Kulak

Konusu 'Sağlık & Sakatlanma' forumundadır ve hsd tarafından 9 Ağustos 2006 başlatılmıştır.

  1. hsd
    Offline

    hsd Üye

    Katılım:
    28 Şubat 2005
    Mesajlar:
    2.584
    Beğenileri:
    306
    Ödül Puanları:
    93
    Kulak üç bölümden meydana gelir: dış kulak, orta kulak, iç kulak; yalnız dış kulak dıştan görülür. Dış kulak, kulak kepçesiyle kulak yolundan oluşur; kulak kepçesi, kıvrımlı bir kıkırdak parçasıdır ve hayvanların birçoğunda hareketlidir, istenilen yöne yönelebilir; kulak yolunun sonu kulak zarı denilen değirmi bir zarla kapalıdır.

    Orta kulakta bir orta kulak boşluğu ve bunun içinde üç küçük kemik (çekiç, örs, üzengi), ayrıca mememsi boşluklara ve yutağa açılan östaki borusu bulunur. Şakak kemiğinin içine gömülü olan iç kulakta bir sıvı ve bu sıvının içinde yüzen bir çeşit kese (zar dolambaç) vardır. İç kulak, kulağın en önemli kısmıdır.

    Kulak sıvısı denilen bir sıvıyla dolu olan zar dolambaç, yarım daire biçiminde üç kanal ile iki torbacıktan (kırbacık ve kesecik) ve salyangozun bulunduğu salyangoz borusundan meydana gelir, işitme sinirlerinin duyarlı uçları salyangozun içindedir. Kulak kimi hayvanlarda bir kesecikten, kimi hayvanlarda bir kanaldan ibarettir; omurgalılarda giderek gelişmiştir.
    [​IMG]

    Titreşimler

    İşitme, biri fiziksel, öteki sinirsel olan iki olgunun birleşmesiyle gerçekleşir. Dış kulak, sesleri toplayıp kulak zarına yöneltir. Sonra orta kulak harekete geçer: ses titreşimlerini büyülterek iç kulağa aktarır; titreşimler iç kulağın çevre ve iç sıvılarına yayılır, iç kulakta bulunan işitme sinir hücreleri uyarılır ve bunlar bir çeşit sinir akızı meydana getirir, işitme siniri de bu akızı beyine iletir. Beyin hemen devreye girer ve ses izlenimini yaratan duyu mesajını yorumlar: ses işitilmiştir.

    Sağır-Dilsizler

    Bir çocuk, beynin bazı bölgelerinde (işitme sinirlerinin bulunduğu kabuk bölgesi) aksaklıklarla doğabilir. İşitemeyince, konuşmayı öğrenemez, sağır-dilsiz olur. Bu yüzden karşısındakinin dudak hareketlerine bakarak ne söylediğini anlamaya alıştırılır. Israrlı bir uygulama ve eğitim sonucunda ses çıkartabilir, hattâ bazı cümleler söyleyebilir. Ayrıca, el hareketleri ve mimikler kullanarak sağır-dilsiz arkadaşlarıyla pekâlâ konuşabilir.

    Deniz Tutması

    Kulak aynı zamanda denge organıdır: biz farkında olmayız, ama çeşitli duruşlarda dengemizi sağlayan ve hızı bize hissettiren hep kulaktır. Kulak denge ödevini iyi yapamazsa baş dönmelerine yol açabilir ve deniz tutmasının da bundan ileri geldiği anlaşılmıştır.
     

Sayfayı Paylaş