Veyron
Özel Üye
2 ÖNEMLİ İTİRAF !!!!
Okuyun ve nasıl soyulduğumuzu anlayın
1- Call center; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 22; İl: İstanbul
Türkiye'nin en büyük bankalarından birinin çağrı merkezinde çalışıyorum. Bu işi yapanlar bilir; stresli olduğu kadar eğlenceli yanları da vardır. Sürekli salak müşterilerle uğraşmak zorundasınızdır. Mesela anne kızlık soyadını sorunca, "Annem boşandı" diyen öküzler ya da kart numarasını isteyince, ''Aaa, veremem valla. Güvenli mi telefonda böyle kart numarası vermek" diyen mongollarla uğraşıp dururuz. Tabii ki bazı nimetlerden de faydalanmak söz konusu olabiliyor. Mesela bütün ünlülerin kredi kartlarını, adreslerini, telefonlarını, nerede, ne yiyip içtiklerini yakinen takip edebiliyorsunuz.
Gelelim itirafımıza. Hepiniz 444'lü numaraları aramış ve oradaki hayatı biraz merak etmişsinizdir. Merakınızı gidereyim. Müşteriler hatta çok bekleyip sinirlendiklerinde bize, "Orada kaç kişisiniz?" diye soruyorlar. Biz de, -müdürlerimiz öyle dememizi istiyor- en az, "100 kişiyiz" diyoruz. Ama inanmayın arkadaşlar.
Türkiye'nin en büyük bankasının çağrı merkezinde bazı saatlerde telefona sadece 4 kişi bakıyor. Ayrıca Türkiye'nin en iyi bankalarının biri olan burada, kredi kartlarınıza ekstrede gördüğünüzden çok daha farklı yöntemle faiz işletiliyor ve bu, müşterilerden saklanıyor. Uyanık olan bazı müşteriler durumu anladıklarında ise iş bize düşüyor ve durumu kotarıyoruz. Yani hepimiz kazıklanıyoruz. Acı bir itirafta daha bulunayım. Hani müşteri temsilcileriyle konuşurken kısa süreli sessizlikler oluyor ya, işte o anda bizim elimiz "mute" tuşunda oluyor ve eğer gerçekten salak ya da anlayışsız bir müşteriyle konuşuyorsak, mute tuşuna basıp küfür ediyoruz. O yüzden çok küfür yememek için 444'lü hatları arayan herkese, biraz daha akıllı olun çağrısını yapmak istiyorum.
Ayrıca sevgili müdürlerim, eğer bu itirafı okuduysanız umarım bir taraflarınız tutuşmuştur. Asla kim olduğumu bulamayacaksınız. Çünkü ben burdaki herkesin sesiyim.
2- The Informer; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 29; İl: Ankara
En büyük devlet bankalarının birinde, uzman pozisyonunda çalışıyorum. Yaptığımız iş emekli maaşlarıyla ilgilenmek. Üç aydan üç aya yatan emekli maaşları üzerinde bazı işlemler (!) yapıyoruz. Bunlardan biri de, maaşlardan bankanın para kazanmasını sağlamak için gereksiz kesintiler yapmak. Diyelim ki maaşınız 500 milyon. Biz buradan 100 bin lira kesip (banka masrafı veya herhangi bir hizmet ) hesabınıza 499.900.000 TL yatırıyoruz.
Emekli mudimiz ATM'den maaşını almaya geldiğinde 5 milyon ve katlarını çekmek zorumda olduğundan, çekebileceği nakit miktar 495 milyon oluyor. Böylece hesapta kalan 4 milyon 900 bin lira otomatikman bankanın kulanım alanına bırakılıyor. Türkiye'de yaklaşık 1 milyon emeklinin bu bankadan maaşını aldığını düşünürseniz gerisini siz hesap edin.
Bilmem inanır mısınız ama 6 aydır bunun mücadelesini vermeye çalıştım ama nafile. Benim annem ve babam da emekli. Maaşlarını çalıştığım bankadan alıyorlar. Onlara hep hesap cüzdanıyla çekmelerini söylüyorum ancak hala ATM rahatlığından vazgeçmediler. Aslında bu ülkede devede kulak gibi görünen bu yolsuzluk, kimi insanlara verilmiş olan ölü kredileri kapatmak için yapılan bir düzenden başka bir şey değil.
Okuyun ve nasıl soyulduğumuzu anlayın
1- Call center; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 22; İl: İstanbul
Türkiye'nin en büyük bankalarından birinin çağrı merkezinde çalışıyorum. Bu işi yapanlar bilir; stresli olduğu kadar eğlenceli yanları da vardır. Sürekli salak müşterilerle uğraşmak zorundasınızdır. Mesela anne kızlık soyadını sorunca, "Annem boşandı" diyen öküzler ya da kart numarasını isteyince, ''Aaa, veremem valla. Güvenli mi telefonda böyle kart numarası vermek" diyen mongollarla uğraşıp dururuz. Tabii ki bazı nimetlerden de faydalanmak söz konusu olabiliyor. Mesela bütün ünlülerin kredi kartlarını, adreslerini, telefonlarını, nerede, ne yiyip içtiklerini yakinen takip edebiliyorsunuz.
Gelelim itirafımıza. Hepiniz 444'lü numaraları aramış ve oradaki hayatı biraz merak etmişsinizdir. Merakınızı gidereyim. Müşteriler hatta çok bekleyip sinirlendiklerinde bize, "Orada kaç kişisiniz?" diye soruyorlar. Biz de, -müdürlerimiz öyle dememizi istiyor- en az, "100 kişiyiz" diyoruz. Ama inanmayın arkadaşlar.
Türkiye'nin en büyük bankasının çağrı merkezinde bazı saatlerde telefona sadece 4 kişi bakıyor. Ayrıca Türkiye'nin en iyi bankalarının biri olan burada, kredi kartlarınıza ekstrede gördüğünüzden çok daha farklı yöntemle faiz işletiliyor ve bu, müşterilerden saklanıyor. Uyanık olan bazı müşteriler durumu anladıklarında ise iş bize düşüyor ve durumu kotarıyoruz. Yani hepimiz kazıklanıyoruz. Acı bir itirafta daha bulunayım. Hani müşteri temsilcileriyle konuşurken kısa süreli sessizlikler oluyor ya, işte o anda bizim elimiz "mute" tuşunda oluyor ve eğer gerçekten salak ya da anlayışsız bir müşteriyle konuşuyorsak, mute tuşuna basıp küfür ediyoruz. O yüzden çok küfür yememek için 444'lü hatları arayan herkese, biraz daha akıllı olun çağrısını yapmak istiyorum.
Ayrıca sevgili müdürlerim, eğer bu itirafı okuduysanız umarım bir taraflarınız tutuşmuştur. Asla kim olduğumu bulamayacaksınız. Çünkü ben burdaki herkesin sesiyim.
2- The Informer; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 29; İl: Ankara
En büyük devlet bankalarının birinde, uzman pozisyonunda çalışıyorum. Yaptığımız iş emekli maaşlarıyla ilgilenmek. Üç aydan üç aya yatan emekli maaşları üzerinde bazı işlemler (!) yapıyoruz. Bunlardan biri de, maaşlardan bankanın para kazanmasını sağlamak için gereksiz kesintiler yapmak. Diyelim ki maaşınız 500 milyon. Biz buradan 100 bin lira kesip (banka masrafı veya herhangi bir hizmet ) hesabınıza 499.900.000 TL yatırıyoruz.
Emekli mudimiz ATM'den maaşını almaya geldiğinde 5 milyon ve katlarını çekmek zorumda olduğundan, çekebileceği nakit miktar 495 milyon oluyor. Böylece hesapta kalan 4 milyon 900 bin lira otomatikman bankanın kulanım alanına bırakılıyor. Türkiye'de yaklaşık 1 milyon emeklinin bu bankadan maaşını aldığını düşünürseniz gerisini siz hesap edin.
Bilmem inanır mısınız ama 6 aydır bunun mücadelesini vermeye çalıştım ama nafile. Benim annem ve babam da emekli. Maaşlarını çalıştığım bankadan alıyorlar. Onlara hep hesap cüzdanıyla çekmelerini söylüyorum ancak hala ATM rahatlığından vazgeçmediler. Aslında bu ülkede devede kulak gibi görünen bu yolsuzluk, kimi insanlara verilmiş olan ölü kredileri kapatmak için yapılan bir düzenden başka bir şey değil.