Zero arkadaşımızın vermiş olduğu linki ziyaret ettim, açıkcası arabesk birşeyler bekliyordum, ancak fena halde yanıldığımı anladım.
Link, değerli kürklere sahip güzelim orman canlılarının kürklerinden nasıl koparıldığı üzerineydi.
Tanrım, bir canlının bu kadar çok acıya dayanabileceğini asla ve asla tahmin etmezdim.
Tüm o çekilen acıyı dahada büyüten,korkunç hale getiren şey, o hayvanların masumluğu ve güzelliği.
Masallar ülkesinden çıkmışcasına beyaz ve sevimli tilkiler, samurlar ve ismini bilmediğim ışıltılı hayvancıklar, hiçbir insan aklının ve bedenin dayanamacağı acılarla ölüyorlar.
Öyle bir acı ki, ilk anlarda çoktan ölmüştür diye düşündüğümüz hayvanın gözlerinden süzülen yaşlarla şok oluyoruz.
Hayır, buna da dayanamaz dediğimiz noktada, artık tüm bir kürkü, derisi yüzülmüşken, titreyerek nefes almaya çalışmalarını görmek, çoktan ölmüş arkadaşlarının çırılçıplak tenleri üzerinde onlar gibi çıplak ve en az onlar kadar, yüz insan ömrüne yetecek kadar fiziksel acı çekmiş halde yaşama son kez bakmalarını izlemek.
Nasıl birşeydi?
Yaşamdan korktum sanırım, yaşamın bir canlıdan çıkarken ne kadar acı verebileceğini gördüm.
Etinden et koparmak dedikleri şeyi gördüm, hiç bir süs, hiçbir güzellik yaşamın bu derece ayaklar altına alınmasına deymez, aldığım nefese şükrettim ve o işkenceyi yapanları düşününce onlarla aynı türden olduğuma utandım, zira başka hiçbir canlı bu kadar gadar olamaz.
Genişletmek için tıkla...