estrojen aromatizasyonu..

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve NİKE tarafından 22 Ekim 2012 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen kişi sayısı 1 user .
  1. NİKE
    Offline

    NİKE Üye

    Katılım:
    18 Mayıs 2006
    Mesajlar:
    904
    Beğenileri:
    1.586
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    MÜHENDİS
    ESTROJEN AROMATIZASYONU (testosteronun estrojene donusmesi).

    En onemli kadin cinsel hormonu olan estrojen'in (estradiol) erkek vucudunda uretilmesi icin testosteron hammadde olarak kullanilir. Estrojen yapi olarak testosterona cok benzer ve normal olarak erkek vucudunda da biraz bulunur. Aromataz enzimi yoluyla ortaya cikan kucuk bir degisiklikle testosteron estrojene donusur. Aromataz erkek vucudunda degisik dokularda etken haldedir; yag (adipoz) (22), karaciger (23), yumurtalik (24), merkezi sinir sistemi (25), ve cizgili kaslarda (26) etkilesime gecer.

    Genelde saglikli bir erkekte bulunan estrojen miktari vucut yapisi ustunde etkili olmayacak kadar dusuktur. Estrojen erkeklerde kolesterol miktarinin dusuk olmasinda faydali olabilir. Ama eger estrojen normal ustu yuksek miktarlarda ise istenmeyen bir cok yan etki ortaya cikabilir; su tutma, kadinsi gogus buyumesi (jinekomasti) ve yaglanma. Bu sebeplerden dolayi AAS kullananlar estrojenin miktarini veya etkinligini asgariye indirmek icin Arimidex - Cytadren gibi aromataz inhibitorleri (aromatazi onleyen kimyasallar) veya Clomid - Nolvadex gibi blokerler/antiestrojenler (estrojenin reseptore baglanmasini engelleyen kimyasallar) kullanirlar. Ozellikle jinekomasti endisesi varsa veya birey yag-su tutumunu azaltarak definisyonu arttirmak istiyorsa bu ilaclar kullanilir.

    Estrojenin erkeklerde hic bir ise yaramadigini dusunmemek lazim. Bir cok acidan aslinda istenilen etkileri vardir. Agirlik calisanlar uzun yillardir estrojenik (estrojene cevrilebilen) AAS'lerin en iyi kutle arttiricilar oldugunu gozlemlemislerdir ama yakin zamana kadar bunun nedenlerini bilinmiyordu. Gorulen o ki estrojenin kutle artisina etkisi sadece vucutta tutulan ilave su sebebiyle degil, buna ilave olarak bazi anabolik etkileri de var. Bu etkiler glukoz kullanimi, GH (buyume hormonu) salinimi ve androjen reseptorleri yogunlugunu arttirmasi sebebiyle ortaya cikiyor olabilir.


    Glukoz Kullanimi ve Estrojen

    Estrojenin kaslarda glukoz kullanimini etkilemesiyle ortaya cikan anabolik etkinin sebebi G6PD enzimini arttirmasi. G6PD (glucose -phosphate dehydrogenase) enzimi glukozun kas dokusu tamiri ve sentezi icin kullanimini dogrudan etkileyen bir enzimdir-27-/-28-. Daha detaya inersek, G6PD pentose fosfat dalinin elzem bir kismidir ve doku yenilemesi amaciyla hucrelerde nukleik asitlerin ve lipidlerin (yag) sentezlenmesi icin gereklidir. Kaslarda hasar sonucu (antrenman) olusan yenilenme devresinde G6PD seviyesi onemli olcude artar. Bu artisin gerekli zamanlarda yenilenmeyi hayata geciren isleyisin bir parcasi oldugu dusunuluyor. Estrojen G6PD seviyesini dogrudan etkileyerek gerekli tamiratin yapilabilmesini mumkun kilar.

    Testosteron propionate verilen deneklerde G6PD'nin artisini gozlemleyen bir calismada estrojen ile G6PD arasindaki iliski net olarak gorulmustur. Bu calismada testosteronun estradiol'a aromatize olmasinin G6PD'yi arttirdigi ve bu artisin testosteronun androjenik etkisiyle ortaya cikmadigi anlasilmistir (29). Aromatize olmayan AAS'ler (dihydrotestosterone ve fluoxymesterone) de ayni calismada gozlenmis ama G6PD artisi olusmamistir. Aromataz inhibitoru testosteron propionate ile beraber verildigi zaman da (estradiol donusumu engellendigi icin) G6PD artisi olusmamistir. Sadece estrojen (17 beta estradiol olarak) verilmis ve G6PD artisi olusmustur. En son olarak Testosterone propionate ile birlikte verilen anti-androjen flutamide (testosteronun androjen reseptorune baglanmasini engelliyor) G6PD artisi ayni olmustur. Sonuc; G6PD artisi androjen reseptorunden tamamen bagimsizdir ve estrojen seviyesiyle alakalidir.


    Estrojen ve GH/IGF-1

    IGF-1 (insulin benzeri buyume faktoru) karacigerde ve bir cok dokuda GH'nin (buyume hormonu) uyarisiyla uretilen bir anabolik hormondur. IGF-1 GH'nin anabolik etkilerini hayata gecirir. Bu etkiler; nitrojen korunmasi, protein sentezi, hucre cogalmasidir (hiperplazi). Estrojenin bu hormon uzerindeki etkileri anti-estrojen tamoxifen kullaniminin IGF-1 seviyesini dusurdugunu gosteren bir gozlem sonucu dikkat cekti (30). Ikinci ve belki de daha onemli olarak, 1993 yilinda yapilanbir gozlemde sadece testosteron tedavisinin GH ve IGF-1 uzerindeki etkileri testosteron + tamoxifen verilen deneklerle karsilastirildi (31). Tamoxifen verilince GH ve IGF-1 belirgin sekilde azaldi, sadece testosterone enanthate alan deneklerde bu hormonlar yukseldi.

    Baska bir gozlemde haftada 300mg testosterone enanthate'in normal erkeklerde IGF-1'i biraz arttirdigi goruldu. Deneklerde estradiol seviyesinin arttigi goruldu ki bu dozda bu normal bir beklentiydi. Bu gozlem ayni dozda nandrolone decaonate ile karsilastirildiginda estrojen seviyesinin azaldigi ve IGF-1'de artis olmadigi goruldu (32). Bir baska gozlem ergenlik cagina girmekte gecikmis erkeklerde testosteron tedavisinin GH ve IGF-1'i arttirdigi ama dihydrotestosteron'un (aromatize olamayan bir AAS) tam ters etki yaptigi goruldu (33).


    Estrojen ve Androjen Reseptoru

    Estrojenin bazi dokulardaki androgen receptor yogunlugunu (sayisini) arttirdigini gosteren gozlemler var. Bu etkiler (testosteron uretimini durdurmak icin) hadim edilen fareler uzerinde yapilan arastirmalarda goruldu. Bu zavalli farelere estrojen ve bir androjen verilince androjenin levator ani adelesine %480 daha fazla baglandi(34). Bu gozlemin sebebi ya estrojenin reseptor sayisini arttirmasi ya da reseptor yikimini engellemesi oldugu dusunuluyor. Ama levator ani bir cinsel organ adelesi oldugu icin diger iskelet kaslarinda da ayni etki olacagi ileri surulemez. Hatta bu calismada gozlenen diger adelelerde ayni etki ortaya cikmadi. Ama yine de estrojenin herhangi bir dokudaki androjen reseptoru yogunlugunu arttirabiliyor olmasi onemli, cunku bildigimiz gibi androjenlerin kas gelismesine olan bazi dolayli etkileri kas dokusu disinda ortaya cikabiliyor.


    Estrojen ve Bitkinlik

    Steroid bitkinligi son zamanlarda cok duyulan bir tabir. Estrojenin kadinlarda ve erkeklerdeki bir onemli etkisi de zindelik ve zihin acikligi. Guclu estrojen bastirici ilaclarin yaygin sekilde kullanilmaya baslanmasi sebebiyle AAS kullananlarin estrojen seviyeleri normalden cok daha asagida olabiliyor. Bu durumun en bilinen gostergesi bitkinlik. Bu durumdaki bir sporcu her ne kadar hormonal durumu gelismeye cok yatkin olsa da ideal duzeyde antrenman yaparak gelismeyi tetiklemeyi basaramayabilir. Estrojen dusuklugu sebebiyle ortaya cikan bitkinlik halinin sebebinin seratonin hormonunun azalmasi ile baglantisi var. Seratonin vucudumuzun en onemli noro-transmiter'lerinden biri ve zindelik-psikolojik saglik ve uyku-uyaniklik dongusu icin cok onemli (35) (36). Seratoninin kronik yorgunluk sendromu (CFS) ile de baglantisi var -37- / -38-. Estrojen seratonin miktarini dogrudan etkiliyor. Kadinlarda menapoz zamani estrojenin azalmasinin da bitkinlige sebep oldugu biliniyor (39). Ayni bitkinlik hissi yeni ve daha guclu aromataz inhibutorlerini kullananlarda da goruluyor; anastrozole (40), letrozole (41), exemestane (42), ve fedrozole (43).

    Bu problem herkeste ortaya cikmiyor ama eger sizin basiniza gelirse biraz testosteron veya hatta biraz estrojen almak cok etkili bir yol. Sadece aromatize olmayan AAS'leri kullanmak da bu etkiyi ortaya cikarabilir cunku AAS kullanimi dogal testosteron uretimini durduracagi icin vucutta estrojene donusebilecek hammadde kalmiyor.


    Anti-Estrojenlerin Kullanimi

    Butun bunlarin manasi nedir? Eger asil maksat guc-kutle kazanmaksa estrojen engelleyici ilaclari abartili kullanmamak bence (yazarin fikri) iyi fikir. Tabii ki maksat definisyon ise is degisir. Eger estrojene bagli yan etkiler varsa (ya da mumkunse) kullanilmalilar, ya da en azindan estrojene donusmeyen AAS'ler kullanilmali. Jinekomasti veya asiri yaglanmadan tabii ki kacinmak lazim. Ama bu problemler yoksa estrojenin biraz yukselmesi maksimum kas kazanci ve enerjiyi yuksek tutmak acisindan faydali olacaktir.


    Kaynaklar

    (22) Aromatization of androgens by muscle and adipose tissue in vivo. Longcope C, Pratt JH, Schneider SH, Finegerg SE J. Clin Endorcinol Metab 1978 Jan;46(1):146-52

    (23) Aromatization of androstenedione by human adipose and liver tissue. J Steroid Biochem 1980 Dec;13(12):1427-31

    (24) Aromatase expression in the human male. Brodie A. Inkster S, Yue W. Mol Cell Endocrinol 2001 Jun 10;178(1-2):23-8

    (25) A review of brain aromatase cytochrome P450. Lephart ED. Brain Res Rev 1996 Jun;22(1):1-26

    (26) Aromatization by skeletal muscle Matsumine H, Hirato K, Yanaihara T, Tamada T J Clin Endocrinol Metab 1986 Sep;63(3):717-20

    (27) Pentose cycle activity in muscle from fatal, neonatal and infant rhesus monkeys. Arch Biochem Biophys 117:275-81 1966

    28- The pentose phosphate pathway in regernerating sceletal muscle Biochem J 170: 17 1978

    (29) Aromatization of androgens to esterogens mediates increased activity of glucose 6-phosphate dehydrogenase in rat levitator any muscle Endocrinol 106(2):440-43 1980

    (30) Influence of temoxifen, aminoglutethimide and goserelin on human plasma IGF-1 levels in breast cancer patients. J Steroid Biochem Mol Bio 41:541-3, 1992

    (31) Activation of the somatotropic axis by testosterone in adult males; evidence for the role of aromatization. J Clin Endocrinol Metab 76:1407-12 1993

    (32) Testosterone administration increases IGF-1 levels in normal men. J cline Endocrinol Metab 77(3): 776-9 1993

    (33) Androgen stimulated puberal growth; the effects of testosterone and DHT on GH and IGF-1 in the treatment of short stature and delayed puberty. J Clin Endocrinol Metab 76(4)996-1001 1993
    kaynak:dh seminerz
     
    batt_34, Danny Boy, D.Y ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.

Sayfayı Paylaş