Olay beni etkilemedi. Buraya taşınmasına da bana kalırsa gerek yoktu. Ama olay hakkında yapılan yorumlara, mesaja edilen teşekkürlere bakarsak sanırım bir ihtiyaç varmış. Böyle olay Avrupada Amerikada çok ondan ilgimi çekmedi.
Sivaslı doğru söylemiş, işin aslı bireysel olarakta hakkımızı aramayı pek bilmiyoruz, bireysel olarka bilemeyince toplu olarakta bilemiyoruz pek.
Kendimi övmek için söylemeyeceğim ama ben bir süredir alışverişlerime çok dikkat ediyorum. Tabi bir avrupalı gibi yapamıyorum ne yalan söyliyim. Bilirim çünkü, bilirim ki bizim insanımız kılı kırk yaran adam gördü mü şu kıla bak der. Kıllık yapıyor derler. Ne olmuş mal arızalıysa der. Vurdumduymazız, neme lazımcıyız genel olarak. Bir de gerçekten kıl adını hakeden insanımız var. Güya hakkını arayacak diye çirkin çirkin davranır. Onu da sevmem, hakkını aramayanı da sevmem.
Ben de tam olarak hakkımı arayamıyorum ne yalan söyliyim. Daha pek geliştiremedim kendimi. İşin aslı kolay kolay da içimden gelmez, bunun bazen haksızlığa uğradığım da sindiriveririm içime. Hoşgörüyorum, hoşgörü bu değil sanırım. Artık bu sahte hoşgörüm azalıyor, hele bir de kusurların ardında bir art niyet sezersem erinmiyorum hakkımı aramaya, kendimi yoruyorum.
Kadıköyde otururken altımda bir market vardı, İstanbulda bir sürü şubesi olan bir market, en az 10 tane ürün iade ettim. İnsanları enayi yerine koyarak para kazananları sevmiyorum. O marketten de alışverişi kesecek adamlığı da gösteremedim bunu da söyliyim. Evimin hemen altında diye, yakın diye, bunca olaydan sonra gene onlardan alışveriş yaptım. Böyle yapmamalıyız. Tepkimizi ortaya koymalıyız. Tabii ki orada çalışan emir kulu olan reyoncuya, kasiyere değil. Böyle yapanlara da kızarım. Açıkça kızarım, olmuştur. Bay veya bayan mal kusurlu diye reyoncuya, kasiyere çatar. Müdür gelince yumuşar. Tiksinirim böyle insandan. Reyoncuya kasiyere yumuşak olacaksın müdüre, ondan sonra daha yüksek sorumlulara sert olunmalı diye düşünürüm.
Son zamanlarda bilinçli tüketiciliğe ısınıyorum yavaş yavaş, erinmiyorum arıyorum fabrikaları falan.
Bizim fabrikaların çoğunda da müşteri memnuniyeti bir palavradan öteye gitmemiştir. 7-8 ay önceydi bir çerez aldım. Tarihi geçmediği halde bozuk olan bu çerez için tadım fabrikasını aramıştım. Haftasonuydu, güvenlikçi çıktı. Telefonu ona bağlamışlar, koskoca tadım derler bir de böbürlenirler... Güvenlikçi de densizin biriydi, sanki kendi fabrikasıydı. İleri geri konuşunca tartıştık. Hani reyoncuya ekşiyenlere kızıyorum dedim ya, bazen de işte bu emir kulları, bu dış kapının mandalları iyi çalışan olacağım diye saçma sapan davranıyor. Düşüncesizlik ediyor, buna da katlanmam işte.
Bende amma doluymuşum bu konuda
Genişletmek için tıkla...