Forumumuzun eski dönemlerinde bazı kişiler WT camiasına müsabaka davetinde bulunmuştu. Ancak bu kişilerin kim olduğu, müsabaka formatı ve yeri üzerine fazlasıyla soru işaretleri vardı. Kendileri de pek bilgi vermediler. Haliyle konu polemikten öteye geçmedi.
Ben şimdi sizlere daha net bir davette bulunacağım: Gelin bir Muay Thai turnuvasında dövüşün.
Önce duymaya alıştığımız itirazlarınızı sıralayalım: Bizde kural yok, bizde eldiven yok, biz sokağa yönelik çalışıyoruz, ring bize göre değil vs vs. Tamam,doğru. Eldivene alışkın değilsiniz, kuralınız yok falan. Ben demek istediğimi en baştan söyleyeyim: Hiç mi bir şey yapamazsınız? Yani sizin bu süper ötesi sisteminizin etkinliği eldiveni giyince %5’e falan mı iniyor?
Ring niye garip geliyor size? Asansörden otobüse kadar dövüş fantezileri üreten sizlere ring mi garip geliyor? Etrafı iplerle çevrili,düz,kabak gibi zeminde dövüşeceksiniz. Ben yine de size ring dövüşü ve çok bildiğinizi iddia ettiğiniz sokak üzerine birkaç bilgi vereyim. Ondan sonra da müsabakaya girmek için neler gerekir,ne yapılması lazımdır üzerine konuşup; konuyu tamamlayayım.
Önce neden Muay Thai müsabakası onu anlatayım. Muay Thai müsabakaları ülkemiz şartlarında sizlere en uygun format.(MMA olsa dükkan sizin) Tekme, yumruk,diz-dirsek, tutma-sarılma-düşürme mesafeleri mevcut. Yani sizin o 5 mesafe prensiplerinize oldukça yakın bir formatı var.
Şimdi ‘’müsabakalar zannettiğiniz kadar kurallı mı, yoksa aslında sokağa göre daha mı zengin?’’ onu konuşalım. Siz hiç sokakta dirsek kullanan birini gördünüz mü? Ben görmedim. Şimdiye kadar 15-20 civarında sokak kavgası görmüşlüğüm vardır. Bunlardan sadece 1 tanesinde rakibine diz vuran gördüm. Kaval kemiğiyle tekme atan da göremezsiniz. Genellikle herkesin gördüğü şudur: Oldukça dağınık direk, kroşe yumruklar ve bunlara göre daha az kullanılan tekmeler. Kafa atmayı da ekleyebiliriz bunlara. Sağlam bir yumruk kafa atmadan etkilidir ayrıca.
Buna karşın bir Muay Thai müsabakasında seri,ardı ardına yumruklar, dirsekler, sarılıp gövdeye ve surata diz vuruşları, yine yakın pozisyonda çekme-itme,çelmeyle düşürme gibi uygulamalar vardır. Her mesafeye tekme vardır ve kaval kemikleri de kullanıldığı için sokaktaki tekmeye göre daha yıkıcıdır. Ayrıca atılan tekmeyi tutup,rakibin diğer ayağına tekme atıp yere düşürme, veya yumrukla içeri girme gibi uygulamalar da vardır. Daha ne olsun ki zaten. Ayakta geçen bir mücadele için bunlar yeterli değil mi size?
Şimdi de şu ‘’hayalar,boğaz,gırtlak,göze parmak’’ gibi konulara değinelim. Sanki hayatınızda 30 tane sokak kavgasına girdiniz de, bunlardan 10 kişiyi hayalara tekme atarak indirdiniz, 15 tanesinin de gözünü çıkardınız. İsterseniz çıkarın. Sonra hapiste beyaz atletinizle form çizmeye devam edersiniz. Hayalara tekme,göze parmak gibi uygulamaların özel bir tekniği zaten yoktur. Sıradan bir insan da bunları yapabilir. Yani bu konuda bir üstünlüğünüz zaten yok. Boğaza,gırtlağa vuruş da zannettiğiniz kadar kolay değildir kavga ortamında. Sokak tecrübesi olan herkes bunu bilir.
Ring dövüşü müsabaka talimatlarında yazdığı gibi madde madde kurallı bir dövüş de değildir. Bazen atılan tekme hayalara gelebiliyor. Atan kişi diskalifiye falan edilmiyor. Hakem maçı durdurup sonra devam ettiriyor. Enseye dirsek vuran da var o hengamede. Bana 2-3 tane avuç içi vuran da oldu. Ne oldu peki,dövüş devam etti
Sonuçta oraya iki kişi çıkıp kıran kırana dövüşüyor. Olay tamamen budur. Kim kimi indirirse. Kırışırken hızını alamayıp ringin dışına yere çakılanlar da var.
Belli kurallar varsa bu kurallar iki taraf için de geçerli. Yani şartlar eşit. Adamın hayalarına göstere göstere tabiki tekme atamazsınız. Ancak o kişi de size atamaz. Haya,göz gibi yerlere saldırmadan dövüşemiyor musunuz? Adama gülerler beyler.Böyle diyorsanız yaptığınız sisteme hakarettir bu. Orijinal Wing Chun’da zaten böyle bir yaklaşım yoktur.
Neler yapabilirsiniz onlara bakalım. Mesela front kick atıp zincir yumruklarla devam edebilirsiniz. Kimse size napiyorsun demez. Asansör fantezinizde olduğu gibi,rakibi ringin köşesine sıkıştırın, zincirle devam edip dirsekle-dizle tamamlayın mesela. Ya da hazırlayın sağlam bir dirsek, doğru bir anda tam güç indirin yatırın rakibi. Sizin ‘’beyler dirsek çok tehlikelidir haa’’ muhabbetlerinizi biliyoruz. Alın size fırsat işte,yapın. Devlet size yasal zeminde dövüşme imkanı sağlıyor. Sedyeyle ringden çıkarılan kişiler var,kimsenin sorumluluğu yok. Herkes kendi rızasıyla dövüşüyor orda. Sizler kadar dövüş muhabbeti yapıp da dövüşmeyen bir camia görmedim ben.
Bir de şu ‘’biz sanatçıyız’’ tribiniz var ki, emin olun herkes gülüyor. Nasıl bir sanatçılıksa bu,adam sanki konçerto besteliyor, filarmoni orkestrası falan yönetiyor. Felsefeyle de alakanız olmamasına rağmen bu kelimeyi de olur olmaz kullanmanız sizi etkileyici yapmıyor. Ama bu mevzulara çok meraklıysanız sizlere Hegel’den Nietzsche’ye bir dizi okuma tavsiye edebilirim. Sizin gözünüzde naçizane sporcuyuz ama az-çok kendi çapımızda okuyoruz bir şeyler
Neyse,konuyu dağıtmadan devam edelim.
Rakip size direk yumruk atarsa bong sao veya 45’e kaçıp pak sao falan deneyebilirsiniz. Veya rakip size middle kick atarsa o meşhur uygulamanızla tekmeyi tutup içeri girme tekniğini uygulayabilirsiniz.(Ayrıca middle kick o şekilde tutulmaz,yanlıştır) Ya da tutun tekmeyi diğer ayağa basın tekmeyi,rakibi sırt üstü ringe çakın. Back kick atarsa kalçaya-sırta attığınız tekmeyi de yapabilirsiniz. Sırta vurmak yasak ama merak etmeyin, böyle bir pozisyon saniyelik olacağı için hakem size bir şey demez. Yukarıda bu işler o kadar da kurallı değil dedim. Zaten birinin diskalifiye olması için ciddi derecede belli kuralları ihlal etmesi gerekir. Bu da arka arkaya yapılan uyarılardan sonra olur.
Ayrıca hakemin görevi sadece kuralların uygulanmasını sağlamak değildir. Dövüşçü çok pasif kalırsa insiyatif kullanıp müdahele eder. Ben pasif kalan birisini dövüşmesi,vurması konusunda uyaran hakem gördüm. Aynı durum devam ederse sporcunun sağlığını koruma adına dövüşü bitirir. Yani bütün koşullar iki kişinin birbiriyle gerçekten dövüşmesi üzerine kurulmuştur. 3H kuralı= Hakem-Hakim-Hekim
Ben şahsen bunların hiçbirini uygulayamacağınızı düşünüyorum. Dövüş başlayınca yaşayacağınız panikle beraber dağınık şekilde yumruk atmaya başlayacaksınız. Tekme zaten kullanamazsınız. Tekme teknikleriniz herkesin malumu. Hele karşınıza iyi low kick atan biri gelirse aynı bacağınıza vura vura sizi yatırabilir. Zaten arka arkaya low kick yiyerek nakavt olanlar var. İsterseniz low kicke karşı yaptığınız uygulamaları denemeye çalışın; bakalım alabilir musunuz.
Eğer herhangi bir sakatlık veya nakavt durumu olmazsa, dövüş taş çatlasa 2 round sürecektir. Bence o kadar da sürmez zaten. Hem sizler kısa sürede rakibi bitirmeye yönelik çalıştığınız için dövüşü ilk roundta bitirmeniz lazım.(Sanki biz 3-4 round dövüşmeye çok meraklıymışız gibi) Muay Thai müsabakaları 2 dk’dan toplam 4 round sürer. O 2 dakika 20 dk gibi gelir. Round arası 1 dk’dır. O da 10 saniye gibi gelir insana. Siz bu müsabaka olaylarını fazla küçümsüyorsunuz; o yüzden şimdiden söyleyeyim, sonra şaşırmayın. Bunlar benim düşüncelerim. O öyle olmaz,çıkar çatır çatır dövüşürüm,indiririm diyorsanız ring sizi bekliyor. Normalde sokakta sataşan biri olsa dövüşmekten kaçınmayacak; ama buna rağmen müsabakalara çıkmayan bazı kişiler biliyorum günlük hayatta. Madem kolay diyorsunuz,buyrun o zaman.
Küçümseyerek konuştuğunuz gibi hakem var,sağlık görevlileri var. Bunlar hep bizler için. Bütün Muay Thai müsabakalarında salon dışında ambulans da hazır olarak bekler. Yani son derece güvenli bir ortam söz konusu. Rakibinizi bayılttığınız takdirde müdahale için gereken kişiler orda,merak etmeyin.
Şimdiye kadar mücadele sporlarıyla zerre kadar ilgilenmemiş olmasına rağmen çıkıp dövüşme cesareti gösterenler gördüm. Voleybolcu,vücut geliştirme yapan, su altı ragbisiyle uğraşanlar çıkıp dövüştü. Sizler niye dövüşmeyesiniz. Hem sokağa çalışıyorsunuz hem de diğer sistemlerden üstünsünüz. Çıkın gösterin işte üstünlüğünüzü. Kimle eşleşeceğinizi bilemem tabiki. İlk defa müsabakaya çıkacak biri de gelebilir; aralıksız 10 yıldır dövüşen biri de denk gelebilir.
Müsabaka ekipmanlarına gelince:
Kask: yüz tarafı açık
Gövde koruyucu: En işe yarar korumayı bu sağlıyor. A divizyon maçlarda bu da yok. Zaten sizin A divizyon maçla işiniz olmayacak.
Kaval koruyucu: Süngerden koruma. Tekme şiddetini azaltan bir unsur değil. Bloklamalarda kısmi koruma sağlıyor. Zaten siz kavalla vuruş ve blok yapmadığınız için sanırım sıkıntı olmaz
Dirsek koruyucu: Bu da süngerden. Örneğin burnu kıracak şiddette vurduysanız kırarsınız. Bu sadece yakın temasta hafif-orta şiddetteki darbeleri kısmi koruyucu etkisi var.
Kogi: Haya koruyucu. Sert tekmelerde bunun da tam koruma sağladığını söyleyemeyiz. Siz de bu seferlik vurmayacaksınız zaten
Eğer çıkıp dövüşmeyi kabul eden biri olursa( hiç zannetmiyorum) bütün malzeme ve ekipmanları ben temin edeceğim. Lazım olan tek şey lisans. Lisans hiç sorun değil. Kimlik fotokopisi,sağlık raporu (sağlık ocağından 5 dk’da alabilirsiniz),biraz vesikalık fotoğraf, cüzi bir miktar lisans ücretiyle federasyondan ferdi lisans çıkartırız. Tabi bu kişinin 18 yaşından büyük olması lazım. 18 yaşından küçük birinin sorumluluğunu almam. 18 yaşından küçük ‘’ bak panpa, Gökhan Saki’nin bile zayıf noktaları var,şimdi pak saoyla….’’ Diye konuşan gazlı genç bu yazının muhattabı değildir.
Gelen olursa müsabaka boyunca köşesinde de dururum. Müsabakayı çekim yapıp internet ortamında yayınlar,herkesin izlemesini sağlarız. Kimseye ne benden ne de başkasından herhangi bir sataşma,küçümseme gibi tavırlar da gösterilmez. Müsabaka ciddi bir faaliyettir ve ona göre hareket edilir.. Müsabakadan önce ya da sonra oturulur; çay da içilir, sohbet de edilir.
TEKRAR SORUYORUM: HİÇ Mİ BİRŞEY YAPAMAZSINIZ?