türkleri tanitan önemli ip uclari...

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve javsin tarafından 19 Aralık 2006 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen kişi sayısı 1 user .
  1. javsin
    Offline

    javsin Üye

    Katılım:
    11 Mart 2006
    Mesajlar:
    214
    Beğenileri:
    18
    Ödül Puanları:
    28
    Yer:
    İZMİR
    Madde -1 Cocuk yüzmeyi cabuk ögrensin diye babasi tarafindan
    kucaklanip
    denize atilir..

    Türkiye'de babalar sahillerin olmazsa olmazlaridir. Yüzme ögrensin diye
    çocuklarini kucaklar ve 'Sikma kendini, rahat birak' diye suya atarlar.
    Bahane de hazirdir. 'Olur mu? Bak Rusya'ya. Orada çocuklari dogar dogmaz
    havuza atiyorlar, yüzmeyi ögrensin diye. Olimpiyatlarda görüyoruz
    herhalde...'

    Madde 2: Türk erkegi ödedigi hesabi masadakilerin görmesini istemez.
    Eger
    görürlerse ayip olacagini düsünür ve karsidakilerin 'Ulan amma da
    görgüsüz herif, hem ismarliyor hem de hesabi gözümüze sokuyor'
    demesinden çekinir. Böyle bir davranisa bir de Eskimo erkeklerinde
    rastlanilabilir. Hesabi acikta ödeyen Eskimo'nun eli haliyle donacaktir.


    Madde 3 : Türkiye'de ilk, orta, lise, üniversite, yüksek lisans, doktora
    fark etmez, sinav kagitlari dagitilirken, bir ögrenci mutlaka 'Hocam
    istedigimiz sorudan baslayabilir miyiz?' sorusunu sorar.

    Ayni ögrenci, ögretmen haftaya sinav yapacagini bildirdiginde 'kaçinci
    sayfaya kadar sorumluyuz hocam' sorusunu soran ama yine de sinava
    calismayan ögrencidir.

    Madde 4: Tüm israrlara ragmen misafir 'Yemeyecegim yeter!' diyorsa, ev
    sahibi son kozunu degerlendirir ve ilahi gücü cümle içinde kullanip 'Bak
    Allah'in adini verdim' diyerek misafiri köseye sikistirir.

    Misafir bunun üzerine midesi dolu olsa da, ilahi kudret korkusundan
    midir
    kaçis yolu kalmamasindan midir, ne var ne yoksa bir cirpida yer.

    Madde 5 : Isyeri acilisinin yapildigi gün satilan ilk üründen elde
    edilen para (siftah parasi) bereket getirecegine inanilip çerçeveletilir
    ve isyerinin duvarina asilir.

    Isyerleri acilisi çok önemlidir. Alisveris yapanlar ürünlerin gerçek
    karsiligini degil, gönüllerinden geçeni kasaya birakirlar. Ilk alisveris
    parasi herkese gösterilir.

    Madde 6 : Üzerinden araç geçsin ve temizlensin diye isyeri paspaslari
    cadde ortasina firlatilir.

    Sinek avlayan esnaf Türkiye'de temizlik hastasi kesilir. Alir eline
    hortumu bastan asagi dükkaninin bulundugu caddeyi, kaldirimlari bir
    güzel
    sular. O da yetmez, yandaki caddeleri ve sokaklari da sulamayi is
    edinir.
    O arada paspaslar da temizlikten payini alir.

    Madde 7 : Misafirlikte kolonya ikram edilirken büyüklerin ellerine
    çocuklarin kafasina dökülür.

    Ayni misafirlikte biraz büyük bir çocuk varsa mutlaka 'Geçen bunu hamama
    götürdük. Babasini da getirseydin bari dediler' geyigi mutlaka yapilir..

    Madde 8 : Durakta degil de, her el kaldiran yolcu gördügünde duran
    otobüse halk otobüsü denir. Halk otobüsü halki kirmaz, durur.

    Halk otobüsünün belediye otobüsünden tek farki budur.

    Madde 9 : Sehirlerarasi otobüs yolculuklarinda kan bagi yoksa (kari,
    koca, yegen, yenge gibi) bayan yanina erkegin oturmasi firma tarafindan
    kabul edilmez..

    Türkiye'de en önemli namus bekçileri otobüs muavinleridir. Muavinlere
    göre birbirlerini hiç tanimayan iki karsi cinsin, mesafe olmaksizin
    seyahat etmesi, atesle barutun birbirine bitisik iki koltuktan bilet
    almasi gibi bir seydir. Buna asla izin vermezler. Ancak gidilecek yol
    boyunca erkegin yanina oturtmadiklari genç kizi kesmeyi de ihmal
    etmezler.

    Madde10 : Dügün salonunda halay ekibi, önce pistte çember olusturarak
    cosar. Ardindan masalarin arasindan geçerken halaya yeni kisiler alinir.
    En sonunda dügün salonunun duvarlari boyunca halay çekilir. Ve nihayet
    halaydan kopmalar baslar... Halay ekibi dagilsa da, 2-3 kisi suurunu
    kaybetmis sekilde halay çekmeye devam eder... Çok sonra anlasilir ekibin
    dagildigi...


    Madde 12 : Kafa bir yere çarptiginda sismesin diye çignenmis ekmekle
    ovalanir.

    Türklerin 'Kendi kendine tedavi' yöntemleri sadece bunlarla bitmez.
    Agriyan yere sicak tugla konur. Isitilmis çay bardaklari ile sirt
    çekilir. Arpacik cikmis göze sarmisak sürülür. Sarilik olmus kisiye
    kendi
    idrari içirilir. Kesilen ve kanayan yere tütün basilir. Pasli çivi
    batan
    yer sopayla dövülür. Burkulan yere biftek baglanir. Yanan yere dis
    macunu
    sürülür.

    Madde 13 : Bütün ilaçlar buzdolabinda saklanir.

    Buzdolabinin kola, su, gazoz koyulan bölgesi ilaçlara yetmeyince,
    ilaçlar
    yumurtalarin bulundugu alanda, kurumus yarim limonlara komsuluk yapar
     
    shownodese bunu beğendi.
  2. CENTAUR
    Online

    CENTAUR Guest

    Gerçekten çok güldüm güzel bir paylaşım teşekkürler
     
  3. bukatto
    Offline

    bukatto Üye

    Katılım:
    4 Ekim 2006
    Mesajlar:
    452
    Beğenileri:
    122
    Ödül Puanları:
    53
    Yer:
    Ankara
    bence de oturtulmamalıdır kadın ve erkek yanyana. kim ister ki kız arkadaşı veya ablası veya kız kardeşinin bir ayı ile sürekli birbirlerine temas halinde yolculuk yapmasını? bir düşünsene yanda oturan adamın uyuklamaya başladığını. başını şuursuzca yanına oturan bayana yasladığını :)

    bir de böyle olmasını otobüs firmaları değil bayanlar istiyor.

    her neyse, gözüme takıldı bu madde.

    bir örnekte benim aklıma geldi;

    lüks bir arabanın ön camına elleriyle dışarıdan gelen ışığı kesecek şekilde, ellerini gözlerine dayayarak arabanın camına yapışıp kadranına bakan kişiye türk denir.

    eğer tam olarak göremediyse arabanın kaç bastığını, bizzat arabanın sahibine de hiç çekinmeden; aabi bu araba kaç basıyo ya? diye sorabilen (bu arada araba sahibinin egoları tavan yapar) kişiye de türk denir :)
     
  4. gurkan
    Offline

    gurkan Üye

    Katılım:
    16 Eylül 2006
    Mesajlar:
    365
    Beğenileri:
    17
    Ödül Puanları:
    0
    valla hem güldüm bazilarina hemde üzüldüm,özellikle o sehirler arasi otobüsteki kendini delikanli sanan adi muavinler tabi hepsi icin demiyorum.iki yil önce yine almanyadan türkiyeye izne geldik.izni yaptik ve sivastan ankaraya gidiyoruz bir otobüsle,karim ve kizim 5_6 numarya oturdu bende 7 numarali koltuga oturdum.yani hepimiz ayni hizadayiz ama aramizda koridor var.bunu gören yasi 27_28 civari olan muavin benim hanimla cocugu tek sanip geldi ve cocugu sevdi insanlik halidir sevebilir dedim bisey demddim.daha sonra aradan yarim saat gecince bütün ikramlar bittigi halde hic kimseye sormayip gelip bizim hanima biseyler istermisiniz cay kahve getireyiimmi dedi,benim hanimda o adiye laf vurmak icin gürkan baksana beyfendi sana cay iciyormu diye soruyor icermsiin dedi.adam döndü bende gardas baksana dedim ve ayaga kalktim otobüsün ici sicak oldugu icin sadece tisört vardi bende ayaga kalkinca adam resmen dilini yuttu.anliyorum bakislarindan bisey diyeceka ma dili dönmüyor serefsizin.kaybol lan surdanm adi köpek siz bu kadar delikanlisiniz iste yalniz bi kadina yanasir karsinizda bi adam görüncede sesiniz kesilir dedim.tam 5 saat boyunca nereye girdiyse kücücük otobüste göremedim daha adami
     
  5. akçakaya
    Offline

    akçakaya Üye

    Katılım:
    28 Eylül 2006
    Mesajlar:
    484
    Beğenileri:
    28
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    İstanbul
    Madde bir babam bana yıllar önce uygulamıştı :shock: İstanbul kabataş ta beni birden denize attı.Neredeyse boğuluyordum.Cahillik mi desem ne desem anlamadım gittim...
     

Sayfayı Paylaş