Hazır Yoğurt üreticileri Neden margarine dadandılar.

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve Coyote tarafından 18 Eylül 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 6 üye.
  1. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Yoğurtçular, margarincilere niçin dadandı?

    Bu haberi özellikle kaymaklı yoğurt yemeyi sevenler iyi okumalı. Çünkü kaymak diye yoğurtların üzerinde bulunan o insanı cezbeden tabaka aslında margarin karışımı. Nasıl mı gelin, yoğurt dünyasında yaşananlara birlikte bakalım.Bu başlık bir çok kişi için şaşırtıcı gelebilir. Yoğurt ve süt üreticileri, son yıllarda sokak sütçülerine karşı yoğun bir kampanya yürütüyor. Sokak sütlerinin sağlıksız olduğu öne sürülüyor. Evlere süt servisi yapanların süt gibi hassas bir besini servisz yaparken gerekli koruma donanımına sahip olmadığı öne sürülüyor.
    Prof. Ahmet Aydın,pastorize süt ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. Pastörize süt üreticilerinin tüketiciyi yanılttığını öne sürüyor. Prof. Aydın, pastörize sütün "GÜVENLİ" olduğunu ama bunun "SAĞLIKLI" anlama gelmediğini söylüyor.

    Prof. Aydın'a göre, sütün pastörize edilmesi sırasında bütün besin değerlerini kaybettiğine dikkat çekiyor. Prof. Aydın, şu çarpıcı açıklamayı yapıyor:

    "Pastörizasyon, sütün Yüksek Sıcaklıkta Kısa Süre (HTST) denilen bir yöntem kullanılarak ya yaklaşık 70–75°C ısıda 15 saniye, ya da yaklaşık 90°C ısıda 1 saniye bekletilmesi usulü ile uygulanan bir işlemdir (1). Pastörizasyonun başarılı olabilmesi için işlemi yürüten kimyagerin sonuçta elde edilen sütte hiçbir enzimin izine rastlamaması şartı aranmaktadır!

    Süt ya da meyve suyu gibi besinlerin pastörize edilmesinin ne anlama geldiğini daha iyi öğrenebilmek için, önce enzimlerin ne olduğunu öğrenmeliyiz. Enzimler, kısmen ya da tamamen proteinlerden oluşan ve vücutta birçok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde katalizör görevi gören yapılardır."

    Prof. Ahmet Aydın, yalnız iddialarını ortaya koymakla kalmıyor. Pastörize süt üreticilerini çok kızdıracak, tüketicileri de korkutacak bir araştırmaya yer veriyor:

    "Doktor Pottenger, yaklaşık 10 sene süren ve 900 kadar kedinin incelendiği deneylerinde pastörize süt ve pişmiş etle beslenen kedilerde, çiğ süt ve et ile beslenen guruba göre diş çürükleri, kemik deformasyonları ve erken ölümlerin çok daha sık görüldüğünü fark etmiştir."

    PEKİ YOĞURTTA DURUM NASIL?

    Türkiye'de pastörize süt satıcıları, aynı zamanda yoğurt pazarına da hakim durumdalar. Sokak sütçüleri ile birlikte, mahalle yoğurçuları da hızla ortadan kalktı.

    Pastörize sütçülerin yoğurt sektöründe yaptıkları ise çok daha vahim. Kaymaklı yoğurtların kaymağının nasıl yapıldığı çok tartışılacak bir noktada.

    Sütün içindeki yağın tamamını alıp tereyağı olarak değerlendiren firmalar, son yıllarda kaymaklı yoğurda olan talep artınca yeni bir yöntem geliştirdiler.

    Unilever'in hazır yemek sektörü için pazara sunduğu Dorina markalı margarin yağı, yoğurt üreticilerinin can simidi oldu. Tereyağı aroması bulunan Dorina margarin, bir miktar sütle birlikte eritilip yoğurdun üzerine kaymak diye dökülüyor. Buyurun size kaymaklı yoğurt.

    Unilever'in en büyük bayilerinden biri Rotahaber'e bu konuda şu bilgileri paylaştı:

    "Son zamanlarda bizim Dorina margarin satışımızda hızlı bir artış kaydettik. Müşteri kitlesinde bir zenginleşme gördük. Müşterilerimiz arasında yoğurt üreticilerinin önemli bir yeri olduğunu tesbit ettik. Bunların hangileri olduğunu paylaşmamız elbette mümkün değil. Ama, çok farklı markalar olduğunu söyleyebilirim."
     
  2. elk1979
    Offline

    elk1979 Üye

    Katılım:
    9 Kasım 2009
    Mesajlar:
    21
    Beğenileri:
    6
    Ödül Puanları:
    13
    Margarinden nefret ederim demek ki o yüzden hazır yoğurt yiyemiyor ve ayranları içemiyorum midemi bulandırıyor. Siz hiç süzme manda yoğurdu yediniz mi? yok böyle bir gıda dondurma gibi kıvamı uzuyor kopuyor... Temiz güvenilir bir kaynak bulup açık sütle yapılan yoğurt ve ayrandan şaşmayın.
    Bazı kişiler sütün inek kokmasından dolayı içemediklerini söylerler bunun sebebi sütün yüksek absorbe özelliğinden dolayıdır. Ahırlarda kovaya sağılan süt derhal oradan çıkarılıp temiz bir yere götürülmeli yoksa süt ortamın havasını absorbe ettiğinden dolayı renginde sararma ve koku kaçınılmaz.
    Ayrıca süt hafif ateşte kaynatılıp 12-16 saat soğumaya (kaymağın daha çok toplanması için) bırakılırsa yüzeyinde toplanan kaymak alınıp bal ile yenilirse lezzetinden geçilmez.
     
  3. ercan gürgöze
    Offline

    ercan gürgöze Üye

    Katılım:
    3 Mart 2011
    Mesajlar:
    2.027
    Beğenileri:
    1.332
    Ödül Puanları:
    123
    ))))

    bunu yapan hangi firmalar ,acaba dersiniz?!...başı kim çekiyor?!..)))

    konvansüyou kimler imzladı?!...((((
     
  4. oklahoma
    Offline

    oklahoma Yeni Üye

    Katılım:
    14 Ağustos 2010
    Mesajlar:
    1.005
    Beğenileri:
    322
    Ödül Puanları:
    0
    zaten doğru düzgün yiyecek bişeyde kalmadı arkadaşlar. ben artık uğraşmıyorum fazla dusundukce canım sıkılıyor. coyotenin paylaştığı bu son yazıda beni iyice sıktı. şimdi yoğurdun kaymağını bile margarinden peydahlıyorlarsa ne diyeyim ben. bişey diyecemde forum kurallarına aykırı. yapılabilecek en iyi şey olabildiğince bildiğiniz kaynaklara yonelin. olabildiğince ambalajdan kaçının. ambale olan her gıda git gide sahteleşiyor. acık sute karşı firmaların iddiası her zaman şu oldu : suttte bolce bakteri ve zararlı organizma varıdr. bunu ancak kaynatarak bertaraf edersiniz. kaynatıncada besin değerleri yok olacaktır vs... şimdi bunu diyen firmaların yaptığına bir bakın. trans yağları yoğurdun üstüne döküp millete yedirmek. ilk seçenekteki iddiallarla bu eylemler ortuşmuyor. zaten onceden ne pstorize yontemi vardı nede uht. millet sutu kaynatır mayalar yoğurt yapar yerdi. sokaktan sutu satan sutcuyu ab uyum yasaları bahanesiyle saf dışı bıraktın madem. ab uyum yasalarına sığmayan sahtekarlıkları neden yapıyorsun. o zaman kokoreç uretimine geçmediği için bu firmalar hala sokakta kokoreç satılıyor olması bunu gostermezmi. nerede ab uyumu? o niye hala orada? yani bazı kalıplara uymak adına milleti sağlığından etmek. daha sonra sağlığı bozulan insanları ilaç sektoruyle dfuzeltmeye çalışmak. parayı her yerden vurmak. ilaç sektorunde hareket yasanması adına domuz ,, kuş , at vs.. grip viruslerini insanlara yaymak. yani arkadaşlar laboratuvardaki kobay farelerden bir farkımız yok. uzeri,mizde herşey deneniyor. o yuzden yazının basında yazdığım gibi artık dusunmuyorum ugrasmöıyorum. kendi imkanlarım dahilinde olabildiğince doğal yollardan beslenmeye calısıyorum. dedim ya dusundukce insan sıkılıyor gerçektende.
     
  5. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Allahtan kendi yoğurdumu kendim yapıyorum.. Birde çiğ süt satın alabileceğim bir yer bulsam şu memlekette..
     
  6. oklahoma
    Offline

    oklahoma Yeni Üye

    Katılım:
    14 Ağustos 2010
    Mesajlar:
    1.005
    Beğenileri:
    322
    Ödül Puanları:
    0
    daha eskilerden yoğurt kaymağı yerine mesşhur tuvalet kağıdı olayı vardı haıtrlayanlar bilir. bu yazıda gosteriyorki sutu alıp yoğurt yapmak daha mantıklı.
     
  7. estetik fenomen
    Offline

    estetik fenomen Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    1.126
    Beğenileri:
    614
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Margarin asla tüketmem. Ancak köy değil de kentte yaşanıyorsa endüstriyel yoğurt almaktan başka bir alternatif de yok gibi...
     
  8. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    Hazır yoğurt üreten firmaları iyi araştırır ve üretim proseslerini yakından incelerseniz inanılmaz kalitede (margarinsiz) yoğurt ürettiklerine ve sağlıklı ürün/ürünler ortaya çıkarttıklarına şahit olabilirsiniz. (Marka belirtmem mümkün değil.)

    Bir çok firma da var ki üretim süreçleri dehşet ve uzak durulması gerekir. Üzücü tarafı bunlar çok ucuz ve ilgili bakanlıktan onaylı ürünler. Yani olan fakir/fukara kesime oluyor!

    Çözüm: En yüksek sağlık standartları altında üretim yapmalarını sağlayacak yasalar olmalı ve bu ürünler belirli bir fiyatla tüketiciye sunulmalı. Fakir veya zengin aynı standart da ürün yemeli. Aksi yönde hareket edene çok ağır ceza! Bana göre başka çözümü yok, Amerika'da ve AB'de işler böyle yürüyor zaten...
     
    oklahoma bunu beğendi.
  9. oklahoma
    Offline

    oklahoma Yeni Üye

    Katılım:
    14 Ağustos 2010
    Mesajlar:
    1.005
    Beğenileri:
    322
    Ödül Puanları:
    0
    haklısınız. dediğiniz markalarda var illaki. ama buradanda su sonuç çıkar o zaman : parası olmayan margarin yesin , sağlığından olsun , tuvalet kağıdı yesin. ucuz ureten firmanın ucuz ıretmesinin bir nedeni var tabiiki. sizle bu konuda hemfikirim. ama ne olursa olsun koyulan bir standart olmalı. x firma ucuz uretiyor. neden : hammaddeyi ucuza temin ediyordur, cok uretip surumden kazanıyordur vs.. ama ne şatrla olursa olsun zengin fakşir herkes aynı satandartta yemelidir. yazın cok doğru..
     
    Bodysoft bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş