OLİMPİYATLARDA ve SPORDA DOPİNG GERÇEĞİ

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve lakers44 tarafından 9 Ağustos 2012 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 2 üye.
  1. lakers44
    Offline

    lakers44 Üye

    Katılım:
    22 Eylül 2011
    Mesajlar:
    275
    Beğenileri:
    148
    Ödül Puanları:
    53
    Performans arttırıcı doping ilaçları yaz oyunlarının bir parçası olacaktır. Bu parçanın ne kadar büyük olacağı ise kimden bahsettiğimize ve kimin yakalanacağına bağlı.
    27 temmuzda 205 farklı ülkeden 10000in üzerinde sporcu Londra’da 2012 yaz olimpiyatlarında bir araya geliyorlar.yıllarca süren hazırlık ve çocukluklarından beri kurdukları hayallerle spor tarihine geçebilme umudunuda taşıyarak gururla ülkelerini temsil edecekler. Diğer taraftanda çoğu beraberinde anabolik testosteron , epo , beta engelleyici, büyüme hormonu, maskeleyici ilaçlar, amfetaminler, tasarım steroidler türünden olimpiyat köyünün kara bir gölge gibi duracak şeyleride getireceklerdir.
    Olimpiyat ilaç ve doping testi standartlarını uygulayan birimler arasında eski bir deyiş vardır : performans arttırıcı ilaç kullanan kişiyi bulmak istiyorsan altın madalyanın sahibine bakmalısın ! Belki küçük düşürücü ama londra olimpiyatlarında bir doping skandalı yaşanması ihtimali gerçektende çok yüksek. Milli ideolojisinin üstünlüğünü spor alanındaki başarılarıyla gösterme saplantısı Sovyetler Birliğini yarım yüzyıl önce doping ilaçlarını geliştirmeye itmişti. Doğu bloğu sporcuları madalya kazanan makineler gibiydiler adeta. Bu durum dünyanın geri kalanının gözünden kaçadı tabiki. Ama Sovyetler Birliği cini lambadan çıkarınca herkes bu duruma uymak gerektiğine karar verdi. Tüm olimpiyat sporcuları ne pahasına olursa olsun kazanmayı kafasına koymuş kişilerdir. Bir mucizeyi gerçekleştirmek için karşılarına çıkacak tüm engelleri geçmek zorundadırlar. Çoğu olimpiyat kariyerine daha küçük bir çoçukken başlar.Olimpiyat madalyası hayaliyle tüm çocukluklarını feda ederler ve bir çoğu daha fazlasınıda feda etmeye hazırdır !
    Ölümüne Galibiyet :
    Ünlü steroid uzmanı Dr. Robert Goldman tarafından 1982’den 19952e kadar yılda iki kez yapılan ünlü bir ankette elit sporculara, altın madalya almalarını garantileyecek ama 5 yıl sonra ölmelerine sebebiyet verecek bir ilacı kullanıp kullanmayacakları sorulmuştur. Goldman bu anketi her yaptığında yarısından çoğu kullanacaklarını söylemiştir.
    Bu ‘’ölümüne zafer’’ mantığı Goldman ikilemi olarak bilinir ve sporcuların istemeseler bile sağlıklarını, itibarlarını ve kariyerlerini büyük risklere atmalarının temel nedenidir.
    Benzeri birşey kanadalı atletizm koçu Charlie Francis’inde başına gelmiştir. Francis, sporcuların baştaki başarılarına rağmen zaman içinde gittikçe geri kaldıklarının farkına vardı. Nedenini öğrenmeside uzun sürmedi : Performans arttırıcı doping ilaçları. Dopingli rakip sporcuları ‘’yenemeyeceğini’’ anlayınca o da onlara katılmış ve onun sporcularıda tekrar kazanmaya başlamışlar. Ünlü atlet Ben Johnson da onların arasındaydı. Johnson vakasının ardından Olimpiyatlardaki doping sorunu ciddi şekilde ele alınmaya başlandı. Johnson, 1988’de herkesin favorisi Carl Lewis’i geçerek dünya rekorunu kırmayı başardı. Ardından Johnson’un testlerde bir anabolik steroid olan stanozolol aldığı ortaya çıktı. Madalyası ve rekoru geri alındı. İki yıl yarışmalardan men edildi. Charlie Francis2te öyle.
    İşte Goldman ikilemi burada tekrar devreye girmektedir ;
    - Francis ikilemide diyebilirsiniz : performans arttırıcı ilaçlar kullanıp kazanma şansını elde et yada kullanma kaybet ! Doping bir avantaj sağlamıyor ; diğerleride kullandığı için herkesi eşit hale getiriyor. Eğer herkes hile yapıyorsa artık hile yapılmıyor demektir.
    Bir Sporcu Goldman ikilemini ya da ‘’kullan yada kaybet’’ paradoksunu nasıl çözebilir ? Birisi denedi, bir tür birleşik doping teorisi yarattı. İşe de yaradı, ta ki yakalanana kadar.
    Yeni Arayışlar :
    Victor Conte , sporcuların dopingle ilişkili zorluklarıyla lgili sorunların çözüldüğünü düşünmüştü. BALCO’nun (Bay Area Laboratory Co-Operative) kurucusu Conte , kendi kontrolündeki sporcuların performans arttırıcı ilaçlar nedeniyle dezavantajlı konuma düşmesini engellemek için bu sporculara etkili ve tespit edilemez tasarı steroidler ve testler sırasında onların tespitini engelleyen maskeleyici maddeler verdi. Daha sonra sporcuların sağlığını kötü yönde etkilemediğinde emin olmak içi titizlikle kan seviyelerini ve diğer biyolojik markörlerini inceledi. Bu gelişmiş kimyasal kokteylin boşa gitmemesini garanti altına almak için dünya çapında antrenörleride ( yukarıda adı geçen Francis ve efsanevi atletizm koçu Remi Korchemny) kadrosuna dahil etti.
    BALCO sisteminin işe yaradığı süphesiz. Conte’nin sporcuları en uçuk hayallerinde bile yer almayan başarılara imza attılar. En çarpıcı başarısı is Vasat bir atlet olan Tim Montgomery adında ki şahsı alıp onu dünya rekoru kıracak seviyeye geitrmesidir !
    Sonra herşey bir anda bitti. 20032te Conte ve BALCO tarihteki en büyük doping skandalına neden oldular. Dört ayını hapiste geçirdi ve en ünlü iki sporcusu, olimpiyat koşucusu Marion Jones ve beyzbol oyuncusu Barry Bonds mahkemeye verildi. Bonds hafif bir cezayla yırtarken Jones herşeyini kaybetti. 2000 Sydney Olimpiyatlarında kazandığı 5 madalya geri alındı ve rekorları iptal edildi. Yalancı şahitlik ve sahtekarlıktan 6 ay hapis cezasına mahkum edildi.
    Hepsi bundan ibaretti. BALCO davasının kalan kısmı vergi mükelleflerinin parasını çarçur etmekten başka bir işe yaramayan gereksiz bir gösteriden ibaretti. BALCO soruşturması devlete 55 milyon dolardan fazlasına mal oldu, çoğu Bonds’u küçük düşürmeye harcanmıştı ki tüm deliller bu adamın bu ve benzeri karşı bağışıklığı olduğunu zaten göstermişti.
    Fakat BALCO davası istemeden de olsa bir işe yaradı : Dopingin, hüzünlü kedi fare hikayesinin üzerindeki örtüyü kaldırdı. Tüm Dünya doping testlerininbir sporcunun vücudundaki doping miktarından ziyade onun hile yapma yeteneğini ölçmekten başka bir işe yaramadığını gösterdi. İşin hep ucuzuna kaçan spor organizasyonları daha pahalı ve doping kullananları gerçektende tespit edebilecek etkili testlerden çok halkla ilişkilere para harcamaya meraklıydılar. Adalet rastgeledir ve arada birde acımaszıdır. Kimi olimpiyat sporcuları laboratuvar deneylerine girerken, kimininde hayatı teknik ayrıntılar yüzünden mahvoldu. Örneğin Andrea Raducan, soğuk algınlığı ilacı (pseudoephedrine) aldığı için Sydney’de kazandığı altın madalyayı iade etmek zorunda kaldı –sıradan bir ilaç yüzünden ömür boyu süren çalışma heba oldu.
    Temiz Bir Sayfa :
    Bu açıkları ve oyunları Conte2den daha iyi kimse bilemez ve o da bu konuda birşeyler yapmaya çalışıyor artık. Spor dünyasını tümüyle değiştiren baskının tam ortasında yer almasının üzerinden geçen yaklaşık 10 yılın ardından Conte, aralarında WBO süper tüysiklet şampiyonu Nonito Donaire JR. , ağırsiklet boksör Andrea Berto, MMA dövüşçüsü Cung Lee ve olimpiyatlarda umut vaad eden bolca sportif ve pazarlama potansiyeli bulunan 22 yaşındaki fotojenik boksör Marlen Esparza’nın bulunduğu Cover Girl ile anlaşması ile seçkin sporculara danışmanlık yapmaya geri döndü.
    Mahkumiyetinin, ailesi ve eski sporcularının itibarı üzerindeki yıkıcı etkisine şahit olan Conte, artık sporcularına doping kullanmaları için izin verecek son insandır. ‘’Ektiğini biçersin’’ felsefesine inanan Conte, şimdi tüm gücüyle kendisininde payı olan pisliği temizlemek için çaba sarfediyor.
    ‘’Birlikte çalıştığım herkesi test ediyorum,’’ diyor. ‘’ Şüphelenirsem asla onlarla çalışmam.’’
    Genel kabul görmüş olan ilaç test standartlarının kasıtlı olarak düşük seviyede tutulduğuna inanıyor. Twitter’dan sürekli olarak doping maddeleri konusundauyarılarda bulunuyor. Düzenli olarak boks ve MMA yetkililerine sıkı testler uygulamaları için çagrılarda bulunuyor. Karbon izotop oranı (CIR) kullanan rastgele testlerin ilk yada ‘’A’’ örneklerinin analizinde standart hale getirilmesinde ısrar ediyor. World Anti Doping Agency ‘nin (WADA) gözetiminde yapılan olimpiyat doping testlerinde bu durum söz konusu değil !
    Şu an için doping maddesi kullanan sporcular teste girecekleri zmanı bildiklerinde ilacın vücuttan ne zaman çıkacağını ona göre ayarlayabiliyorlar. Eğer testosteron kullanıyorsa enjekte elde edilenlerin yerine krem ve jel türlerini kullanabiliyorlar çünkü enjekte edilenler sistemde daha uzun süre kalabiliyor. Ben Johnson’un hatasıda buydu. Bu zamanlamayı iyi ayarlarsanız Bingo !
    Umut Ve Değişim :
    Conte bu uygulamaların oyunlara gölge düşürdüğüne inanıyor. ‘’Temiz olup altın madalya kazanmak mümkün mü? Hala öyle olduğuna inanıyorum.’’ Diyor. ‘’ Boksör Andre Ward’ın 2004 yılında bunu başardığını bizzat biliyorum. O yüzden ben hala kazananların büyük bölümünün kullandığına inanıyorum, ama hepsinin değil. ‘’
    Conte’nin özellikle BALCO’yu başlattığı 90’lı yıllarda var olmayan ve bugün teknolojiler ve besin takviyeleri sayesinde artık böyle olması gerekmediğinide ekliyor. Sporcuların en son antrenman tekniklerini uygulamasını ve sürekli olan besin analizlerinin yapılmasını sağlıyor. ‘’Bilim bizlere Marlen gibi bir sporcunun hem temiz hemde kullandığımız teknolojilere sahip olmayan diğer sporculardan üstün olacağını gösterdi.’’ Diyor.
    Conte, profesyonel dövüs sporlarında boks hekimi olan Margaret Goodman tarafından kurulan VADA’nın ( Gönüllü Anti Doping Kurumu) yeni gönüllü ilaç sisteminin kullanılmasını destekliyor. Düzenleyici bir otorite olmasada VADA , CIR’ı ilk safha olarak kullanan eyalet spor komisyonlarının standart testlerinin bıraktığı boşlukları doldurmakta işe yarıyor.
    Mayıs başında VADA, ilk poızitif test sonucunu duyurdu : 19 Mayıs2ta Amir Kahn’la müsabakası olan genç ağırsiklet şampiyonu Lamont Peterson. Dergiyi hazırladığımız sırada pozitif test sonuçları (Peterson’un kendisi VADA testi istemişti) henüz açıklanmamıştı. VADA’nın sonuçlarının Peterson’la Kahn arasındaki müsabakada bir etkisi olup olmayacağı bilinmesede bu olay Conte’nin CIR testiyle ilgili söylediklerini doğrular niteliktedir.
    Conte’ye herzaman şüoheyle yaklaşılacak olsa da hiç kimse onun sistemin zaaflarını çok iyi bildiğini inkar edemez. Yine de oyunlar devam ediyor ve IOC ve USOC onunla birlikte çalışmak istemiyor. Yetmezmiş gibi Conte’nin kulağına , yetkililerin kendisinin, Marlen Esparza’nın takımının bir üyesi olsada, Londra Olimpiyatlarına katılmasını yasaklamak için çalışma içerisinde oldukları haberi geldi. Hatta ülkeye girişinin bile yasaklanması isteniyormuş.
    Gri İngiliz Gökyüzünün altında olur yada olmaz bilinmaz ama Victor Conte , Yaz olimpiyatlarını izlemekten geri kalmayacak. Onun gibi bizlerde heyecanla, coşkuyla ve milli gururla dolu olarak izliyor olacağız. Dünyaca ünlü sporcuların bizim ancak hayal edebileceğimiz şeyleri yapışını , hepsinin altında yatan ana gerçeğin farkında olarak izleyeceğiz : Doping ilaçları , bencil yayıncılar , gösteriş düşkünü siyasetçiler , yetersiz testler ve iki yüzlü kanunların hepsi bir yana , bu kadınlar ve erkeklerin hala dünyanın en büyük sporcuları olduğu gerçeğini kimse inkar edemez.
    Yazı : Jim Schmaltz
    Muscle & Fitness Ağustos 2012 sayısından alıntıdır.
     
    jimraynor bunu beğendi.
  2. Rambo16
    Offline

    Rambo16 Üye

    Katılım:
    19 Haziran 2010
    Mesajlar:
    712
    Beğenileri:
    1.164
    Ödül Puanları:
    103
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    La Paz
    Sayın Jim Schmaltz'a sormak lazım yazısının yayınlandığı dergi başta olmak üzere tüm vücut geliştirme sektörlerinin dayandığı IFBB'de doping kullanımı ne alemdeymiş acaba?
     
    lakers44 bunu beğendi.
  3. lakers44
    Offline

    lakers44 Üye

    Katılım:
    22 Eylül 2011
    Mesajlar:
    275
    Beğenileri:
    148
    Ödül Puanları:
    53
    şu anda olimpiyat olmasından ötürü vurgulama o yönde :) tabiki aklıbaşında herkes vg sektöründe dopingin ne kadar olmazsa olmaz olduğunu bilmektedir.
    aslında genel anlamda sporun içinde doping gerçeği. ama yazıda bir nokta varki çok vurgusal :

    ''Francis ikilemide diyebilirsiniz : performans arttırıcı ilaçlar kullanıp kazanma şansını elde et yada kullanma kaybet ! Doping bir avantaj sağlamıyor ; diğerleride kullandığı için herkesi eşit hale getiriyor. Eğer herkes hile yapıyorsa artık hile yapılmıyor demektir.''

    bu kısım gösteriyorki artık bütün spor sektörü olaya bu şekilde yaklaşıyor. yani etik olmayan birşey aslında bir anlamda etik yapıldı...
     
    Rambo16 bunu beğendi.
  4. brhmcr
    Online

    brhmcr Guest

    http://www.muscleweek.com/is-usain-bolt-on-steroids

    Usain Bolt' un steroid kullandigi ile ilgili bir yazi, tabi ki Amerika kesfedilmemis :).Ancak enteresan bir bilgi var. Angel Heredia (Unlu steroid uzmani) su an ki ismiyle Angel Hernandez 2009 yilinda track antrenoru olarak ise alinmis. Ismi degistirmesinin sebebi ise google searchte bile enjekte yaparken videolarinin cikmasi. Adam aslinda coach degil kimyager.

    PS.Ne yazik ki cok zamanim olmadigi icin cevirisini yapamiyorum.
     

Sayfayı Paylaş