Evrime İnanıyor musunuz???

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve Aytosh tarafından 25 Nisan 2009 başlatılmıştır.

Evrime İnanıyor musun?

  1. EVET inanıyorum

    53,1%
  2. HAYIR inanmıyorum

    34,4%
  3. fikrim yok.

    12,5%
Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.
Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 22 üye.
  1. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    evrime inanma oranlarına bakarsanız. genelde eğitim seviyesi yüksek olan ülkelerin evrime inanma oranları da yüksektir.
     
  2. Crespo
    Offline

    Crespo Yeni Üye

    Katılım:
    30 Aralık 2006
    Mesajlar:
    608
    Beğenileri:
    222
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci

    eğer bi gün o düşüncen değişirse dinin de değişir merka etme

    çünkü ALLAH ın 1 sözünü inkar eden kafir olur ve o BEN YARATTIM diyo ... burdaki evrimci dedikleriniz hepsinin hayır o yaratmadı dediğini bilerek konuşun
     
  3. Crespo
    Offline

    Crespo Yeni Üye

    Katılım:
    30 Aralık 2006
    Mesajlar:
    608
    Beğenileri:
    222
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    amerikanın çok çok büyük çoğunluğunun inanmadığını bilmiyormusun
     
  4. moztin
    Offline

    moztin Üye

    Katılım:
    23 Mart 2008
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    34
    Ödül Puanları:
    0
    Evrim zaten dogada var olan birseydir sadece darwinin kurami olarak degil hepimiz hergun evrimlesiyoruz bulundugumuz ortama kalici olarak yani ogul dollere aktirilarak uyum sagliyoruz bu evrimdir zaten darwinin kuramina gelirsek evrim tamamiyle gerecek tir ve kanitlanmistir bazi kisilere ve kurumlara ters dusmemek ve onlara kabul ettirilememsinden dolayi kanun olamiyor ve hala teori olarak kalmaktadir ben molekuler biyoloji ve genetik ogrencisiyim bende ilk basta inanmazdim ama evrimi kanitlayan gercekligini ispatlayan okadar cok sey varki inanamazsiniz maymunla insanin ayni atadan evrimlestigi kabul edilir maymun ve insan genlerini karsilastirma imkanin oldu benim ve benzerlige hayret edersiniz yuzde 90 larda bir benzerlik var cok az miktarda protein degisikligi bizi insan onu maymun yapiyor bukadar cok sey varken insan birdaha herseyi sorgulamak durumunda kaliyo ben dine inanamam cunku din ile darwinizm kesinlikle birbiri ile ortusmuyor ama dinde acikta ve cevapsiz kalan sorulari evrim acikliyor
     
    Aytosh bunu beğendi.
  5. CEMS22
    Offline

    CEMS22 Üye

    Katılım:
    7 Şubat 2006
    Mesajlar:
    291
    Beğenileri:
    256
    Ödül Puanları:
    73
    Yer:
    İZMİR
    [peki bu tezi %100 yani başka birdeyişle bilimselliği tarşılmaz birşekilde ortaya atabilen biri oldumu??? olmadı diyeceksin biliyorum çünkü olmadı.. olduda biz kaçırdıysak affola ama o zamanda buralarda tartışma konusu olmazdı.. bizler insan olarak farklı bir beyin yapısına sahibiz bu bilgilerimizi biriktirebilme ve nesilden nesile aktarabilme özleliğini bize veriyor.. daha önce keşfedilenleri çok hızlı algılıyor ve yenilerine gidiyoruz.. konusabilme yeteneğimiz var bu bu konuda en büyük taşıyıcı etmen.. konusyr ve paylaşıyoruz.. bunu yapamadıkca hiçbir hayvanla kıyaslanamayız.. yüzyıllar once onlardan ayrıldık ve bole bole oldusa günümüzde evrimleşmek çok daha kolay goriller i örnek verelım yıne madem %97 ile bize bu kadar yakınlar günümüzde onların evrimleşmesi çok daha hızlı olmalıdı bence???
    o zaman en azında konusan insanlar arasındalar ama yüzyılda yada bizim gözlemleyebileceğimiz belki 200 yılda ne gibi birdeğişim oldu? farklı ve çeşitli
    insan türleri yaşadı bu dünyada 2 metre boy ve arnoldun vücut yapısının normal denebileceği yapıda toplumlar oldu yada belki bilmediğimiz onlarcası belki yeni canlılar gelir birçoğuda nesli tükenip tarih oluyor.. şimdi beim sorum farklılık ve çeşitlilik bu kadar çokken neden farklı birşeyler dünyaya geliyor demiyoruzda evrimleserek uyumsallaşıyoruz diyoruz?? sonuçta hiçbirimizin algılamaya kudretinin yetmediği bir dünyada yaşıyoruz.. ve neden evrim varsa bunu kayıtsız sartsız ıspat eden biri çıkmıyor acaba?? sonuçta gen teknolojisi aldı başını gidiyor daha birçok yenilik öyle...
     
  6. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    size Prof.dr.Ali Demirsoy'dan birkaç anektod copy-paste'lemek istiyorum.

    “1400 yıldır dini kuralları hiçbir reforma tabi tutmadan kabul eden bir toplumda, evrim i batı mantığıyla kitlelere anlatmaya çalışırsanız başarılı olamazsınız”
    “türkiye’deki üniversite öğrencilerinin sadece yüzde 5 i evrime inanıyor. toplumun evrime bakışı diye bir şey söz konusu değil, türk toplumu evrim kavramına yabancıdır”
    “türk toplumu doğal varlıklar ile yakın ilişki içinde değil. bu kadar doğaya yabancı olan bir toplumdan evrime katkı beklemek söz konusu olamaz”
    “kuran yaratılışla ilgili bütün bilgileri tevrattan almıştır. tevrat da sümer mitolojisinden esinlenmiştir. “
    “evrim karşıtları evrimcileri bu yaprak neden böyle gibi sorularla alt etmeye çalışıyor. bu noktada evrimcilerin yaptığı bir hata var. kalkıp tutucu kesime bunları anlatmaya çalışıyorlar. halbuki siz de onların mantığının üstüne basacak o halde siz açıklayın diyeceksiniz.”
    “türklerde merak duygusu eksik. 400 yıl bölgeye hakim olmasına rağmen mısır daki piramitler hakkında osmanlılarda tek bir sayfa yok. sokaktan geçen adama dedesinin babasını sorsanız bilemez. bu insanlar kalkıp dinozorların kökeni konusunda tanrısal kavramlarla fikir beyan ediyor”
    “türkiye de evrim teorisi sunulamaz, altyapımız hazır değil.”
    “bir insan 7 yaşına cinlerle, perilerle, günahlarla, sevaplarla, dogmatik düşüncelerle doldurulursa ondan sonra beynini açamazsınız..anca bilgisini artırırsınız, düşünce sistemini değiştiremezsiniz”
     
    burakula01, Tripcan, jasonur ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.
  7. TuGhAn
    Offline

    TuGhAn Üye

    Katılım:
    14 Haziran 2008
    Mesajlar:
    292
    Beğenileri:
    160
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    Öğrenci / Tasarımcı
    Yer:
    Ankara
    Benim düşüncemin değişmesi Newton'un dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlaması kadar kesin bir sonuç çıkarsa olur. O zaman ister istemez senin de düşüncen değişir merak etme tüm dünya ile birlikte. Ama bu duruma din ile toplumu yöneten ve dini kullanan toplumları katmıyorum. Onlar kanıtlansa bile inkar edecektir çünkü din devletlere çıkar sağlar. Normalde evinden çıkmayacak adamı şehit olma arzusuyla savaşa koşturur vs. Cennet cehennem korkusuyla insanlara kurallar dayar.

    Ben böyle olacak demiyorum sadece ihtimali göz önünde tutuyorum. Evrim vardır da demiyorum yoktur da demiyorum. Çünkü yeterli araştırmayı yapmadım ve kesin sonuca ulaştığını da sanmıyorum. Sonuçta bir kuramdır. Yani diyeceğim tek şey ben dogmatik değilim.

    Dogmalara bağlı olan insana ne dersen de inat eder kabul etmek istemez, hatta korkar bu durumdan. Şu anda örneğini gördüğümüz gibi. Sonuçta burda kimse kimseye birşey öğretemez, isteyen öğrenir isteyen öğrenmemekte direnir kendi bileceği iş.
     
    Son düzenleme: 25 Nisan 2009
    Blues, zuzu ve Aytosh bunu beğendi.
  8. CEMS22
    Offline

    CEMS22 Üye

    Katılım:
    7 Şubat 2006
    Mesajlar:
    291
    Beğenileri:
    256
    Ödül Puanları:
    73
    Yer:
    İZMİR
    :) sevdim bu tartışma ortamını ama benim soruma bir cevap olmadı hala acaba onada bir cevap verirmisin?
     
    Crespo bunu beğendi.
  9. moztin
    Offline

    moztin Üye

    Katılım:
    23 Mart 2008
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    34
    Ödül Puanları:
    0
    TuGhAn dedigi gibi din devletlere cikar saglar ve bu dunyada din oldukca evrim hernekadar kanitlanmis olsabile kanun olamayacaktir ayrica demin bir arkadas demis madem yuzde 90 larda benzerlik var neden bizim gibi degiller arkadasim senin vucudundaki tek bir proteinin eksik sentezlenmesi tek bir nukleotidin yernin degismesi senin vucudunun maymun gibi killi veya insan gibi killi olmasini degistirir bunu yapan ancak elektron mikroskobuyla gorebildigimiz cok kucuk bir yapidir yani maymunla insan arasindaki yuzde 10 luk fark cok buyuk seyler demektir sana bunu daha derin aciklamak isterdim ama okumadigin icin bolumde anlamazsin en basiti boyle ve birsey daha var neden evrim gercekte goremiyoruz demissin evrim cok uzun yillar icinde olan birseydir sen bunu gozunle goremezsin arastirmayla bulabilirsin afrikadaki insan larin zenci olmasi bir evrimdir asyalilarin cekik gozlu olmasi bir evrimdir ortama uyum saglamaktir ve ogul dollere aktarilir bu evrimi kanitlar ve ileride ozon tabakasi cok azalacagi icin bizde evrim geciriyoruz cok uzun yillar sonra insanlarin gozunun ustunde ince bir zar tabakasi olusacak bu zar tabakasi ozon gorevi gorucek gunese karsi bu bir evrimdir ve yaptigimiz incelemelerde insanlardaki protein yapisi bu yonde gidiyor zaten ilk cocuk meydana geldi bir tane var gozunun ustunde ince bir zar tabakasi var aratirsaniz bulursunuz bunlar hep evrimin kanitidir arkadaslar lutfen artik koru koru ne dine baglanmayalim bilimin onunu kapatmayalim insanlar yuzyillardir aradigi sorulara cevap bulsunlar
     
    Aytosh ve TuGhAn bunu beğendi.
  10. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    insan evrimi 200 yıllık süre içinde gözle görülür olmaz çünkü zaten insan ömrü 70yıl.
    senin dediğin gibi arnold fiziğine sahip olan insan türü bir yerlerde hemen gelişemez çünkü böyle bir gelişmenin olması için en az 30-40 bin yıllık süre gerekli.
    gorillerin evrimleşmesi gerekirdi demişsin, goriller yaşadıkları ortama uyum sağlamış hayvanlar. insan evrimin son halkası değil yani amacı değil. o yüzden eğer gorillerin insan gibi alet yapmaya ya da avlanmaya ihtiyacı olursa zaman içinde, belki insana daha yakın şekilde değişebilirler.
     
  11. zuzu
    Offline

    zuzu Üye

    Katılım:
    8 Ekim 2005
    Mesajlar:
    385
    Beğenileri:
    144
    Ödül Puanları:
    0
    Bende sana diyorum ki eğer söyleyebileceğin şey eninde sonunda dolanıp buraya geliyorsa bu konu hakkında daha fazla bilgini paylaşmana gerek yok. Çünkü başka bir şey diyemiyorsun.

    Bu da yetmiyor sen kim oluyorsun ki benim dini inanışımı eleştirebiliyorsun ya da allahlı, allahsız diye itham edebiliyorsun? Yani senin müslümanlıktan anladığın buysa müslüman falan değilsin Crespo. Sen allahlı olarak dolandın durdun da ne oldu bana onu söyle 1 tane mantıklı açıklama yapabildin? Ek olarak 1 kişi gösterin ki bana tam anlamıyla dinine bağlı olarak yaşayabilen, ki senin onlardan biri olabileceğine hiç ihtimal vermiyorum.

    Başka görüşleri hazmedemiyorsan senin görüşlerine uyan bir çok cemaatin forumları var orada takılabilirsin, farklı görüşleri açıklamaya izin bile verilmiyor zaten, orada çalar oynarsınız hep beraber.
     
    TuGhAn, Tripcan ve Aytosh bunu beğendi.
  12. CEMS22
    Offline

    CEMS22 Üye

    Katılım:
    7 Şubat 2006
    Mesajlar:
    291
    Beğenileri:
    256
    Ödül Puanları:
    73
    Yer:
    İZMİR
    pardon ben açık soramadım heralde, benim sorum bu kuramı bilimselliğe taşıyabilen bir kanıt oldumu şeklindeydi gerisi benım fikirlerim aynı seninde bana cevap yazarken senin fikirlerin olduğu gibi yani benim sorum tamamen benim ve senin fikirlerin dışında kalıyordu.. bu şekilde daha açık oldu sanırım
     
  13. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    tabii ki yüzlerce fosil var. ingilizcen iyiyse buradan inceleyebilirsin:
    http://en.wikipedia.org/wiki/Evidence_of_common_descent
    eğer değilse ben copy paste yapayım:

    1) Köpeklerin fazlalık parmağı
    Köpeklerin ayağının arka üst kısmındaki o küçük uzantı nedir? Hiç bir işe yaramadığına göre bu parçanın varlığının sebebi nedir? Allahın gereksiz yere böyle bir uzantıyı yaratması mi daha mantıklı bir açıklamadır, yoksa bu uzvun artık ise yaramadığı için evrim surecinde yok olmakta olan beşinci bir parmak olması mi? Nitekim, kurtların, kedilerin ve kaplanların da ayni uzvu vardır.

    2) Parmaklarımız
    Mesele şu ki, 5 tanedir. Bu da bizi memeliler sınıfına sokar. Tüm memelilerin kol veya kol yerine gecen uzuvlarında 5 parmak veya parmak kalıntıları bulunmaktadır. Tipik 5 parmak yapısına tam uymayan canlılarda fosil kayıtlarına bakarak bu sayıdaki azalmayı gözleyebiliyoruz. (Örneğin atlarda). Fakat prensip ayni. Memelilerin 5 parmağı vardır. Bunu gerektiren doğru dürüst bir sebep olmadığı durumlarda bile. Örneğin neden balinaların yüzgeçlerinin altına gömülmüş 5 kemik uzantısı bulunur? Neden yarasaların açıkça beş uzantıyla ayrılmış kanatları bulunur? Bunların dizayn benzerliği olması mi daha iyi bir açıklamadır, yoksa Tüm memelilerin ortak bir atadan gelmesi mi? bazı memeliler bu 5 parmağın tümünü hala kullanır, bazıları birkaçından kurtulmuştur, bazıları ise hala ise yaramayanları taşımaktadır. (Örneğin yunuslar).

    3) Yılanların ve balinaların kalça kemikleri
    Boa yılanı, piton yılanı ve kor Yılanların tümü vücutlarına gömülmüş, tamamen ise yaramaz birer bel kemiği artığına sahiptir. Ayni zamanda balinalar da. Niçin bir yaratıcı böyle yaratıkların vücuduna o yaratıkları için tamamen ise yaramaz olan ve tamamen bel kemiğinin evrimsel bir kalıntısı gibi görünen böyle kemikler koymuştur? Ayrıca piton ve boalarda pençe artığı birer kişim da bulunmaktadır.

    4) Tavukların ayakları
    Tavukların ayaklarının alt kısmi tüyle örtülü değildir. Pullarla örtülüdür. Eğer bu Tavukların reptil atalarından kalma bir kalıntı değilse nedir?

    5) Erkeklerin memeleri
    Allahın erkeklerde hiçbir işe yaramayan memeler ve bu memelerin altında meme dokusu yaratmasının ne sebebi olabilir? Hele de önce Adem’i yarattığı ve Havva’yı sonradan ona es olsun diye yarattığı düşünülürse. Bu meme dokusu ergenlikte uygun hormonsal sinyali almadığından erkeklerde hiçbir zaman is gören gerçek memelere dönüşmez. Bunun cinsiyetin yasam suresi boyunca değişebilir olduğu ilkel atalarımızdan kalma bir evrimsel kalıntı olması mi daha olası bir açıklamadır (nitekim bazı balık ve reptil türleri normal ömürleri boyunca birkaç kez cinsiyet değiştirirler), yoksa allahın insanları böyle ise yaramaz parçalarla donatmış olması mi? Ayrıca kötü tasarımın bir başka örneği: Niçin testisler vücudun içinden (kadınlarda yumurtalıklara karşılık gelen yerden) aşağıya, normal bölgelerine inmek zorundadırlar? (Ki nitekim bazen inmeyip sağlık sorununa yol açarlar).

    6) Kör mağara balığı
    Neden mağaralarda yasayan bazı balık türleri ve diğer tür canlıların işlev görmeyen gözleri vardır? Evrim sureci kör islediği için böyle tuhaflıklara yol açabilir ama bilinçli ve sonsuz güçlü bir yaratıcıdan beklenecek şeyler midir bunlar?

    7) “Plantaris” kası
    İnsan bacağının alt kısmındaki “plantaris” kası maymunlarda ise yarayan bir kastır. Tüm ayak parmaklarının bir anda esnemesini sağladığından ayakları kullanarak ağaçlarda daldan dala atlarken faydalıdır. İnsanlarda ise yok olmaya yüz tutmuştur. Ayak parmaklarına kadar ulaşmaz bile, “Achilles tendon”una kadar inip yok olur. İnsanlarda bu kasın bulunmasının mağmumlarla bir akrabalık haricinde mantıklı bir açıklaması aklınıza geliyor mu?

    8) Köpek dişleri
    İnsan vücudunun evrim olmadan doğru dürüst açıklanamayacak bir başka özelliği köpek dişleridir. üst Köpek dişlerimizin kökleri diğer dişlere göre çok daha iridir. Örneğin maymunlarda bu dişlerin iriliği daha da belirgindir. Fakat bizlerde bile elinizi dişetinizde gezdirdiğinizde bu gereğinden iri kökleri far kedersiniz. Daha ilkel türlerden evrimleşme haricinde bunun daha tutarlı bir açıklaması aklınıza geliyor mu?

    9) Ensenin arkasındaki tüyler
    Neden insan korktuğunda ensesinin arkasındaki tüyler diken diken olur? Evrimsel biyolojiye göre bu memeli atalarımızdan kalma bir tepkidir. diğer memeliler (kedileri düşünün) tehlikeli durumlarda tüylerini kabartırlar. Bu hayvani daha iri ve korkutucu gösterir. Biz belli ki bu sinyali çoktan terlettik, fakat geriye korktuğumuzda ensemizde oluşan bu etki kaldı.

    10) Kuyruk Sokumu
    Röntgende veya bir iskelette incelendiğinde kuyruk kalıntısı gibi görünür. Günümüzde kesinlikle hiçbir işlevi yoktur ve Eğer bu kemiğinizi kırarsanız büyük ihtimalle allahın neden böyle gereksiz ve baş belası bir organı yarattığını merak edersiniz.

    11) Doğum anormallikleri
    Zaman zaman kuyruklu veya vücudu tüylerle kaplı bebekler doğar. Kuyruklu Doğum pek çok kişinin zannettiğinden çok daha yaygın bir olgudur ve karşılaşıldığında hemen cerrahi müdahaleyle kuyruk alınır. Çocuğa ise genellikle birsek söylenmez. Kürklü insanlara ise bir örnek meşhur Meksikalı bir ailedir. Bu kişilerin pek çoğu sirkte çalışmıştır.

    Ayrıca, bir not olarak sunu eklemek gerekir ki, yaratılışçıların imrendiği, herkesin dine inandığı o eski günlerde bu tur Doğum anormalliklerinde, Örneğin çocuk kuyruklu doğduğunda, bu çocuklar şeytanin çocuğu kabul edilir ve hemen öldürülürdü. Tabi anneleri de onlarla birlikte. (Cadı oldukları için).

    12) Apandist
    Apandist gibi hiçbir ise yaramayan bir organ niye vardır? Bir faydası olmadığı gibi, zaman zaman iltihaplanarak hayati tehlikeye sokan sorunlara da yol açmaktadır. Bunun artık ise yaramayan evrimsel bir artık olması dışında, yaratılışçıların yapabileceği tutarlı bir açıklama var mıdır?

    13) İşe yaramayan genler
    Bu genler 1994’te keşfedilmiştir. Bunlar artık işe yaramayan fakat DNA ile birlikte fazlalık bir yük olarak taşınan gen artıklarıdır. Ayrıca zaman içinde değişirler. Nesilden nesile taşınırlar. Ayrıca evrimsel soyağacı çıkarmada da çok faydalıdırlar. İki organizmanın en son ortak atası birbirinden ne kadar uzaksa bu iki organizma arasındaki ise yaramayan genlerin ortaklığı da o ölçüde az olacaktır. Şempanze ile insanin ise yaramaz genleri karşılaştırıldığında farklılık çok azdır. Bir kemirgeninkiyle karşılaştırıldığında daha fazla, bir tahıl ile karşılaştırıldığında ise çok daha fazladır.

    14) C vitamini
    İnsan bünyesi C vitaminine ihtiyaç duyar. Eğer düzenli bir biçimde bu vitamini almazsak iskorbit hastalığına yakalanır ve zaman içinde ölürüz. İnsan bünyesinde C vitamini üretmek için gerekli gen yukarıda bahsettiğimiz ise yaramaz genlerden biridir. Halbuki Örneğin Köpeklerin bünyelerinde bu aynı gen iş görür ve köpekler kendi C vitaminlerini kendileri yaparlar. Dışarıdan almaya ihtiyaç duymazlar. Acaba tanrı neden köpekleri daha fazla sevmiştir bu konuda? Eski yüzyıllarda uzun deniz yolculuklarına çıkan gemiciler bu hastalıktan ölürken gemideki köpeklerin basına bir şey gelmemiştir. Eğer bu olay evrimsel süreçteki kör rastlantı sonucu değil, bilinçli bir tasarım urunu olarak oluştuysa, belli ki allah gemi yolculuğuna çıkacağını bildiği kullarını değil, gemideki köpekleri kollamayı tercih etmiştir.

    15) Insulin
    Günümüzde seker hastalarının kullandığı Tüm insulin genetik mühendisliği yoluyla genlerinde değişiklik yapılmış E.coli bakterisi (ki bu bakterinin normalde yasadığı yer insan kalın bağırsağıdır) yoluyla üretilir. gerçek insan genleri rekombinant teknikleri kullanılarak bakterinin DNA’sı içine katılmıştır. Böylece bu bakteriler bildiğimiz insan insulini üretirler. Öyle gözüküyor ki bizi insan yapan biyokimyasal yapıyla mikropları mikrop yapan biyokimyasal yapı aynıdır ve görüldüğü gibi birbiriyle kolayca değiştirilebilmektedir. Bu biyokimyasal bir ortaklıktan başka ne anlama geliyor olabilir sizce?

    16) Göz
    Göz denen organ söz konusu olduğunda yaratılışçılar önce tipik söylemleri olan göz gibi bir organın basitten karmaşığa gelişemeyeceği, yarım bir gözün hiçbir ise yaramadığını falan söylerler. Fakat Darwin’in bile o zamanlar gözlediği göz gelişiminin çeşitli aşamalarındaki canlılar bunu çürütmekte ve tam tersi evrim lehine delil üretmektedir. birkaç tane ışığa duyarlı hücreden, fincan seklinde fakat merceksiz reseptörlere, oradan insan gözünden çok daha keskin kartalların gözüne kadar çeşit çeşit gelişmişlik düzeyinde göz bulunmaktadır doğada. Yarım gözle veya 1/100’luk gözle yasayan pek çok canlı bulunmaktadır doğada, Günümüzde bile.

    Ayrıca, insan gözü, bir mühendislik hatasıdır! Retinanın içi dışı terstir. Sinirler ve kan damarları Retinanın ışığa duyarlı kısmından geçerek bir kör nokta oluştururlar ve ışık reseptörü hücrelerinin önünde dağılırlar. Böylece ışık bu fiberleri geçip reseptörlere ulaşmak zorundadır. Neden sinirler ve damarlar reseptörlerin arkasında değildir? Böylece yoldan çekilmiş olurlardı ve bir kor noktamız olmazdı. Örneğin mürekkep baliğinin gözleri öyledir. Evrim elindeki materyalle çalışmak zorunda olduğundan, ancak eldeki mevcut sistemi kullanabilir adapte olmak için. İşte bu durum bu tür tuhaflıklara yol açabilir. Mutlak bir yaratıcı böyle bir hata yapar mıydı? Hele de daha önce yarattığı canlılarda bu hatayı yapmamışken.

    17) Mikroorganizmalar
    Mikroorganizmalar niye vardır? Bunların yaratılmasının mantığı nedir? Ayrıca Nuh’un gemisine mikroorganizmalar nasıl alınmış ve yerleştirilmiştir? (Nitekim şayisiz mikroorganizma vardır dünyada ve pek çoğu ancak belli ortamlarda yasar).

    18) İnsan embriyosu
    İnsan embriyosu, gelişme sürecinde, özellikle çok küçükken kuyruğa ve balık pulu benzeri pullara sahiptir. Tüm memeli, kuş, reptil, amfibi ve balık embriyoları da öyle. Embriyonun gelişim sürecini herhangi bir biyoloji kitabından kare kare izlerseniz, bunu kendi gözlerinizle görebilirsiniz. Embriyonun gelişimi adeta canlılar arasındaki evrim tarihinin bir özetidir.

    19) Yirmilik dişler
    Çoğu kişinin ağzı yirmi yaş dişlerinin tam olarak çıkmasına izin vermeyecek kadar küçüktür. Bazılarında bu dişler hiç dışarı çıkmaz, bazılarında ise örneğin üsttekiler çıkıp alttakiler çıkmaz (ya da tersi) ve bu yüzden bu dişleri çiğneme için kullanamaz pek çok kişi. Pek çok kişide bu dişler çürümeye ve ağız problemlerine yol açmaktadır. Öyleyse, ya bu dişler evrimsel bir kalıntıdır, ya da yüce yaratıcı tuhaf bir is yapmış ve ağzımıza bu hiçbir işe yaramayan ve sadece dert kaynağı olan fazlalık dişleri koymuştur.

    20) Ani irkilmeler
    Her insanin zaman zaman yasadığı ani irkilmelerin veya uykudan irkilerek uyanmaların sebebi nedir? Evrimin güzelliği böyle ilgisiz görünen konuları bile açıklayabilmesidir. Örneğin evrim biyolojisine göre bu tur irkilmeler ağaç dallarında uyuduğumuz zamanlardan kalma evrimsel bir tepkidir. Denge hissinde olan en ufak bir değişiklik veya çevredeki bir ani hareket, bizde bu ani irkilmelere sebep olmakta ve Eğer uyuyorsak uyandırmaktadır. Peki yaratılışçılığın bu irkilmeler için açıklaması nedir? Daha doğrusu “Allahın işine akıl sır ermez” sözünden başka bir açıklamaları var midir?

    21) Fosiller
    Fosiller yaratılışçıların her zaman başını ağrıtmıştır. Her şeyden önce, soyu tükenmiş türlerin mükemmel bir yaratım ürünü olan bir evrende isi yoktur. Ayrıca bir diğer sorun da, fosillerin çok fazla çeşit ve sayıda olmalarıdır. Yaratılışçılar, soyu tükenmiş canlılara ait yorum yaptıklarında genellikle çok komik duruma düşmektedirler.

    Örneğin yaratılışçılar tarafından bu konuda yapılan birkaç yorumun örneği:

    Dinozorlar çok büyük olduklarından Nuh’un gemisine sığmadılar ve çamura gömülüp Öyle olup kaldılar. (Dinozor cağının çok daha küçük yaratıklarına ne demeli peki? Hem hani Nuh bütün canlılardan birer çift almıştı gemisine?)

    Soyu tükenmiş canlılar Nuh’un gemisindeydi, fakat sonradan öldüler. (Acaba Nuh Seismosaurus ve T-Rex gibi devasa dinozorları gemisine nasıl sığdırdı?)

    Fosiller canlı kalıntısı değildir. şeytanin veya materyalist bilimin uydurması olan şeylerdir.

    Fosiller canlı kalıntısı değildir, tanrı tarafından inancımızı sınamak için yaratılmış şeylerdirler.

    Açıklama yapmak zorunda bırakıldıklarında yaratılışçıların ağzından bu konularda çıkabilecek iddiaların içeriğine bir bakin, sonra da gelin evrime saldırırken gösterdikleri sofistike performans ile karsılaştırın. Evrime saldırırken bilimsel görünen ve moleküler biyolojiden, vs örnekler veren bireylerin, son derece basit sorulara gelince nasıl saçmalayabildiğini görmek insana hayret veriyor.

    22) Geçiş fosilleri
    Yaratılışçıların cahil olanları basitçe “Ara Geçiş formu yoktur” deyip çıkarlar işin içinden. Konuyla ilgili daha fazla okumuş ve muazzam sayıdaki fosil bulgusunun birkaçından haberdar olan biraz daha fazla bilgi sahibi yaratılışçılar ise, kademeli geçişi gösteren örneklerde bile sadece bir noktada çizgi çekip, örneğin şu taraf insan, şu taraf maymun der çıkar işin içinden. Eğer bir başka fosil daha bulunur ve tam bu iki bölgenin arasına denk gelirse, bunu sadece alt ya da üst gruptan birine dahil etmekle yetinirler. Gelişimin aşamaları ne kadar açıkça görünüyor olursa olsun, geçiş görmemekte direnir ve ara geçiş fosili eksiğinden yakınmaya devam ederler. A ile C arasında geçiş formu olmadığını söylerler. Bir süre sonra B bulunduğunda, bu sefer, A ile B ve B ile C arasında ara geçiş formu olmadığını söylemeye başlarlar. Ne kadar örnek getirirseniz getirin bu onları tatmin etmeye yetmez, çünkü ara geçiş formu olmadığını baştan kabul etmişlerdir. İsin komiği değişik yaratılışçı uzmanlar, örneğin insan ile maymun arasındaki çizgiyi değişik noktalarda çekmektedirler.

    Çakal benzeri bir yaratık balinaya dönüşemez derler, fakat hemen ardından bilim adamları Ambulocetus, Pakicetus, Prozeuglodon ve pek çok diğerlerini çıkarır.

    Kertenkeleler kanat geliştirip kuş tüyü çıkaramazlar derler, ardından Archaeopteryx bulunur. Tabi bunun sahte olduğunu iddia ederler. Ama hemen ardından Protoavis, Sinornis, Hesperornis ve Ichthyornis gelir.

    Evrimcilerin tüm kara canlılarının denizden çıktığını söylemesine karşılık, nerede ara formlar diye sorarlar, karşılarına Eusthenopteron, Panderichtys ve Acanthostega getirildiğinde bunu görmezden gelirler.

    İnsan ile maymun arasında geçiş yoktur derler, ardından Lucy örnek verilir (Australopithecus afarensis), fakat bunu beğenmez, başka geçiş formları sorarlar. Sonra A. ramidus, africanus ve H. Habilis ve Erectus getirilir örnek olarak, aşamalı geçişi gösteren her örnekten sonra, o örneği bir tarafa (insan ya da maymun) dahil edip başka örnek istemeye devam ederler.

    Tabi bunlar yaratılışçıların biraz daha işin içinde olanlarının yaptıkları. Yaratılışçılığa inanan pek çok kişinin bu bulgulardan haberi bile yoktur.

    23) İnsan Gen haritası
    Gen haritası projesi DNA’mızı daha eski türlerden miras aldığımızı kanıtlamıştır. Reptillerle, böceklerle, bakterilerle, solucanlarla ve balıklarla ortak genler paylaşıyoruz. Çok sayıda işe yaramaz DNA’ya sahibiz ve bunun tek açıklaması bu DNA’ları miras aldığımız ilkel türlerdir. Tüm bilim adamları bu bulgulardan emindir.


    Bu örnekler sayı olarak çoğaltılabilir. Evrimin kütüphaneler dolusu kanıtı vardır derken kafadan atmıyoruz. Daha bu yukarıdakilerden binlerce yazılabilir. Fakat bu kadar örnek bahsettiğimiz noktayı göstermek için yeterlidir. O da evrimin bir gerçek olduğu, “Evrim Teorisi”nin adına hala teori denmesine rağmen (“İzafiyet teorisi” gibi) aslında artık bir bilimsel gerçek olduğu ve bilim dünyasında işin gerçekten içinde olan hiçbir uzmanın artık bundan şüphesi olmadığı konusudur.

    Amerikan NAS (National Academy of Science-Ulusal Bilimler Akademisi)’nin ünlü evrim-yaratılışçılık mahkemesinde bilirkişi raporu olarak sunduğu, tümü nobel ödüllü bilim adamları tarafından yayınlanan bildiri ve buna dayanarak mahkemenin evrimci kanat lehine karar vermesi bunun bir göstergesidir.

    Evrimi bilim adamları tartışmaz. Daha doğrusu bilim adamları evrim var midir, yok mudur diye tartışmaz. Evrim nasıl olmuştur diye tartışır.
    http://www.khaos.info/serbest-kursu/9925-evrimin-kanitlari-mantik/
     
    Son düzenleme: 25 Nisan 2009
    TuGhAn, kahveisteyen ve zuzu bunu beğendi.
  14. zuzu
    Offline

    zuzu Üye

    Katılım:
    8 Ekim 2005
    Mesajlar:
    385
    Beğenileri:
    144
    Ödül Puanları:
    0
    CEMS22 çok az bilgimle sorduğun soruyu açıklamaya çalışayım. Yanlış bilgi verirsem affola, yanlış bilgiyi uyarırsanız sevinirim.

    İlk olarak senin yazdığın bir mesaj var oksijensiz bir ortam olsa yine belki başka canlıların varlığını sürdüreceğine dair ve güçlü olanın yaşamını sürdüreceğine dair. Bu dediğin zaten evrim teorisinin savunduklarından biridir. Yani şu an varlığını sürdüren her canlı ortama uyum sağlayabilmiş başarılı canlılardır. Misal olarak en basitinden bir bakterinin bile belirli bir süre sonra antibiyotike karşı direnç sağlaması evrimleşmenin bir örneğidir ancak dediğin gibi evrim teorisini tamamen kanıtlamaz. Siyahi, asyalı, beyaz bunlarda evrimin birer destekleyicisidir. Hepsi ortama daha uyum sağlamamız için yaptığımız değişimlerdir ancak bu bile evrim teorisini kanıtlayamaz. Evrim teorisi sadece bu örnekleri en iyi açıklayan teoridir.
     
  15. Battemberg
    Offline

    Battemberg Üye

    Katılım:
    3 Aralık 2007
    Mesajlar:
    101
    Beğenileri:
    28
    Ödül Puanları:
    38
    Gerçekten çok güzel bir tartişma. Tam Türkiye nin halini yansıtan bir tartışma ortamı. Araştıran, uğraşan, çabalayan kısım. Birde hiçbirşey açıklamadan boş konuşup kaçan kısım. Yazık.
     
    TuGhAn, akrep_ve_su, zuzu ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.
  16. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    türkiyede her zaman açıklamadan boş konuşan kısım baskın çıkar.
    işin kötüsü ise, bu kısım araştıran,uğraşan, çabalayan kısmı yönetir.
     
    akrep_ve_su ve TuGhAn bunu beğendi.
  17. CEMS22
    Offline

    CEMS22 Üye

    Katılım:
    7 Şubat 2006
    Mesajlar:
    291
    Beğenileri:
    256
    Ödül Puanları:
    73
    Yer:
    İZMİR
    evet savunduğu birşey olabilir ama benım kasteddiğim burda açık ve net zıt görüşlerin ortak paydaları yada alanları olabilir cevabın için teşekkürler benim diğer yazıya bir cvp yazacağım ama su son cümle güzel olmuş...
     
  18. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    cems22 ben gönderdim kanıtlarını yukarıda yazıyor hepsi
     
  19. CEMS22
    Offline

    CEMS22 Üye

    Katılım:
    7 Şubat 2006
    Mesajlar:
    291
    Beğenileri:
    256
    Ödül Puanları:
    73
    Yer:
    İZMİR
     
    Rpac ve TuGhAn bunu beğendi.
  20. moztin
    Offline

    moztin Üye

    Katılım:
    23 Mart 2008
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    34
    Ödül Puanları:
    0
    Cems22 evrim teorisini oyle gozle gorulur birseyle kanitlayamazsin cunku hicbir zaman bir balina senin gozunun onunde karaya cikip yuzgecleride ayaga donusmez sen bunu goremezsin o yuzden hicbir zaman kanit bulamayacaksin ama bunun kaniti kucuk seylerdedir molekuler biyolojidedir ben genetik ve molekuler biyoloji mezunuyum amerikada bitirdim bolumumu suan bogazicinde master yapiyor ve ben hala daha gozle gorulur kanit bulabilmis deyilim ama kucuk kanitlar var gen benzerlikleri gen haritalarinin neredeyse birebir oturmasi zaman icinde yapilan gozlemlemelrle genlerde olan kucuk degisiklikler var ve bu degisikliklerin hepsi ortama uyum saglama amaciyla olustu bunlarin hepsi kanittir ama senin aradigin baglamda gozle gorebilecegin vayyy be diyecegin bir kanit bulamazsin isin icine dalman lazim arastirman okuman lazim bazi dangalaklar gibi millete allahsizsin sen allaha inanmiyosun diyip kestirip atmaman lazim bu dusecegin en buyuk gaflet olur. ben kendi gozlerimle arastirmalarimla gordum evrim tamamiyle gercek bu benzerlikleri ve farkliliklari fizyolojik olaylari aciklamanin baska hicbir yolu yok. daha oncedende soyledigim gibi eger cok buyuk bir kanit istiyorsan ileride ozon tabakasinin cok daha azalacagini ve bunun icin uyum olarak gozlerimizin ustunde bir zar olusacagini soylemistim bu bir evrimdir evrim arastirmasidir ve gozlerinde zar olan cocuk dunyaya geldi bu evrimin en buyuk kanitlarindan biridir insan maruz kalmaya basladigi ileride cok daha kotu olacak radyoaktive isiklara karsi uyum saglama icerisindedir google da aratirsan gorursun zaten. ayrica kafanda soru isareti varsa richard dawkins in kitaplarini okumani tavsiye ederim bircok soruya cevap bulacaksin ama ilk olarak tarihin yazilmis en buyuk bilimsel kitabini okumalisin darwinin turlerin kokeni adli kitabi. oku ogren ondan sonra kararini ver eger okuyup gelistirirsen kendini bazi gerikalmis mankafalilar gibi millete allahsiz demessin saygilar
     
    Aytosh ve TuGhAn bunu beğendi.
Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.

Sayfayı Paylaş