kafama takılan bir husus var..antrenmanım akşam 8-8.30 gibi bitiyor.Antrenman bitiminde hemen whey protein alıyorum..Yemeği de bundan yaklaşık 1 saat sonra yemeye çalışıyorum..Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama whey den 1 1,5 saat sonra öğün alınması gerektiği yazıyordu..Peki whey proteinden hemen sonra diyelim 15 dk. vs içinde yemeğimizi yesek bir şey fark eder mi..Yani bu şekilde yemeği erken yiyip yağlanma riskini ortadan kaldırmamız söz konusu olur mu?
bu dediğin beni de cok düşündürmüştü zamanında...ben önceleri whey protein kullandıgımda, antrenman sonrası 1.5-2 ölçek alıyordum ve bir süre elbette tokluk hissi oluyordu...ama bu tokluk sadece protein tokluğu oluyordu bende, vücut daha cok kompleks karbonhidrat istiyordu artık...yani protein alındı ama sırada karbonhidrat var uyarısı yaıyordu vücut...bunu antrenmandan sonra aldıgın meyve suyu yani basit şekerler de karşılayamaz...yani vcüdun ne istiyorsa sen de öyle cevap ver...ben antrenman sonrası whey aldıgımda 40 dk sonra 150-200 gr tavuk + bulgur yerdim hep ve vücudum bunu cok seviyordu o zamanlar...bence wheyden 30 dk sonra mutlaka birşeyler alınmalı..çünkü whey proların sindiriim süresi 20 dk civarıdır...sonucta vücut yine pro alacak düzeye geliyor... bence, sen antrenmandan 40 dk sonra biraz tavuk ve pilav yemeyi dene whey proteini aldıktan sonra..inanki cok daha dolgunlaşacak kasların...bunu sana cok yöntem denemiş bir insan olarak söylüyorum...
gerçek dışı eğer wheyden yararlanmak istiyorsan bağırsakların emilimi için yemekten sonra yada yemekten önce 1 adet muz ile enazından whey alman daha doğru olacaktır.
d.wolf aslında ben de senin gibi düşünüyorum..yani illaki wheyden sonra 1 saat beklenmesi mi gerekiyor yemek için..ama sanırım bodybuilding.com dan okuduğum bir şeyler sonrası aklımda böyle yer etmiş. atakan "gerçek dışı" yorumun whey den hemen sonra yemek yenmemesine ilişkin mi..ayrıca muzla ilgili bilgiyi ilk defa duyuyorum
muzla ilgili şöyle birşey var, antrenman sonrası, whey + meyve suyunu aldıktan sonra, potasyum kaybını önlemek için 15 dk sonra gibi bir dk cıvari muz tüketmen dogru olur ...1-2 tane tüketmen yeterli..
demek istediğimde o oyle lif ve potasyumdan eksik besin alırsan bağırsakların silindir şeklinde olduğu için aldığın protein marmara denizine karışır haberin olsun. en aznından elma yada muzla birşilte almasın prıteini hatta yediğin yemek proteinden fakirse yemekle birliktede alabilirsin. ha bu arada yemek be protein den önce mutlaka bir bardak su içinki böbrekler sindirim için hazırlansınlar..
burda kan dolaşımının da göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyourm.whey i aldığımızda emilen protein kan yolu ile kaslara ulaşıyor. eğer whey ile yemek arasında makul bir süre bırakmazsak kan sindirim için mide de toplanacaktır gibi geliyor. bende yaklaşık 40 dakika kadar ara vermeye çalışıyorum
ne alakası var bilader yemek yerken kan sindirimde kullanılmıyorda protein tozundamı kullanılıyor diyorsun yazı bunu anlatmakta...
İdman sonrası kan dolaşımı düzene girdikten sonra (tahmini 10-15 dakika sonrası) whey veya kana hızlı karışan başka bir proteini almak gerekir. (Mesela yumurta beyazı tüketmek) Bundaki amaç idman sonrası yapılanma adına kasların istediği yapı taşlarını bir an önce temin etmektir. O nedenle idman sonrası alınan öğünde vücudun protein emilimi diğer öğünlere kıyasla (sabah kalkar kalkmaz alınan öğün dışında) daha fazla olacaktır. İdmandan sonra 1 yada 1.5 ölçek protein tozu alındıktan sonra 1 saat içerisinde (mesela 45 dakika veya 1 saat sonra) tekrardan 1 ya da 1.5 ölçek protein tozuna tekabül edecek miktarda protein içerikli bir besini tüketmeniz uygundur. Çünkü vücudun bu süreçteki protein emilimi diğer öğünlerdeki emilimine göre daha yüksektir. O nedenle bu süreç içerisinde 1 saat ara ile alınan 35 gramdan fazla protein alımını vücut büyük oranda kullanacaktır. Benzer etkiler sabah kalktıktan hemen sonra gece boyunca aç kalan vücudu doyururken de geçerlidir.
Böbrek dokunun süzme işlevi ile görevli çok sayıda ince kanalcıklarla dolu olduğunu ve bunların daralması veya tıkanmasının böbrek yetmezliğini oluşturduğunu hatırlatmak istiyorum. O halde bu kanalların yüzeylerinin temizlenmesi özellikle bu yüzeylerde biriken ve tıkanmaya sebeb olan kalıntıları da uzaklaştıracağından son derece önemlidir. Hatta böbrek yetmezliğinden korunmada en etkili olanlardan biridir. Bu kanalların yüzeyindeki tıkanma veya daralmaya neden olan atıkları yıkayarak dışarı atacak ve kanalları adeta temizleyebilecek madde nedir? sorusuna gelince bu madde sudur. Çoğumuzun hep ertelediğimiz, sadece susayınca içtiğimiz dünyanın en yararlı maddelerinden birisi olan su. Çoğu kez bu maddeyi susadığımızda kullanıyoruz. Oysa susama hissi en son safhada, yani kandaki su miktarı iyice azaldığında, yani dehidrasyon durumunda ortaya çıkıyor. Bu zamana kadar böbrek kanalcıklarının yüzeyi zaten zararlı maddeler ve minerallerle çoktan kaplı hale gelmiş oluyor. İşte bu nedenle susanıldığında değil, eşit aralıklarla ve bir gün içinde mutlaka 2 litre suyun tüketimi, öncelikle böbrek yetmezliğine karşı korunmak açısından önemli olmaktadır. Ciddi böbrek yetmezliğinde proteinlerin vücut içinde yıkımlanmasını engellemek için karbonhidrat alımına önem verilmesi gerekir. Zira enerji için önce karbonhidratlar, sonra yağlar ve en son olarak ta proteinler kullanılmaktadır. Karbonhidratlara öncelik verilmesi, karbonhidratların çok kısa zamanda enerjiye dönüşme kabiliyetinden dolayı son derece önemlidir. Karbonhidratlar 20 dakikadan 4 saate kadar varan sürelerde çok kolay şekilde sindirime uğrayarak mide ve bağırsaklardan emilir. Takibinde kana karışarak kan yolu ile hücrelere gider ve enerji açığa çıkarmak üzere oksijenle bu hücrelerde yakılır. Metabolizmalarının bu derece kolay olması ve kısa zamanda enerji açığa çıkarmaları dolayısı ile vücutta enerji biriktirerek sonradan yağa dönüşmeleri ve vücutta yağ şeklinde depo edilmeleri riski yağlarla karşılaştırıldığında son derece azdır. Yağlar mide ve bağırsak kısmına ulaştığında suda dolayısı ile kanda çözülme yetenekleri olmadığından, kana geçebilmek için mide ve bağırsak yüzeyindeki lipoprotein yapıdaki taşıyıcılara tutunurlar. Onlarla kana geçtikten sonra bir müddet kan yolu ile vücudu dolaşır ve bu lipoprotein yapısındaki taşıyıcılardan albumin adı verilen başka bir taşıyıcıya aktarılırlar. Bu taşıyıcılarla hücreye gelen yağlar, bu seferde albumin'den karnitin ve amin adlı diğer özel taşıyıcılara tutundukları halde hücre içine geçiş yapar ve hücrede yakılarak enerji açığa çıkartırlar. Kısaca bu açıklamadan da anlayacağınız üzere yağların sindirimi ve enerji açığa çıkarmaları son derece karışık, pek çok ara maddeye ihtiyaç gösteren, dolayısı ile de uzun zaman alan bir işlemdir. Karbonhidratlardan 4 saate kadar ki sürede enerji almanız mümkünken, yağlardan enerji alabilmeniz en erken 4 saatten başlar ve bir güne bazen 2 güne kadar uzayabilir. Bu arada siz, acıktığınız için tekrar yemek eğilimine girersiniz, bu yediklerinizde yağlı ise onunda enerji açığa çıkarması bir o kadar uzun sürecektir. Enerjinin yağlarla ortaya çıkartılması ve dışarı atılması çok uzun sürdüğünden ve siz bu esnada başka yağlı maddeler tüketmeye devam ettiğinizden vücudunuzda mutlaka enerji birikimi yani kalori birikimi olur. Fazla kalori doğrudan yağ şeklinde depo edileceğinden dolayı bu tür bir yağlı beslenme ile hem vücudunuz hem de siz fark etmeden iç organlarınız özellikle de karaciğer ve böbreğiniz yağlanacaktır. Konumuzun böbrek yetmezliği ve gıda olduğu dikkate alındığında yağlı beslenmenin öncelikle bu açıklamaların ışığında yağlanmaya neden olarak böbrek yetmezliğini daha da kötüleştireceği sonucuna varıyoruz. Buna karşılık, karbonhidratlar bir sonraki gıda tüketimine kadar zaten enerjiye dönüşerek vücuttan atılabildiğinden, kalori birikmesi yani yağlanmaya neden olmuyor. Dolayısı ile böbrek yetmezliğinde karbonhidratlı yiyecekleri öneriyoruz. Ancak gerek şişmanlığa karşı ve gerekse de böbrek yetmezliğinde karbonhidratları önermenin önemli bir ayrıntısı var ki onun mutlaka altını çizmek zorundayım. Her ne kadar karbonhidratların kısa sürede ve kolaylıkla enerjiye dönüşerek vücuttan atılması gibi bir avantajı varsa da bu durum onların normal miktarlarda alımlarında söz konusudur. Karbonhidrat kolay yakılır ve enerjiye dönüşür mantığı ile abartılı, çok büyük miktarlarda karbonhidrat tükettiğiniz takdirde vücutta kalori birikmesi olabilecek ve bu fazla kalori yağa dönüşerek yağlanma yapabilecektir. Benim burada belirtmek istediğim asıl önemli nokta, yağ ve karbonhidratların eşit miktarlarının yağlanma yönünden karşılaştırması şeklindedir. Yoksa karbonhidratı da çok fazla, abartılı tüketmekle rahatlıkla yağlanabilir yani şişmanlayabilirsiniz. Böbrek yetmezliğinde karbonhidratlarla ancak fazla değil normal miktarlardaki karbonhidrat beslenmesi ile belli bir rahatlama elde edebilirsiniz. Bu arada karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye geçerken protein miktarı yüksek gıdaları da kesmek şartını aklınızdan çıkartmayın. Böbreğinizden çekiniyor, herhangi bir böbrek probleminiz olduğunu düşünüyorsanız, yada tıbbi tetkiklerle teşhis edilmiş bir böbrek yetmezliği yada hastalığı varsa mutfağınızı karbonhidrat ağırlıklı ve mümkün olduğunca protein içermeyen gıdalarla donatmanız gerekecektir. Protein neden böbrek yetmezliğinde istenmiyor? sorusunun cevabına gelince. En başta da değindiğim üzere, oksidasyon neticesindeki iltihap yapıcı maddeler, tuz ve şekerin fazlası ve bazı mineraller uzun süre yetersiz su tüketimi ile de birleşince böbreğin süzme işlemini yapan kanalcıklarının yüzeyinde birikerek tıkanmalara neden olabiliyordu. Bu durumun böbrek yetmezliğindeki asıl hazırlayıcı, yapıcı etken olduğunu belirtmiştim. İşte böbreğin süzme işlemi yapan kanalcıklarının yüzeyinde biriken bir diğer önemli madde grubu da protein sindirimi sonucu oluşan azotlu maddelerdir. Proteini ne kadar fazla tüketirseniz, bunların sindiriminden açığa çıkan azotlu maddeler de o derece fazla olacak, bunlar da böbrek kanallarında birikerek böbrek yetmezliğini o derece daha fazla kötüleştirecektir. Proteinin kesilmesi derken, bunun pratikte yapılması tam olarak mümkün değildir. Zira bir çok gıda maddesi az yada çok protein içermektedir. Burada belirtmek istediğim nokta, protein alımının mümkün olduğunca kısıtlanmasıdır. Normal bir insan 1.0-2.0 g/Kg vücut ağırlığı kadar günlük protein ihtiyacına sahipken, böbrek yetmezliği ve hastalığı olan kişilerde bu oran 0.5-0.7 g/Kg vücut ağırlığı şeklinde daha düşük olmalıdır. Yukarıda da ifade ettiğim üzere böbrek yetmezliği durumunda günlük su tüketimini mutlaka 1.5-2 litre civarlarında gerçekleştirmek gerekir. Böbrek yetmezliğine karşı korunmak ve bu tür bir durumla karşılaşmamak istiyorsanız tüm yaşam boyunca ve her gün 1.5-2 litre su tüketimini gerçekleştirmek zorundasınız. Böbrek yağlanmasının böbrek yetmezliğini daha da kötüleştireceğinden bu nedenlede vücutta kalori birikmesinden diğer ifade ile vücuda aşırı kalori yüklenilmesinden kaçınılması gerektiğinden bahsetmiştim. Vücut kitle indeksiniz 27 den fazla ise günlük kalori alımınızın 30-40 Kcal/Kg arasında olmasına ve bu miktarı aşmamasına dikkat edin(Vücut kitle indeksi: vücut ağırlığınızı Kg olarak tartıyorsunuz. Boyunuzu metre olarak ölçüp kendisi ile çarpıyorsunuz. Sonra da vücut ağırlığınızı boyunuzun karesine bölerek vücut kitle indeksi'nizi belirlemiş oluyorsunuz). http://www.metu.edu.tr/~gugur/bobrek.htm tamamını okuyunuz deneysel sonuçlardır. tamamen kanıtmanmıştır. protein öncesi karbon alımını destekyen tez. aksi halde böbrek yetmezliğinden kansere kadar gider.
yukarıda bir arkadaşmız yanlış hatırlamıyor isem idmandan hemen sonra pilav demiştir. veya mevya suyu arkadaşı burdan kutluyorum sağlıklı ve doğru beslenmektedir. haa bu arada vucut hemen protein indexine girmez. öncelikli hedef karaciğer stoğunun karbonhidret depolarının dibine vurmuş kandaki glikoz oranı %20 seviyelerine düşmüştür. vucudun ihtiyacı olan madde karbonhidratdır. tabi yukarıda UĞUR GÖGÜŞ hocamınızın dediği gibi PROTEİNLERDEN yararlanmak istiyorsak karbon alımına öncelik vermemiz gerekmektedir. aa evet gördüm d wolf kardeşim demiş meyve suyu olayını ve karbonhidrat olayını burdan kendisini ayrıca kutlarım. benid yanıltmış oldu forum için faydalı bir insan konu açarak