Şiir

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan sven
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

sven

Üye
Aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden Sümbülüzade
Vehbi Efendi'nin müstesna bir eseridir.
Şiirin hikayesi de şöyle: Bir gün padişah Vehbi Efendi'yi yanına çağırır
ve: "Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını
okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek
gelsin" der. Ve işte sonuç aşağıda:

Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
* * *
Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.
* * *
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
* * *
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
* * *
Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
* * *
Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
* * *

Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
* * *
Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
* * *
Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
 
Fen Bilimleri Merkezi'ndeki tarih hocamız okumuştu bunu yarılmıştık sınıfta :D
 
süperyaaaaaaaaa ben bu şiiri okul bitmeden edebiyat hocamıza sınıf huzurunda bi okiyim
(inşallah ters tepki vermez)
 
Back
Yukarı