Hamlık nedir: Sıklıkla alışılmadık düzeyde eksentrik (kasının boyunun uzayarak) kasılmalardan, aktivitelerden (tepe iniş gibi) sonra özellikle negatif iş (fren görevi) yapan kaslarda oluşan "hücresel düzeydeki hasarın bir sonucudur". Zaman içinde kendiliğinden geçer. Egzersize ara vermeyi gerektirmez.
Anabolizmanın alakası sanırım simdi açıktır...
Diğer taraftan sürantrene olmak senin vücut kapasitenle ilgilidir. Kapasiteni aşarsan sürantrene olursun. Arnold'ın "Bir Vucutcunun Egitimi" adlı kitabında yazdığına bakarsan Reg Park'la birlikte bacak antremanı için şok amaçlı uzun saatler çalıştığını görürsün. Bu uzun saatler sonunda ciddi gelişim kaydettiğini yazar. Ancak bunu sen yaparsan ve vücudunu iyi besleyemezsen degil gelişim görmek zarar görürsün. Dolayısıyla burdan sunu da sorgulamak gerekir. Bir antremanın 45-60 dk arasında olması gerektiği salt biyolojik bir gerçek midir? Her seviyedeki sporcunun bir gerçeği midir? Değildir aslında...
Sürantrene kavramı -basit bir şekilde- kası besleyemeyeceğin kadar yoğun çalıştırmaktır. Bu besleyememe limiti çok şey olabilir: uyku eksikliği, vitamin eksikliği, protein eksikliği, glikoz eksikliği, mineral eksikliği ya da bunların dengesizliği vs....
Sanırım açıklayıcı olmuştur. Yeni başlayan bir arkadaşa özetle "seviyeni bil, ağırlığı abartma" demek gayet de makul bir tavsiyedir.
Selamlarımla
Ekstra açıklama 1: Vucut metabolizması iki faaliyetten olusur: Anabolizma, katabolizma. Anabolizma yapım, katabolizma yıkım faaliyetleridir. Anabolizma diyince, anabolik diyince akla sadece ilaç gelmesi bu konuda vahim bir bilgi eksikligi gostergesidir.
Ekstra açıklama 2: Laktik asit denilen sey de gunlerce kaslarda kalmaz (Ki kaslardakinin adı laktatdır...). Hamlamanın nedeninin laktik asit oldugu bir efsanedir: "The greatest myth is that lactic acid is the cause of the stiffness felt after an event such as a marathon. Stiffness is due mostly to damage to the muscle, and not an accumulation of lactic acid or lactic acid crystals in the muscle."
Son düzenleme: 1 Mart 2009