yıllardır unsuz-şekersiz bir beslenme tarzı olan ‘Taş Devri Diyeti’ni hastalıklı ya da sağlıklı her kese öneriyoruz. Taş devri diyeti uygulayan kişilerin dikkatini en çok çeken noktalardan biri de diyetle birlikte sivilcelerinin kaybolmasıdır. Yaptığımız açıklamalarda biz bu sivilcelerin kaybolmasını, unsuz-şekersiz diyetin insülin direncinin kontrol altına alması sonucu hormonal dengenin düzelmesine bağlıyorduk. Buna dayanak olarak da unlu-şekerli ve rafine edilmiş gıdaları tüketmeyen ilkel topluluklarda ergenlik sivilcelerinin yok denecek kadar az olduğunu tespit eden toplum çalışmalarını gösteriyorduk. Ama şimdiye kadar bu konuda kontrol grubu ile karşılaştırmalı bir çalışma yapılmamıştı. İşte böyle bir araştırma Dünyanın en iyi klinik beslenme dergilerinden biri olan (bizce en iyisi) ‘Journal of Clinical Nutrition’ dergisinin Temmuz 2007 sayısında yayınlandı (3). Bültenin bu haftaki sayısında önce bu çalışma özetlenecek daha sonra da Prof. Dr. Ahmet Aydın 70 yıllık literatür ışığında konu hakkındaki düşüncelerini açıklayacak. Birçok cildiyecinin ezberini bozacak bu dosyayı kaçırmayın.


3. Robyn N Smith, Neil J Mann, Anna Braue, Henna Mäkeläinen, and George A. Varigos. A low-glycemic-load diet improves symptoms in acne vulgaris patients: a randomized controlled trial Am J Clin Nutr 2007 86: 107-115



aknenin nedeninin karbonhidratlar olduguna dair bilimsel calısmaları iceren bir sürü calısma

buyrun :)

http://www.beslenmebulteni.com/bes/...-kurtulun&catid=73:dier-hastalklar&Itemid=417
 
sivilcenin ne yağ la nede karbonhidratla hiçbir alakası yok heldic heşeyi şekere bağlamandan gına geldi.

Ne yüz maskesi ne de kocakarı ilacı; sivilcenin çaresi doktor
Ergenlik dönemindeki birçok gencin başının belasıdır şu kırmızı sivilceler. Kimi gençler onlardan sıkarak kurtulmaya çalışır, kimi bilinçli-bilinçsiz ilaç ve maskeler kullanır, kimi denenmedik kocakarı ilacı bırakmaz, kimi de onları kendi haline bırakarak hayata küser.

‘Çikolata sivilce yapar’, ‘cildimi temiz tutarsam akne olmaz’, ‘aknenin nedeni stres, rahat olmalıyım’, ‘kolonya sivilceye iyi gelir’ gibi doğru sanılan yanlışlarla mutsuz bir ergenlik dönemi geçirir gençler. Sırf sivilcelerinden kurtulmak için çok sevdiği halde çikolata yemez, her gördüğü muslukta yüzünü yıkar, her tutulan kolonyayı suratına sürmeden edemez… Ama hiçbiri çözüm olmaz sivilcelerinden kurtulmasına. Çünkü, onlardan kurtulmak için aslolan bir doğru vardır: Dermatologa (cilt doktoru) gitmek. Biz de gençler için sivilcelerden kurtulmanın yollarını araştırdık ve bir uzmana danıştık. Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Leyla Mollamahmutoğlu, aknelerinden kurtulmak isteyen gençlere cilt uzmanı bir doktora görünmelerini öneriyor. Sivilcelerin çoğunlukla buluğ çağında görüldüğünü belirten Mollamahmutoğlu, ergenlik çağındaki gençlerin yüzde 90’ında sivilce çıktığını söylüyor. Başhekim Mollamahmutoğlu, aknelerin kızlarda 10-17, erkeklerde ise 14-19 yaşlarında daha sık görüldüğünü aktarıyor. Nadiren 25 yaş ve sonrasında da oluşabileceğine değiniyor. Sivilcenin neden kaynaklandığını sorduğumuzda ise şunları anlatıyor: “Ergenlik döneminde meydana gelen hormonal değişiklikler, ciltte sebumu (yağ açısından zengin madde) artırıyor. Bu artış, cildin yağlanmasına neden oluyor. Ciltte yaşayan ve normal zamanlarda herhangi bir etkisi olmayan bazı mikroorganizmalar, artan sebumu parçalıyor. Oluşan ürünler, ciltte reaksiyona neden olarak, aknenin meydana gelmesine yol açıyor.” Dr. Mollamahmutoğlu, aknenin ortaya çıkmasındaki etkenleri şöyle sıralıyor: Kalıtımsal olarak ciltte geniş gözenekler ve büyük yağ bezlerinin bulunması, ilaç takviyeleri, bazı kozmetik ürünler, stres ve güneş. Toplumda doğru olduğuna inanılan çikolata ve yağlı yiyeceklerin akneye yol açtığı yönündeki bilgilerin ise bilimsel çalışmalarla çürütüldüğünü vurgulayan Mollamahmutoğlu, “Sanıldığının aksine pizza, çikolata ve patates cipsi yiyince yüzünüz sivilce içinde kalmaz. Canınızın istediğini yiyin; ama sağlıklı ve dengeli beslenmeyi unutmayın.” diyor. Cilt üzerine uygulanan kapatıcı ya da baskı yapan maddeler sivilce yapıyor. Bu nedenle kozmetik maddeleri kullanırken, kapatıcı özelliğinin olmamasına dikkat edilmesi gerekiyor. Kozmetik ürünlerin üzerinde ‘non-komedonejik’ ya da ‘komedon yapmaz’ ibaresi varsa cilde zarar vermiyor. Bazı hassas ciltlerde, komedon yapmadığı düşünülen ürünler bile akneye sebep olabiliyor. Yüzü kollara yaslamak ve cildi telefon ahizesine uzun süre temas ettirmek gibi davranışlar akneyi artıran önemli etkenler arasında yer alıyor. Başka bir hastalık nedeniyle kullanılan bazı ilaçlar da sivilceleri ortaya çıkarıyor. Ancak bu ilaçların kullanımı bittikten sonra akne kendiliğinden kayboluyor. Akne 20’li yaşlara doğru kendiliğinden kaybolabileceği gibi 40 yaş ve sonrasına kadar da devam edebiliyor. Erken dönemde tedavi edilmezse ciltte kalıcı izler bırakıyor. Ayrıca ilerleyen zamanlardaki akne tedavisi, erken döneme göre çok daha zor oluyor ve her zaman başarıyla sonuçlanmayabiliyor. Akne genellikle ergenlik döneminde meydana gelen normal hormonal değişiklikler sonucunda açığa çıkıyor. Fakat bazen aşırı hormon üretimine neden olan bazı hastalıklar, sivilceyle birlikte regl düzensizliği, kıllanma artışı ve aşırı kilo alma gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bu gibi durumlarda tahlil yaptırılması gerekiyor. Ağır aknesi olan hastaların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etkilerinin takip edilmesi açısından düzenli aralıklarla tahlil yaptırılması istenebiliyor. Bunun dışında, sadece sivilcesi olan ve tedavide diğer ilaçları kullanan sağlıklı adolesanlarda hiçbir tahlil yapılmasına ihtiyaç duyulmuyor.
Doğru bilinenler
Bazı ilaçlar sivilceye yol açabilir. Sivilce ve tedavi şekliniz için en iyi bilgiyi dermatologunuz bileceğinden kullanacağınız ilaçlar onun tarafından yazılmalıdır.

Yapısal özellikler ve hormonal değişiklikler sivilcenin en önemli nedenleridir. Akne bedensel ve cinsel gelişmenin en yoğun yaşandığı ergenlik döneminde sık görülür.

Sadece bölgesel tedavi işe yaramaz. Sivilcelerin yayıldığı bölgenin tümü düzenli olarak tedavi edilmeli. Böylece enfeksiyonun yayılması önlenir.

Akneleri sıkmak kalıcı izlere ve lekelere neden olur. Enfeksiyonun yüzünüze dağılmasını istemiyorsanız, en doğru tavır onlara hiç dokunmamaktır.

Ergenlik çağındaki erkekler, katıldıkları sportif faaliyetlerin yoğun olması nedeniyle uzun süreli ve daha çok sayıda akne oluşmasına eğilimlidirler.

Akne kozmetik bir rahatsızlıktır. Fiziksel sağlığınıza zarar veren bir olgu değildir. Kişisel özelliklere bağlı olarak ruhsal durumunuzu olumsuz etkileyebilir.

Vücudun her bölgesinde akne oluşabilir. Daha çok yüz bölgesinde çıksa da boyun, omuz, kafa derisi, kalça, kol ve bacaklarda da görülebilir.
Yanlış bilinenler
Aknenin geçici bir problem olduğu söylentisi yanlış. Sivilceler bir ecede iyileşmez; ama tedavi edilebilir. Cildin tamamen düzelmesi için zaman gerekir.
‘Her zamanki temizlik yöntemlerim sivilcelerin iyileşmesi için yeterli olur’ diye düşünmeyin. Yağlı temizleyicilerden, fondötenlerden ve ilaç içeren ürünlerden uzak durun.
Çikolata ve yağlı yiyeceklerin sivilce yaptığı doğru değil. Canınız ne istiyorsa yiyin; ama sağlıklı ve dengeli beslenmenin en doğrusu olduğunu unutmayın.
Arkadaşımda sivilce yapan gıda bende de yapabilir’ gibi kulaktan dolma bilgilerle bazı gıdaları beslenmenizden çıkarmanız doğru değil.
Cildimi temiz tutarsam akne olmaz’ diye düşünmeyin. Cildinizi sert bir şekilde sıkça temizliyorsanız sivilcelerin kötüleşmesine zemin hazırlıyorsunuz emektir.
‘Güneş banyosu sivilcelere iyi gelir’ söylen-tisi yanlış. Düşük dozda güneş aknelere iyi gelir. Ancak doz ve süre uzadıkça cilt kalınlaşıp kuruyacağından sivilceler de artabilir.
Aknelerim stres yüzünden değil, stresim sivilceler yüzünden’ diye düşünüyorsanız yanılıyorunuz. Stres doğrudan sivilceye neden olmaz, mevcut sivilceyi ağırlaştırabilir.


Bu linkteki yazıyı kopyalamak yasak diye link koyuyorum gırın okuyun bakın sıvılce neden

heldicin aldatmalarına düşmeyin.
http://www.sivilceler.net/sivilce-nedenleri.htm
 
yazdigin tamamen bilimsellikten uzak uydurmasyon bir yazi

Benim verdigim linki okuyun yuzlerce bilimsel calisma var yapilmis olan konu icinde yazdigim konuyu okumadiginiz belli bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak buna denir

Benim verdigim dokuman bilimsel bir kaynakken yazdigin uydurmasyon bir yazi

Sevgili zeus 1 aylik karatay diyeti sonucunda gecmeyen sivilcelerinin durumunu yazabilir .
 
eskiden olurdu abur cuburu kesince çok geçmeden geçmişti bence basit şekerli gıdalarla bir ilgisi vardır


‘Journal of Clinical Nutrition’ dergisinin Temmuz 2007 sayısında yayınlandı (3).

Çalışmanın özeti

Yaşları 15-25 yaş arasında değişen 43 erkek hasta çalışmaya alınmış ve rastgele iki gruba ayrılmış (23+20). Her iki gruba da 12 hafta süre ile aynı kalori ve aynı dağılımda (%25 protein, %45 şeker ve %30 yağ) bir diyet verilmiş.




Yalnız birinci grup hasta, glisemik endeksi ya da glisemik yükü düşük şekerler alırken ikinci grup glisemik endeksi yüksek şekerleri yemiş. Yani ilk grup lifi daha çok ve yavaş emilen şekerleri (örneğin kepek ekmeği) kullanırken ikinci grup hasta lifi az ve hızlı emilen (beyaz ekmek gibi) şekerleri tüketmişler. Her iki grup da bir temizleyici losyon kullanmışlar.
Oniki hafta sonra birinci gruptaki akne lezyon sayısı, ikinci gruba (yani hızlı emilen şekerleri yiyen) oranla çok daha fazla azalmış. Bu süre içinde ilk grupta ortalama 23.5 lezyon kaybolurken, ikinci grupta bu sayı 12’de kalmış.
İlk grup 2.9 kg tartı kaybederken aynı kaloriyi tüketen ikinci gruptakiler ise 0.5 kg almış. Benzer şekilde ilk grupta insülin direnci azalırken ikinci grupta ise artmış.

Akne Tedaisi Nasıl Olur ?

1) İnsülin direncinizi yenin

Tedavinin en önemli noktası budur. Eğer bunu yapmıyorsanız, diğer basamakları yaparak şifa olmanız mümkün değildir.

İnsülin direnci çocuk ve erişkin nüfus arasında çok yaygın görülen bir metabolik bozukluktur. İleri aşaması olan metabolik sendromun Türkiye’de erişkinler arasındaki oranı %50’lere yaklaşmaktadır; bu hızla giderse oran %50’lerin çok üzerine çıkacaktır.

İnsülin direncinin temel nedeni şekeri hızlı emilen (glisemik endeksi yüksek) gıdaların aşırı yenilmesidir. Açlık sırasında insülin değerleriniz 5 ünitenin üzerine çıkar.

İnsülin direncini kırmanın akne üzerine etkileri
İnsülin direncini kırarak akne mekanizmalarının nerdeyse tamamını kontrol altına alabilir hatta tamamen yok edebilirsiniz. Kan insülin düzeyinin azalması ile;
a) Kıl foliküllerindeki yağ yapımını azalır
b) Artan androjenler (erkeklik hormonları) normal düzeylere iner
c) İltihap (enflamasyon) azalır
d) Enfeksiyon (mikrop kapma) azalır (endirekt etki)

2) Omega-3/omega-6 yağ dengesini düzelterek iltihap maddelerini azaltın

Akne oluşumundaki temel mekanizmalardan biri de iltihap maddelerinin artmasıdır.

Diyetteki omega-6’ların aşırı artması vücuttaki iltihap maddelerini artırır.
Diyetteki omega-3’ler ise iltihap giderici etkisi ile aşırı omega-6 alımına bağlı olumsuzlukları azaltır.

Akne tedavisinde kullanılan steroid ve steroid dışı iltihap karşıtları ve lökotirien inhibitörleri omega-6’ya bağlı ilthap maddelerini ortadan kaldırmaya çalışır. Bu ilaçların kısa vadede bazı olumlu etkileri varsa da uzun vadede bir yığın yan etkilere yol açar. Bazen bu yan etkiler hastalığın kendisinden daha ağır da olabilir.

3) Kan D vitamini düzeylerinizi düzeltiniz

Dünya nüfusunun belki de yarısında gizli veya aşikar D vitamini yetersizliği mevcuttur. Örneğin Türkiyedeki kadınların yaklaşık dörtte üçünde D vitamini yetersizliği vardır. D vitamininin çok iyi bilinmeyen bir özelliği de iltihap giderici olmasıdır. Klasik cildiye kitaplarında bile yaz mevsiminde aknelerin şiddetinin azaldığı tarif edilmektedir.

4) Bağırsak floranızı (yararlı mikropları) düzeltin

Floranın bozularak bağırsak geçirgenliğinde meydana gelen artışın sadece bağırsakta değil bağırsak dışı birçok organda da iltihabi hastalıklara yol açtığı düşünülmektedir.

Probiyotiklerden zengin bir diyetin iltihap bulgularını hafiflettiği gözlenmiştir.

Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet bağırsak florasının koruyuculuğunu artırır.

Fermantasyon ürünleri (kefir, turşu, yoğurt, peynir, şarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayası) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırırlar.

Pastörizasyon ve UHT teknolojisi gıdalardaki probiyotikleri büyük ölçüde tahrip eder!!

Probiyotiklerden en zengin gıda olan kefiri evde kendiniz yapın ve günde en az yarım litre kadar tüketin.

5) Vitaminler ve mineraller eksikliklerini giderin

Yukarıdaki önlemleri almışsa akneli hastanın ilave vitamin ve mineral almak çok gerekli değildir. Fakat iyileşmeyi daha hızlı düzeltmek için birkaç ay aşağıdaki vitamin ve mineraller kullanılabilir.

B6 vitamini: 50-100mg/gün (Örneğin Benexol® 1 tab)
Çinko: 15-30 mg/gün (Örneğin Zinco® ya da Nutri-Zinc® 1-2 ölçek).
E vitamini: 400 IU.
C vitamini: 200-2000 mg
A vitamini ya da beta karoten: 5, 000-25,000 Ü
ACE-Selenyum®’da A, C ve E vitaminleri ve antioksidan olan selenyum bulunmaktadır; günde 1 ya da 2 kapsül alın.
Carlson ACES-Zn’de A, C ve E vitaminleri ile çinko ve selenyum bulunmaktadır; günde 1 ya da 2 kapsül alın.

Akne Sorunu yasayanlar Profosor Doktor Ahmet Aydın beyin tam makalesini okuyabilirler Saolsun ben sayesinde gecmeyecek sandıgım aknelerimden 28 yasında kurtuldum hemde hic ilac tedavisi gormeden

http://www.beslenmebulteni.com/bes/file/akne.doc
 
Sevgili heldic senin kandırmalarına ve ağına düştüm hayatım düzene girdi :D

Tam 1 ayı doldu hiç taviz vermeden karatay beslenmesi uyguladım, ve bu beslenmeye başladığımdan beri 1 tane bile yeni sivilcem çıkmadı, var olanlarda da gerileme var!!!

Ki benim ergenlik filan değil yani; 25 yaşında kocaman adamım ergenlik mergenlikmi kalır bu yaşa kadar! Genetik yatkınlığım olduğu kesin!!!

Ama ben ne yaptım Canan Karatayın genlerinize mahkum değilsiniz yeter ki sağlıklı beslenin sağlıklı yağlardan ağırlıklı olacak şekilde beslenin lafını dinledim ve sonuç ortada...

Yani benim bariz genetik yatkınlığım var; yüz temizleme kalitesi diyorsan kullandığım arındırıcı 130liralık arındırıcı, ben o sektörün bütün ilaçlarını da arındırıcısı toniğini ezbere biliyorum artık..
Ki bunları geçtim ben tam 4 ay roacutane denilen o lanet ilacı kullandım o bile kar etmedi...

Ama gel gelilim karatay beslenmesine başladığım günden beri 1 adet bile yeni sivilce oluşumu yok!!!

Bu beslenme sayesinde yıllardan beri ilk kez suratım gerçek halini göreceğim ;)
Bu benim için ne demek empati yapıp hiç hayal edebiliyormusunuz???

TEŞEKKÜRLER Heldic insanlara yararlı paylaşımların ve bilgilendirmelerin için :) :) :)
 
hasta uzerınde dıyor ergenlıktekı sıvılce hastalık degıldır hormonlar nedenı ıle oluşur herkezde olur kımınde fazla kımınde az bende çok azoldu hatats adece burnumda bır kac tane sıvılce dısında bırsey olmadı 100 kg dım o zamanlar aburcuburun kralını yıyordum

istisnalar kaideyı bozmaz tum sitelerde cıkolata veya sekerle alakası yok denıyor tamamıyle yag bezlerının bozulmasından olusuyor ergenlıkte normal
 
hasta uzerınde dıyor ergenlıktekı sıvılce hastalık degıldır hormonlar nedenı ıle oluşur herkezde olur kımınde fazla kımınde az bende çok azoldu hatats adece burnumda bır kac tane sıvılce dısında bırsey olmadı 100 kg dım o zamanlar aburcuburun kralını yıyordum

istisnalar kaideyı bozmaz tum sitelerde cıkolata veya sekerle alakası yok denıyor tamamıyle yag bezlerının bozulmasından olusuyor ergenlıkte normal


Akneler Sadece Ergenlerde mi Görülür?

10-12 yaş çocuklarda akne görülme oranı %28-61, 16-18 yaşındaki ergenlerde ise %79-95 arasındadır (19-21).

Her ne kadar ergenlik çağından sonra akne azalsa da yine de azımsanamayacak oranlardadır. Nitekim bir araştırmaya göre 25 yaşın üzerindeki kadınların %54’ünde ve erkeklerin %40’ında akne vardır (22).

Aknelerin hiç görülmediği topluluklar var mı?

Eskimolar (23,24) Okinavalılar (25), Ache avcı toplayıcları (26) ve Kitavan adalılar (26, 27) gibi rafine olmayan, doğal gıdaları yiyen modernleşmemiş toplumlarda erişkin olsun ve ergen olsun hiçbir kimsede akne görülmemektedir. Evet yanlış duymadınız, bu topluluklarda neredeyse tek bir sivilceye bile rastlanmamıştır!



Her ne kadar aile çalışmalarında akne duyarlılığının kalıtsal olduğu ilan edilmiş olsa da (28) medenileşmemiş topluluklarda hastalığın nerdeyse hiç görülmemesi (27) aknenin kalıtsal faktörlerden çok diyet gibi çevresel faktörlere bağlı olduğunu göstermektedir.




Diyet-hormon ilşkileri

Diyetin neden olduğu hormon değiklikleri keratinosit üremesi ve korneosit apoptozisine (programlı hücre ölümü) yol açmaktadır.

Glisemik yükü yüksek gıdaların sürekli tüketilmesi hiperinsülinemi ve insülin direncine neden olmaktadır.

Hiperinsülinemi serbest IGF-1 (İnsüline benzer büyüme faktörü) artırmakta ve buna bağlı olarak ta IGFBP-3’ü (İnsüline benzer büyüme faktörünü bağlayan protein) azaltmaktadır (36).

Serbest IGF-1 hemen hemen bütün dokularda için hücre bölünme ve üremesini artırır. Serbest IGF-1 bazal keratonisit üremesini artırmakta IGFBP-3 ise inhibe etmektedir.


Diyet-Androjenler-Sebum (akneden çıkan yağ) Yapımı

Sebum (yağ) yapımı androjenler (erkeklik hormonları) tarafından uyarılmaktadır (37, 38). Erkeklik hormonları hem erkekte hem de kadında bulunur ama erkeklerde daha fazladır.

Androjenler aşırı artarsa aknenin gelişimine katkıda bulunurlar. Hiperinsülinemi (insülin fazlalığı) bilinen androjenik etkileri ile akneye yol açar.

Hem insülin hem de IGF-1 yumurtalık (39, 40) ve testiste (41, 42) androjen sentezini artırmaktadır. İnsülin ve IGF-1 ayrıca karaciğerde seks hormonu bağlayıcı globulin (SHBG) sentezini inhibe ederek androjen etkisinin artmasına neden olur (43, 44).

Sebum yapımı direkt olarak insülin (45) ve IGF-1 (46, 47) tarafından da uyarılmaktadır.

Diyetin enflamasyon üzerine etkisi

Akne patogenezindeki son ortak yol dermisin enflamasyonudur (derinin iltihabıdır). Enflamasyon papül (kabartı), nodül (yumru) ve püstül (sivilce) karakterizedir. Enflamasyon sebumdan zengin ortamda yaşayan gram pozitif anaerob bir bakteri olan P. acnes ‘e karşı gelişen bir immünolojik reaksiyondur (48).

Bu bakterilerin yapısında bulunan peptidoglikanlar enflamatuar sitokinlerin (TNF-alfa, interlökin-3 ve interlökin-8 vb) artmasına neden olur (49).

Bu sitokinler prostaglandin ve lökotirienler gibi diğer iltihap maddelerinin sentezini de artırır.



Zaten vucudun hormon dengesizligi yüzünden oldugunu söylüyoruz insülin hormonunun fazla salgılanması akne ye yol acıyor.

Zeus ve ben gibi bu hormonu normal salgılama düzeylerine cektigimiz zaman akne sorunumuz kalmadı. Hemde hic bir ilac kullanmadan.


Tüm siteler bilimsel olarak acıklayamıyor. Gec o siteleri bilimsel döküman versinler nedene degil sonuca göre tedavi ediyolar ilac kullanıldıgı sürece iyisin nedeni unlu sekerli gıdalar onları hayatından cıkar akne sorunun bitsin. Kim istiyorsa denesin sivilcelerim aknelerim gecmedi desin.

Eger sivilce ergenlik sorunu ise rafine gıdalar ile beslenmeyen topluluklarda neden yok ?
 
Heldic in bir çok yazısında da olduğu gibi aslında bu yazıda da almak isteyene alınacak çok önemli ince mesajlar var...

Benim dikkatimi çeken ve Canan Karatayında çokca dile getirdiği bir tanesi şudur; günümüzdeki tıppın hastalıkların kaynağı üzerine değil, sonuçları-tahribatı üzerine bir çözüm geliştirmesi geleneğidir...
Karatayın en çok değişmesini istediği konulardan biriside bu...

Yani sivilce konusuna bakıyoruz; ilaçlara arındırıcılar hep bakın o suratınızdaki akne dediğimiz en son sonucu geçirmeye yönelik!
Kolestrol konusuna bakıyoruz yine aynı şekilde...

Ama öze inseler, sorunun insülin direnci olduğunu görecekler, ve bunu sağlıklı beslenmeyle çözmek mümkün!

Yani şimdi Allah aşkına şuan tıppın bu yaptığı sözde tedaviler, tahribatı maskelemekten başka nedir?

Zamanında Karatay hanıma kızıyordum fazla komplo teorilerinde dolaşıyor ne gerek var böyle bir bakış açısına diye ama haklılık payı varmış...

Yani adam resmen diyor ki, sende ki akne oluşumu kaynağı sürekli kalsın; sen gel bana, ben tahtibatı tedavi ile geçiririm ama olayın kaynağı nasılsa sende her zaman mevcut tekrar geldiğinde ben seni tekrar tedavi ederim... Aaaa pardon önce tekrar para öde bana...
Yani resmen endütri kokusunu almamak mümkün değil.....

Bu anlattıklarımın hepsi kolestrol içinde geçerli; ve daha birçok hastalık içinde yine aynı şekilde...

Kesinlik üzerinde durulması gereken bir mevzuu :)
 
abonelik sistemi diyoruz biz buna insanları hastalıga karsı abone yapıyolar bir kere düsünmüyolar neden bu sivilce cıkıyor

sivilcesi olan kisiler en azından aclık insulin düzeylerini ölctürsünler kan tahlillerinden 5 in üzerinde cıkacaktır .


O zaman asıl sorun olan insülini tedavi etmeleri gerekecek. Yoksa sür kremi karacigere hasar veren ilacları kullan sivilcen gecsin ilacı bırak sivilcen gene cıksın

Arkadas kaynagına insenize sorun unlu sekerli gıdalarda onu tuketme deyin hastaya ve ilac kullanmak zorunda kalmasınlar
 
Back
Yukarı