matiz
Üye
Öncelikle herkese merhaba,
Bu konu aslında forumla tanışma mesajından öte, bu sporla uğraşan birinin fikirlerini, hisettiklerini ve sıkıntılarını genel olarak anlattığı bır konu .
Bu nedenle diezden fırça yememek ve karasan ve blitz flexor( ve adını sayamadıklarım) gibi tecrübeli ustaların katkıları ile canlanabilecek bir konuyu açmak için forumu epey takip okudum. ( ama gene de konuyu nereye açacağımı bulamadım)
Öncelikle kendim hakkında biraz bilgi vermek isterim. Ben 32 yaşındayım, hayatının buyuk bir bölümünü "sıska" olarak isimlendirilebilecek vücut ile geçirmiş 1 yıldır uğraştığı bu spor sayesinde en azından t-shirtlerin üzerinde askıda durdugu gibi durmamaya yeni başladığı bir olduğumu söylyebilrim.
Evet;32 yaşındayım ve 1 yıl önce bu spora başladım. Böyle geç kalmışlığın acısını çekerken burada 16-17-20 yaşlarındaki gençleri gördükçe bir yandan onlar için sevinirken bir yandan da keşke benim kadar hayat tecrübeleri ve sabırları olsa kimbilir kendileri için bu sporu ne kadar daha faydalı yapabilirler diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Bu ön tanıtımdan sonra biraz kendi sıkıntılarımdan dem vurma vakti sanırım geldi , beki ustalar bu konuya katkı sağlarlar.
Bu forumdaki çoğu kişi gibi bende kilomdan şikayetciyim 1:80 boy ve 62 kilo idim 1 senede 6 kilo alabildim. tıpkı forumdaki ustaların bahsettiği gibi protein ve karbonhidrat agırlıklı beslenmeye çalışıyorum ama ne yazıkki hayat koşullar( iş-aile vs) tüm beslenme kurallarına uymamı engelliyor. Örneğin öğün saysısnı ne yazık ki arttırmayı başaramadım. Günük kalori ihtiyacımda fazlasını yakmamak için cardio yapmıyorum ve sonuç olarak ne yazıkki aldığım 6 kilonun nerdeyse yarısı karın bölgesine yerleşti.. Eğer profosyonel olarak bu sporla ilgilenmiyorsanız ve ya hayattaki tek amacınız bb değilse burada yer alan tavsiyelere harfi harfine uymanın imkanız olduğunu söyleyebilirm.(en azından benim için). Sanırım artık yaş ilerledikçe yavaşlayan metabolizma bana istediğim kiloları getirecek...
Forumda kısa sürede elde edilen gelişmeleri hayretle izledikten sonra, ne kadar emek harcarsam harcayayım genetigin bu işin en önemli kısmı olduğunu anlamış durumdayım .
Örnek vermek gerekirse bileklerim o kadar inceki, her yaptığım barbell curll de kemiklerim deli gibi zonkluyor, gücüm kalmadığından değil ama canım yandıgı için hareketi bırakmak zorunda kalıyorum dersem yalan olmaz.( bu nedenle belki dumbell ile çalışmak daha rahat geliyor) Ve düzenli olarak spor yapmama rağmen, 1 senin sonunda arpa boyu kadar yol almış olma bazen beni gerçekten kızdıryor.
Vücudumun bu kadar spora verdigi tepki o kadar yavaşki beni bazen demotive ettiğini söylemem gerekli. Ancak şunu söylemeliyim; ağırlık kaldırmak benim için fiziksel bir aktivitenin yanı sıra mental bir aktivite. Yanı ben ağılıgın altındayken saadece onu kaldırmayı seti tamamlamayı düşünüyorum, ne işyerindeki patronu, ne biriken işleri, ne evin kirasını ne de başka birşeyi sadece ağırlığı. ... Bu spor benim hafızamı boşaltmam için mükemmel bir yol...Belki de bu yüzden bu kadar seviyorum.....
İşte bu nedenle kendimi motive etmek için ve biraz daha kaldırdıgım agırlıkların hakkını vermek için değişik sistemler denedim. Piramitlerden , düz sistemlere, bölünmüş programlardan, digerlerine(eğer isteyen olursa programlarını burada verebilirim). Ama ne yazık ki; ağırlıkları istediğim şekilde arttıramıyorum bunun soncu olarak da ;kıyasladığımda gelişme çok az.
Ağırlıkları arttıramamnın bir nedeni de; tek başına çalışıyor olmam. Özellikle presslerde ağırlığın altında ezilmemek için kasları bazen tükenme noktasına kadar zorlayamıyorum ve içimdeki korkuyu atamadığımdan ağırlık artışlarını istediğim gibi yapamıyorum. Sonuç : Pactoral'ler hala zayıf....
Şu anda kasları farklı bir şekilde şaşırtmak için bölünmüş program dahilinde drop setleri dnemeye başladım. Umarım faydası olacaktır..( iyi haber antreman sonrası o tatlı agrı uzun süre devam ediyor )
Belki yaptıgım en büyük hata Suplementlere karşı gösterdiğim dirençti, belki daha önce kullanamya başlasam gelişme hızım daha farklı olacaktı. Ancak şunu söylemek isterim henüz 2 aydır amino asit kullanıyorum, kendimi fiziksel olarak daha iyi hissetmenin dışında kaslarımda bir etki göremedim ve esas önemlisi kullandığım amino asitlerin beni daha sinirli bir insan yaptığını belirtmeliyim. Kanıtlanmış böyle bir etki varmı bilemiyorum ama gerçek bu; aminolar beni sinirli yapıyor. Ve bu kutu bitince ev halkına bir iyilik yapıp aminoları bırakacağım . Sanırım buna en çok kızım sevinecek..
Evet biraz fazla uzun oldu galiba...
Dediğm gibi benimki sadece bu sporu yaparken benim gibi keyif alan dostlara içimi dökmekti. Sürçü lisan ettiysek affola...
Bu konu aslında forumla tanışma mesajından öte, bu sporla uğraşan birinin fikirlerini, hisettiklerini ve sıkıntılarını genel olarak anlattığı bır konu .
Bu nedenle diezden fırça yememek ve karasan ve blitz flexor( ve adını sayamadıklarım) gibi tecrübeli ustaların katkıları ile canlanabilecek bir konuyu açmak için forumu epey takip okudum. ( ama gene de konuyu nereye açacağımı bulamadım)
Öncelikle kendim hakkında biraz bilgi vermek isterim. Ben 32 yaşındayım, hayatının buyuk bir bölümünü "sıska" olarak isimlendirilebilecek vücut ile geçirmiş 1 yıldır uğraştığı bu spor sayesinde en azından t-shirtlerin üzerinde askıda durdugu gibi durmamaya yeni başladığı bir olduğumu söylyebilrim.
Evet;32 yaşındayım ve 1 yıl önce bu spora başladım. Böyle geç kalmışlığın acısını çekerken burada 16-17-20 yaşlarındaki gençleri gördükçe bir yandan onlar için sevinirken bir yandan da keşke benim kadar hayat tecrübeleri ve sabırları olsa kimbilir kendileri için bu sporu ne kadar daha faydalı yapabilirler diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Bu ön tanıtımdan sonra biraz kendi sıkıntılarımdan dem vurma vakti sanırım geldi , beki ustalar bu konuya katkı sağlarlar.
Bu forumdaki çoğu kişi gibi bende kilomdan şikayetciyim 1:80 boy ve 62 kilo idim 1 senede 6 kilo alabildim. tıpkı forumdaki ustaların bahsettiği gibi protein ve karbonhidrat agırlıklı beslenmeye çalışıyorum ama ne yazıkki hayat koşullar( iş-aile vs) tüm beslenme kurallarına uymamı engelliyor. Örneğin öğün saysısnı ne yazık ki arttırmayı başaramadım. Günük kalori ihtiyacımda fazlasını yakmamak için cardio yapmıyorum ve sonuç olarak ne yazıkki aldığım 6 kilonun nerdeyse yarısı karın bölgesine yerleşti.. Eğer profosyonel olarak bu sporla ilgilenmiyorsanız ve ya hayattaki tek amacınız bb değilse burada yer alan tavsiyelere harfi harfine uymanın imkanız olduğunu söyleyebilirm.(en azından benim için). Sanırım artık yaş ilerledikçe yavaşlayan metabolizma bana istediğim kiloları getirecek...
Forumda kısa sürede elde edilen gelişmeleri hayretle izledikten sonra, ne kadar emek harcarsam harcayayım genetigin bu işin en önemli kısmı olduğunu anlamış durumdayım .
Örnek vermek gerekirse bileklerim o kadar inceki, her yaptığım barbell curll de kemiklerim deli gibi zonkluyor, gücüm kalmadığından değil ama canım yandıgı için hareketi bırakmak zorunda kalıyorum dersem yalan olmaz.( bu nedenle belki dumbell ile çalışmak daha rahat geliyor) Ve düzenli olarak spor yapmama rağmen, 1 senin sonunda arpa boyu kadar yol almış olma bazen beni gerçekten kızdıryor.
Vücudumun bu kadar spora verdigi tepki o kadar yavaşki beni bazen demotive ettiğini söylemem gerekli. Ancak şunu söylemeliyim; ağırlık kaldırmak benim için fiziksel bir aktivitenin yanı sıra mental bir aktivite. Yanı ben ağılıgın altındayken saadece onu kaldırmayı seti tamamlamayı düşünüyorum, ne işyerindeki patronu, ne biriken işleri, ne evin kirasını ne de başka birşeyi sadece ağırlığı. ... Bu spor benim hafızamı boşaltmam için mükemmel bir yol...Belki de bu yüzden bu kadar seviyorum.....
İşte bu nedenle kendimi motive etmek için ve biraz daha kaldırdıgım agırlıkların hakkını vermek için değişik sistemler denedim. Piramitlerden , düz sistemlere, bölünmüş programlardan, digerlerine(eğer isteyen olursa programlarını burada verebilirim). Ama ne yazık ki; ağırlıkları istediğim şekilde arttıramıyorum bunun soncu olarak da ;kıyasladığımda gelişme çok az.
Ağırlıkları arttıramamnın bir nedeni de; tek başına çalışıyor olmam. Özellikle presslerde ağırlığın altında ezilmemek için kasları bazen tükenme noktasına kadar zorlayamıyorum ve içimdeki korkuyu atamadığımdan ağırlık artışlarını istediğim gibi yapamıyorum. Sonuç : Pactoral'ler hala zayıf....
Şu anda kasları farklı bir şekilde şaşırtmak için bölünmüş program dahilinde drop setleri dnemeye başladım. Umarım faydası olacaktır..( iyi haber antreman sonrası o tatlı agrı uzun süre devam ediyor )
Belki yaptıgım en büyük hata Suplementlere karşı gösterdiğim dirençti, belki daha önce kullanamya başlasam gelişme hızım daha farklı olacaktı. Ancak şunu söylemek isterim henüz 2 aydır amino asit kullanıyorum, kendimi fiziksel olarak daha iyi hissetmenin dışında kaslarımda bir etki göremedim ve esas önemlisi kullandığım amino asitlerin beni daha sinirli bir insan yaptığını belirtmeliyim. Kanıtlanmış böyle bir etki varmı bilemiyorum ama gerçek bu; aminolar beni sinirli yapıyor. Ve bu kutu bitince ev halkına bir iyilik yapıp aminoları bırakacağım . Sanırım buna en çok kızım sevinecek..
Evet biraz fazla uzun oldu galiba...
Dediğm gibi benimki sadece bu sporu yaparken benim gibi keyif alan dostlara içimi dökmekti. Sürçü lisan ettiysek affola...