Gerçek kahramanlar

FleXoR

Özel Üye
Elime böyle bir resim geçti çok duygulandım bugunlere nasıl geldiğimizin bir kanıtı ve dünyada bu şekilde savaşıpta kazanılmış bir 2. savaş yoktur işte gerçek kahramanlar atalarımız dedelerimiz onların sayesinde varız..



anakkalekahramanlar.jpg
 
biz her zaman onların arkasından geliyoruz, asla bırakmayız..bu vatan bize emanet şimdi!.onlar savaştıysa, biz de savaşmaya hazırız..bu ülkenin degerleri asla kaybolmadı, kaybolmayacak..bu topraklara herkes ayak basamaz, burası Türk Ulusunun Topragı..Ruhları Şad Olsun..
 
biz hiç bir zaman onların arkasından gelemiyoruz gelseydik bu gün bu konumda olmazdık

Nur İçinde Yatsınlar
Aziz Şehitlerimizin Ruhu Şaad Olsun.
 
Toplumumuzu kötülemiyorum ama tatlı rekabeti bilmiyoruz malesef. Konuyla ne alakası var diyeceksiniz ama olay "izinden yürüme yürümeme" ye dönmüş.

Birlik olduğumuz tek zaman top yekün tehdit altında olduğumuz zaman. Onun dışında Türk halkını birlik beraberlik içinde göremiyorum.

Genel olarak takdir etmesini bilmeyen, kıskanç ve birbirinin ayağını kaydırmaya çalışan bir toplumuz.

Geçmişi bilemiyorum ama şimdi malesef böyle...
Olayı saptırmayalım neyse...


Teşekkür, her zaman, vatan uğruna canın vermiş ve bize bir boyunduruğa girmeden özgür yaşama hakkını sağlamış şehitlerimize bir borçtur.

Ruhları şaad olsun.
 
olur arkadaslar merak etmeyin..her zaman cıkıntılık yapanlar oldu bu ülkede, ama ödenecek bir hesap varsa, 1 er, 2 şer olsada yine cıkarız..kimin gelip gelmeyecegi önemli değil, ama onlar sonra bu ülkede yaşayabilirler mi onu hiç bilmiyorum...Allah'ın verdiği canı Allah alır..bizim için 12 yaşında cocuklar kendini hiç çekinmeden ölüme atmışsalar, benim ölüm kelimesini agzıma almam bile şehitlerimiz için büyük bir saygısızlık olur..
 
facebookuma ekledim bu resmi...
bugün bizi bölmeye çalışan zihniyet utansın ibret alsın ....
 
söylediklerinize katılıyorum ama hiçbir zaman karamsar olmyın çanakkala de 57. alayın bile bile ölmeye gitti yolda yürüdüm o gün sadece mısır ekmeği ve üzüm hoşafı yedik inanın orda o sarp yolu tanklar bile gidemez ama dedlerimiz yürümüş çünkü emir sehit olmak mış ama tabi bi huyumuz var misal olarak söylüyorum futbolda bile gol yemeden maç kazanamıyoruz kendimizi göstermek için illa başımıza kötü bişey gelmesine gerek yok
 
facebookuma ekledim bu resmi...
bugün bizi bölmeye çalışan zihniyet utansın ibret alsın ....

aslında resimdeki ruhaniyeti bölek istemezdim ama o resim aslında savaştan sonra eski şehirde ufak bi üste çalışan çocukların resmi şavata hiç olmamışlar hata uzun boylunun babası şuan almanyanın sayılı zenginlerinden ve evde bolca ona benzer resmi var mış
 
kendi giyindiğim botları hatırlayınca....sonra yok efendim atatürk neden içiyor,içecek tabi benmi içecem o içmese ...adamın türk miletine verdiklerini türk mileti sonsuza kadar çalışsa ödeyemez ancak onun verdiklerini ileriye taşıyarak mustafa kemali rahat etirebiliriz... top var tüfek var gemi var..ama bi mustafa kemaleri yoktu..belki abest olacak ama bu galatasarayın super kupayı almasına benzer bi olay türk miletine türk insanına iyi komutanlar lazım ozman en fakir en yoksun halleriyle bile birşeyler başarabilir..ama gel görki ankaraya :):):) neyse... anlamlı bir resim
 
Flexor gözlerim doldu çok güzel bir çalışma..

Ruhları şad olsun.
 
aslında soylenecek okadar cok şey varki inanın haber izlemeye korkar oldum artık okadar içim acıyorki okadar canım sıkılıyorki anlatamam
dışarda meşhur bir söz vardır ''bir türkü asla kızdırma'' anlamını siz düşünün

aklıma gelmişken osmanlı döneminden yaşanmış bir olay aktarmak istiyorum
______________________________________
nereden nereye ....( yorumsuz )

19.yüzyılda Almanya nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında
Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu.

Fransızlar, her sene nehrin Almanlar'daki kısmına geçip mahsulün tümünü
toplayıp götürüyorlardı.

O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses
çıkaramıyorlardı tabiî. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına
durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.

Mektupta şöyle denmektedir:

"Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar.
Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyet'in de
halifesisiniz. Bizi şu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi
bu sene olsun toplama imkanı sağlayın."

Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen
padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker
elbisesi göndermeyi kâfi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır.
Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp

mektubu okurlar:

"Fransızlar korkak ademlerdir.
Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur.
Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kâfidir."

Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin.
Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerınde dolaştırın. Karşıdan gören
Fransızlar için bu kâfidir."

Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar.
Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında
dolaşmaya başlarlar.

Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanlar'ın sevinç çığlıkları atmalarına
sebep olur:

"Osmanlılar'dan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini
de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar.
Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."

Bu olay, Mülhaymli'lerin gönüllerin de taht kurmuştur.
Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar.

Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen
olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip ,
hadiseyi temsilen kutlarlar.

Ben hiçbir zaman "bazı" art niyetli insanlar gibi şanlı tarihimizdeki herşeye şüpheyle yaklaşıp sürekli kendi atalarını aşağılama niyetinde olan biri değilim, Türk'lüğümle, tarihimizle gurur duyan biriyim ama bence bu tarz bilgiler yazılırken kaynak da belirtilmeli, yoksa pek inandırıcı olmuyor.
 
Ben bu yazı için kaynak aradım; ama her yerde aynı yazı ve hiçbirinde kaynak belirtilmemiş. Ben de senini gibi düşünüyorum. Bir kaynak belirtilmeli.
 
o dönemlerde top tüfek çocuk yaştakilerin yanından ayırmadığı yegane yaşam kaynağı olmuş.şimdilerde ise bir tek maç saatlerinde insanlar bir araya geliyor ve hep bir ağızdan bağırıyor.Birlik beraberlik kişiselleşmiş.
daha doğrusu kan ile alınmış topraklar para ile satılıyor.öküz bile trene bakarken bukadar hissiyatsız değildir eminim.
 
resim beni çok duygulandırdı, umarım birgün bizede bölesi bir görev düşerse bizde en az onlar kadar iradeli,cesaretli vede bu ülkenin yarınları için umutlu olabiliriz.. umarım sayımızda çok olur......
hayat karmaşasında unuttuğumuz şehitlerimizi ve dökülen ortak kanımızı bize hatırlatan bu başlık için teşekkürler....
 
Fotoğraf gerçekten Çanakkale savaşıyla mı ilgili?

Çanakkale Savaşı'nın simgesi haline gelen, 'yırtık elbiseli, ayakkabısız asker' fotoğrafının 1930'da çekildiği ileri sürüldü. Fotoğraftaki kişilerden birinin babası İbrahim Bayseç olduğunu iddia eden Seyran Bayseç (65), "Babam 1911 doğumlu. Çanakkale Savaşı başladığında 4 yaşındaydı. O fotoğraf babam İzmir Çiğli Havaalanı'nda işçi olarak çalışırken çekilmiş" dedi.
Partilerin, derneklerin, odaların, resmi kurumların ve şirketlerin afişlerinde kullandığı fotoğraftaki 'Çanakkale kahramanları' gazete ve televizyonlara konu olmuştu. Bolu'nun Elmalık köyünde yaşayan Seyran Bayseç, bu fotoğraftakilerden birinin babası İbrahim Bayseç, diğerinin de köylülerinden Niyazi Yıldırım olduğunu iddia etti. Babasının annesiyle birlikte çekilmiş fotoğrafını gösterip iki fotoğrafı karşılaştıran Bayseç, "Babam iki fotoğrafta da aynı pozu vermiş. Bu iki fotoğrafa baktığınızda, o fotoğraftaki kişinin babam olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz" dedi. Bayseç, şunları söyledi
CHP'NİN AFİŞİNDE GÖRDÜM: CHP Bolu İl Teşkilatı'nın seçim propagandası çalışmaları kapsamında bastırdığı afişlerde babamın fotoğrafını görünce çok şaşırdım. Partiye giderek fotoğrafı nereden bulduklarını sordum. Fotoğrafın Çanakkale Savaşı'nın simgesi olduğu cevabını alınca şaşkınlığım daha da arttı.
1930'DA ALMAN PİLOT ÇEKMİŞ: 1930 yılında İstanbul-Ankara tren hattını döşemek için bizim köye Alman bir ekip gelmiş. Ancak Bolu Dağı'nı geçemeyeceklerini anlayınca vazgeçmişler. Köyden giderken de 'Bizimle çalışmak ister misiniz?' diyerek 12 kişiyi yanlarında götürmüşler. Onların içinde babam ve Niyazi Yıldırım da varmış. İzmir Çiğli Havaalanı'nda çalışmışlar, ancak paralarını alamamışlar. Babam ve Niyazi Amca da 6 ay çalışıp para alamayınca köye dönmeye karar vermiş. Şantiyeden çıkarlarken bir Alman pilot fotoğraflarını çekmiş. Babam bu fotoğraftan söz ederdi.
SAVAŞTA 4 YAŞINDAYDI: Babam Çanakkale Harbi'nde 4 yaşındaymış. Bu yanlışlığı düzeltmek için çaba harcadım. Bana fotoğrafın bu şekilde kullanılması nedeniyle mahkemeye başvurmamı söylediler. Babamın fotoğrafının bu şekilde kullanılmasından rahatsız değilim. Ancak bunun doğrusunun ortaya çıkmasını istiyorum. Babam askerliğini Siirt'te yaptı.


Kaynak:http://www.milliyet.com.tr/2007/11/30/guncel/gun04.html
 
Ceviz Kabuğu prgramında bu konu tartışılmıştı ve sonuç tam olmasa da bu fotoğrafın Çanakkale Savaşı ile ilgili olmadığı gibi bir kanıya varılmıştı. Fotoğrafın arkasından da bir tarih çıkmıştı. Arama yaparken bulduğum http://www.turkforum.net/showthread.php?t=634143 sitesi sayesinde de fotoğrafın arkasındaki tarihin 1918 olduğunu hatırladım.
Bu fotoğraf, 1930 yılında çekilmişse arkasında niçin 1918 yazıyor?
 
Çanakkale Savaşı'nın simgesi haline gelen, 'yırtık elbiseli, ayakkabısız asker' fotoğrafının 1930'da çekildiği ileri sürüldü. Fotoğraftaki kişilerden birinin babası İbrahim Bayseç olduğunu iddia eden Seyran Bayseç (65), "Babam 1911 doğumlu. Çanakkale Savaşı başladığında 4 yaşındaydı. O fotoğraf babam İzmir Çiğli Havaalanı'nda işçi olarak çalışırken çekilmiş" dedi.
Partilerin, derneklerin, odaların, resmi kurumların ve şirketlerin afişlerinde kullandığı fotoğraftaki 'Çanakkale kahramanları' gazete ve televizyonlara konu olmuştu. Bolu'nun Elmalık köyünde yaşayan Seyran Bayseç, bu fotoğraftakilerden birinin babası İbrahim Bayseç, diğerinin de köylülerinden Niyazi Yıldırım olduğunu iddia etti. Babasının annesiyle birlikte çekilmiş fotoğrafını gösterip iki fotoğrafı karşılaştıran Bayseç, "Babam iki fotoğrafta da aynı pozu vermiş. Bu iki fotoğrafa baktığınızda, o fotoğraftaki kişinin babam olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz" dedi. Bayseç, şunları söyledi
CHP'NİN AFİŞİNDE GÖRDÜM: CHP Bolu İl Teşkilatı'nın seçim propagandası çalışmaları kapsamında bastırdığı afişlerde babamın fotoğrafını görünce çok şaşırdım. Partiye giderek fotoğrafı nereden bulduklarını sordum. Fotoğrafın Çanakkale Savaşı'nın simgesi olduğu cevabını alınca şaşkınlığım daha da arttı.
1930'DA ALMAN PİLOT ÇEKMİŞ: 1930 yılında İstanbul-Ankara tren hattını döşemek için bizim köye Alman bir ekip gelmiş. Ancak Bolu Dağı'nı geçemeyeceklerini anlayınca vazgeçmişler. Köyden giderken de 'Bizimle çalışmak ister misiniz?' diyerek 12 kişiyi yanlarında götürmüşler. Onların içinde babam ve Niyazi Yıldırım da varmış. İzmir Çiğli Havaalanı'nda çalışmışlar, ancak paralarını alamamışlar. Babam ve Niyazi Amca da 6 ay çalışıp para alamayınca köye dönmeye karar vermiş. Şantiyeden çıkarlarken bir Alman pilot fotoğraflarını çekmiş. Babam bu fotoğraftan söz ederdi.
SAVAŞTA 4 YAŞINDAYDI: Babam Çanakkale Harbi'nde 4 yaşındaymış. Bu yanlışlığı düzeltmek için çaba harcadım. Bana fotoğrafın bu şekilde kullanılması nedeniyle mahkemeye başvurmamı söylediler. Babamın fotoğrafının bu şekilde kullanılmasından rahatsız değilim. Ancak bunun doğrusunun ortaya çıkmasını istiyorum. Babam askerliğini Siirt'te yaptı.


Kaynak:http://www.milliyet.com.tr/2007/11/30/guncel/gun04.html


Siz halen fotorafa takılmışsınız :( yok o adam işçiydi yok babası almanyada yok şöyle yok böyle. orada o dönemi anlatması yetiyor odönem postal vardıda onlarmı öyle giydi .

ayrıca orada bakmanız gereken kişilerin dış şartlara karşı eldeki imkanı giyimi ve verilen istihak miktarı. bu zaten onları bir kahraman yapmazmı ?

Hadi fotoraf yanlış atv de çıkan belgesellerdemi yanlış yoksa en iyi teknolojiye sahiptik kullanmadıkmı ?
 
Son düzenleme:
Back
Yukarı