Hastalik Hastalari

Konusu 'Dertleşme' forumundadır ve Ayaz tarafından 2 Haziran 2007 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 8 üye.
  1. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    Despo, bence bu noktadan sonra benim icin doktor + piskolog gerekli degil..

    belki daha önce ki asamalarda olabilirdi ama artik gerek duymuyorum

    bak yemin ediyorum bu baslik terapi gibi.. anonim alkolikler olur ya . anlatirlar.. bu da öyle bisey..

    anlattiklarini o kadar iyi anliyorum ki...

    özellikle zayiflayip aids olman cok manyakmis :D

    ama bu hastalik öyle bisey.. tedavisi belki dpnyada en kolay hastaliklardan biri.. cünkü is sen de bitiyor .. sadece "ben hasta degilim" diyeceksin.. olup bitecek..

    eminim böyle seyleri cogu kisi yasiyordur.. ama herkes icinde sakliyodur sarc4sticin dedigi gibi.. ben de basta caresizlikten kimseye anlatamiyordum hatta ilk defa burada dogru dürüst acildim diyebilirim..

    yalniz isallah bu sefer de, neydi bu hastaligin adi.. aksyetirik mi neyse iste.. insallah bu sefer aksyetririk hastasiyim diye dolasmam etrafta :D
     
    Son düzenleme: 3 Haziran 2007
  2. Andre
    Offline

    Andre Üye

    Katılım:
    4 Mart 2007
    Mesajlar:
    495
    Beğenileri:
    250
    Ödül Puanları:
    53
    Evet ya aids işini sahiden ciddiye almıştım.İştahım yoktu.Zayıflıyordum.Günden güne eriyordum.Kaslarım gidiyordu.Bende kendi kendime ''kesin bende ciddi bir hastalık var,kesin Aids,ulan Tolga yaktın beni,senin aklına uyduk gittik ucuz yere'':)diyordum .Neyse detaya girmeyelim.Birde bir arkadaş gelip bana ''Hani şu aşağıda bir kadın varya,hastalık varmış onda'' demesin :).İyice beynim döndü,zaten hastalık modundaydım.Arkadaşta öyle deyince iyice allak bullak olmuştum.Ama sonrada o anki psikolojiyle''Aman nasıl olsa ben tek değilim,bizim bütün tayfada ölür''gibi trajedikomik laflar söylemiştim.Daha sonrasıda bu sefer ölüce ne yapıcağımı düşünüyordum:D.''Ulan kesin cehenneme gideriz''diyordum.Her gece sabahlara kadar dua ediyordum:D .Ama sonrasında hastalık falan olmadığını öğrenince rahatlamıştım.Gariptir o andan itibaren hızla kg almaya başladım.Ve uzun bir süre yine o kötü günleri yaşamadım.


    Ayaz eminimki çok rahatlamışsın.Bu kadar anımızı anlattık.Daha devamıda var aslında.

    Ama seninde dediğin gibi iş senin kafanda bitiyor.Kafaya fazla takmayacaksın,bu dünyanın güzelliklerinin tadını çıkaracaksın.
     
  3. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    isterseniz basligi dertlesme bolumune tasiyalim dumbelllls
     
  4. Andre
    Offline

    Andre Üye

    Katılım:
    4 Mart 2007
    Mesajlar:
    495
    Beğenileri:
    250
    Ödül Puanları:
    53
    Evet saydam bence öyle daha iyi olur.Valla yıllar önce olan içimde kalmış her şeyi dökmeye başladım.Umarım Ayaz a morla veriyorumdur.
     
  5. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    tamam ben tasiyorum siz devam edin...
     
  6. sarc4stic
    Offline

    sarc4stic Özel Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2005
    Mesajlar:
    3.239
    Beğenileri:
    2.261
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Satış Temsilcisi
    Yer:
    Istanbul
    Adını da değiştirirsek tam olur bence ;)
     
  7. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    ne yapmak isterlerse soylesinler degistiririz.
     
  8. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    Bence basligin adi "Hastalik Hastalari" olsun...

    Andre, sen ne diyorsun manyak moral oldu.. ben bu topiki kurt yüzünden actim..
    sonra esas acma sebebi damarlara girdim, ordan da en temelde yatan sorunuma kadar geldi..

    bence cok da iyi oldu.. ilk acarken bulundugum piskolojiyle simdi ki piskolojim cok farkli...

    Topigi acarken "kesin kurt var ondan kilo alamiyorum" diye düsünüyordum.. sonra belirtilerini okudum, sikca tuvakete gitmek falan yaziyordu.. onu okudugum andan itibaren habire tuvalete gidiyordum duh.. simdi kesildi diyebilirim..


    benim icin süper oldu..
    bu dönemi de atlatirsam artik sizin gibi rahat rahat güle oynaya konusurum..


    Andre, sen de dök icini firsat bulmusken.. zevkle okurum..
    yani bu kendi kendine hastalik teshisini koyman ve ardindan tüm belirtilerini yasaman isin özüdür.. benimle yasadiklarimla bire bir örtüsüyor
     
  9. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    tamam degistirdim
     
  10. Andre
    Offline

    Andre Üye

    Katılım:
    4 Mart 2007
    Mesajlar:
    495
    Beğenileri:
    250
    Ödül Puanları:
    53
    Yine okul döneminden anlatayım.Gençlik döneminden.Aslında okul dönemi için anlattıklarım hep aynı zamanda oldu.Ben sana tek tek anlattım.

    Baş ağrıları,baş dönmeleri geçmişti.Bende rahatlamıştım.

    Ama 2-3 gün sonra yeni bir şey daha çıkmıştı.''KULAK ÇINLAMASI''.Önceleri kulak çınlamasını diğerleri gibi dikkate almadım.Ama geçmeyince yine içimi korku basmaya başlamıştı:) .Birde ben bu çınlamayı sadece yalnız kaldığımda, vücudumu dinlediğimde duyuyordum.Bir işle meşgulken duymuyordum.Genelde gece yatarken kafayı takardım.''Bu hayra alamet değil,kesin ciddi bir şey olucak'' derdim.Hatta bir süre sonra sağır olacağım diyordum ve sağır olacağım günü bekliyordum.Bu sefer doktora gitti,ama doktor hiç bir bulgu yok,bir noröloji uzmanınada görünebilirsin dedi.Tamaaam.Nöroloji der demez ben yine başladım''kesin beyinde bir şey var''.Yine korktum,ya bir şey varsa diye.Ama bu sefer gittim.Beyin röntgeni v.s.. çektirdim,temiz çıktı.Ama anlatamam.Üstümden büyük bir yük kalkmıştı.

    Bu böyle gider.Ben %100 eminimki bu forumdan bir çok kişiyede bu tür şeyler oluyordur,ama onlar çekiniyorlar söylemeye.Halbuki söyleyin açılın,içinizde kalmasın.Belkide hep içimize attığımız için böyle olmuştur.
     
  11. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    Evet ben de anlatamama piskolojisini cok iyi bilirim..
    kendimi siradisi bir vakka gibi görüp kimseye anlatamiyordum..

    benim de damarlarin incelmesine kafayi taktigim sira basim dönmeye basladi.. belirli araliklarla birden bir bas dönmesi geliyordu ve oturdugum yere yapisip kaliyordum..

    yine acile gittim, ve hic birsey bulunamadi.. almanyada oluyor bu olay.. doktor bana dedi ki "nöroloji uzmanina danismanizi tavsiye ederim".. kadina cok sert bir dilde cikistim.. ne yani ben deli miyim diye..kadin yanlis anlmayin sinirsel durumlar vs.. gibi aciklamya calissa da ben onun isini yapmadigini söyleyip cikip gittim..


    bas dönmeleri dinmedi.. bu sefer cok sevdigim seker hastasi bi abi dedi ki.. benim sekerim düsünce benim öyle basim dönüyor birden ama geciyor cola mola icince..

    birden seker hastasi oldum, ve sekerimin 400lere yükselip acile kaldirilacagim günü bekliyordum..(arkadaslar bunlar abarti degil, o an ki piskolojinin ta kendisi)..

    bu sefer o ana kadar aniden gelen bas dönmeleri sadece yemek yemeyince geliyordu.. seker hastasiyim ya.. cola icince düzeliyordum...

    sekerimi 4 kere acilde ölctürdüm.. aclik tokluk.. hersey normal..
    bi müddet sonra düzeldim..
     
  12. Andre
    Offline

    Andre Üye

    Katılım:
    4 Mart 2007
    Mesajlar:
    495
    Beğenileri:
    250
    Ödül Puanları:
    53
    Bunlar gelip geçici şeyler.İleride anlatabileceğimiz bir anı olarak kalıyorlar.O zamanlar korkudan ödümüzün patladığı ama şimdi düşününce gülüp geçtiğimiz anlar.Tıpkı benim şimdi gülüp geçtiğim gibi.

    Sana bir tavsiyemde yatmadan önce türkçe dualar etmen olucaktır.Tabiki bu dualarda sağlık üzerine olucak:) .Bende çok ama çok işe yaradı.Sende de işe yarayacağını tahmin ediyorum.
     
  13. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    zaten ediyordum ama dedigin gibi bi de türkce deneyim ;)

    ben bi ara stres konusunu da kafayi takmistim ..

    bence bir stres örnegi:

    bence artik görsel medya tüm güzellik idealerimizi manipule ediyor..
    bu da insanlarin kendilerini güzel görünme baskisi altinda hissetmelerine yol aciyor ve bunun icin ellerinden geleni yapiyolar .. asiri diet, asiri spor, asiri kafa takma...hepsi de stresle sonuclaniyor..

    stres cok kötü .. bu yüzden artik insanlarin ortalama yasam süresi de kisaliyor
     
  14. zenden
    Offline

    zenden Üye

    Katılım:
    16 Mayıs 2007
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Çok haklısın ayaz...

    Herkes cok yakısıklı yada cok guzel olma peşinde...Ama butun ınsanların cok yakısıklı yada guzel olmasnın ımkanı yok...Bu bence baslı basına bir sorun...
     
  15. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    HİPOKONDRİAZİS (HASTALIK HASTALIĞI)

    Asagidaki belirtilerin varligi halinde hipokondriazisten bahsedilir.

    1-kişinin vücudunda hissettiği, algıladığı nitelik ya da niceliksel farklılıkları yanlış yorumlayıp, bunlara kotu bir anlam vererek, ağır bir hastaligi olduğu ya da olacağı düşünce ve korkusunu yaşaması.

    2-Gereken inceleme ve muayenelerin hekimlerce yapılarak, o alanda bir sorunun olmadığının söylenmesine karşın, bu düşünceler devam etmektedir.

    3-Hastanın bu düşünceleri kendinde yüksek bir gerilime yol açmakta, mesleki ve sosyal alanlarında, kendi işlev düzeylerinde bozulmalara neden olmaktadır.

    4-Bu rahatsızlık en az 6 ay devam etmektedir.

    5-Bu düşünceler depresif bozukluklar, panik ve yaygın anksiyete bozuklukları, OKB gibi diğer rahatsızlıkların ait bir özellik olarak bulunmamalıdır.

    6-kişi belirli bir hastaliginin olmayabileceği ya da durumunu hastalık seklinde abartmış olabileceğinden bahsedebilir. Yani aksi ispatlanamayan sabit bir düşünce (sanrı) boyutunda değildir.

    Hastaneye başvuranların % 4-6 sında belirlenmiştir. Rahatsızlık her yasta başlayabilse de en çok 20-30 yas arasında görülmektedir.

    kişiler vücudun normal çalışmasına ait bir takım belirtilere, anormal gözü ile bakmakta ve yanlış anlamlar yükleyip, hastalık belirtisi olarak düşünmektedirler. Örnek olarak kalp atışları, terleme, hıçkırık, öksürme, esneme, kabızlık, göz seyirmeleri gibi durumlar ciddi bir hastalık (kanser, kalp krizi, ağır bir norolojik hastalık gibi ) bulunduğu fikrini oluşturur. Ayni anda bir çok organa ait kuşku olabilirken, sadece bir organ veya hastaliga ait kuşku da bulunabilir. Çoğunlukla yeterli tetkik ve muayene yapılmadığından yakınırlar. Psikiyatriye sevk edildiklerinde bunu kabul etmez, kendilerinde vucutsal bir hastalık olduğunu söylerler.

    Bu kişiler kendilerine kondurdukları hastalık nedeniyle özel bir muamele, özel bir tedavi beklentisi içinde olabilirler. Çoğunlukla hissettikleri bu duyumlar nedeniyle islerine yönelik dikkat ve ilgileri azalır. Devamlı olarak sevk alarak, hastanede yatış, check-up, tomografi, MR incelemeleri talep ederler. Hatta bu nedenle yurt dışındaki tip merkezlerine ya da tip dışı bir takım şarlatanlara gidip, para saçarlar.

    Rahatsızlığın oluş sebepleri:

    bazı hipotezlere göre kişide varolan cevreye yönelik saldırgan ve öfke yüklü dürtülerin "bastırma" ve " yer değiştirme" seklindeki savunma mekanizmaları ile fiziksel yakınma haline dönüştürüldüğü iddia edilmektedir. Hissedilen öfke kişinin geçmişte yaşadığı kayıplar, yakınlarının hastalıkları, çevresinin kendisini reddetmesi, yeterli desteği vermemesi ve hayal kırıklıkları ile ilgili olabileceği düşünülmüştür.

    Ayrıca bu durumun kişinin hissettiği öfke ve saldırgan dürtüler nedeniyle oluşan suçluluk duygusuna karşı bir savunma; düşük benlik algısı ya da aşırı ölçüde kendisiyle ilgilenmenin bir sonucu olarak da düşünülmüştür.

    başka bir görüşe göre de ağrı ve diğer vucutsal duyumlar, sembolik olarak geçmişte yapılan ya da yapıldığı farz edilen bir hata nedeniyle ceza görmeyi hakketme düşüncesi anlamına gelebilmektedir. Rahatsızlık yakın birisinin kaybı ya da stresli bir donemi takiben su yüzüne çıkabilir.

    Rahatsızlığın tedavisini iyi yönde etkileyen faktörler:

    Sosyoekonomik durumun iyi olması

    kaygı ya da depresif bozukluklar gibi tedavi edilebilir diğer rahatsızlıkların varligi

    Ani baslangicin olduğu durumlar

    Beraberinde bir kişilik bozukluğunun olmaması

    Beraberinde vucutsal bir hastaligin olmaması.

    Tedavi:

    Beraberinde herhangi bir depresif ya da kaygı bozukluğu varsa gerekli tedavisi uygun ilaçlarla yapılmalıdır. Psikoterapi bireysel ya da grup terapisi seklinde uygulanabilir.

    Rahatsızlığın tedavisinde olumlu gidisi sağlayan etkenler:

    Belirtilerin aniden başlaması

    Başlangıca yol açabilecek bir stres etkeninin varligi

    Rahatsızlığın başlamasından tedaviye dek gecen surenin kısa olması

    kişinin entellektuel düzeyinin yüksek olması

    Kas güçsüzlüğü, konuşma ya da görme kaybı gibi belirtilerin olup, titreme ya da kasılma-katilma belirtilerinin olmaması.

    Birlikte bulunabilen psikiyatrik bozukluklar:

    Depresif bozukluklar

    kaygı bozuklukları ( panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu gibi)


    psikiyatrist.net ten alıntıdır.

    konuya benim de katkım olsun istedim. tüm yazılanları okudum. ben sağlık çalışanı olduğumdan bu tür vakalarlan karşılaşıyoruz. hatta şuan 112 deyim bazen bu tip vakalara bile gidebiliyoruz. geçenlerde nefes alamadığını söyleyip yerlerde çırpınan bi bayana gittik. kadın gittiğimizde yerde can havli ile çırpınıyor nefes alamadığını idda ediyor neyse ilk görüşte anlaşıldı fizyolojik bi problemi yok biraz konuştuk biraz da kızdık, kendisini toparlaması açısından, 2 dakika sonra herşey normal.

    ayaz yukarda ki yazıyı belki daha evvel okumuşsundur ama ben yine de okumama ihtimaline karşın aktardım. bu tip rahatsızlıklarda kişinin kendi doktoru olması en önemli etken. hatta doktordan da daha etkili. birde orda yazıyor tedavide kişinin entellektüel düzeyi etkilidir diye sende böyle bir sorunda yok kendi kendini toparlanman konusunda kendin en büyük yardımcın olacaktır.

    kilo alamama problemin kanımca fotolarından gördüğüm kadarıyla hep kuru gezen birisin bu da metabolizmana etki etmiştir. beyin ister istemez bedeni baskı altına alıp metobolizmanı hızlandırıyordur. şimdi kilo almak isteyip te kilo alamamanın nedeni bu da olabilir. zorlanabilirsin kilo alma konusunda ama bu imkansız da değil. sabır gerek....

    kendini fazla dinleme. benim gibi gerçek hastaları görebilseydin eğer basettiğin bu şikayetler aklından bile geçmezdi. sağlık konusunda tabiki vurdum duymaz olunmamalı ama her başın ağrıdığında bu ciddi bir hastalık belirtisi anlamına da gelmemeli....hepinize sağlıklı ve sporla dolu günler dilerim......allah dermansız dert vermesin......
     
  16. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    hernan sagol düsünüp yolladigin icin.. ama okumadim.. yanlis anlama okumayi düsünmüyorum da.. okumamamin benim icin daha faydali olacagini saniyorum ...


    cünkü sunun farkina vardim.. biseylerin belirtilerini ve yan etkilerini okuyunca iki gün sonra okuduklarimi piskolojik de olsa yasiyorum..

    yine de bilmeyenler icin aciklik getirecek bi yazi oldugundan eminim.. tsk hernan

    saygilar
     
  17. cig&fir
    Offline

    cig&fir Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2007
    Mesajlar:
    6
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    slm

    bu kurtlar ince bagırsakta sindirilip tam hücrelere tasınacagı zaman sindirilmiş haızr besinleri emen aslak canlılardır
    ve bizim için beslnemenin degeri tartısılamayack kadar önemliyken bu canlıların veridigi zarar insanın gercekten sinirini bozuyor

    andrenin dedi gibi makatı kasıyınca kurt lavraları tırnaklara bulsaıyor.ve türk insanının %82 inde kurt vardır(bunu bana bi bashekim söyledi)
    örnek vermek gerekirse dısarıda yemek yiyen kişiller,et döner v.s. bunu hazırlayan insanda kurt varsa adam makatı kaşıyıp daha sonra ellerini v.s. yıkamadan bizim yemegimizi hazırlarsa dogal olarak bize geciyor

    ben dısarıda hayatta yemek yemem sadece kız arkadasımla kavga etmemek için yemek yemeyi kabul ederim.ondada pilav üstü döner yerim

    ayrıca bakkalardan ekmek yemem.en az 10 kişinin eli degiyor ve kurt lavrası bulasma sansı yüksek

    sonucta insanların gözünde ve ailemin gözünde bunlara dikkat edince seni bi piskologa götürelim veya gitmeslisin diye laf sölüyorlar
    neden bu kadar titizmişimde .neden dısarıda yemek yemezmişimde v.s..

    evimde mis gibi yemek yemek varken elalelim yemegini neden yiyeyim ki

    son sözüm gelişmek istiyorsanız temizliğe dikkat edin

    kişi kilo basına 3 gr protein alıyor ama gelişmiyor.bunun bir nedenide bagırsak parazitleridir.çünkü sindirilen herseyi bunlar emiyor ve sürekli ürüyorlar.dikkat edin arkadaslar
     
  18. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    yazıda neden o şekilde davranıldığı ve sebepleri açıklanıyor. yani hastalık hastalığının temel nedenleri ne ve nasıl tedavi edildiği konusunda açıklamalar var...
     
  19. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    Sen deyince okudum simdi...

    bana uyan cok kismi var.. kendimle cok ilgilenmem ve stresli dönemlerin ardi .. ter basmalar, kalp atislari vs. oluyordu bende de..

    neyse ki somn günlerde hep arkadaslarla biseyler yaptik, denize gittik, okul ve sinav stresinden dolayi binemedigim motora daha sIk bindim, geziler yaptik.. gece rockbar'a gittik ictik, eglendik..

    kilo almaya da basladim tekrar.. damarlar halen koyu ama kurtlarin minarelleri ve vitaminleri emmelerinden dolayi olabilirmis.. yakinda o da düzelir.. su an cok sükür Allah'a hersey yolunda gözüküyor..


    insan böyle bosluklara düsebiliyor ..
    ama ben ayni seyleri 2 yil önce gecirdigimde bunun gittikce yayginlasan bir hastalik oldugunu bilmiyordum...

    onu da ögrenmem ayrica rahatlatti beni .. gergin sinirlerimin bile yataga yatinca günden güne gevsedigini hissediyorum..
     
  20. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    okumana senin adına sevindim. sonuçta şunu unutma sen fiziksel olarak sağlıklı bir bireysin. biraz psikolojin üzerinde hakimiyet kurmaya çalış. bahsettiğin türde ki belirtiler herkeste vardır. dün sen söyledikten sonra ben de damarlara dikkatli baktım benim kiler de yeşil ama ben hiçbir zaman damarlarım neden yeşil diye düşünmedim çünkü onların yeşil olabileceklerini bilebiliyorum. ayrıntılara takılma. ayaktaysan, gezebiliyorsan, yürüyebiliyorsan, görebiliyorsan, duyabiliyorsan ve en önemlisi hissedebiliyorsan sen sağlıklı bir bireysin. gerisini boş ver. ayrıntılara takılma.....anrenmanlara ve hayatın geri kalan aktivitelerine devam....
     

Sayfayı Paylaş