BertilFox
Üye
https://eksisozluk.com/entry/26140637
pek çok kişinin genetiğe, beslenmeye ya da ağırlık basmaya bağladığı ve yarım bilgisini insanlara zorla dayattığı spor. illa ki bir yere bağlanmak isteniyorsa, kişinin 8 yaşından 18 yaşına kadar yaptığı diğer sporlara bağlanmalıdır.
kas hücreleri bir yaştan sonra (gelişim bittikten sonra) çoğalmaz, bir yaştan sonra sadece büyür veya küçülürler. 8-10 yaşlarında yüzme, basketbol ya da voleybol gibi sporlarla uğraşmış, okul takımlarında ya da amatör şubelerde antreman yapmış kişilerin; omzundaki, kolundaki, bacağındaki ve göğsündeki kas hücresi sayısı, 25'lerine köfte gibi gelmiş ve gençliğinde sadece futbol oynamış kişilerden çok çok fazladır.
örneğin; bu kişiler omuzlarındaki 5.000 kas hücresini büyütmeye çalışırken, sen 2800 kas hücresini büyütmeye çalışıyorsan elbette ki farklar olacak. elbette ki aynı anda başlasan, aynı şeyleri yesen, aynı antremanı yapsan 3-5 ay sonra seni 3'e katlayacak bu adam. bu fark ''genetik yatkınlık'' olarak bilinir. işin aslı astarı: ''ergenlik çağında kas hücresini çoğaltan kişinin farkı''dir.
insan vücudu adeleye direnir. yani kas yapmak istemez. kası, bir enerji kaybı olarak görür ve elinden geldiğince büyütmemeye çalışır. ''bu spor çok nankör abi'' lafını çok duyarsınız. aslında bu, vücudun kendini korumaya çalışmasından başka bir şey değildir.
vücut çalıştırma: kısa evrim'dir. kullanılan kasın istemediği halde 'mecburen' güçlü olmasını düşünen vücut, oradaki adelede daha çok besin depolar ve kısa süreli olarak o bölgeyi ödemler. ağırlığı basıp ayna karşısında şişik adeleye bakmanın esprisi de bir yerde budur. sen kafanı bir yere çarparsan orası şişer, ödem olur. adelenle bir bölgeni çalıştırırsın ve orası da bir süre ödemli kalır. oraya pompaladığın kan orada çook uzun süre durmaz. 2 hafta antreman yapmadığın zaman küçülürsün ya; heh işte önce ödem gider. çünkü vücudun ''bi dakika n'oluyo?'' der.
yeterli kas hücren varsa büyürsün, bu büyümeyi de protein sağlar. ama sağdan soldan aldığın proteinlere de çok fazla güvenme. çünkü bunların peptit bağları, çabuk parçalansınlar diye çok zayıf üretilmişlerdir. insan vücudunun en temel ilkesi ''kolaya kaç''tır. bu zayıf bağlı peptitlere alışan vücut, bir süre sonra tavuktan, balıktan ve kırmızı etten alman gereken güçlü proteinleri parçalayamamaya başlar. tıpkı dışardan alınan testesteronu gören vücudun, testesteron üretmeyi durdurması gibi... ''abi kolayı hazırda geliyor ben zorunu parçalayamam'' diyen vücut; işi zora sokar... ek gıda elbet al, ama birer ay ara vermeyi unutma bunlara.
saat 22:00 de uyumazsan, vücudun büyümez. bunu görebileceğin bir yere yaz. o gün saat 5'te yatmışsan; vücudun, besinlerinin büyükçe kısmını adelen ve yeniden yapılanman için kullanamaz. o gün yaptığın sporu biraz unutsan iyi edersin.
adeleni şaşırtmazsan, adelen bunu ''yemez''. 3 hafta aynı programı yap, 4. hafta ''abi sen kimi kandırıyorsun?'' der vücudun. çünkü gelecek basınca ve tepkiye hazırdır. kası istemez de istemez...
kaç kilo bastığın önemli değil, adelene ne kadar basınç yedirdiğin önemlidir. 3kg'luk dambılı yana doğru (lateral / omuz)15 saniyede açıp 15 saniyede indirmeyi (toplam 30 saniye) denedin mi hiç? (negatif sistem). bu şekilde en fazla 3 tekrar yapabilirsin (90 saniye).. ancak adelen, yüzlerce kiloluk basınç yer. ve senin sallaya sallaya yaptığın 15kg'luk dambıllardan çok daha iyi sonuç alırsın.
piramit, split, negatif, curve, boot, horizonal, mass, half sistemleri sürekli çevir. günde iki bölge yapıyor isen bir sonraki programda teke düşür.
6 ayda bir; bir hafta sadece göğüs, bir hafta sadece kol, bir hafta sadece sırt ve omuz ve bir hafta sadece bacak yap. sakın ama sakın ''ben bu işi biliyorum'' düşüncesine girme. soru sormaktan çekinme. emin ol, çok az şey biliyorsun.
---------- Post added at 20:13 ---------- Previous post was at 20:01 ----------
https://eksisozluk.com/entry/36110192
iç sıkkınlığı ve çok düşünme bu sporun bir numaralı mahvedicisidir.
sen istediğin kadar bu sporun bilimini bil, kırmızı kas lifi yapısından beyaz kas lifi yapısına kadar yala yut, aminoasitleri peptit bağlarına kadar sırala, piramit, ters piramit, negatif, mass antreman programlarını bil, proteini hangi besinden ne kadar alacağını adın gibi aklında tut, çok çok iyi hocalardan akıl al, dergiler karıştır vs; akşam kafan sıkkın uyuyor isen, gün içerisinde sürekli mutsuz ve kafan karışık ise adelen yarım santim dahi büyümez, büyümeyeceği gibi geri gider.
neden mi?
katabomizma diye bir süreç var vücudunda. katabolizma, metabolizmanın yıkım reaksiyonu. normalde hayati bir ihtiyaç, lakin kas büyümesinin de baş düşmanıdır. vücut, büyük adeleyi ciddi bir enerji kaybı merkezi olduğu için hiç istemez. elinden geldiğince yıkmaya çalışır onu.
katabolik hormonlar var mesela; kortizol, glukagon ve katokelaminler, sitokin, oreksin, hipokretin, ve melatonin gibi. senin için sıkkınsa bunlar seratonin, melatonin ve dopamin dengenin ebesine atlarlar ve şiddetli kas yıkımı başlar vücudunda. uyurken lime lime yerler senin adelenden glutaminleri ve bcaa'ları. kimyasal reaksiyonlar had safhada olur ve bunların sonucunda kas yapında inanılmaz katabolik etkiler görülür. sen istediğin kadar ''ben amino asit içiyorum, şu kadar et yiyorum, 120 kilo bench basıyorum vs'' de, için sıkkınsa, gece rahat uyuyamıyorsan, kafanda 50 soru varsa geçmiş olsun güzel kardeşim.
bu sporda, cehalet mutluluktur. yer altı spor salonlarında kuru fasulye ile adelesini senin adelenin 4 katı büyümüş adamlar görürsün. bakarsın boş beleş adamlar aynı sürede seni katlayarak büyümüşler. sen de aynı antremanı yapmışsın ama mutsuzluğun seni mahvetmiş. beynindeki ikilemler sen düşündükçe adelelerini ısıra ısıra yemiş. ne glikojenler, ne aminoasitler görevini yapabilmiş. bunu ben söylemiyorum, bilim söylüyor. mutsuz isen adelen büyümez.
ben mutsuzum, ama bi şekilde adelemi de büyütmek istiyorum diyorsan anabolik ilaç kullanacaksın o zaman. çünkü senin katabolik yıkımını ancak bir anabolik ilaç engelleyebilir. yapay bir engelleme olur, sonuç da alırsın o ayrı.
---------- Post added at 21:13 ---------- Previous post was at 20:13 ----------
https://eksisozluk.com/entry/33764346
valla bence çok kasmayın yeter.
bugüne kadar çoğu yarışmacı olan (yani adı üstünde vücut geliştirme yarışmalarına katılıyor) envai çeşit adamla konuşmuşumdur.
herkesin antreman teknikleri, beslenme teknikleri o kadar alakasız ki.
mesela bir arkadaşım var. adam hem salon sahibi, hem yarışmacı. onun gösterdiği bir hareketi yapıyorum. sonra 2 ay sonra başka bir salonda başka bir yarma hoca geliyor o hareket öyle olmaz diyor.
lan! oğlum ikinizde hayvan gibi vücut yapmışsınız. demek ki oluyor
biri diyor ki sakın karbonhidrat yeme. öbürüne gidiyorum, her antreman sonrası karbonhidrat ye enerji almadan olur mu hiç diyor vs vs.
ha işin bilimselini okuyan adamlarla da konuşmuşluğum var. adam kasın anatomisini anlatsın sana. nasıl kas geliştiğini falan bilimsel olarak su gibi yalamış yutmuş. bu adamlar da salonda antrenor. (genelde lüks salonlarda oluyor bunlar) ee onun yaptırdığı antremanı git bi vücut geliştirmiş yarmaya göster, kıyameti koparır. bu nasıl antreman sakın bunu yapma der.
zaten body forumlarını okuyun. herkes yarma. ama herkes birbirini bilgisizlikle suçlar. o öyle der bu böyle der.
bu iş genetiktir abiler genetik. benim düşüncem bu. fitnessla uğraşıyorum ben yıllardır. uzman değilim. profesor değilim. sadece düşüncem bu. hep derim bu işin 100de 70 i falan genetik. 100de 25 i falan beslenme. kalan 100de 5i ağırlık antremanı.
genetiğin iyise vücudun çabuk gelişir. genetiğin kötüyse hem gelişse bile çirkin olursun hem de zor geliştirirsin. herkes de kendi genetik yapısına göre, kendi vücuduna göre bir antreman programı izlemeli.
vücut geliştirmede bazı temel şeyleri öğrenip sonrasınada kendi vücudunu dinleyerek bir antreman ve beslenme şekli takip etmelisin. doğrusu bence budur.
pek çok kişinin genetiğe, beslenmeye ya da ağırlık basmaya bağladığı ve yarım bilgisini insanlara zorla dayattığı spor. illa ki bir yere bağlanmak isteniyorsa, kişinin 8 yaşından 18 yaşına kadar yaptığı diğer sporlara bağlanmalıdır.
kas hücreleri bir yaştan sonra (gelişim bittikten sonra) çoğalmaz, bir yaştan sonra sadece büyür veya küçülürler. 8-10 yaşlarında yüzme, basketbol ya da voleybol gibi sporlarla uğraşmış, okul takımlarında ya da amatör şubelerde antreman yapmış kişilerin; omzundaki, kolundaki, bacağındaki ve göğsündeki kas hücresi sayısı, 25'lerine köfte gibi gelmiş ve gençliğinde sadece futbol oynamış kişilerden çok çok fazladır.
örneğin; bu kişiler omuzlarındaki 5.000 kas hücresini büyütmeye çalışırken, sen 2800 kas hücresini büyütmeye çalışıyorsan elbette ki farklar olacak. elbette ki aynı anda başlasan, aynı şeyleri yesen, aynı antremanı yapsan 3-5 ay sonra seni 3'e katlayacak bu adam. bu fark ''genetik yatkınlık'' olarak bilinir. işin aslı astarı: ''ergenlik çağında kas hücresini çoğaltan kişinin farkı''dir.
insan vücudu adeleye direnir. yani kas yapmak istemez. kası, bir enerji kaybı olarak görür ve elinden geldiğince büyütmemeye çalışır. ''bu spor çok nankör abi'' lafını çok duyarsınız. aslında bu, vücudun kendini korumaya çalışmasından başka bir şey değildir.
vücut çalıştırma: kısa evrim'dir. kullanılan kasın istemediği halde 'mecburen' güçlü olmasını düşünen vücut, oradaki adelede daha çok besin depolar ve kısa süreli olarak o bölgeyi ödemler. ağırlığı basıp ayna karşısında şişik adeleye bakmanın esprisi de bir yerde budur. sen kafanı bir yere çarparsan orası şişer, ödem olur. adelenle bir bölgeni çalıştırırsın ve orası da bir süre ödemli kalır. oraya pompaladığın kan orada çook uzun süre durmaz. 2 hafta antreman yapmadığın zaman küçülürsün ya; heh işte önce ödem gider. çünkü vücudun ''bi dakika n'oluyo?'' der.
yeterli kas hücren varsa büyürsün, bu büyümeyi de protein sağlar. ama sağdan soldan aldığın proteinlere de çok fazla güvenme. çünkü bunların peptit bağları, çabuk parçalansınlar diye çok zayıf üretilmişlerdir. insan vücudunun en temel ilkesi ''kolaya kaç''tır. bu zayıf bağlı peptitlere alışan vücut, bir süre sonra tavuktan, balıktan ve kırmızı etten alman gereken güçlü proteinleri parçalayamamaya başlar. tıpkı dışardan alınan testesteronu gören vücudun, testesteron üretmeyi durdurması gibi... ''abi kolayı hazırda geliyor ben zorunu parçalayamam'' diyen vücut; işi zora sokar... ek gıda elbet al, ama birer ay ara vermeyi unutma bunlara.
saat 22:00 de uyumazsan, vücudun büyümez. bunu görebileceğin bir yere yaz. o gün saat 5'te yatmışsan; vücudun, besinlerinin büyükçe kısmını adelen ve yeniden yapılanman için kullanamaz. o gün yaptığın sporu biraz unutsan iyi edersin.
adeleni şaşırtmazsan, adelen bunu ''yemez''. 3 hafta aynı programı yap, 4. hafta ''abi sen kimi kandırıyorsun?'' der vücudun. çünkü gelecek basınca ve tepkiye hazırdır. kası istemez de istemez...
kaç kilo bastığın önemli değil, adelene ne kadar basınç yedirdiğin önemlidir. 3kg'luk dambılı yana doğru (lateral / omuz)15 saniyede açıp 15 saniyede indirmeyi (toplam 30 saniye) denedin mi hiç? (negatif sistem). bu şekilde en fazla 3 tekrar yapabilirsin (90 saniye).. ancak adelen, yüzlerce kiloluk basınç yer. ve senin sallaya sallaya yaptığın 15kg'luk dambıllardan çok daha iyi sonuç alırsın.
piramit, split, negatif, curve, boot, horizonal, mass, half sistemleri sürekli çevir. günde iki bölge yapıyor isen bir sonraki programda teke düşür.
6 ayda bir; bir hafta sadece göğüs, bir hafta sadece kol, bir hafta sadece sırt ve omuz ve bir hafta sadece bacak yap. sakın ama sakın ''ben bu işi biliyorum'' düşüncesine girme. soru sormaktan çekinme. emin ol, çok az şey biliyorsun.
---------- Post added at 20:13 ---------- Previous post was at 20:01 ----------
https://eksisozluk.com/entry/36110192
iç sıkkınlığı ve çok düşünme bu sporun bir numaralı mahvedicisidir.
sen istediğin kadar bu sporun bilimini bil, kırmızı kas lifi yapısından beyaz kas lifi yapısına kadar yala yut, aminoasitleri peptit bağlarına kadar sırala, piramit, ters piramit, negatif, mass antreman programlarını bil, proteini hangi besinden ne kadar alacağını adın gibi aklında tut, çok çok iyi hocalardan akıl al, dergiler karıştır vs; akşam kafan sıkkın uyuyor isen, gün içerisinde sürekli mutsuz ve kafan karışık ise adelen yarım santim dahi büyümez, büyümeyeceği gibi geri gider.
neden mi?
katabomizma diye bir süreç var vücudunda. katabolizma, metabolizmanın yıkım reaksiyonu. normalde hayati bir ihtiyaç, lakin kas büyümesinin de baş düşmanıdır. vücut, büyük adeleyi ciddi bir enerji kaybı merkezi olduğu için hiç istemez. elinden geldiğince yıkmaya çalışır onu.
katabolik hormonlar var mesela; kortizol, glukagon ve katokelaminler, sitokin, oreksin, hipokretin, ve melatonin gibi. senin için sıkkınsa bunlar seratonin, melatonin ve dopamin dengenin ebesine atlarlar ve şiddetli kas yıkımı başlar vücudunda. uyurken lime lime yerler senin adelenden glutaminleri ve bcaa'ları. kimyasal reaksiyonlar had safhada olur ve bunların sonucunda kas yapında inanılmaz katabolik etkiler görülür. sen istediğin kadar ''ben amino asit içiyorum, şu kadar et yiyorum, 120 kilo bench basıyorum vs'' de, için sıkkınsa, gece rahat uyuyamıyorsan, kafanda 50 soru varsa geçmiş olsun güzel kardeşim.
bu sporda, cehalet mutluluktur. yer altı spor salonlarında kuru fasulye ile adelesini senin adelenin 4 katı büyümüş adamlar görürsün. bakarsın boş beleş adamlar aynı sürede seni katlayarak büyümüşler. sen de aynı antremanı yapmışsın ama mutsuzluğun seni mahvetmiş. beynindeki ikilemler sen düşündükçe adelelerini ısıra ısıra yemiş. ne glikojenler, ne aminoasitler görevini yapabilmiş. bunu ben söylemiyorum, bilim söylüyor. mutsuz isen adelen büyümez.
ben mutsuzum, ama bi şekilde adelemi de büyütmek istiyorum diyorsan anabolik ilaç kullanacaksın o zaman. çünkü senin katabolik yıkımını ancak bir anabolik ilaç engelleyebilir. yapay bir engelleme olur, sonuç da alırsın o ayrı.
---------- Post added at 21:13 ---------- Previous post was at 20:13 ----------
https://eksisozluk.com/entry/33764346
valla bence çok kasmayın yeter.
bugüne kadar çoğu yarışmacı olan (yani adı üstünde vücut geliştirme yarışmalarına katılıyor) envai çeşit adamla konuşmuşumdur.
herkesin antreman teknikleri, beslenme teknikleri o kadar alakasız ki.
mesela bir arkadaşım var. adam hem salon sahibi, hem yarışmacı. onun gösterdiği bir hareketi yapıyorum. sonra 2 ay sonra başka bir salonda başka bir yarma hoca geliyor o hareket öyle olmaz diyor.
lan! oğlum ikinizde hayvan gibi vücut yapmışsınız. demek ki oluyor
biri diyor ki sakın karbonhidrat yeme. öbürüne gidiyorum, her antreman sonrası karbonhidrat ye enerji almadan olur mu hiç diyor vs vs.
ha işin bilimselini okuyan adamlarla da konuşmuşluğum var. adam kasın anatomisini anlatsın sana. nasıl kas geliştiğini falan bilimsel olarak su gibi yalamış yutmuş. bu adamlar da salonda antrenor. (genelde lüks salonlarda oluyor bunlar) ee onun yaptırdığı antremanı git bi vücut geliştirmiş yarmaya göster, kıyameti koparır. bu nasıl antreman sakın bunu yapma der.
zaten body forumlarını okuyun. herkes yarma. ama herkes birbirini bilgisizlikle suçlar. o öyle der bu böyle der.
bu iş genetiktir abiler genetik. benim düşüncem bu. fitnessla uğraşıyorum ben yıllardır. uzman değilim. profesor değilim. sadece düşüncem bu. hep derim bu işin 100de 70 i falan genetik. 100de 25 i falan beslenme. kalan 100de 5i ağırlık antremanı.
genetiğin iyise vücudun çabuk gelişir. genetiğin kötüyse hem gelişse bile çirkin olursun hem de zor geliştirirsin. herkes de kendi genetik yapısına göre, kendi vücuduna göre bir antreman programı izlemeli.
vücut geliştirmede bazı temel şeyleri öğrenip sonrasınada kendi vücudunu dinleyerek bir antreman ve beslenme şekli takip etmelisin. doğrusu bence budur.