Hitleri'in Askerleri ve Doping

gaddarkemal

gaddarkemal

Yeni Üye
Bu fotoğrafıi William Lawrence Shirer'in Türkçeye " Nazi İmparatorluğu Doğuşu - Yükselişi - Çöküşü " olarak çevirilen " The Rise and Fall of the Third Reich " üçlemesinden aldım. Fotoğrafın altında " Hitler tarafından yeniden yapılandırılan Alman Ordusunun yetiştirilişini gösteren bir resim. " yazıyor.

Yazar not düşmemiş ama muhtemelen bir propaganda fotoğrafı ve de resimdekiler seçme insanlar. Göğüs kafeslerinin oransal olarak büyüklüğüne ve de atletik görüntülerine bakarak böyle düşündüm. Çünkü normal bir askeri birlikte en azından bir kaç tane çürük çarık adam olur.

Nazilerin emellerine hizmet eden çılgın bilim adamlarının Alman askerî birlikleri üzerinde onlarca şey denediğini ve bunların arasında bugün "doping" olarak sınıflandırılan maddeler de olduğu biliniyor, hatta sentetik dopinglerin spordan önce savaş için kullanıldığını biliyorum ? 1 ve 2. Dünya Savaşlarında kullanılan sentetikler hakkında bilgisi olan var mı ?

nazi.jpg
 
Son düzenleme:
yanlış bilmiyorsam afrikada ki birliklerde amfetamin veya efedrin benzeri uyarıcı lar kullanılmış. uzun süre açlık ve susuzluk hissetmeden görev yapabilsinler diye. ancak steroidler konusunda bilgim yok.
 
inalımaz ya çok etkileyici amaç yenilmez askerler yaratmak güç arttırımından bahsetmeyiyorum misal kan akışını yavaşlatıp yoğunluğunu arttırarak yaralanmalarda kan kaybını minimuma indirip çok hızlı iyileşmeyi hedeflemişler bununla ilgi onlarca flm yapıldı tabi çoğu abartılı ölumsüz askerler fln ama amaçta buydu zaten bütün dünyayla savaşmak kolay deyil sadece silahları deyil askerleri de geliştirmişler çok geç dünyaya gelmişim ya o dönemler tam bana göre
 
Gerçekten de tüm askerlerin gögüs kafesleri belirgin ve ileri doğru çıkık. Yalnız hepsinin çatısı dar gibi. Hitler'in oblikleri de bayağı iriymiş. Hitler Irk ve buna bağlı genetikle kafayı bozmuş, materyalizmin demine vurmuş, tarihte eşi benzeri olmayan bir faşisttir. Ben de Kavgam'ı okuduğumda dolaylı olarak ağır antremanlar yaptırılması gerektiğini okumuştum. Yalnız maksat Ari bir alman ırkını yaratmaksa aldığın steroid ve türevleri genetik manada bir etki yapmayacak, yani bir kuşak sonrası için muntazam bir nesil olmayacaktır. Sadece savaşan askerler üniformanın altında göz dolduracak ve eski savaşlarda nadir olarak göz temasını da hesaba katarsak yıldırıcı bir etki yapacaktır. Yalnız bizim Osmanlı ordusunun teşra teşkilatında yetiştirilen "deliler" olarak adlandırılan doğuştan iri ve güçlü askerler kadar da yıldıramayacaktır düşmanı. Ben de Nazi'lere merak salmış ve araştırmıştım bayağı. Yalnız hitlerin yaratmak istediği ari ırktan ziyade yahudi soykırı üzerinde duruyordu sahip olduğum kaynaklarda. Bir de engelli ve yaşlıları egzosu arabanın kasasına üfleyen metan gazı içeren özel model kamyonetlerle gezintiye çıkardığını da iyi bilirim...
Bu konuda toplanacak bilgileri büyük bir merakla bekliyorum. Duylarlı ve ilginç bir başlık olmasından ötürü gaddarkemal'e teşekkür ve tebrikleri sunarım...
 
Öncelikle o resimde Hitler'in bulunmadığını söyleyeyim. O sağdaki daha yaşlı adam muhtemelen komutanları, ama resimdeki birlik ne birliğidir bilemiyorum ama Hitler Versay'dan sonra Reichswehr denilen Alman ordusunu SA ve SS birliklerini de katıp Wehrmacht haline getirmeden önce SA ve SS'ler halihazırda Reichswehr'den daha kalabalıktı. 1930'un sonunda henüz resmen orduyla bir alakası olmayan SA ve SS birlikleri 100.000 kişiden fazlaydı yani Reichswehr'den fazla...

Hitler tarafından revize edilen ordu daha sonra o güne kadar görülmemiş askerî fantezilerin denendiği bir labaratuvar halini de alıyor.

Askeri birlik çeşidi de artıyor ve p güne kadar var mıydı yok muydu bilmiyorum ama 2. Dünya Savaşında özellikle iri insanlardan seçilen Dağcı Asker Taburları diyebileceğimiz birlikler kuruluyor.

Bir de tabii Disiplin Birlikleri (Ceza Alayları'na bağlı) var, bilemiyorum ama mantık olarak bakınca bu birliklerinde ideal bir denek olduğunu düşünmeden edemiyorum. Bu birliktekiler ya askeri birliklerden ceza alarak buraya gönderiliyor ya da sivil cezaevlerinden çıkartılabiliyor, ya da kimbilir nasıl bu birliklere düşüyorlar.

Bu cezalı taburlar tüm cephelere en önce sevkediliyor, en tehlikeli yerlere ilk önce gönderiliyor, ve en önde savaştırılıyorlar, ölüm oranı çok yüksek, zaten devletin önemsediği insanlar da değiller ama adeta intihara sürüklenen bu birliklerin getirdiği önemli başarılarda var.

Herhalde henüz güvenilemeyen tehlikeli ürünler bu gibi askerlerde deneniyor olmalı, nazi probagandasına kapılan alman yurdunun saftirik oğlanları yerine.
 
Hitlerin o yıllarda sahip olduğu teknoloji ve bilimadamı sayısı muazzam(1 gece wolkswagen) insanlar üzeründe de deneyleri tabiiki var.
ya konuyu bilemiyorum ama Shirer ın o kitabını aramaktayım İstanbul da yaşıyosan bana pm den kitabı nerede bulduğunu yazabilir misin?
 
ducker dedi:
Shirer ın o kitabını aramaktayım İstanbul da yaşıyosan bana pm den kitabı nerede bulduğunu yazabilir misin?
Genişletmek için tıkla...

Evet gerçekten az bulunan bir kitap, bunu izmirde bizim bir sahaf arkadaş var o eline düşünce bizim için ayırtmış, ilgileneceğimizi düşünerek. Bizde açıkçası bu kitabı arıyorduk çok sevinip aldık hemen.

Bende dün başlığı açarken netten baktım da gitti gidiyorda mı hepsiburadada mı ne, var görünüyor ama bilemeyeceğim tedarik ediliyor mu? 7 lira yazıyordu bir tek cilde.

Bende 68 basımı var ve tek kelimeyle mükemmel bir kitap, kitapta çok temiz, iyi kullanılmış, satana üzüldüm, inşallah sende bulursun. Sahaflara ve gitti gidiyora falan bir bak istersen.
 
O dönemdeki Alman ordusunun steroidlerden yararlandığını bende birkaç kere okumuştum. Hatta Hitlerin kendisinin bile bir dönem steroid kullandığını hatırlıyorum ama kaynak için araştırmak lazım.

Zaten steroidlerin kaşifleri sayılan Nobel ödüllü Butenandt ve Ruzicka da o dönem III. Reich topraklarında çalışmalarını sürdürmekteydiler. Bu çalışmaların Nazi partisi gözetiminde yapıldığını düşünürsek pek yanlış olmaz sanıyorum.

Ancak 30'lardaki bu denemelerin amacı şimdiki gibi kas kütlesi inşası değil askerlerdeki saldırganlığı arttırma çabasıydı. Roid Rage dediğimiz olayı o günden keşfetmişler demek ki.

Yanılmıyorsam, 40'larda steroidleri spor alanında ilk kullananlarda Doğu Almanlardı. Tesadüf olmasa gerek...

Steroidler dışındada birçok doping maddesi de tabii ki savaşlarda kullanılmıştır. Misal sentetik stimulanlar, en çokta Amfetaminin 2. Dünya Savaşında bolca kullanıldığını biliyoruz.

O kadar geriye gitmemize gerek yok, bugün Amerikan ordusunda da doping kullanım oranının gayet yüksek olduğu söyleniyor. Tek fark, eskiden ordular bunu yukarıdan aşşağıya planlı bir şekilde yapıyordu, şimdi askerlerin bireysel tercihi olarak yapılıyor.

Bence bu durum gayette anlaşılabilir birşey.
Bir yanda atletler biraz daha iyi bir derece elde edebilmek için bin çeşit doping yapıyor, onu geçtim 14-15 yaşında çocuklar iki gram daha fazla şişipte plajda kasılabilmek için anabolizanlara başvuruyor, diğer tarafta adam cepheye, ölüm tehlikesine gidiyor. Fiziksel performansını mümkün olduğu kadar arttırmaya çalışması gayet normal bence.
 
Hitler'in bu konudaki çalışması sadece askerler üzerine değildir. Genel olarak Alman ulusu üzerinedir. Buradaki askerler tabiiki seçme. Almanlarda propaganda bakanlığı vardı o ilgileniyordu böyle fotoğraflarla. Fakat Hitler'in bir amacı vardı. Mükemmel ırk yaratmak ve bu Alman ırkı olacaktır. Bu yüzden pek çok laboratuvar kurdu ve genetik ve biyokimya araştırmaları yaptırdı. Elinde mükemmel denekler vardı : Yahudiler. İnsanlar üzerinde korkunç deneyler yaptılar. Gerçekten korkunç. Berlin üniversitesinin arşivinde dokuz parmaklı insan resimleri görmüştüm. Neler neler. Orangutan geni adapte edilmiş insan deneyleri... Garip sonuçlar. Değişik melezler...
 
Ufak bir katkıda bulunmak istiyorum. Wikipedia'da Anabolic steroid başlığı History alt başlığı altında steroidlerin ne zaman kullanılmaya başladığı, sentezlendiği ve tarihsel gelişimine ait bilgiler veriliyor.Özellikle Adolf Hitler'le ilgili olan bir paragrafı buraya taşıdım:
......
During the Second World War, German scientists synthesized other anabolic steroids, and experimented on concentration camp inmates and prisoners of war in an attempt to treat chronic wasting.[6] They also experimented on German soldiers, hoping to increase their aggression. Adolf Hitler himself, according to his physician, was injected with testosterone derivatives to treat various ailments.[11] The development of muscle-building properties of testosterone was pursued in the 1940s, in the Soviet Union and in Eastern Bloc countries such as East Germany, where steroid programs were used to enhance the performance of Olympic and other amateurweight lifters.[12] In response to the success of Russian weightlifters, the U.S. Olympic Team physician Dr. John Ziegler worked with synthetic chemists to develop an anabolic steroid for American weightlifters, resulting in the production of methandrostenolone (Dianabol).[13] Dianabol, developed by Ciba Pharmaceuticals, was approved for use in the U.S. by the Food and Drug Administration in 1958. Dianabol had the same strength building properties as testosterone, but with reduced side effects.[14]
...........


Türkçesi:
İkinci dünya savaşı sırasında, Alman bilim adamları diğer anabolik steroidleri sentezlediler.Nazi kampları ve savaş tutsakları üzerinde kronik kilo ve kas kaybı üzerine denemeler yaptılar. Ayrıca Alman askerleri üzerinde onların saldırganlığını artırmak amacıyla deneyler yaptılar. Adof Hitler'in kendi doktorunun dediğine göre; çeşitli rahatsızlıklarının tedavisi amacıyla kendisine testosteron türevleri enjekte edilmiş. Testosteronun kas yapıcı özelliği konusundaki gelişmeler, 1940’larda olimpik sporcular ve diğer amatör haltercilerin performanslarını artırmak amacıyla steroid programlarının uygulandığı, Sovyetler Birliği ve Doğu Almanya gibi doğu bloku ülkelerinde izlendi. Rus haltercilerin başarısına karşılık olarak Amerikan Olimpiyat takımı Dr. John Ziegler Amerikan haltercileri için Anabolik steroid geliştirmek için sentetik kimyasallarla çalıştı. Ve sonuç olarak methandrostenolone (Dianabol) üretti. Ciba Pharmaceuticals tarafından geliştirilen Dianabolun kullanımı FDA tarafından 1958 yılında onaylandı. Dianabol testosteronla aynı güç verici özelliğe sahip olmakla birlikte testosterondan daha az yan etkilere sahiptir.

Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Anabolic_steroid
 
Son düzenleme:
extacy i almanların buldugu söylenir hitlerin emri ile uzun süre uyumayan yorulmayan yemek yemeden günlerce canlı olan askerler istediği için
tabi o dönemin şartlarında dozajı ne şekildeydi ?
 
almanların o zamanlar ne yaptıgını pek arastıramadım ama .
size bir gozlemımı anlatayım gecen sene temmuz sonunda
memleketim olan artvın yusufelı yaylalar köyüne gittim.kackar dağının eteğinde köyüm.bizim köyden 8 saatlik yuruyusle kackar dagının alt etegındekı volkanık buyuk gole cıkılıyor.orada bır gun kalınıp kampta yukseklıge vucut alısınca zirveye tırmanma baslıyor.ertesi gun.
buyuk gole cıktıgımız gun saat 16:00 gibi ordaydık ve temmuz ayında hava 1veya2 derece civarındaydı.neyse kamp cadırlarımızı kurduk 7 cadır vardı bizden baska ve hepsi yabancıydı.aksam vakti bır baktım o diğer cadırdakı butun gencler kız erkek karısık kız cok azdı.üstlerını cıkarıp gole gırmeye basladılar sortlarıyla golde kar vardı ve su heralde 0 derece vardı cunku ustu buz luydu.ve hepsinin vucudu tasla oyulus gıbı defıne ve kaslıydı kızlarda dahil ama hepsinin. o kollar o göğüs kasları babmında dıkakatını cektı yanlarına gıttım.ve konustum ingılızce hepsı israil liydi ve hepsi askerdi israil devleti butun kamp giderlerını karslıyor ve dayanıklılık kazansınlar dıye kackar zirveye yolluyor.

gercekten adamlar resmen cyborg gibiydi.
saygılar dılerım.
 
Amerikan ve İsrailde gördüğüm kadarıyla askerlere çok değer veriliyor. Sporuna beslenmesine çok özen gösteriliyor. Yani doping değil de doğal dopingleri bile çok adamların.

Ama sonra gidip çoluk çocuk öldürüyorlar ırakta, gazzede...

Bunlar öyle zor savaşa da gelemezler isterse hepsi heykel gibi olsun. Ben bizim gariban mehmetçiği daha çok seviyorum :) Sporumuzun da çok eksiği var askeriye de ama onu da daha çok seviyorum. Atalarımız belli, eğirdir komando okulundayken bir astsubay bana "kurtuluş savaşında komando mu vardı, bu sonradan çıktı o zaman herkes komandoymuş" dedi. Sahiden de zor şartlara dayanmak önemli askerlikte.

Benimki de biraz kelalaka bir yorum oldu ama yazmak sistedim. Çünkü biraz kıskanıyorum gelişmiş ülkelerin askerlerindeki imkanları. Yanlış anlaşılmasın ben sadece imkanlarını kıskanıyorum yoksa hiç beğenmiyorum onların askerlerini. Piyade okulundayken de çok yabancı subay gördüm. Onlarda birşeyin eksik olduğunu hissediyorsunuz...Ama ne tam olarka söyleyemem.. Elbette iyi askerleri de vardır ama bizim gibi topyekün asker değillerdir. Biz de kötü asker azdır, onlarda iyisi. Sevk ve idare konusunda da bizden çok farklıdır dünyanın diğer bütün orduları. Ben en çok bizimkini beğeniyorum. Diğer milletlerin eğitimini çok görmedim ama az çok inceledim. Bu düşünceye kapıldım. Sonra amerikan rangerlarının yetiştirilmesiyle ilgili askeri kitapları da okudum, yöntemlerini anladım ama eksik dedim bişeyler yok bu eğitimde... Bizde olan birşeyler...

Madem düşüncelerimi yazdım bari o kadar yazmışken işe yarar bir bilgide vereyim. Bir kaçyıldan beri ordumuzda spora çok daha fazla önem verilir oldu, şöyle ki: eskiden yüksek rütbedeki subaylar spor denetlemesine formalite icabı girerdi. Yani girmezdi.

Artık generalleri bile spor denetlemesine soktuklarını söyleyebilrim. Ayrıca ordumuzun spor becerisi son yıllarda artmış. Ayrıca subaylara temel eğitimden (lise) başlayarak daha iyi spor imkanları sunulup bu konuya daha çok önem veriliyor. Eskiden de subaylar için sporun önemli olduğunu bilenler şimdi daha çok önem veriliyor dediğimde ne demek istediğimi daha iyi anlarlar.

Hedef, muharip olmayan sınıflarında, muharip sınıflar kadar yeterli savaş beden yeterliliğine sahip olmasıdır. Bilen bilir, bir maliye albay vardır 1 km koşamaz, göbeği dağ kadar olmuştur. Ordu artık muharipte de muharip olmayanlarda da böyle subay, böyle asker istemiyor.

Ha geri dönelim mehmetçiğe, mehmetçik 15 aylık adamdır onu siz rambo yapamazsınız. 15 ay için ihtiyacınızı karşılayacak en iyi şekle sokmak istersiniz. Profesyonel askerliğe geçildiğinde bizde daha farklı bakabiliriz er eğitimine.

Bu arada bizim Özel harekat kuvvetlerimizin de özel, güzel kamp ve eğitim yerleri var. Belki o israil askerleri de subay-astsubay falandır, yoksa er gönderemez bence israil. Ha amerikalının ingilizin israillinin eri de bizimkinden kalıplı ve kaslı onunda sebebini yukarda söyledim, imkan meselesi.
 
Askerin üçgen vücudlu olup olmaması gereksiz bir detaydır ya da mehmetçik-özel harekat. Esas olan teknolojidir ve bunu kullanabilme-yönetebilme iradesidir.

İsrail'in son teknolojik katliam silahları (mistek, GBU-28 sığınak bombaları, beyaz fosfor bombası, ahtapot bombası) tepende patladığı zaman gerçeği anlarsın ama iş işten geçer. (Filistinlilerle dasyanışma halinde olmak insanlık onurudur)

Şoven milliyetçiliği gelişmiş TSK ile övünür ama şunu da bilmez ki eski teknoloji silahlara sahip kırıntılarla toparlanmış bir ordu olduğudur. İsrail'den gider 5 milyar dolarlık 1000 adet tank, 5 milyar $`lık 145 savaş helikopteri ve 1 milyar $`lık 2 adet uçak 10 adet heron casus uçağı bilmem kaç milyon dolara al, sonra yahudinin eski silahları ile övün! İsrail'den en nefret eden millet, Filistin'den sonra Türklerdir desek yeridir ama en çok ticari anlaşma ile para kazandıran devlette Türkiyedir. İsrailli pilotlara uçuş eğitimi verirsin, Türk hava sahasında sonra o pilotlar Gazze'yi bombalar sonrada ekranlardan izleyip ağlar bizim milletimiz...
Amerikadan uçak al, programını olamadan uçurama, programıda git İsrail'den satın al, para bol! vergi bol!
neyse bu konu böyle uzar gider ve forum bunun yeri değil...

Konumuz Hitler Almanyası, 30'lu yılların Nasyonel Sosyalist Almanyası, teknoloji ve bilim alanında son derece gelişmişti.

Toplama kamplarındaki test ve deneylerde canlı insan kullanarak yapmış oldukları araştırma ile modern tıppa birçok açıdan katkıda bulunmuşlardı. Başta Dr.Josef Mengele'nin büyük katkıları olmuştur.
Hitler bilimadamlarına özel bir talimatla askerleri daha uzun süre işin başında tutabilecek bir icat yapmalarını istemiş ve bunun üzerine savaş pilotlarının üzerinde denenmek üzere ozon yöntemi geliştirilmiş. Bu yöntem hastadan belli bir oranda kan alınıp, özel bir aletle ozonla karıştırılarak tekrar kan alınan kişiye enjekte edilmekteymiş. Böylelikle uzun süre uykusuz ama dinç pilotlar daha çok katkıda bulunabilmişler.(Türk zengin kokanalarında bir aralar modaydı, ozon yöntemi ile gençleşme)
Steroidten çok daha kısa zamanda etkili ve çok daha tehlikeli narkotik türü ürünler kullanılmıştır. Bunun başında metamfetamin kullanımı gelmektedir. Günün o şartları ile etki olarak mükemmeldi fakat yan etkileri oldukça korkutucuydu. (Eroinden bile çok daha etikili ve yıkıcı bir narkotik)
Uyanıklık, motivasyon, aşırı zindelik, beyin aktivitesini artırma, açlık-susuzluk hissetmeme, kendine güvenle gelen aşırı cesaret hissi ile önplana çıkmakta yani kalsik steroidler ile uzaktan-yakından alakası bulunmamaktadır. Bu olumlu etkileri zamanla azalıp beyni çürütüp, kısa zamanda mutlak ölümle sonuçlanan bir yan etkiye! sahip.
Tüm bu tıbbı, ekonomik, silah teknolojisindeki sıçrama, Hitler Almanyasının yadsınamaz bir başarısıdır. Her yönüyle ilgi çekici ve heyecan verici bir dönemdi nazi Almanyası...Böyle bir şahlanmanın trajik bir sonla sona ermesi kişisel görüşüm olarak gerçekten de üzücü olmuş.
 
Son düzenleme:
:) Benimde kişisel görüşüm olarak o şahlanma sona ermeseydi, o şahlanan atın nallarını alttan görecektik, tepemizde şahlanacaktı o at.

Nazilerin öldürdüğü Karaimler arasında binlerce Türk olduğunu bilmek gerekir.

Bugün bile o insanların kalıntıları var.

Bir ara (5 sene falan önce) Discovery Channel isminde bir kanalın program aralarında, reklam aralarında falan kullandığı bir vtr vardı, orada avrupadanın ortasında bir kadın Türkçe konuşuyordu, ben çok rahatlıkla anlayabiliyordum, tabi onlar Türkçe demiyordu bu dile. Neyse.

Haydi Hitler hiç Türk öldürmemiş olsun, başarıya ulaşsaydı da öldürmeyecek olsun diyelim, yine de bir insanın 3. Reich'in başarısızlığına üzülmesini anlayamam kolay kolay :) Komik gelir bana. Bugün İsrail'i protesto etmek insanlık onurudur diyeceğiz, sonra 3. reich hüsranı için üzüntü duyacağız.

İsrail'in bugün yaptıklarıyla dün Hitler'in yaptıkları pek farklı değildir, birbirine çok benzer.

Siyonist denilen aşırı uç yahudiler kutsal kitaplarına dayanarak KENDİLERİNDEN BAŞKA KİMSEYİ İNSAN SAYMAZ, bunun için BM'nin sakın ateş etme dediği 3 okula rahatlıkla bomba attılar. Bir başka okula 130 çocuğun İsrail askerleri tarafından sokulduğu, buraya girin yoksa dışarda ölürsünüz dendiği, daha sonra da o okulun bombalandığı haberi geldi dün kulağıma. O çocuklar büyüyünce terorist olur diye şimdiden öldürüyorlar. Vicdanları da sızlamaz çünkü onlara göre filistinliler insan değildir.

İşte Nazi mantığı da saf ırklar hariç kimseyi insandan saymadı, onlara insanlık dışı davranırken hiç vicdanı sızlamadı.

Bakın, eğer bir insanı insan saymazsanız ona herşeyi yapmakta kendinizi özgür saymanız çok kolay olur. Hayvana bile acırsınız, hayvandır, yazıktır diyerek, ama birisini insan saymazsanız ona acımamanız kolaylaşır.

Türk Ordusu konusunda ise tartışmak istemem, çünkü bu aramızdkai birlik duygusunu zedeleyebilecek, hassas bir konu. Benim için öyle en azından.

Tek birşey söyleyeceğim, lütfen söz söylemeden önce farklı askeri kaynakları inceleyin, askeri tarihe bakın, askeri gelişimleri takip edin. İnanıyorum ki bu eleştirileriniz daha iyi olmak arzusundan doğuyor. Ancak eleştirirken bilgilerimizin yeterli olması gerekir.

Ordu'nun silah alması, teknoloji alması ise farklı bir konudur. Kendi silahımızı kendi teknolojilerimizi yeni yeni üretmeye başladık desek doğrudur. Keşke hiç almasak, ama almak zorundayız. Peki siz biliyor musunuz bazı gözlem cihazlarının bu ülkede keşfedildiğini, bugün amerika ve israil'e satıldığını, çünkü alanındaki en iyi alet olduğunu? Bunu bilmezsiniz, çünkü araştırmadan konuşuyorsunuz, araştırmadığınızı da belirtmiyorsunuz. Yoksa araştırmadan konuşun elbetteki hepimizi konuşacağız, düşüncelerimizi paylaşıp kendimizi geliştirmeye çalışacağız ama emin değilseniz "araştırmadım" deyin.
 
Genç bir kemalist arkadaşımız :)
Yanlış anlama ama bu tip konularda bilimsel-iktisadi-teknik verilere değer veririm, yok sen bilmezsin, bizim ordumuz varya piton üretti, bilmem gözlem cihazları iyi felan dersen olmaz. Bu Türk'ün Türke propagandası olur.

Doğa ve sosyal toplum sıçrama yaparak ilerleyemez, kademe kademe ilerler...Türkiye'de montaj sanayisii yani adam gibi sanayileşemeyi bile becerememiş, sen kalk ileri sanayiden bahset. Bilgimi sorgulaman güzel ama sen hiç kendini sorguladın mı? ASELSAN'da TÜBİTAK'ta işlerin nasıl işlediğini hiç sorguladın mı? Benim fizik mühendisi arkadaşlarım var onların bu kurumlarla ilgili konuştukları, bilim yuvası olması gereken yerler klasik doğulu zihniyeti ile kuşatılmış, hemşericilik yok adam kayırma. (selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. FUZULİ) Osmanlıdan beri zihniyeti değiştiremedik. Piyasada ağzı laf yapıp, iş yapamayan insanlara kulak verdiğimiz sürece de zor.

Bilgi olarak yıllardır okuduğumuz dandik tarih kitaplarından bahsediyorsan emin ol kara cahil insanlar bizden çok daha açık fikirlidir çünkü en azından iyi padişah geldi yükseldik, kötüsü geldi geriledik, Almanya yenildiği için bizde yenilmiş sayıldık gibi ucuz ve sahte bilgilerle zehirlenmemişlerdir...

Nazi olayı hakkında bilgi eksikliği var herhalde, Nasyonel Sosyalizm ilkelerini, Kavgam'ı ve NASDAP parti tüzüğünü bilmeden ezbere konuşulmuş gibime geldi. Benim yaptığım yorumun arkasından buna benzer bir eleştiri alacağımı biliyordum gerçi.

Hümanizmi bir tarafa bırakalım yoksa bu şekilde tarihi anlamak mümkün değil. Hiçbir devrim hiçbir yenilik kansız uygulanmamıştır. Osmanlı padişahlarının kardeş katlini nasıl açıklayacaksınız? İslamiyetin İspanya'ya kadar nasıl yayıldığını? Atatürk'ün bile faşist olduğunu söyleyen mantık aslında sizin mantığınızla aynı, sizinki sadece ''benden olan iyidir'' olarak düşünerek hareket etmek. Hitler yapınca kendisi gibi olmayanları katletmiş, bizden biri yapınca, yok o doğru yapmış. Şimdi bu konuyu da düşüncenizde farklı yerlere dağıtacaksınız, siz dağıtmadan ben toparlayım. suçluya karşı yapılan fiziki yaptırım ''ceza'' vermektir, suçsuza karşı yapılan fiziki yaptırım, baskıdır. Bu ikisini ayırt edebilmek için ''tek tip'' bilgi transferi olmaması gerekir daha önemlisi objektif düşünmek gerekir...
Konuyu dağıtmadan bir düzen kurulacaksa eski düzenin yok olması gerekir. Savaşlara son verilmesi gerekiyorsa da son bir savaş verilmesi gerekir. Değişimler sancılıdır, yılan kabuğunu değiştirirken, insan ergenlik döneminde bunalıma girerken, sonbahardan kışa geçerken sürekli bir devinim vardır ve bu devinimin değişmez tek mantığı, eski olanın elenip, iyi olanın evrimleşmesidir...fırtınalar olmasa, rüzgar esmese, aslan avını avlamasa, yani değişim başında yaşanan acılar olmazsa doğa iyi olana evrimleşemez...o yüzden doğanın ahlak anlayışı bizimkinden farklıdır, iyi olan-olmayan, kötü olan-olmayan olarak değil, gerekli olan-gerekli olmayan olarak işler. 3. Reich yıkıldı da sanki dünya şimdi çok mu güvenli? Milli düşünceler bitirildi şimdi geriye new order'ın sunduğu küresel dünya ve onun sahibi kapital derebeylikler ve onların biricik burjuvaları, burjuvaların tüketmek ve daha tüketme isteklerini, sonsuz egosunu tatmin etmek için yaşama hakkı tanınan köleleri kaldı geriye. Sevinmeye devam edebiliriz yani 3.Reich'ın yıkıldığı için...
 
:)Öncelikle birşey söyleyeyim, bu lafı bana ediyorsunuz ama benim söylediklerimden hareketle değil. Benim söylediklerim size ilham vermiş o kadar. Siz beni karşınıza alarak başkalarına konuşuyorsunuz.

Aynı düşündüğümüz yerler var örneğin şu artık bozulmuş olan doğu zihniyetinden tam anlamıyla kurtulamamamız gibi yerler...Nazi olayı hakkında bilgi edinmek isterseniz NASDAP propoganda yazılarını ve de içinde yalanlar barındıran Kavgam'la birlikte bu konu üzerindeki diğer kaynakları da okuyun.Yukarıda mesajda cevap verebileceğim pek fazla bir yer yok, soru da yok. Ama kabul etmiyorum o mesajda benim hakkımdaki görüşlerinizi.

Herneyse ben başka birşeyi paylaşacağım sizlerle, dün paylaşcaktım vaktim yoktu. Dün Malatya'da islamcılar kalabalık bir miting düzenledirler, bende oradaydım. İki tane filistinli konuşacaktı, biri el fetihçiydi diğeri hamaslı, fetihçi oradaki pankartlardan birini (mahmud abbas'ın işbirlikçi köpek olarak resmedildiği) protesto ederek konuşma yapmadan ayrıldı.

Diğer hamaslı ise bir filistin gazisiydi, geçmiş yıllarda oradaki çatışmalarda bacağından yaralanmış. Türkiyedeki röntgenlerde sorunu anlayamamışlar en sonunda bir yerde mermideki kimyasal belli olmuş, mermideki kimyasal kemiği eritmiş. Şu an bacağında uzun bir platin var.O adam sahnede birşeyler söyledi, çevirdiler falan. Sonra bir yakınımın dükkanında bir kaç kişiye söylediği şeyleri sizlerle paylaşayım. O adamın şu an kardeşi ve yakınları filistinde çatışıyor. Onlarla telefon ve MSNMessenger ile görüşüyormuş. Daha dün (09 Ocaktan bahsediyorum) en az 22 israil askerini öldürdüklerini haber almış, birçoğu da yaralanmış.

Olay şöyle oluyor; hamas savaşçıları önce bir binaya çok miktarda patlayıcı yerleştiriyorlar, ve oradan ayrılıyorlar. Daha sonra o bölgede israil askerleriyle savaşıyorlar ve onları tuzakladıkalrı binaya girmeye mecbur ediyorlar, yeterince askerin içeri girdiğinden emin olduktan sonra da orayı patlatıyorlar.İsrail böyle haberlerin, resimlerin yayılmaması için kendi askerlerinin de telefonlarını toplatmış. İsrail bunların görünmesini istemiyor. yine israil ne yapıyormuş biliyor musunuz ? kendi ülkesinde anasız babasız çocukları yetiştirme yurtlarından alarak asker ediyormuş ve bunları riskli bölgelere sokuyormuş sonra, arayan soran olmasın diye.Birşey daha var, bizde gösterilen öldürülen filistinli insanları avrupada bazı insanlar "işte hamasın öldürdüğü israilliler" diye gösteriyormuş. Gördüğüm hamaslı gerçekten çok inançlıydı, etkilendim. israil falan bunlar sokak savaşında zayıftır, korkarlar. Keskin nşancıların öldürdüğü amerikalıları kaç tv gösterdi ? amerika örter üstünü, zaten öldüren insanlar kendi videolarını çekip yayınlamasa bizimde haberimiz olmazdı. Şu anda israil sadece cesetlerini toplamak için operasyon yapıyormuş, dün dediğine göre toplamda 100 kadar israilli asker ölmüş.

Bu bilgileri verdikten sonra birşey daha söylemek istiyorum, beni duygusal milliyetçilere benzetmişsiniz sanırım ? değilim. Fazla duygum yoktur benim, inançlarım, düşüncelerim saygı duyduğum değerlerim falan vardır. Ben sizin tarif ettiğiniz insanlarla da çok tartışırım, bu da onlar gibi olmadığımdandır.

Humanizmi falan bir tarafa bırakalım demişsiniz, hayhay, bırakalım. Ancak ben bıraksam siz bırakamazsınız gibime geliyor doğrusu.Bakın ben insandaki perspektifle ilgili bir şiir yazmıştım. O şiirde insanın kendinden uzakta olan şeylere ne kadar farklı bakabildiğini işlemiştim. Şimdi sizin yanınızda bir insanı alıp paramparça etseler çok etkilenirsiniz ama bunu sizden 3 km uzakta yapsalar, o tarafa bakıp o adama ne yaptıklarını bilseniz bile o kadar etkilenmezsiniz. Yani sizde insancıllık karşıtı mısınız yoksa perspektif duygusuna yenilen bir çok insan gibi misiniz ?

Sizin sözlerinizden bazılarını üzerime alımıyorum, siz karşınıza bir hayal alıp ona konuşmuşsunuz. Ben Atatürk devrimini de elimden geldiğince inceledim, incelemeye de devam ediyorum, inceledikçe Atatürk'ü ve onun düşüncelerini anlamak kolaylaşıyor, onu daha da çok beğeniyorum. Ama ben safkan ve humanist olmayan bir Alman olmadığım müddetçe nazi devrimini beğenemem, sizinde beğenmenizi anlayamam. Ben diktatörlük ismini duyunca irkilenlerden değilimdir aslında, bilirim ki iyi bir diktatör halkına bir çok yararlılıkta bulunabilir. Diktatör hiç istemem ama diktatörlere de umacı gibi bakmam. Ama hitler mi ? o iyi bir diktatör olamamıştır. Dediğim dedik olabilmek, bir başarıdır belki ama halkına yarayan iyi bir diktatör olmak için yetmez.
 
Son düzenleme:
You must log in or register to reply here.
Back
Yukarı