Formula 1 Uzerine Atisma

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve saydam tarafından 29 Ağustos 2006 başlatılmıştır.

  1. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    Serdar Turgut. Bu bey Akşam gazetesi yazarlarından. Akşam gazetesi internet sitesinde bir yazısı yayınlandı. Yazıda tüm Formula1 severlere dil uzatmaktan kaçınmadı. Bu yazıyı okuyan bir ziyaretçimiz dayanamayıp karşı bir yazıyı kendilerine göndermiş. Tabi bu cevabi yazı bize de ulaştı. Bize göre harika bir cevap olmuş.

    once Serdar Turgut un yazini gonderecegim sonra da turkiye
    f1.com un uyesinin cevabini arakadaslar.yorumlayin lutfen.



    alinti:turkiyef1.com
     
  2. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    Serdar Turgutun aksam gazetesindeki yazisi:


    F-1 pilotları yarışlara başlamadan önce geri zekalı değillerse bile, bir süre sonra mutlaka oluyorlardır. Daire içinde dönüp durmak insanın beynini sulandırır

    Hayatı boyunca hamburger ve kola ile beslenmiş, hiç kitap okumamış 'idiot savant' suratlara sahip insanlar İstanbul'a gelmeye başladılar ve yerli benzerleriyle buluştular. Bu da demektir ki Formula 1 yarışlarının zamanı geldi. Aynı insanlar Rock'n Coke Festivali için de gelmiş olabilirdi ve kalabalık arasında katiyen sırıtmazlardı.

    Şimdi bir masa başı gazetecilik şaheseri yaratıp Formula 1 hakkında bir araba laf söyleyeceğim, gazetedeki odamdan bile çıkmıyorum bu aralar.

    Formula yarışlarını bir kere seyrettiğiniz zaman hepsini seyretmiş gibi olursunuz. Hepsinde daire etrafında 'dön babam dön', hızlı giden birtakım arabalar vardır. Hepsinde aynı yarışçılar dönüp dururlar, hepsinde de yine aynı adamlar yarışı kazanır. Bir zamanlar bir defa bu yarışı seyretmiş olduğum için artık yenisine gitmeye gerek görmüyorum, o nedenle görmeden de hakkında yazı yazabiliyorum.

    BİZ VE ALMANLAR

    F-1 pilotları yarışlara başlamadan önce geri zekalı değillerse bile, bir süre yarıştıktan sonra mutlaka oluyorlardır. Çünkü bir daire içinde dönüp durmak bir insanın beynini sulandırır. Seyircilerin de mutlaka bir hastalıkları vardır. Daire etrafında dönüp duran arabaları seyretmekten keyif almak mutlaka önemli bir hastalığın göstergesi olmalı ama bunun ne olduğunu henüz tam teşhis edemedim.

    Bizim yarış parkuru sekizinci dönemeci nedeniyle daha şimdiden efsane olmuş. Haberler öyle diyor. F-1 seyircisi nezdinde efsane olabilmek için bu hayatta mutlaka absürd bir şey yapmanız gerekiyor. Örneğin; bilinçli bir şekilde kendinizi yaralar veya bir organınızı filan koparırsanız bu, hızla efsane olmanıza yetebilir. İstanbul parkurunun şimdiden efsane olması da sekizinci kavşağının çok tehlikeli ve kazalara açık olmasından kaynaklanıyormuş. Eğer durum böyleyse daha büyük bir efsane olmak fırsatını neden kaçırdık anlamıyorum... Örneğin; sekizinci kavşağın sonuçlandığı bölüme bir taş duvar örebilirdik veya sekizinci kavşağın bir uçurum ile bitmesini sağlayabilirdik, böylece efsane büyürdü. Meselenin içinde Türkler olduğu için de dünyada kimse 'neden parkurda bir duvar var' veya 'neden uçuruma giden yol yapıldı' diye de sormazdı.

    Bu yarışların bizim memlekette hızla popüler olabilmesi hiç şaşırtıcı değil. Çünkü bizim insanlarımız bu yarışları kaza olacak diye bekleyerek, onun heyecanıyla izler. Yolda giderken bile kaza görünce durup inceleyen insanlar kaza anının heyecanıyla F-1 müdavimi de olmuşlardır. Bu sporu Türkler kadar seven diğer kavmin de Almanlar olması bu iddiamı doğrular. (Almanlar da insanların acılarından keyif alırlar ve bu hissiyatı anlatmak için lügatlarında bir kelime bile vardır; schadenfreude)

    Rock'n Coke seyircisinin kafa sallamak yüzünden daha fazla sulanmış beyinli olacağını düşünmekle birlikte bunu yerinde izleme kararı vermiştim. Masa başı gazeteciliğimi Formula 1 ile sınırlı tutacaktım. Fakat Rock'n Coke ile ilgili olarak izlediğim iki reklam beni fikrimden hızla caydırdı, onu da masa başı gazetecilik ile değerlendireceğim. İzlediğim reklamlardan birinde yine kafa sallayan kızlar ve oğlanlar vardı. Bazı arabaların arka bölümüne cahil ve orta-alt sınıf insanlar tarafından konulan sallabaş oyuncak hayvanlara benzeyen bu kız ve oğlanlar ile aynı mekanda durmam imkansızdı. Diğer reklamda ise festivale katılacak gruplar tanıtılıyordu. Bunların çaldığı müzikler bana 'Otomatik Portakal' kitabında işkence filmi seyrettirilerek şiddetten vazgeçirilen oğlanı hatırlattı. (Bu yazının konuları nedeniyle kitaplardan bahsetmenin ve yazar adını vermenin abes olduğunu biliyorum. Yine de kendimi tutamadım işte. Genç ve özgür arkadaşların sinirlerini okumaktan bahsederek bozduğum için çok özür dilerim) Bu gruplardan herhangi birisini en fazla 10 dakika dinlemek müzik sevgimi tamamen öldürebilir. Bu yüzden dünyayı odamdan çıkmadan eleştirmeye devam edeceğim.

    Engin (Ardıç) ile ben artık bazı olayları eleştirmek ve aşağılamak için onları tekrar görmek zorunda değiliz. Çünkü bu yaşa kadar göreceğimizi zaten görmüşüz. Yeni bir şey de fazla yok etrafta...
     
  3. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    Uyenin cevabi:

    Altınızdaki otomobilin modelini merak etmekteyim. Acaba altınızda 1915 model bir Ford T mi var da böyle "ahmakça" bir yazı yazabilirsunuz. Şimdi bir bakalım otomobiliniz olduğunu varsayıyorum. Hiç olmassa akşam gazeteden çıkınca eve yürümediğinizi düşünüyorum. Bindiğiniz araca bakalım şimdi.
    Ne var araçta çekiş kontrol sistemi. Peki acaba bu sistem nerede geliştirildi?
    Hiç merak ettiniz mi?

    Ya da abs?
    Aktif süspansiyon?

    Ya bu trafikte sizi rahatlığa ulaştıran otomatik vites?
    Çok sert darbelerde hayatınızı kurtaran güvenlik önlemleri?

    Evet evet o salak sporu Formula 1 de geliştirildi bunlar ve daha bir çok şey. Yerden yere vurduğunuz spordaki McLaren takımının Boing fiması ile anlaşması var. Uçak için materyal geliştiriyorlar. Siz en sağlam malzemeyi çelik sanıyorsunuz hala sanırım. Yok değil artık karbon elyafı kullanılıyor.

    Nerede geliştirildi biliyor musunuz? Yok canım nerden bileceksiniz.

    Beyni sulanmış pilotların beyni inceleniyor. Bu kadar hızlı karar verip nasıl en hızlı çizgiyi buldukları konusunda ve bu pilotların çoğunun mühendislik bilgisi üst düzeyde. Aman canım ne olacak sizde sürersiniz o kadar hızlı araç sadece gaza basıyorlar.

    Biliyor musunuz? Osmanlının çöküş döneminde sizden bir sürü vardı. :) Hatta sadece o zaman değil. 1950'lerde Devrim otomobili geliştirildiğinde. Medya'nın nasıl yerden yere vurduğunu biliyorsunuzdur heralde. İlk Türk otomobilini. O araç seri üretime geçseydi ne olacaktı peki? Sizce Türk otomotivi burada mı olacaktı. Hayır... Türk markaları çıkacaktı. Peki ne olacaktı ki?

    Hiç canım. Ne olacak ki milyarlarca Türk lirası Almanlara, Fransızlara, İtalyanlara gitmeyecekti. Gitsin canım. Oh canınıza değsin yarasın hatta...

    Rock N Coke'u bende sevmem. CocoCola'nın kendini rock ile birleştirme çabasından başka bişey değil. Çok güzel başarıyorlar o ayrı. Rock müziğini beğenmeyebilirsiniz. O zaman paşa paşa gider beğendiğinizi dinlersiniz. Kimse sizi bi odaya tıkıp zorla bişey dinletmiyor.

    Sizin zevklerinizi merak etmekteyim ayrıca. Heralde ot gibi yaşamıyorsunuzdur, hobileriniz falan vardır.

    Son olarak bir şey daha. Emin olun siz bu yaşa kadar hiç bir şey görmemişsiniz...

    Downforce
     
  4. Blitz
    Offline

    Blitz Özel Üye

    Katılım:
    9 Ocak 2006
    Mesajlar:
    1.418
    Beğenileri:
    209
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    Istanbul
    Serdar Turgut'tan beklenebilecek bir yazı...
    Formula 1'in zaman zaman sıkıcı olduğu doğru maalesef. Çoğu zaman su akar deli bakar modunda yarış izlediğimi farketmem kendimi sorgulamama sebep oluyor ancak bir mühendislik öğrencisi olarak, F1'in en iyi deney alanlarından biri olduğunun ve en üst düzey mühendisliğin şovu olduğunun da farkındayım. İşte bu yüzden F1'i son 1-2 senedir eskisi gibi takip etmesem de o dünyaya saygı duyuyorum ve bence başkaları da sevmeseler bile saygı duymalılar...
    Sonuçta herşeyi basite indirgeyerek ne kadar sıkıcı/aptalca diye betimlemek mümkün; dünyayı peşinden sürükleyen futbol için de 22 adam 1 topun peşinden koşuyorlar diyip bir eleştri yazısı yazılabilir ama marifet oradaki detayları görmek ve bu detayların keyfini çıkartmak.
     
  5. Excursion
    Offline

    Excursion Üye

    Katılım:
    22 Nisan 2006
    Mesajlar:
    888
    Beğenileri:
    82
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Arkadaşlar bu işler öyle dışardan bakıldığı gibi değil. Yani motor sporları çok farklı ayrı bir olay. Biz bu işin camianın içindeyiz oradan biliyorum ben. Ha nedir bizimki bu kadar profesyonel değildir ama sonuçta bu işler çok emek istiyor. Ben kaç kere yarış öncesi sabahladığımızı bilirim. Yani arabalar çok zor hazırlanıyor ve olay deli gibi dönmek olmuyor. Ve inanın F1 pilotu olmak çok çok çok ama çok zor ve yorucu bir iş olduğuna eminim. Devamlı limit gitmek frenajını 1 mt geride veya 1 mt ileride yapmak gibi bir şansın yok. Hiçbirşey dışardan göründüğü gibi değil malesef.. Bizim motorsporlarımız böyle saçma salak adamlar yüzünden ileriye gidemiyor zaten.
     
  6. gorgeouskykhan
    Offline

    gorgeouskykhan Üye

    Katılım:
    8 Şubat 2006
    Mesajlar:
    662
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    38
    Meslek:
    for about more info, please look my website on you
    Yer:
    the gorgeouskykhan home center

    aynen katılıyorum, ayrıca...
    aslında, her ikisinin de, doğru yanları yok değil, aslında her ikisinin de dediği doğru aslında...
    ama sorun olan, aşağılacı tutum, saldırgan tutum... her ikisinde de var bu, bence, yanlış olan bu...

    saygılar... ;)
     
  7. extensor
    Offline

    extensor Yeni Üye

    Katılım:
    28 Ocak 2006
    Mesajlar:
    273
    Beğenileri:
    7
    Ödül Puanları:
    0
    Farklı bakış açıları ve önyargılar

    Önemli olan her insanda ki önyargı olayı (bu sorunu atlatmak isteyenlere çarpışma adlı filmi öneririm) herkez görmek istediğini görür bu yönüyle birbirinden çok farklı ve çok çarpıcı açıklamalar gördük ve ilgiyle okuduk bazılarına saçma gelir bazılarına ise mantıklı
    Zamanında insanlar puta tapıyorlarmış bizler diyoruz ki yahu ne kadar gerizekalı cahil adamlar ama o dönemde bir insana sorsan sen taşamı tapıyorsun diye yo hayır der putun içinde bir ruh olduğuna inandığını söyler ve puta değil içindeki ruha inandığını belirtir böyle düşündüğünde pekte inanılmayacak şey değil ama taşa tapıyorlar diye düşündüğümüzde gerizekalılıkmış gibi geliyor
     
  8. N-aim
    Offline

    N-aim Üye

    Katılım:
    4 Ocak 2006
    Mesajlar:
    494
    Beğenileri:
    27
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    Adana
    kendini bilmez saçmalayan bir insan kendisi.ulan formula 1'i bu kadar basit bir işmi sanıyor bu adam.
     

Sayfayı Paylaş