Hayvanlar Üzerinde Deney Yapan ve Yapmayan Firmalar

Aşağıdaki tablodaki firmalar Hayvanlar Üzerinde Test Yapmaktadır :

TABLO
untitled.jpg






ant2.jpg

Hayvanlar Üzerinde Test Yapan Firmaların Tam Listesi :
http://www.peta.org/living/beauty-and-personal-care/companies/search.aspx?Testing=1&Range=0




not-tested-on-animals-1.jpg

Hayvanlar Üzerinde Test Yapmayan Firmaların Tam Listesi :
http://www.peta.org/living/beauty-and-personal-care/companies/search.aspx?Testing=0&Range=0


Not : Tercih size kalmış,bu ürünleri aldığınız her zaman bilin ki elleriniz kana bulanmaktadır.Yukarıda hayvanlar üzerinde test yapmayan firmalarında linkini verdim.Şunu da açıklayayım,örneğin algida firması Unilever'e bağlı bir firmadır.Aldığınız her dondurmanın geliri Unilever'e gitmekte ve onlar da hayvanlar üzerinde testler yapmaktadır.Bu sizi katil yapmasa da katillerin destekçisi yapar.Üzerinizde canlı kanı taşımak istemiyorsanız hayvanlar üzerinde test yapmayan firmaların ürünlerini kullanalım,kullandıralım.

Biz insanız,bu ürünleri kullanmadan yaşayabiliriz ama kullanırsak onlar yaşayamaz,bu firmaları tüketip tüketmeyeceğimizi seçebiliriz.Lütfen duyarlı olalım.

Saygılarımla,

themertyildiz

Kaynak : www.peta.com
 
Son düzenleme:
Olaya çok farklı açıdan yaklaşmışsın sen :D Tabi ki test yapmalılar, bizim üzerimizde test edicek değiller dmi?

Böyle cevap verecek birisi olduğunu bildiğimden cevabım zaten hazırdı.

Aşağıda hayvan deneylerine alternatif yöntemler mevcut.Oku,bilgilenirsin.Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak çok kolay çünkü.

Hayvansız Deney Yöntemleri

Topluluk Araştırmaları (Epidemioloji):
İnsan toplulukları araştırmaları hep çok verimli olmuştur. Örneğin, kalp hastalıklarının risk etkenlerinin belirtenmesi topluluk araştırmalarından çıkmıştır. Moleküler epidemioloji yöntemiyle de araçtırmacılar, kanser ya da doğum arızalarına maruz kalanların hücre ve molekül özelliklerini inceleyebilirler; ve böylece DNA hasarlarının mekanizmalarını ve nedenlerini ortaya çıkaracak verimli araştırmalar yapılabilir.

Hasta Araştırmaları:
Bu yöntemde hasta insanlar gözlenir. Örneğin, kardiyolog Dean Ornish, hasta araştırmalarıyla, az yağ içeren bir vejetaryen beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, sigara içmemenin, stres yönetiminin, kalp hastalığını tersine çevirebileceğini göstermiştir.

Görüntüleme:
CAT, MRI, PET ve SPECT görüntüleme yöntemleri adeta klinik araştırmalarda devrim yaratmıştır. Bu araçlarla hastaların yakından izlenmesi sağlanmıştır.

Otopsi ve Biyopsiler:
Otopsiler, birçok hastalık konusunda bilgi edinilmesinde çok önemli rol oynamıştır. Kalp, şeker, alzheimer, apandisit gibi birçok hastalık hakkında bilgimizi otopsilere borçluyuz. Biyopsi denen, canlı bir dokudan muayene edilmek üzere çıkartılan parçalarla da hastalığın öteki aşamaları için bilgi edinilebilir. Örneğin tanı iğnesi ve endoskopik biyopsiyle, kolon kanserine adenoma adı verilen kötü huylu bir tümörün neden olduğu bulunmuştur.

Bilgisayar Teknolojisi:
Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler bu konuda da yararlanılabilecek sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Örneğin bu teknolojiyle bir ilacın hastalar üzerindeki yan etkileri izlenebilir. Bu tür bir veri tabanı tehlikeli ilaçların hemen tespit edilmesini sağlar. Ayrıca ilacın tahmin edilemeyen yararlı yan etkileri de olabilir. Bu veri tabanı bunların da saptanmasını sağlayacaktır.

Kültürleme:
İn vitro hücre ve doku kültürü de hayvansız testlerde güçlü araçlardır. Biraz yukarıda daha önce sözünü ettiğimiz, Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü'nün 1950-1980 arasında, 400.000 kimyasal maddenin olası kanser karşıtı maddeler olarak, kan kanserine yakalandırılmış farelerde test edilmesi; ama farelerde etkili olan ilaçların insan üzerindeki etkisinin beklenen sonucu vermemesi nedeniyle, binlerce dolar çöpe gitmişti. Bu program için "parayı sokağa attık" tanımlaması yapılmıştı. Bu program yerine, 100 tane in vitro insan kanser hücresi dizisi kullanılıyor. Bu çalışma hem daha az maliyet getirecek hem de güvenilir sonuçlar verecek. Testterde kullanılacak kanser hücreleri insan bağırsak, akciğer, deri, böbrek, yumurtalık ya da kanından alınmakta. Bu hücrelerin temininde de sıkıntı yaşanmıyor; çünkü bu hücreler hastahanelerde, operasyonlar esnasında zaten hastadan çıkartılıyor. Amerika ve İngiltere'de araştırmacılar, insan doku bankalarından, normal ve hastalıklı dokuları test için alabiliyorlar. Ayrıca bu işi yapan ticari şirketter de var. Araştırmacılar bu şirketlerden farklı insan hücre zincirlerini satın alabiliyorlar. Bu hücreler test tüplerinde yetiştiriliyor. İşte, araştırmacıya tüp içinde gelen hücreler önce infekte edilmekte (örneğin insan karaciğer hücresi, hepatit virüsü ile) ve sonra bu hücre kültürüne kimyasal maddeler ilave edilerek, kültürde virüsün üremesinin sona ermesi denenmektedir. Buna benzer, insan DNA'sı ile hücreleri kullanan in vitro testler, DNA hasarını hayvan testlerine kıyasla çok daha çabuk ortaya çıkartıyor. İnsan hücre kültürü, aynı zamanda bir kimyasal maddenin özel bir organa zarar verip vermeyeceğini anlamak amacıyla da kullanılmaktadır. İnsan hücre kültürlerinin bir diğer kullanımı kozmetik alanında. Bu kültür kornea hücre kültürü olarak anılıyor. Göz bankalarından sağlanan ve transplantasyon için uygun olmayan insan korneası bu testlerde kullanılıyor. Bu hücreler test tüplerinde üretiliyor ve kozmetik ürünlern zarar derecesinin sınanmasında kullanılıyor; binlerce tavşanın önce gözünün iltihaplanması, bulanması, yaralanması, ve kör olup ölmesine gerek kalmıyor.

İşaretleme:
Kimyasal maddeyi denemek için kullanılan bir diğer alternatifse, kırmızıyı çekme testi olarak anılmakta. Kimyasal maddeyi denemek için insan deri hücreleri besleyici bir sıvıya konuluyor ve bir süre sonra üzerine kırmızı bir boya ilave ediliyor. Sağlıklı hücreler bu boyayı emiyor, ancak zarar görmüş hücreler boyayı ememiyorlar. Bu testler kitler halinde satılıyor, ve ürünlerini test etmek isteyenlerin bu kitlerden satın almaları yeterli oluyor. Hiçbir tavşana acı çektirip, ölümüne neden olmadan yapılan bir test.

Matematik modeller:
İnsanlardan elde edilen klinik verilerin kullanıldığı bir yöntem. Bu yöntemde, klinik gözlemler ve hasta topluluklara bakılarak elde editen veriler, hastalıkların ilerlemesiyle ilgili hipotezler oluşturmada kullanılıyor. Örneğin bir matematik model akciğer kanserinin iki farklı türü olduğunu göstermiş. Mikroskop altında birbirinden ayırt edilmesi çok zor olan bu türlerden biri çok kötü huylu, diğeriyse iyi huylu. Modele göre, daha kötü huylu olan biçim, erken teşhis ve ciddi bir tedavi gerektiriyor. Ama diğer türde o dokuyu ameliyatla çıkartmak tedavi için yeterli olabiliyor.

Veri bankaları:
Yine dünyada yapılan milyonlarca araştırmanın sonuçları bir veri bankasında toplanmadığı için, pek çok çalışma tekrar tekrar yapılıyor. Çalışmaların gereksiz yere tekrarını önlemek için veribankaları oluşturulmakta ve depolanan bilgiler kullanıcılara sunulmakta.

Fıziksel ve kimyasal testler:
Bu seçeneklerde, fiziksel ve kimyasal modeller kullanılmakta. Örneğin, insülin üretimindeki testlerde, bir üretim serisinde 800 fare öldürülürken, fiziksel ve kimyasal modellerle bu ölümlere gerek kalmamıştır.

Robot kullanımı:
Tıp öğreniminde ve deneylerde kullanılmak üzere insan mekanizmasını, reflekslerini aynen yansıtan robotlar geliştirilmiştir. Özellikle, füze, uçak, otomobil çarpışma testlerinde bu robotlar kullanılırsa, kemik yapısı insandan çok farklı olan hayvanlara kıyasla daha doğru sonuçlar alınacaktır.

Tek hücreli organizma kullanımı:
Bu organizmalar, kimyasal maddelere insanlara benzer şekilde tepki gösterdiklerinden biyokimya alanında geniş ölçüde kullanılırlar. Örneğin, bir tür Salmonella bakterisi kanser araştırmalarında başarıyta kullanılmıştır. Hızla üredikleri için, kısa sürede birkaç nesillik sonuç veren tek hücreliler, ilaç araştırmaları, ve toksikoloji alanında birçok kimyasal maddenin incelenmesinde kullanılabilir. Yaşlanmayı önleme konusunda yapılan çalışmalar da Saccharomyces cerevisiae adı veriten bir tekhücrelide yapılmış. S. cerevisiae'da, insanların genç kalmasını sağlayan proteinin benzerini bulmuş bilim adamları. Plasenta, insan metabolizmasını en iyi şekilde yansıtır. (Plasenta, uterus duvarından çocuğu beslemeye yarayan kanı alan parçadır.) Kanser ve yaşlanma araştırmalarında, immünoloji alanında, biyokimyada kullanılacak mükemmel bir araştırma aracıdır plasenta.

Yıl Bilim adamı Kullanılan Denekler Bilimsel Katkısı
1901 von Behring kobay difteri antiserumunun geliştirilmesi
1902 Ross güvercin sıtmanın yaşam çevriminin anlaşılması
1903 Pavlov köpek hayvan tepkileri
1905 Koch inek, koyun tüberküloz ve şarbon patojenleri üzerinde çalışmalar
1906 Golgi,Cajal köpek, at merkezi sinir sisteminin anlaşılması
1910 Kossel kuş hücre kimyası bilgilerinin geliştirilmesi
1912 Carrel köpek kan damarları üzerindeki cerrahi çalışmalar
1919 Bordet kobay, at, tavşan bağışıklık sisteminin işleyişi
1922 Hill kurbağa kaslarda oksijen tüketimi
1924 Einthoven köpek elektrokardiyografinin geliştirilmesi
1928 Nicolle maymun, domuz, fare tifüs patojeni çalışmaları
1932 Sherrington, Adrian kedi, köpek nöronların işlevi
1936 Dale, Loewi kedi, kuş, kurbağa sinir vurumlarının kimyasal iletimi
1943 Dam, Doisy sıçan, köpek, fare K vitamininin keşfi
1945 Fleming, Chain, Florey fare bakteri enfeksiyonlarında penisilinin etkisi
1949 Hess, Moniz kedi beynin işlevsel yapısı
1951 Theiler maymun, fare sarı humma aşısının geliştirilmesi
1952 Waksman kobay streptomisinin keşfi
1954 Enders, Weller maymun, fare çocuk felci aşısının geliştirilmesi
1966 Rous, Huggins sıçan, tavşan, tavuk kanserin hormonlarla sağaltımı
1968 Holley, Khorana sıçan genetik kodlamanın yorumlanması
1973 von Frisch, Lorenz arı, kuş hayvanlardaki toplumsal düzenler
1974 de Duve, Palade, Claude tavuk, kobay, sıçan hücrelerin yapısal ve işlevsel düzenlenişi
1979 Cormack, Homsfleld domuz bilgisayar destekli tomografinin geliştirilmesi
1986 Levi-Montalcini, Cohen fare, yılan, tavuk sinir büyüme faktörünün bulunuşu
1991 Neher, Sakmann kurbağa hücreler arasındaki kimyasal iletişim
1990 Murray, Thomas köpek organ nakli yöntemleri
1996 Doherty, Zinkernagel fare virüslü hücrelerin bağışıklık sistemince saptanması
Kaynak: https://www.facebook.com/notes/hayvanlar-%C3%BCzerinde-deney-yapmak-i%C5%9Fkencedir/hayvans%C4%B1z-deney-y%C3%B6ntemleri/171809446163140



 
Son düzenleme:
Teknoloji artık çok gelişti ki themertyildiz arkadaşımız konuyu çok güzel açıklamış. En basitinden yukarıda ki kültürlemeyi okursanız hayvanlara boş yere eziyet edilmemesi gerektiğini anlamış olabilirsiniz. Bazı firmalar ne yazık ki daha az maliyet ve kolaya kaçmak için onlarca/yüzlerce hayvanı katlediyor.

Ben hayvanların bu tür testlerde kullanılmasına karşı mıyım ? Hem karşıyım hem değilim. Karşı olmadığım noktayı söyleyeyim gerisini zaten anlarsınız. Eğer teknoloji ve eldeki veriler bir hastalığı önlemeye yetmiyorsa yani artık çaresiz duruma geldiysek ve canlılar üstünde denenmesi gerekiyorsa o zaman karşı değilim. Çünkü insan ırkına fayda sağlaması gerekiyor ve hiç bir alternatif kalmamış.

Ama maddi ve kolaylık bakımından en ufak şeyde bile hayvanlar üstünde deney yapmak bana hiç insanca gelmiyor. Konuyu saptırmadan şunu da söylemek istiyorum eğer çocukken bir hayvan beslemişseniz daha çok kedi veya köpek zaten bakış açısınız da değişiyor.
 
Teknoloji artık çok gelişti ki themertyildiz arkadaşımız konuyu çok güzel açıklamış. En basitinden yukarıda ki kültürlemeyi okursanız hayvanlara boş yere eziyet edilmemesi gerektiğini anlamış olabilirsiniz. Bazı firmalar ne yazık ki daha az maliyet ve kolaya kaçmak için onlarca/yüzlerce hayvanı katlediyor.

Ben hayvanların bu tür testlerde kullanılmasına karşı mıyım ? Hem karşıyım hem değilim. Karşı olmadığım noktayı söyleyeyim gerisini zaten anlarsınız. Eğer teknoloji ve eldeki veriler bir hastalığı önlemeye yetmiyorsa yani artık çaresiz duruma geldiysek ve canlılar üstünde denenmesi gerekiyorsa o zaman karşı değilim. Çünkü insan ırkına fayda sağlaması gerekiyor ve hiç bir alternatif kalmamış.

Ama maddi ve kolaylık bakımından en ufak şeyde bile hayvanlar üstünde deney yapmak bana hiç insanca gelmiyor. Konuyu saptırmadan şunu da söylemek istiyorum eğer çocukken bir hayvan beslemişseniz daha çok kedi veya köpek zaten bakış açısınız da değişiyor.


Kauss ben de sana hem katılıyorum,hem de katılmıyorum.Katıldığım nokta evet doğru son paragrafta dediğin gibi insanlar ucuz ve kolay diye hayvanları deney objesi haline getiriyorlar demişsin ve alternatif yöntemlerin varlığını kabul etmişsin.

Katılmadığım noktayı da bir fotoğrafla açıklayayım istedim :

 
Biraz kıt bir düşünceyle yaklaşmak istiyorum olaya.Din boyutuyla ilgilenmiyorum ve lütfen bu konu da dine kaymasın.Tanrı tüm evreni insanlığın hizmetine sunmuş diye, evreni yağmalamak tanrının buyurduğu bir şey değil.

Biz eğer hayvanları öldürüp besin olarak tüketiyorsak niye onları denek olarak kullanmayalım?

Alternatif deney yollarının varlığından haber verilmiş fakat hiç bir firma hayvanlar üzerinde denemediği bir ilacı insanlar üzerinde kullanmayı göze alamaz.

Kaldı ki listedekilerin çoğu beslenme ve güzellik ürünleri üreten firmalar.Tıbbi firmalar da var.Sırf kalabalık yapmak için ucuz oyunlara gerek yok.

Axe parfümden Maybelline maskaradan hayvan ölüyor da biz mi bilmiyoruz acaba...
 
Olaya şu şekilde bakın pozitronn.

Doğada hiçbir canlı siz et yiyesiniz diye kendi bedenini seve seve feda etmiyor,
Doğada hiçbir canlı siz deri ceket giyesiniz diye derisini seve seve yüzdürmüyor,
Doğada hiçbir canlı sizin sağlığınıza fayda sağlasın diye kendini kobaylığa seve seve teslim etmiyor,
Doğada hiçbir canlı sizin eğlenceniz olsun diye yarışlarda koşturulmuyor,güreştirilmiyor.

Bu satırlar daha uzatılabilir.

Ama en önemlisi de şu ; hani demişsiniz ya onları yiyebiliyorsak niye üzerinde deney yapmayalım diye. O zaman şunları da düşünün :

1.si bu hakkı nereden alıyorsunuz ?

2.si söz konusu şey Uygulamalı Etik'in konusudur ve heralde bunun farkındasınızdır ve etik felsefi bir disiplin olduğu için de bir fikir beyan ederken onu gerekçelendirmemeniz takdirinde rasyonel bir tartışma yapmak mümkün olmaz.

3.sü siz onları yemezseniz ölmezsiniz,ama onları yerseniz onlar ölür.Bir yığın bilim insanı,sanatçı,düşünür,vs vejetaryendir ve hepsi oldukça uzun yaşamışlardır.Ki bu da gösterir ki et yemek artık sadece bir '' damak zevki '' dir.

Not :
Burada amacım kimseye propoganda yapmak değildir.Zira bu propogandanın içine alabileceği bir konu olması da mümkün değildir.Bu herkesin içinde yaşadığı dünyanın ortak problemidir.O yüzden burada bunları paylaşırken ki amacım kimsenin hayatına müdahale etmek değil,olaylara insanların daha farklı bakış açılarından bakmalarını sağlamaktır.

Konuyu daha iyi açıklamak için görsellerle bitiriyorum mesajımı :

















 
Son düzenleme:
Back
Yukarı