Merhaba,
Ülkemizde bu sporun çok daha yaygın ve çok daha bilinçli yapıldığını görmek isteyen biri olarak uygulanan antrenmanlar ile ilgili bir tespitimi, görüşümü belirtmek istiyorum. Umarım forumdaki hiçbir hocamız bu mesajımdan alınmaz, çünkü bu mesaj spesifik olarak kimseyi hedef almamaktadır...
Hem yeni başlayanlar, hem orta seviyede olanlar, hem de ileri seviye olanlar için genelde tavsiye edilen programlar "ustalar tarafından da tavsiye edilse", genelde Amerika'da tavsiye edilen programlardan büyük farklılık göstermektedir. Burada kıyaslamayı Amerika ile yapmamın nedeni, bu sporun en ileri seviyede olduğu ülkenin kuşkusuz ABD olmasıdır. Ağırlıklı olarak "piramit sistemi", zaman zaman 12-15 tekrarlara kadar varan programlar çok fazla tavsiye ediliyor. Sadece zaman zaman uygulanması gereken "drop set" sistemleri uzun süre uygulanınca iyi sonuç verecekmiş gibi tavsiyeler veriliyor... Elbette burada bahsettiğim programların hiç uygulanmamasını savunmuyorum. Vücudu ve kası şaşırtmak, programları çeşitlendirmek şart, tek bir program veya sisteme uzun süre bağlı kalmamak gerekiyor elbette. Ancak ülkemizde özellikle "temel oluşturma" ve "genelde sadık kalınması gereken prensiplerle" ilgili oluşmuş kanılara itirazım var.
Sıklıkla gördüğüm "güç arttırma" ve bodybuilding'in ülkemizde daha kesin çizgilerle ayrılması... Gücün arttırılması denince olay daha çok "power lifting"'e kayıyor gibi bir kanı var. Güç denince daha çok vücut yağ oranı yüksek, estetikten uzak görünen powerliftler'lar, strong man'ler akla geliyor. Sanki, güç arttırma ağırlıklı çalışılınca düşük yağ oranına sahip, keskin hatlı ve estetik bir vücuda sahip olunamayacakmış gibi bir düşünce hakim... Halbu ki gücün yapacağı katkı kişiyi çok daha ileri seviyelere taşıyor... Bir müddet sonra karşılaşılan "plato"yu aşmakta birçok avantaj sağlamakla beraber, genel olarak kas inşasında ve dolayısıyla uzun vadede daha hızlı metabolizma, daha az yağ oranı gibi getirileriyle güç odaklı çalışmanın genel olarak vücudunuza sağladığı katkı muazzam olacaktır. "Abi biz strogman değiliz, estetik ön planda" düşüncesinden tamamen kurtulmamız gerekiyor... Bu, yine yaygın bir yanlış anlayış olan "çok tekrarla kasları parçalarsın abi"'den çok da farkı olmayan bir yanlış...
Forumda verilen birçok kaynak/çeviri bodybuilding.com sitesinden alıntı, ancak detaylarla ilgili gayet güzel çeviriler, kaynaklar verilmesine rağmen, yukarıda bahsettiğim aslında "temel" yaklaşım ile ilgili çok da fazla yazıya veya çeviriye rastayamadım... Uygulanan programlar 10-15 sene öncenin yüksek tekrarlı, set aralık süresi kısa olan anlayışından uzaklaşamamış... Bakın, bodybuilding forumlarının sabit başlıklarından birinden ulaşılabilen bir konu: http://forum.bodybuilding.com/showthread.php?t=772206
Buradaki programların çoğu, birçok başarılı bodybuilding'ci ortaya çıkarmış, "kanıtlanmış" programlardır...
Lütfen ilk programdan itibaren bakabildiğiniz kadarına şöyle bir göz atın. Kaç tane piramit sistemine, ≥8 tekrarlı sistemlere vs... denk geldiniz???
Bu mesajımdan lütfen "diğer programlar işe yaramıyor" dediğim sonucunu çıkarmayın. Sonuçta, gidip 1 saatinizi vererek 10 tekrarlı setler de yapsanız, yanlış kas gruplarını bir arada çalıştırsanız da vs... tabi ki belirli bir seviyeye kadar "gelişim" görürsünüz... Bir şekilde gym'e gidip, yalan yanlış çalışsanız bile, hareketlerin formunu düzgün yapmaya çalışıp, beslenmenize özen gösterirseniz elbette hiç çalışmıyormuş gibi yerinizde saymazsınız... Ancak bu forumların genel tartışma konusu bu sporun daha "etkili ve etkin" yapılması ise yazdıklarımı gözden geçirmenizi tavsiye ederim...
Bakın başka bir konu: http://forum.bodybuilding.com/showthread.php?t=112489371&highlight=500+lb+deadlift . Forum üyeleri arasında 500 lb (yaklaşık 230 kg) deadlift'e ulaşma ile ilgili yarış... Ben ülkemizde henüz gittiğim salonlarda bırakın 230 kg.'ı bunun 2/3'ünü kaldıran bile görmedim... Yoktur demiyorum elbette ama siz de takdir edersiniz ki "yok denecek kadar azdır"...
Body'i maalesef "mümkün olduğu kadar az güç arttırarak hipertrofi" olarak gördüğümüz için "bodyci adam güçlü demek değildir" gibi abuk sabuk forum mesajlarıyla çok sık karşılaşıyoruz. Resmen komedi...
Peki Amerikalılar neden farklı bir anlayışla bu sporu yapıyorlar? Onlar yanlış yapıyor da biz mi doğru yapıyoruz??? Bunun cevabı sanırım 70 milyonluk ülkeden ne kadar sayıda uluslararası sporcu çıkardığımızda var... Tabi ki bunun tek nedeni "yanlış çalışmamız değil", bu konunun dışında kalan birçok sosyal, ekonomik ve hatta kültürel nedenleri var... Şunu da eklemeden edemeyeceğim: Kimse bana "genetik" demesin çünkü benim gördüğüm Türkler'in genetik olarak genel anlamda batılılardan çok daha güçlü olduğu. Birçok defa yurtdışında bulundum, hatta dışarıda gym'lere bile gittim ve bu sonuca varmama neden olacak birçok nedenim oldu. Güç arttırmayla ilgili çok dezavantajımız var tabi, adamlar liseden itibaren "beden eğitimi" içine direkt bu sporu katıyorlar, protein ağırlıklı beslenme oranları çok daha fazla ve orduda bile askerlere "whey protein" veriyorlar... Milletimizin genelinin bu olanaklara sahip olması yakın gelecekte zor gözüküyor fakat bizim gibi bu sporu yaşam tarzı haline getirenlerin genel olarak çok çok daha güçlü olabilmesi ve vücut geliştirmede daha ileri seviyeye gelinmesi mümkün.
Özellikle ilk linkte verdiğim programları denemediyseniz şiddetle denemenizi tavsiye ediyorum. İlgilenen ama İngilizce'si olmayan arkadaşlara ben ve/veya diğer forum üyeleri yardımcı olabilir.
Son düzenleme: 21 Aralık 2008
