zeytinyağını yemeğin başında değil sonunda koymamız gerektiğini söylediler. yemek piştikten sonra eklenmeli, en başta koyar kavurursanız zehir etkisi yapar diyorlar. bir bilginiz varmı? birde makarna pilav gibi yemeklerde kötü kokuyor ve kötü tat veriyor. bunu engelleme şansımız varmı?
hangi tür zeytinyağı kullanıyorsunuz?...sızma ağır kaçabilir o tür yemeklerde...riviera koku ve tat olarak daha hafiftir ve asiti de daha azdır...bir de onu deneyin denemediyseniz...yeni kullanmaya başladıysanız, belki de alışık olmadığınız içindir bu tadı almanız.... zehir etkisini ben ilk kez duyuyorum...her 2 türlü kullanım türünü yaptığım da oldu ama böyle bir duruma rastlamadım...eğer öyle bir durum olsaydı, üreticiler bunu ambalaj vs üstünde belirtmek zorunda olurlardı herhalde...
Zehirli olanlar rafine yağlardır .Rafine yağdan uzak durun içerisine fiyattan düşürmek için fındık yağı katıyorlar . Bu da zehirleyici etki yapıyor .Bir de üreticiler bunu belirtir denmiş ben de diyorum ki Türkiye'de belirtilmeyen daha neler neler var kimbilir ve üreticiler bunları belirtse sonunda iflas ederler .
zeytin yagı testesteron etkisi ile kuvvet veriyormus ..serdar aktolga kullanıyormus( :!: :!: ) acaba böle bişi varsa zeytin yagını nasıl kullanmalıyız :?: ac karnınamı tok karnınamı.ne kadar
valla ben pilav falan yerken zaten pilavı annem yapar tereyağı kullanır ama diğer şeylerde sade ce zeytin yağı kullanırım ben tavuğu tavada kızartırken salatada yumurtayı falanda başlangıçta değişik gelebilir ama alışıyo insan ben tariş zeytinyağı kullanıyorum ayrıca zehirlenme etkisini ilk defa duydum sanmıyorum böyle bir şey olabileceğini
Vallahi ilk kez zehirleme gibi bir olayı duyuyorum. Biz herşeyde zeytinyağı kullanırız, hatta dedem rahmetlinin kontinü zeytinyağı fabrikası falan bile varmış bi aralar. Bence en sağlıklısı, hele birde babam özel alıyor benim 0 asit falan, su gibi oluyor vallahi zeytinyağı demezsiniz.
ŞAhsen biz zeytincilikle uğraşıyoruz ve ezelden beri zeytin yağı kullanırız ama böle bişiyi ilk defa duydum bizim başımıza hiç gelmedi böle bişi...
Derler ki Fransızlar zeytinyağını çiğ tükettikleri için hep böyle zayıftırlar. Kalorisi artmıyor sonuçta ama metabolizma üzerinde negatif bir etkisi vardır belki. Zeytinyağının içindeki esansiyel yağ asitleri pişirilme ile formunu kaybediyor mu acaba?
Benim bildiğim kadarıyle (gazete, dergilerden okuduğum) ayçiçek yağı 200 derecenin üzerinde ısıtıldığında kimyasal olarak özelliğini kaybetmeye başlıyor ve kansorejen etki gösteriyormuş. Kızartmaların insan sağlığına zararlı olduğu söyleminin (diğerlerinin yanısıra) bir nedenide bu sanırım. Aynı durum bütün nebati sıvı yağlar ve zeytinyağı içinde geçerlidir. Ancak zeytinyağı ısıya daha duyarlı olduğu için 200 derecenin altında özelliğini kaybetmeye başlıyor olabilir. Zehir etkisinden kasıt bu olabilir.
Tamamen katılıyorum. Aslında herşey Türkçe kullanımında yanlış bir kelime seçimiyle başlıyor. Zehirlenme söz konusu değildir. Ancak yüksek ısılarda çoğu yağ gibi zeytin yağda stabil değildir. Kaynamış yada yüksek ısılı zeytin yağı kanserojen etki yapar. Çoğu yağ gibi. Bi arkadaş serdar aktolga'nın zeytinyağı kullandığını belirtmiş. Zeytin yağının testesterone ile ilişkisi şu şekilde: testesterone hormonu çok fazla molekülün biraraya gelmesiyle oluşur. Bu moleküllerin arasında yağ asitleri de vardır. Yani bazı yağlar testerone sentezi için hammadde sağlar. Diyetinde yağı sıfırlayan biri hedefine zor ulaşır. Çünkü yağ asitleri de insan vücudunun yapı taşlarından biridir. Gunter Schielkamp bir röportajında fıstık ezmesini de bolca yediğini söylediğinde şaşıran muhabir. Yağlı değil mi neden bunu yiyorsunuz dediğinde, Günter benim yazdığım açıklamnın benzeri bir açıklama yapmıştır. Ve yağları diyetten çıkarmanın diyeti baltaladığını ifade etmiştir.
zeytinyağı zayıflatmaz çünkü oda bir yağ ve 1g da9 kal var ancak zeytinyağı nı diğer yağlara tercih etmek metabolizma üzerine olumlu etki yapar yani zayıflamak için normal beslenmenin üzerine zeytinyağı kullanmak saçmadır testosteron olayıda kurl ün dediği gibidir.
Tamamen yanlış bir bilgi zeytinyağı tüm diğer yağlardan ısıya karşı daha dayanıklı ve çok daha sağlıklıdır. zeytinyağını yemeği pişirdikten sonra üzerine konmasının tek nedeni zeytinyağının kokusunun, tadının ve içerdiği vitaminlerin çöpe gitmemesidir. ayrıca doymamış yağ oranıda yüksektir en büyük zehir herkezin bolca tükettiği margarinlerdir. birde yakıyosanız kansere davetiye çıkartıyosunuz demektir.
maalesef rivierada sanıldığının aksine zeytinyağı niteliğini kaybetmiş bir yağ çeşididir tabii her halikarda yine diğer yağlardan daha iyidir. şöyleki asit düzeyi 3.3'ün üzerinde olan yağlar yenemiyecek kadar fazla aside sahiptir bu yağlar fabrikada kimyasal işleme tabii tutularak asit düzeyleri düşürülür ancak bu seferde ne koku, ne tat, nede zeytinyağının faydalarından eser kalır. bu yağa rafine denir. buna ek olarak koku, tat vermesi için gerçek sızma zeytinyağı ile %10-%15 gibi bir oranı karıştırılır alın Riviera duyunca insan bi etkileniyoda vay be riviera havalı bi şeye benziyo isim falan ama bi halt değil, birde şuna değinelim insanlar zeytinyağını ağır zanneder ancak bunun aksine aslında tüm yağlardan daha hafiftirler şöyleki insanların piyasada isimlerini sıkça duydukları zeytinyağları aslında tam olarak iyi değildir buda şu sebebten dolayı bu yağlar harman yağlardır. her yöre üreticilerinden zeytin alarak üretim yaparlar ve bunları karıştırırlar bundan dolayıda insanlara sızma zeytinyağı ağır gelir ayrıca rivieradan çok daha düşük asit oranına sahip sızma zeytinyağları var mesela sadece zeytin isimli markanın ne extra oleas ürünleri aşırı düşük yağ oranına sahiptir. 0,17. ayrıca size birde yağ tavsiye edeyim bakalım zeytinyağı ağırmıymış kimse bilmesede Derman isimli bi zeytinyağı var hem hafif hemde gayet lezzetli bu yağ aynı zamanda devlet konuk evindede kullanılıyor. ayrıca Fethatoğlu isimli markanında taş baskısı gayet güzel bir yağ. Deman ayvalıktan, Ferhatoğluda, edremit körfezinde güreden.
Isı ile okside olmuş katı ve sıvı yağların yıkımına bağlı toksik etkilere yönelik ataştırma, sadece hayvanlar üzetinde ve hemen her zaman uç koşullar altında yürütülmüştür. Çok-doymamış yağ astleri; anti-oksidan ajanların bulunması ile sınırlandırılabilen peroksidatif fenomenlerden dolayı, fiziko kimyasal değişiklere uğramaktadır. Ortamın doymamışlığı ve antiolsidanlar tarafından zengin olması nedenleriyledir ki, zeytinyağı çok öncelikli bir konujda bulunmaktadır. Yani zeytinyağında belirgin değişiklikler oluşturmak için son derece yüksek ısıda ve özellikle uzun süre kızartmaya gerek vardır. Bucko (1969)yaklaşık 2 saat süre ile 170 C derece ısıtıldıktan sonra uygulanan çeşitli hayvansal ve bitkisel yağlar üzerinde yürüttüğü çalışmada; doymuş ve çok-doymamış yağların (inek yağı, domuz yağı, ayçiçek yağı) karaciğer bozuklukları oluşturduğu buna karşılık, zeytinyağı'nda böyle birşey görülmediğini vurgulamıştır. çok daha uzun bi sürü 180C'de ısıtıldığı zaman, hayvansal ve bitkisel yağların tümünün ciddi karaciğer bozuklukları oluşturduğu bildirilmektedir (Alexander 1978) Safra kanalları üzerine etki bakımından Charbonnier(1985)tarafından yürütülen bir çalışma, zeytinyağının'200 C derecede 3 saat ısıtıldığı zaman bile kolosistokinetik özelliklerini kaybetmedaiğini göstermiştir. BU ÖNEMLİ: ZEYTİNYAĞI'nın kızartma için kullanıldığı zaman, besine nüfus etme kinetiği üzerinde Varela ve ark. (1982, 1984) tarafından yapılan çalışmalar da önem taşımaktadır. Bu çalışmalar, hayvansal ve bitkisel yağların besinin çoğu yada tümüne nüfuz ettiğini,buna karşılık zeytinyağı'nın besine nüfuz etmediğini ve yüzeyde kaldığını göstermiştir. Not:Kitaptan alıntı