kas kaybi

377605_246616208732100_100001511685880_676298_377218278_n.jpg



Doktor Güclü Ildız
Beyin doktoru

Beynin yakıtı tabiki öncelikli olarak glikoz dur ve vucud yedigi herseyi sekere cevirir yag et sebze ve meyveleri vucuda seker icerigini dısardan vermek vucudun allostoz sistemini bozar ve hastalıklara yol acar günümüzde ki insanların oldugu gibi

https://www.bodyforumtr.com/vbforum/hayvansal-rl-kl-ve-bitkisel-t44496p5.html

burdan devam edebiliriz
 
Alzheimer hastalığını tedavi ettiğini biliyoruz 100 kez yazmana gerek yok...
Sözde "beyine faydalıdır" cümlesi alzheimer ı tedavi ettiğini anlatmak için kullanılan bir ön cümle sadece, bende sana zıttını yazan 10 tane makale koysam bir şey mi kanıtlamış olucam?
Ve ben sana netten bulup yine yumurtanın sarısının yararlı olduğunu anlatan 10 tane, zararlı olduğunu anlatan başka 10 tane yazıyı alt alta koysam ne ifade edecek?
Bilim adamlarının bile hala daha üzerinde tartıştığı konularda mantığınızı kullanın biraz, Allah aşkına!

Vücut aldığı her besini şekere çevirir demişsin, yok artık ilkokul biyoloji bilgisine sahip olan bile bunu demez, aldığı besinleri kendi yapı taşlarına indirger!!!
İnadın ve radikalliğin yüzünden kendini yalanlar şeyler yazmaya başladın, kendini kendini inkar ediyorsun farkında değilsin; eğer senin yediğin bütün o yağları ve proteinleri şekere çevirecek olsa senin kanında keton nasıl oluşacak? İnadın yüzünden artık kendi kendini çürüttüğünüde mi göremiyorsun?

Son kelimemi söylüyorum, sakın bana artık hiçbir ortamda cevap yazma çünkü karşılık yazmıyacağım; "sevgili heldic sen büyüksün, sen zekisin, herşeyin en doğrusunu bilirsin!"
 
insan vucudu aldıgı her besini sekere cevirme özelligi vardır


Oysa binlerce yıllık tarihi boyunca insan bünyesi doğada, doğal haliyle bulduğu besinlerle bu günlere gelmiş, bünyesi doğal alan besinlerle yapılmıştır. İhtiyacı olan şekeri kendi karaciğerinde, şeker dışında aldığı diğer besinlerle sağlamıştır. Bilimsel veriler ışığında ortaya çıkan gerçek şudur ki; insan bünyesi şekeri, dışarıdan saf olarak almaya programlanmamıştır. Saf şeker insan bünyesine zararlıdır. Et, yağ, sebze ve meyveler insan diyetinin aslını oluşturur ve şeker içerik ölçeği yüksek olan maddeler insan bünyesine zararlıdır. Kronik hastalığı olan ya da kilo vermek amacıyla diyetlerinden yağı kesen insanlar, vücudun temel yapı taşından mahrum olurlar. Beynin %65’ini oluşturan

kaynak
www.beyindoktoru.com/dogru-beslenme-ve-tibbi-gercekler.htm


392915_246677945392593_100001511685880_676429_1117134039_n.jpg




381303_246678085392579_100001511685880_676435_1411008296_n.jpg






376020_246678235392564_100001511685880_676440_1643798091_n.jpg





Bir konu hakkında hakimseniz yazınız yoksa böyle bakar kalırsınız :) Vucud ketosis deyken de protein ve yaglardan şeker üretir cünkü vucudda şekerin kullanılması gereken organlar vardır.

son olarak aclıktan da bahsedelim




Açlık Bedenin ihtiyacı olan enerjiyi besinlerle dışarıdan alıyoruz. Yetiştiğimiz toplumun tercihleri sıklıkla damak tadımızı belirliyor. Beyin ön bölgemizin duyarlılığı ölçüsünde alınan besin miktarı ve çeşidi belli oluyor. Beslenme esnasında önce beyin ön bölgesi uyarılıyor. Bu nedenle yemekten keyf alıyoruz. İştahı azaltan ilaçlar ve amfetamin, kokain gibi maddeler beyin ön bölgesini uyararak etki gösteriyor.
Duyarlılığı artmış beyin ön bölgesi, kişiyi yemek bağımlısı haline getirerek kilo artışına neden olabiliyor. Beden ve beyin, beslenme sırası ve sonrası 2 saat süresince mide ve barsaklara konsantre olduklarından performanslarında düşüklük oluşuyor. Doyma ölçüsüne paralel olarak beyin işlevlerinde azalma gelişiyor. Oysa açlıkta tam tersi gelişmeler gözleniyor.
Gün içinde oruç tutmak gibi kısa süreli açlık durumlarında beyin, depo ettiği şeker ile birlikte laktik asiti kullanır. Şekersiz kaldığında ise ana yakıtını, yağlardan gelen keton cisimlerini kullanır48. Ketojenik diyetin beyne olan faydalarını beslenme bölümünde sözetmiştik.
Açlık durumunda mideden ve pankreastan iştah açıcı özelliği olan ghrelin hormonu salınır. Bu hormon beyinde, hipotalamustan da salınarak beyin hücrelerini koruyucu (nörotropik) etki gösterir49. Hipotalamus’ta serbest radikallerin birikimini önler50. Beyin ön bölge işlevleri güçlendirir, çevreye uyumu ve öğrenme gücünü arttırır51. Ghrelin verilen deney hayvanlarının depresyon gibi beyinden kaynaklı kimi hastalıklara karşı direnç geliştiği bildirilmiştir52 Mideden ve pankreastan salınan ghrelin hormonu, açlıkta beyine geçerek etkisini gösterir53 Ve, açlık durumunda beyin hücrelerinin plastisite (hücreler arası yeni bağlantıların oluşması) özelliği artar54.
Doğal olan nedir? diye düşünüldüğünde depo yağlarının zor dönemler için var olduğunu ancak yaşadığımız yüzyılda depo yağlarına ihtiyaç olmadığını, aç kalınarak deponun harcanması gerektiği sonucu ortaya çıkabiliyor. Karışık diyet programları yerine daha basit bir yöntemin çok işe yaradığı biliniyor: uzun süreli açlık…
Beyin duyarlılıklarını azaltmak amacıyla düzenli açlık hali günlük ve günaşırı uygulanabilir. 2-3günlük açlık peryodlarından 21 günlük sadece su içilerek yapılan uzun süreli açlık dönemlerinden faydalanılabilir. Şartlanmamız nedeniyle 21 gün aç kalmak olanaksız ya da anlamsız geliyor olabilir. Ancak bilimsel bulgularda isteyerek uygulanan 21 günlük açlık döneminin zararlı olduğu yönünde bir bilgi bulunmamaktadır. Üstelik yıllar boyu yemeden ve içmeden yaşayabilen Hint fakirlerinin çok sağlıklı olduğu bilinen bir gerçektir.
Kısa süreli açlık dönemlerinin verdiği sıkıntı nedeniyle kendilerini yemek yemek zorunda hisseden insanlar, açlığa vücutlarının alışık olmadığını ve bu nedenle sıkıntı çektiklerini düşünmezler. İnsanlar keyif veren beslenme alışkanlıklarını değiştirmek istemezler. Ancak karşılığı verilmeden ya da sıkıntı çekilmeden kazanılamayacağını bilmek gerekir.



tabi bunları hayatınızda ilk kez duydugunuz icin sasırmanız inanamamanız normal daha cok arastırın daha cok okuyun
 
Yine aynı kişinin yine aynı tek kaynaktan bilgiler resimler, ben sana burada zıttı 100 tane resim 10 tane makale koysam ne elde edeceğim diye bir yazı yazıyorum sen yine aynı tek linkli tek kaynaklı hareketler içerisindesin...

Beynin elbetteki her besini şekere çevirme gibi bir yeteneği var ama aldığımız besinler öncelikle kendi yapı taşlarına indirgenir! Sen "vücut aldığı her şeyi şekere çevirir" gibi saçma akla mantığa ve bilimsel verilere ters bir cümle kuruyorsun, sonrada kalkmış beynin farklı besin elementlerini şekere çevirebilme yeteneği ile yazdığın yanlışını örtmeye çalışıyorsun. Senin cümlenin mantığı ile gidersek yediğimiz proteinlerden hiç üstümüze kas koyamamamız gerekirdi! Bari bunu kabul et; yanlış yazdım cümleyi onun kasdetmek istememiştim felan de... Ama nerdeee sen herşeye hakimsin kabul etmen gereken yanlış bir cümlen olamaz ki mümkün değil! Bal gibi de onu kasdettin şimdide elindeki tek kaynaklı bilgilerle hatanı yamamaya çalışıyorsun!

Bence ketojen diyetin insan üzerindeki olumsuz etkilerini bulmak için sizin davranışlarınızı araştırmak yeterli!!!
 
Arkadaşlar, kişisel sataşmalara girmeden konuyu tartışmanızı rica ediyorum. Forumda amaç birbirimize laf geçirmek değil, doğru bilgiyi paylaşmak.

Kaynak verirken bilimsel makaleleri tercih etmeye de özen gösterelim.
 
Ben artık hiçbir şekilde mesaj yazmak istemediği belirttim hala daha tahrikar ve inatçı tutumlarla başlığın içeriği dışında tartışma yaratıyor!

Şuan yaptığımız bile forum ihlali başlıkla alakasız bir konuyu yazıp çiziyoruz, resmen başlığı mahfettik ve üzülerek Sevgili donkişot dan özür diliyorum bende bunun içindeyim :(
 
konuyu okursaniz tartismayi sizin baslattiginizi gorursunuz benim yazdiklarim bilimsel makaleler

Vucud aldigi herseyi sekere cevirir derken yenen herseyin direk sekere donmeyecegini herkes bilir vucud protein sentezler sentezlenmeyen proteinler sekere donusur kendi yagindan seker yapar glukonesis v.s

Ketojenik diyetin zararlarindan bilimsel makalelerle bahsederseniz bilmedigimiz birseyleri ogretmis olursunuz en azindan laf gevelemekten daha iyidir
 
Cevap yazmıyorum egonu tatmin etmek için hadi bunun altına bir yorum daha yaz...
Yazıcaksın çünkü her zaman son sözü sen söylersin...
 
Bugün yazilanlari ve ketojen diyeti henüz ayrintili okumadim ve anlamadim.

Ortada tipcilarin, diyetisyenlerin, fitnesscilarin yazdigi o kadar cok makale var ki. ZeuSs'a hak veriyorum, bir seyin dogru oldugunu gösterir bir sürü makale de var tersini gösteren makaleler de var. Internete baksak L-Carnitine icin mesela, Wikipedia hala yag yakici özelliginin kanitlanamamis oldugunu söyleyen makaleleri referans veriyor. Oysa ben ve bircok insan bunun yag yakici özelligini bizzat test etmis ve inanmistir.

Makaleleri anlamaya calisiyorum, ancak onlarin ne dogru ne de yanlis oldugunu ben de farkediyorum. Bilim adamlari belli sartlar altinda bazi seyleri test ediyor ve bu böyledir diye makale yayinliyorlar. Bazen kosullari cok kisitliyorlar ve bizim durumumuz o kosullara uymayabiliyor. Insan vücudunun sirrini onlar bile cözebilmis degil. Ben herkesin kendi vücudunu iyi dinlemesi taraftariyim.

Sonuc olarak bu konuda daha cok basariya ulasmis, disiplinli insanlarin dediklerini dikkate aliyorum.
 
zaten herkesin bir beyini var herkes dogrulari tartip kendi kafasinda netlestirir

28 yasina kadar yuksek karbonhidrat dusuk yag ile beslendim

Tam hasta olmak uzereydim belkide tum hayatim boyunca cekecektim

2 senedir yuksek yag dusuk karb ile besleniyorum 18 yasinda bu kadar enerjik degildim artik vucud kendi yagini kullanmaya o kadar alistiki aclik diye birsey hic akliniza gelmiyor.

Ben 60 kilo kadar zayifladim 1 sene icinde hic doktor a gitmeye gerek duymadim burda anlatilanlara bakinca benim yasamamam lazim o kadar sekersiz kaldiysam ;)

insanlarin hepsi ne yazikki hasta 40 50 sine gelen eczaneden cikmiyor ilac firmalari ozel doktorlar eczaneler arasinda o kadar cok para dönuyor ki kimse isi bozulsun istemiyor iste 3 5 doktor var dogrulari soyleme cesaretini gosteren

Canan karatay ahmet aydin mevlut durmus guclu ildiz gibi bunlar ilac kapitalizmine karsi insanlar hastasina kolestrol ilaci yazan doktor nedense hastasina sekeri birakmasini soylemez
 
Vücudun çalışma özelliklerine yön veren önemli hormonlardan biri kortizol’dür. Protein ve yağları şekere dönüştürerek vücudun ihtiyacı olan yakıtın oluşmasını sağlar. Açlık durumunda beyni uyararak besin arama davranışını geliştirir. Açlıkta besin arama özelliğiyle harcanan enerji, omurgalı tüm canlılarda olduğu gibi, kortizol hormonunun olumlu etkileriyle beynin ve bedenin doğal sağlıklı dengesinin korunmasını sağlar. Enerji harcamadan beslenmek, haraketsiz yaşam, kortizol düzeylerinin sürekli yüksek olmasını sağlayarak insülinin dokulardaki etkisini azaltarak kan şekerini ve kan insülin düzeylerini arttırır. Yağlar harcanamaz, yağ dokusunda ve kan damarları gibi diğer dokularda depolanarak damar sertliğini arttırır. Kortizol, kan şekeri ve insülin düzeylerinde görülen bu yükseklik; vücudun içinde bulunduğu allostatik durumu açıklayan ve çok sık görülen bir örnektir.



http://www.beyindoktoru.com/Allostaz.htm

kortizolla ilgili bahsettigim sey buydu tabi sadece bir varsayım :)
 
Bugün yazilanlari ve ketojen diyeti henüz ayrintili okumadim ve anlamadim.

Ortada tipcilarin, diyetisyenlerin, fitnesscilarin yazdigi o kadar cok makale var ki. ZeuSs'a hak veriyorum, bir seyin dogru oldugunu gösterir bir sürü makale de var tersini gösteren makaleler de var. Internete baksak L-Carnitine icin mesela, Wikipedia hala yag yakici özelliginin kanitlanamamis oldugunu söyleyen makaleleri referans veriyor. Oysa ben ve bircok insan bunun yag yakici özelligini bizzat test etmis ve inanmistir.

Makaleleri anlamaya calisiyorum, ancak onlarin ne dogru ne de yanlis oldugunu ben de farkediyorum. Bilim adamlari belli sartlar altinda bazi seyleri test ediyor ve bu böyledir diye makale yayinliyorlar. Bazen kosullari cok kisitliyorlar ve bizim durumumuz o kosullara uymayabiliyor. Insan vücudunun sirrini onlar bile cözebilmis degil. Ben herkesin kendi vücudunu iyi dinlemesi taraftariyim.

Sonuc olarak bu konuda daha cok basariya ulasmis, disiplinli insanlarin dediklerini dikkate aliyorum.

Süpersin ;) süper bir yazı, anlatmak istediklerimin tamamiyle anlaşılabilmesi ne kadar güzel :)
 
Bu sefer yag kaybi :)

Bugün yine Tanita ölcümü yaptim ve trainer ile program hakkinda "konustum".

Öncelikle Tanita tartilmaya sabah ac karnina gittim. 2,5 kilo kadar vermisim son tartilmamdan bu yana (7 hafta). Bunun 2 kilo kadari yag, kas kaybi yok bu sefer. Inanmali mi inanmamali mi bilmiyorum, ama yine de moralim yerine geldi.

Ancak Trainer sinirimi bozdu. Sikilasmak icin cardio'yu azaltayim mi diye sordum (35 dakikaydi), programima bos bos bakip sonra bana benim herkese söyledigim seyi söyledi: kendinizi dinleyin, daha önce böyle yapip sikilastiysaniz öyle yapin, bir deneyin. Hic profesyonel bir cevap degildi. O kadarini ben de biliyorum. Ben onun bilgisini ve deneyimlerini duymak isterken söyledigi seye bak.

Durun daha bitmedi. Alt icin olan programa birseyler ekleyelim dedim, hatta eklenebilecek seyleri söyledim, iyi tamam onlari yapin buraya yazmaya gerek yok dedi. Acayip ilgisiz ya, bir de küstah. Üst taraf icin doldurmus aletleri, canim cikiyor yaparken, alta gelince 4 tane sey yazmis, sonra diyorki mesela squat kalca, arka bacak falan her tarafi calistirir. Ben artik cileden cikmak üzereydim, cok sinirlendim. Buna karsilik ben de hemen söyle cevap verdim: Ona bakilirsa shoulder machine'de triceps'i kullaniyoruz, ne gerek var ayrica triceps icin hareket yazmaniza. Bozuldu tabi, giciklik yapmaya basladi yine, siz yanlis düsünüyorsunuz sizinle zaten gecen sefer de anlasamamistik falan dedi. Gecen sefer Tanita sonucunu tartismistik, adami ben suclamadim, sadece durum böyle böyle, nerde yanlis yapiyorum diye sordum, adam agresiflesti birden, yok ac gelmeliymisim tartilmaya da bilmem ne. Bir de bana diyorki internete bakin orada hareketler var. O zaman seni oraya bostan korkulugu diye mi koymuslar.

Daha da bitmedi. Bütün bunlardan sonra ben calisirken, gitmis yasli bir kadinla milletin dedikodusunu yapiyordu, yuh artik ya, mahalle karilari gibi. Ben de gittim muhabbetlerinin icine ettim, cok var mi daha diye sordum kadina, kadin afalladi birden, bir suskunluk oldu, az kaldi yavrucum dedi, ufflayarak. Birara baska tarafa gitmistim, geldigimde sustular, kesin benim dedikodumu da yapmislardir!!!

Ben cahillerden, bilgisizlerden kactikca onlar beni buluyor yarabbim.

Bu nedenlerden dolayi bugün cok sinirliydim salonda, kilolari falan ayarlarken herseyi carparak yaptim. Metal sesleri inletti salonu.

Ben bu adama karsi nasil bir tavir takinacagim bilmiyorum. Artik zaten beni zerre kadar ilgilendirmiyor, asla bir daha onunla program hakkinda falan konusmayacagim. Internetten arastirip size soracagim.
 
Bu nedenlerden dolayi bugün cok sinirliydim salonda, kilolari falan ayarlarken herseyi carparak yaptim. Metal sesleri inletti salonu.

Helal olsun :)

Vallahi bu antrenörlere de bişey demeye gelmiyor haaa...
Benzer birşey benimde başıma geldi; Lat pull down yapıcam, hocam dedim bunu enseye değilde göğüse çekmek daha fazla kas çalıştırıyormuş, enseye çekişte sakatlanma riski biraz daha fazlaymış sanırım öyle değilmi dedimm...
Demez olaydım, tamam sen öyle yap daha iyi biliyosun ya dedi :D

Teallaaam dedim ya, artislik yapmadık birşey yapmadık düzgün düzgün adam gibi birşey soruyoz ;)
 
Back
Yukarı