Başlığı Bilim, Kültür forumuna mı yoksa buraya, beslenme forumuna açayım diye düşündüm ancak burasında karar kıldım. Yönetim nereyi uygun görürse oraya koyacaktır.
KAYISI
2-10 m yüksekliğinde, dikensi ve tüysüz bir ağaçtır. Yapraklar uzunca ve mızraksı, kenarları dişli, ucu sivri veya küttür. Çiçekler beyaz veya pembe renkli olup, yapraklardan daha önce meydana gelirler. Meyvelerin üzeri tüylü olup, sarımsı-turuncu renkte eriksidir. Yabanisine zerdali adı verilir.
Kayısı ve Zerdali, bilimsel adlarının aksine Kuzeydoğu Çin kökenli meyvelerdir. İlk olarak Çin'de, Han sülalesinin ilk dönemlerinde yetiştirilir, Büyük Kral Kaniska'nın aldığı Çinli tutsaklar bunları Hindistan'a sokar. Zerdali ve kayısı oradan da İran'a yayılarak, İsa'dan sonra birinci yüzyılda Roma İmparatorluğu'na ulaşır. Erken olgunlaşan bir meyve olduğu için Latince erken gelişmişAbrikosas sözcüğüyle tanımlanır. Apricot kelimesinin başındaki A harfi etimolojik bir hatayla eklenmiştir. Bir kısmı günümüzde Türkiye toprakları içinde kalan tarihi Ermeni krallığında yaygın olarak bulunduğu için bu meyveye Prunus armeniaca adı verilmiştir. Halen dünyada en yaygın olarak Anadolu'da (özellikle Malatya ve çevresinde) bulunur. Dünya kuru kayısı üretiminin yaklaşık %85'i Türkiye'de gerçekleşmektedir. anlamında Kaynak: Wikipedi ( Detay : http://tr.wikipedia.org/wiki/Kayısı )
Bugün dünyada 1750’nin üzerinde kayısı çeşidi ve melezi bulunmakla birlikte her ülkede ekonomik anlamda yetiştiriciliği yapılan kayısı çeşidi sayısı 5-10’u geçmemektedir.
Kaynak: http://www.sevkargida.com/index.php?option=com_content&task=view&id=13&Itemid=34
TÜRKİYE’DE KAYISI ÜRETİMİ
Türkiye’nin kayısı agacı sayısında, yas ve kuru kayısı üretiminde sürekli bir artıs meydana gelmistir. Ayrıca, 1980’li yılların basına kadar Türkiye kayısı varliginin yaklasık %70’ini zerdali agaçları olusturmasına karsılık son yıllarda zerdali agaçlarında önemli
oranda azalmalar meydana gelmistir. Nitekim son resmi verilere göre Türkiye kayısı agacı varlıgının yaklasık %85’ini kayısı, %15 ini ise zerdali agaçları olusturmaktadır.
1934 yılında 1.500 ton olan kuru kayısı üretimi yaksalık 80 kat artarak bugün 120 bin tona yükselmistir. Ülkemiz kayısı üretiminde meydana gelen bu dalgalanmaların en önemli nedeni, hiç kuskusuz Dünya’nın bir çok yerinde oldugu gibi ilkbahar geç donlarıdır. Yaklasık 2-3 yılda bir meydana gelen ilkbahar geç donları kayısıda önemli ürün kayıplarına yol açmaktadır.
Türkiye yas kayısı üretiminin bugün yaklasık % 50’si Malatya’dan saglanmaktadır. Malatya gerek agaç sayısı gerekse yas ve kuru kayısı üretimiyle sadece Türkiye’nin degil Dünya’nın en önemli kayısı üretim merkezidir. Malatya’da üretilen yas kayısının yaklasık %90 94 ‘i kurutularak ihraç edilmektedir.
Ülkemizde kayısı tarımı yapılan diğer iller ise; Kahramanmaras, Kayseri, Elazıg, İçel, Erzincan, Konya, Ankara, Sivas ve Nevsehir’dir. Bu iller içerisinde Malatya, Elazıg ve Sivas’ta kurutmalık, diger illerde ise sofralık amaca yönelik üretim agırlık kazanmaktadır. Son yıllarda Kahramanmaras’ın Elbistan, Elazıg’ın Baskil, Sivas'ın Gürün ve Adıyaman’ın Gölbası ilçelerinde kuru kayısı üretimine yönelik çok sayıda kapama kayısı bahçesi kurulmustur. Ülkemizde agaç basına düsen en yüksek verim 66 kg. ile Igdır’da, en düsük verim ise 7 kg. ile Adıyaman’da elde edilmistir. Ayrıca geçmiste ülkemizin önemli kayısı üretim merkezleri arasında yer alan Nevsehir ve Erzincan illerinde kayısı yetistiriciginin yavasyavas eski önemini kaybettigi görülmektedir.
Kayısının Besin Degeri ve Yararları:
Kayısı insan saglıgı bakımından önemli islevlere sahiptir. pH ’ ı 3- 4 arasında olan
yas kayısı 9 farklı seker, 18 serbest aminoasit, zengin A vitamini, yüksek miktarda
potasyum, demir ve fosfor içermektedir. 100 gram yas ve kuru kayısı ile pestilinin besin
degeri Tablo 59 da verilmistir.
1- Beyinin daha düzenli çalısmasını saglar, yorulmasını önleyip stresi azaltır.
2- Vücudun en önemli depo ve laboratuvarı sayılan karacigerin tahrip olan
kısımlarının tamirini saglar,
3- Kemiklerin çok daha düzgün ve saglam olmasında önemli rol oynar,
4- Dislerin daha saglam ve kuvvetli olmasında etkisi vardır,
5- Kan yapımını artırarak kansızlıgı önler, mide ve onikiparmak bagırsagı ülserini
önler, olusan ülseri tedavi eder,
6- Böbreklerde tas tesekkülünü azaltır,
7- Kansere karsı koruyucu bir etkiye sahiptir,
8- Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli çalısmasını saglar,
U
9- İçeriginde bulunan potasyum bakımından zengin, sodyum minerali düsük olması
ve A vitamininin öz maddesi karotence zengin olması nedeniyle dengeli beslenmede
önemli rol oynar,
10- Üreme sistemi üzerinde önemli rol oynar, cinsel gücü artırmaktadır.
![[IMG]](http://i273.photobucket.com/albums/jj216/korkusuzilsad/Kays.jpg)
Kaynak: Malatya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Çevre Durum Raporu
( Detay için: http://www.malatyacevreorman.gov.tr/ced/rapor/tarim.pdf )
Besleyici ve potasyum açısından çok zengindir. Sindirim sorunlarına iyi gelir; stresi, kansızlığı önler. İçerdiği A vitamini akne gibi cilt bozukluklarını önler. Büyümeye yardımcıdır, görme fonksiyonlarını güçlendirir, şeker hastalığının gelişimini engeller, bağışıklık sistemini korur. Potasyum başta kalp kasları tüm kasların ve sinirlerin iyi çalışmasını sağlar. Kayısı lifli bir meyvedir. Lifli besinlerin kan şekerinin dengeli yükselmesini sağladıkları, zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttıkları için kanserden korunmada faydalı oldukları saptanmıştır.
Kaynak: İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi
Kayısı bağırsak hastalıklarına iyi geliyor
İnönü Üniversitesinde (İÜ), sıçanlar üzerinde yapılan bir araştırmada, kayısının, bağırsak hastalıkları, kanser ve kalp krizi riskine karşı yararlı olduğu belirlendi.
MALATYA - İÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Otlu, Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, kayısının kanser ve bir takım hastalıklara iyi geldiğinin ilk kez bilimsel olarak kanıtlandığını söyledi.
Kayısının birçok hastalığa iyi geldiğinin halk arasında bilindiğini, söylendiğini ancak, bilimsel olarak kanıtlanmamış olduğuna işaret eden Otlu, 5 aylık bir süreyle sıçanlar üzerinde yaptıkları araştırmalar sonucu bağırsak hastalıkları, kanser ve kalp krizi riskine karşı kayısının oldukça faydalı olduğunun saptandığını kaydetti.
Toplam 30 sıçan kullanarak 5 ay boyunca inceleme yaptıklarını belirten Otlu, 300 kilogram kuru kayısının yeme karıştırılarak sıçanlara farklı dozlarda verildiğini söyledi. 5 ayın sonunda kayısının, özellikle kanser, bağırsak hastalıkları ve kalp krizi riski olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi geldiğinin tespit edildiğine dikkati çeken Otlu, şöyle konuştu:
“Kayısının faydaları ve nelere iyi geldiği noktasında çok fazla şey söylenirdi. Bunların birçoğu doğruydu. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmamıştı. Sıçanlar üzerinde yaptığımız çalışmadan elde ettiğimiz sonuç bizi oldukça heyecanlandırdı. Elde ettiğimiz verilere göre kayısı, karaciğer, bağırsak, kanser ve kalp krizi riski gibi hastalıkların önüne geçebiliyor.”
Kaynak: Anadolu Ajansı
( Detay: http://www.ntvmsnbc.com/news/420374.asp?cp1=1 )
Tüm Bunlara rağmen glisemik endeksi yüksek olduğundan spor yapanların bunu da dikkate alarak zaman ve miktarını hesaplayarak tüketmesi lazım.
Kaynak: Gaddarkemal 