Arkadaşlar, 1988'den beri bu sporun içindeyim. 1997'de sol dirseğimde çıkan bir sorundan dolayı bıraktım, 3 ay evvel tekrar başlama cesareti buldum, şansıma gittiğim salona haciz geldi ve kapandı (Ataşehir - Gymnasia), haftaya başka bir klübe başlayacağım, inşallah tekrar bir sakatlık olmaz. Spor yapmadığım süreçte dahi sürekli bu sporla ilgili yazılar okudum, internet sitelerini takip ettim, videolar izledim. Olay bu işin tozunu yutmaksa, buyrun benim

Hayatımda da doping kullanmadım, varsın kollarım 55 cm olmasın, 3 senede yapacağım vücudu 10 senede yapayım. Bu arada ağır bir squatın da en iyi dopingden daha etkili olduğuna inanırım.
Belki 10 ayrı salonda 3-4 ayrı şehirde değişik sürelerde çalışmışımdır, her salonda çok samimi arkadaşlıklar kurdum. Hangi tip salona ne tip insanlar gelir, kim ne ister, ne bekler, ne tutar ne tutmaz, şu anki mesleğim ve eğitimim olan hizmet sektörünün de verdiği ve ilgili her alana taşıyabileceğim tecrübe ve bilgi desteğiyle "iyi bilirim" demem yanlış olmaz.
Eğitmen bu sporun teorik eğitimini verir, trainer ise çalıştırır, çalıştırılan kişi teorik olarak ne yaptığını bilmiyor olabilir. İki kavram birbirinden tamamen farklıdır, o yüzden düzeltme gereği duydum. Ben birçok yerde bu kelime kullanıldığından trainer dedim, çok önemliyse çalıştırıcı, antrenör, hoca falan da diyebiliriz, ama eğitmen diyemeyiz, lütfen kelimelere fazla takılmayın, doğru Türkçe kullanma konusuna girersek başka bir forum açmamız gerekir. Antrenör olarak - lütfen beni burnu havada görmeyin - doping konusu hariç henüz benden daha bilgili birisine rastlamadım. Akademisyenler tabii ki konu dışı. Ben sadece bu bilgimi pekiştirmek, arttırmak ve en önemlisi belgemek istiyorum.
Bir an herşeye rağmen çok sevdiğim bir alanda iş yapma veya çalışma hayalini kurdum, desteğiniz için teşekkür ederim.