Protein Hesabına Bitkisel Proteinlerin de Dahil Edilmesi

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan diez
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
arkadaşlar whey kullanıyorum fakat ultimate nutritionun buğday bazlı protein tozunu aldım. %83 protein içeriyor ve izole bir toz. hayvansalın etkisi tabiki farklı fakat adamlar izole olarak üretmişler ki ve 24 gramına 20gr protein koymuşlar ki çok da faydası var. sabah kalkınca idmandan önce ve idmandan sonra kullanıyorum whey ve buğday bazlı protein tozunu. buğday bazlıyı daha çok hangi zamanda tercih etmemi önerirsiniz ?
 
Arkadaslar Amerika'da yasiyorum ve 5 senedir bu sporun icindeyim (bazi abilerimiz icin bu sure hic bir sey tabi ki) ve izin verirseniz burda islerin nasil yurudugunu anlatayim.

Burda cevremdeki vucut gelistiren insanlar olsun, takim arkadaslarim olsun herkes bitkisel besin degerlerini de hesaba katiyor. Mesela her urunun arkasinda kac kalori icerdigi kac g protein, carb, yag icerdigi falan yaziyor. Insanlar diyetlerini kontrol ederken gerek bitkisel olsun gerek hayvansal olsun tum bu besin degerleri toplayip ona gore hesap yapiyor.

Bana gore dogru olani da bu cunku ne olursa olsun vucudumuz o proteini bir sekilde kullaniyor. O yuzden hayvansal ya da bitkisel olup olmadigi cok onemli degil. Ki cevremde vejetaryen olan tanidiklarim da var ve bu kisiler bitkisel urunleri tuketerek de cok iyi sonuclar aliyorlar.
 
Şimdi burda beslenmemizi ona göre düzenleyecek olsak hangi bitkide ne kadar protein var sorusu benim aklıma geliyor. Bunun paylaşımını yapmamız gerek.Ayrıca karbonhidrat degerlerine de bakmalıyız bence.şimdi ben ant sonrası akşam tavuk yerim.ama yüksek karbonhidrat içeren bir tahıl yiyemem.çünkü antrenmanı yapmışım karb. ihtiyacımı sebzelerden alacagım.BENCE bitkiler protein ve karb. mikratlarını içeren bir tablo oluşturulmalı veya bulunmalı.Zira Benim düşüncem biraz düz mantık ama Allah yarattıysa bir bildiği vardır mutlaka bitkisel proteinlerinde bir faydası vardır.beslenmeye eklenmelidir.Açıkçası son zamanlarda kafamı çok tırmalıyor bu konu.Bence burda Vegan olan arkadaşlar bize yardım edebilirler. Saygılar :)
 
Arkadaşlar,bence diyetimiz kesinlikle hayvansal protein ağırlıklı olmalı,kendimden örnek veriyim.bir kaçgün bitkisel ağırlıklı proteinle beslendim,aynı karbonhidrat alımına devam ettim,kendimi çok yorgun hissettim,demekki hayvansal protein gibi çabuk toparlayamıyor vücudu...
bırakın bitkisel protein ayrımını,hayvansal proteinlerin arasında bile fark var,yine kendi tecrübem;diyetimin süt ağırlıklı,et ağırlıklı,son olarakta yumurta ağırlıklı olduğu zamanlar oldu.yumurtadaki toparlanma sürecim çok daha hızlı oluyor inanın,hepsindede karbo alımım aynı.
bunlar benim bizzat kendimde denediğim şeyler,başka vücutta nasıldır bilemem.
 
bu konuyu spora başlamadan önce spor hocama sormuştum.kendisinin bazı müsabakalarda birincilikleri vardır.bana yüzde 60 hayvansal, yüzde 40 bitkisel olmalı dedi.bir diyetisyene gidip düzenli yemek için program aldığımda günde 2 tabak makarna,pilav ve ya çorba öneriyor.yani bu yaklaşık 30-40 gram bitkisel protein demek.günde bir ufak kase kuru yemiş öneriyor fındık gibi.buda nerden baksan 10-15 gram protein.yani günlük en az 40 gram bitkisel almış oluyorum.kilom 60.120 gram gerekiyorsa geriye 80 gram hayvansal protein gerekli demektir.beslenme programında da zaten et,süt,sütlü tatlı,peynir,yoğurt gibi besinlerle de bunu tamamlamanız mümkün.Bitkisel protein alınmadığı vakit iş çok zor.120 gram hayvansal protein tamamlamak benim için imkansız.hem o kadar yiyemem hem de o kadar param yok.80 gram bile zor tamamlanıyor.
Bence bu işi bu kadar imkansızlaştırmayalım.

okuduğum kadarıyla insanın üretemediği bazı aminoasitler hayvansal proteinlerde çokca var.biktisellerde daha az bulunuyor.ama insanın üretebildiği aminoasitleri bitkisel proteinlerde rahatlıkça bulabilirsiniz.burda ki hesap bizim ne kadar bu üretemediğimiz aminolardan almamız gerektiğidir.bu hesaplandığında işte ne kadar bitkisel,ne kadar hayvansal alınır ortaya çıkar.
 
Benimde aklıma takılan en büyük soru bu protein tozları soya proteini de içeriyor ve bu da hesaba dahil ediliyor aslında kas yapımına katkısı vardır tabii ama önemli olan vücut tarafından emilimi yani vücut tarafından ne kadarı kullanılıyor mesela patates te bile yüksek oranda protein var ama bu proteinin ne kadarı kullanılıyor o da muamma ama bi yumurta ile patatesi karşılaştıramayız tabii ki çünkü vücut patatesteki proteinin çoğunu ememiyor emse bile aminoasit eksikliğinden kullanmakta zorluk çeker ya da kullanamaz


---------------

eksiklik, kıtlık durumlarında eğer vücutta mekanizmaların işleyişinde herhangi bir anomali söz konusu değilse hepsi kullanılır ...)
 
vücut tarafından sindirilme oranları ve aminoasit profilleri farklıdır..hayvansal proteinler tabiki daha kaliteli proteinlerdir fakar,bitkisel proteinlere de bu yüzde sıfır fayda diyemeyiz..bitkisel proteini hiç hesaba almayın diyenler genelde toz satan firmalardır iyi inceleyin..günlük kg başına 2 gr protein alınıyorsa 1.2-1.5 arası hayvansaldan,geri kalanı da bitkiselden alınmalı diye düşünüyorum..
 
sanırım söze ortalama bir vg cinin günde kg başına 2 gr. protein almasının zorunlu olmadığını, bu rakamın fazla olduğunu söylemekle başlamam gerekiyor. 1,2-1,5 gr. idealdir. ortalama sporcu için 2 gr. protein alan sporcuyla arada çok büyük fark oluşmaz.
konuya dönersek, evet kesinlikle bitkisel proteinler de bu hesaba katılmalıdır ve yıllardır ısrarla savunulanın aksine hayvansal proteinin bitkisel proteinlerden sanıldığı kadar üstünlüğü yoktur. şu kadarı bitkisel şu kadarı hayvansal olmalı gibi bir rakam vermekte yanlıştır. sanki bitkisel proteinler "süttenmiş" gibi genel bir algı var ama bu yanlış bir algı. bitkisel proteinlerin rolleri sanılandan çok daha fazla ve belirleyicidir. tabi hayvansal proteinlerden yumurtanın tartışmasız vücudun en çok ihtiyaç duyduğu protein türü olduğunu da söylemek lazım.
 
Yav çeşitli protein işte katın nolcak ki. En basiti şöyle düşünün : Bir kumandan savaşa tek çeşit askerle(er,subay,havancı gibi :D ) gider mi? Yok. Eee ne kadar çeşit asker o kadar iyi. Ne kadar çeşit protein o kadar iyi :)
 
Yav çeşitli protein işte katın nolcak ki. En basiti şöyle düşünün : Bir kumandan savaşa tek çeşit askerle(er,subay,havancı gibi :D ) gider mi? Yok. Eee ne kadar çeşit asker o kadar iyi. Ne kadar çeşit protein o kadar iyi :)

Bu o kadar basit değil . Profesyoneller ve bu sporu ciddi anlamda yapan kişiler sürekli kalori hesaplarına göre uygularlar diyetlerini . Konunun açılma nedeni de bu aslında .
 
İşin önemli noktası proteini genel olarak düşünmekten ziyade vücudumuza hangi aminoasitten ne kadar soktuğumuz..
Yani aslında günde kilo*2 gram kadar hayvansal protein almak sözü bile eksik kalıyor.

En doğru şekilde konuşmak gerekirse vücuda X gram X aminoasidinden, Y gram Y aminoasidinden, Z gram Z aminoasidinden girmelidir türü cümleler kurmalıyız.

Ancak bunun imkansızlığını düşünürsek, ve vücuda ihtiyaç duyulan her aminoasidin mümkün mertebe girmesini garanti altına almak istiyorsak kilo*2 gram "hayvansal" protein tüketmeliyiz türü cümleler kurmak daha uygun bence..
Bu nedenle hesaplarımızı hayvansal protein bazında yapmalıyız..

Eğer hesaplara bitkisel protein de dahil edilirse bu durumda vücuda gelişim için girmesi gereken bazı aminoasitlerin girme ihtimali düşüyor, çübkü bilindiği üzere bitkisel kaynaklı proteinler eksik amino zincirlidirler.
Diğer bir deyişle bazı esansiyel aminoları barındırmazlar.
Bütün gün sadece bitkisel kaynaklı protein alımı yapan sporcu da bu nedenla alması gereken bazı temel aminoları temin edememiş olur..

Protein ağırlıklı beslenen normal bir sporucunun gün içersinde hayvansala ek olarak sadece bitkisel kaynaklardan aldığı protein miktarı büyük oranlarda değildir.

O nedenle günlük alım oranından fazla alınan proteinin (bitkisel kaynakları hesaba dahil etmemekten ötürü) kullanılmayan miktarı vücut tarafından büyük oranda idrarla atılacak veya çok küçük ihtimalle yağa dönüşecektir.

Bu ise göze alınabilecek bir risktir ve vücut için zararının olmadığı kanaatindeyim.

Yani kısacası benim kanaatim forum üyelerini yönlendirirken, protein hesaplarını sadece hayvansal bazlı yapmaları gerektiği şeklindedir..
[DOUBLEPOST=1390083652][/DOUBLEPOST]benim bildiğim insanlar toplamda 20 tane olan aminoasidin 12 tanesini üretebiliyor geri kalanını ise bitkilerden alıyoruz özellikle yeşil yapraklı bitkiler tabi yediğimiz tavuk, dana,kuzu vs. oda bunu böyle yapıyor.yani yediğimiz tavukta var bu aminoasitler lakin yeşil yapraklı bitkiler tüketilmeli
 
yani 200 gr tavuk gogsu yemektense 100 gr mercimek ve 100 gr tavuk gogsu yemek yada yanında yumurta tuketmek daha kaliteli amino asit profili sunar.

Amino asit konusuna katılıyorum. Peki hayvansal ve bitkisel proteinleri kombine etmek, biyolojik değeri(vücutta kullanım oranı) düşük olan bir baklagilin biyolojik değerinin artmasına neden olur mu?
 
Son bilimsel araştırmalara göre mesela günlük 200gr hayvansal protein alıyorsanız bunu örneğn 100 gr hayvansal 100 gr bitkisel almak daha faydalı oluyormuş .
 
esmer ,yani kahverengi pirinç tek başına hayvansal proteinlere kafa tutamaz...

nedeni basittir ,zira bitkilerde nedense "essential "diye tabir edilen yaklaşık 8 amino asitin çoğunluğu bulunmaz...

ama, k.pirinci ,örneğin fasulye türevlerinden birisi ve hatta bi de buğday ile beraber yerseniz , kombinasyonu tamamlayarak , eksiklikleri kapatabilirsiniz...

tabi ki , kahverengi pirinç, veya fasulye vb yi tek başına yiyerek uzun bir süre protein ihtiyacınızı sağlayabilirsiniz, ancak essential amino asit eksikliğinden dolayı çeşitli yetersizlik sorunları beraberinde gelecektir...

burda , herşeyden önce göz önünde tutulması gerekn bir konu var : "genetik kan grupları" ...bu önemli, zira " 0 fruplu "olanlar "avcı toplayıcı gruptan " "et-kök, sebze", ab gibi modern gruplar ise "tarımsal kökenli" besinlere "tahıllara,sebzelere" yatkın enzim, sindirim sistemleri geliştirmişler...bu aslında göz ardı edilse dahi çok önemli...buna uygun çalışılması ,verimi daha da arttırabiliyor..)

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 13:15 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 13:13 ----------

tabi ki bitkisellerde kombnasyon durumu söz konusu olunca , çeşit ve miktarları biraz fazla tutmakta fayda olacaktır...

Hocam kusura bakmayın ama maalesef bu söylediğinizin gerçekle ilgisi yok. O grubu avcı toplayıcı, ab kök-sebze falan gibi bir durum sözkonusu bile değil. Kan grupları hücre duvarındaki antijenlerle alakalı olarak anne veya babadan geçen bazen ikisinden bile bağımsız olarak şekillenebilen bir varyasyondur. Sandığınız gibi A-B-0-AB gibi değil çok daha spesifik farklılıklar içermektedir. Linkte gerekli bilgilerin bir kısmını bulabilirsiniz. Human blood group systems - Wikipedia, the free encyclopedia

Keza kan grupları insana özgü olmayıp memelilerin tamamında mevcuttur. Yani salt carnivor olan Arslan, kaplan, kurt, çita gibi canlılar ve salt herbivor olan buffalo, geyik, antilop gibi canlılarda da kan grupları bulunur. Fakat bu kan grupları onların beslenme alışkanlıkları ile ilgili olarak bize bir done sunmaz maalesef. Örneğin birbirinden çok farklı 7 gruba ayrılan kediler buna rağmen etobur olup aynı besinleri tüketirler.

Linkini verdiğin konferansın tamamını izlerseniz özellikle antropolojik olarak insan beslenmesinin gelişimini görebilirsiniz.
Prof. Loren Cordain'in batı diyeti ve erken insan tarihindeki diyet alışkanlıklarının bir karılaştırması, ayrıca bulunan fosiller üzerindeki radyoaktif maddelerden arta kalanlar ile beslenme ve beslenme yolu ile alınan besinlerin son buzul çağındaki durumunu görebilirsiniz. Günümüzde yaşayan modern olmayan kabilelerin beslenme alışkanlıkları ve hayvansal bitkisel besinlerin toplam kalori üzerindeki dağılımı da grafiksel olarak gösterilmiştir.

Human Blood Types and Human Evolution

Yukarıda paylaştığım linkte kan gruplarının kökenleri ile ilgili araştırmalar görülebilir. İzole topluluklar ve birbirleriyle hiç ama hiç karşılaşmamış bölgelerde bile her kan grubunun olduğu sizin de gözünüze çarpacaktır. Bu şuan varolan kan gruplarının hepsinin Afrika orjinli olduğunun bir göstergesidir. Hatta daha bile geçmişe gittiğimizde aynı kan gruplarına şempanzeler ve gorillerde de rastladığmıız için bu kan grupları beslenme ile ilgili olarak değişmiş olamayacağı sonucuna ulaşırız.

"
There is good evidence in world blood distribution for two separate groups in human evolution, represented perhaps by Cro-Magnon Man on the one side and Neanderthal Man on the other side.

As noted by Lars Beckman (A Contribution to the Physical Anthropology and Population Genetics of Sweden: Lund, 1959, p. 21):

"The Early European race is characterized by a high per cent of Rh-negatives, a very low B-frequency and a relatively high A2 frequency... probably some connection with postglacial Cro-Magnon Man...."
The Asiatic race is characterized by a high frequency of A1 and B and a low frequency of Rh-negatives..." (i.e. perhaps some connection to Neanderthal man).

Note: As noted by Herberdt Wendt, (In Search of Adam, Houghton-Mifflin: Boston, 1956) in spite of the historically unfounded and falsely bad reputation of Neanderthal Man, his cranial capacity "was amazingly large, 1300-1650 cc. in comparison with a range of 1100-1700 for modern European males."

alıntı yaptığım bu cümlede use A ve B gruplarının hem neandarthal hem de cro magnon da mevcut olduğu durumu göze çarpmaktadır. Buzul Avrupa'sında Neandarthallerin iyi birer avcı olduğu ve besinlerinin %90 ına yakın olarak hayvansal olduğu bilinen birşeydir. Neanderthal behavior - Wikipedia, the free encyclopedia
Diyetlerine aynı bizim gibi yardımcı olarak bitki ve tahılları da ilave etmişledir tabiki zaten aksini düşünmek mantıksız olur.

Çok uzattığımın farkındayım ama bu yeni moda diyetler maalesef ki insanların aklını karıştırmakta ve gerçekleri yansıtmamaktadır. Tabi ki kişisel olarak vegan olmak ve et yemek kişinin kendi tercihidir, hatta bazı besinler bazı insanlara iyi gelmeyebilir, hatta hastalıklara da sebep olabilir ben bunu asla yadsımıyorum. Ama bütün A veya bütün B grubu insanları et yemekten alıkoymaya çalışmak maalesef ki yanlış, hatta yanlış olduğu kadar da etikle bağdaşmayan bişeydir. Sakın bu sözlerimi sizin gibi değerli bir hocaya yönelttiğimi düşünmeyin. Ama bilimsel gerçekler karşısında kişilerin veya ünvanların bir önemi olmamalıdır.

Teşekkür ederim.
 
Bu sorunun cevabini bende cok merak ediyorum su konuda biraz onbilgi verilmis gibi
Proteinin Kalitesi ve Aminoasit kavramı | BodyForumTR Vücut Geliştirme Forumu

Baklagilin veya tahılın biyolojik değerini arttırmaz tabiki de. Burada kastedilen bioyararlanım o sırada sindirime giren amino asit miktarındaki çeşitlilikten ötürü amino asit havuzundaki çeşitliliktir. Örneğin vücut amino asitlerden yalnızca kas değil, hormon vs. bir sürü protein sentezler. Bizim GH dediğimiz IGF-1 dediğimiz ajanlar da aslında proteindir. Her amino asit zaten hepimizin bildiği gibi yapılacak olan proteinlerin lego gibi birer parçasıdır 3 boyutlu olarak. Sadece tek bir tahıldan belli amino asitleri aldığınız zaman bir takım gerekli proteinleri oluşturamazsınız ve vücudunuz özellikle esansiyel olanları havuza eklemek için kas ve organ proteinlerini kullanır. Çeşitleme yapıldığı zaman besinlerle o havuz zaten zengin olacağı için vücudun kuru dokuyu katabolize etmesine engel olunur. Gerçi bu katabolizma bizim korktuğumuz kadar önemli değildir. Cüzi miktarlarda olmaktadır ki bu da sandığınız gibi direk kas proteinleri değil zaten kaslarda ve organlarda bu süreç için ayrı tutulan amino asitlerdir. Toplam kas myofibril sayısı artıp azalan bir yapı değil yağ hücresi gibi ergenlik ve genetik faktörler ile belirlenen bir sayıdır. O sebeple istediği kadar süreç katabolik olsun gün içerisinde herhangi bir anda gerekli amino asitler alındığında tekrar stoklar yenilenecektir. Yani 1 gün veya 1 hafta eksik beslenme ile kalıcı kas kaybı yaşanamaz biyolojik olarak.

Yararlanım olayına gelirsek eğer Ercan hoca'nın da söylediği gibi fasülye, pirinç, bulgur vs. gibi kaynaklar birlikte alındığında amino asit havuzu herhengi bir eksiklik çekmeyecektir. Ki vegan olup BB ile uğraşan kişiler bunun en güzel kanıtıdır zaten. Peki o zaman neden et yemeliyiz ve hayvansal proteinler almalıyız. Bu bizim kendi sindirim sistemimiz ve sindirim salgılarımız ile ilgili bir durum. Bitkilerde bulunan birleşik şekerler parçalanırken bir taraftan da proteinler parçalanmak zorundadır. Bu süreçte bağırsaklarda emilim birden çok kimyasalla uğraştığı için düşecektir. Yoksa pirinçteki arginine ile kırmızı ette bulunan arginine ayrı birer amino asit değildir. Mesele bunların makro ölçekte bağlı bulundukları moleküller ile alakalıdır ve lif, şeker gibi bitkinin içinde bulundurduğu diğer kimyasallar bu parçalanma işlemini tam yapmamızı engellerler. Örneğin selülozu hiç sindiremez iken nişastayı çok rahat sindiririz aslında bunlar neredeyse aynı yapıda olisakkaritlerdir.

Mesele geç salınımlı dediğimiz kalsiyum kazeinat. Peki bunun içinde de Valin var, whey de de valin var niye geç salınıyor? İsminden anlaşılacağı üzere kalsiyuma bağlı olduğu için enzimlerin bu proteinleri bağlarından koparması çok daha yavaş ve enerji isteyen bir süreçtir. Halbuki whey bu kalsiyum bağından kurtulmuş kısımdır o sebeple çabuk metabolize olmaktadır.

Umarım dilim döndüğünce açıklayabilmişimdir. Saygılarımla.
 
Bitksel proteinlerin hesaba katılmaması yalnış olur kanımca. Yoksa vejeteryanlar nasıl kas yapar? ben her ikisinide hesaba katıyorum ve görüşümde o yönde.
 
Ben bitkisel proteinlerin hesaba katilmamasi konusuma katilmiyanlardanim...neticede protein proteindir..burda dikkate alinmasi gereken 100gr yumurtada 10gr protein varsa biyolojik olarak vucut 9.5 gr mini kullanabiliyor...ama bunu 100gr fasulyedeki 10gr proteine vurursak vucusun alicagi bunun icinden 3 4 gram kadardir..buna en guzel ornek arpadaki proteini vucut hic sentez edemiyor...yani o kadar protein olmasina karsi 0(sıfır) çöp...
 
arkadaslar simdi ben meselea mercimekdeki karbohidrati yagida kaloriden sayiyorum peki proteinidemi 4 carpayim yoksa onu kaloriden saymiyormuyuz??
 
Back
Yukarı