Ben senin mantaliten yüzünden dedim sana o lafı. Sen başka türlü anlamışsın.
Protein tozu alırken amaç protein tozu yüklemek değildir.
Sporla ne kadar uğraşıyorsun bilmiyorum ama bu ürünler, supplementlar, destek ürünleridir.
Protein tozunun yediğin tavuğun içindeki proteinden hiçbir farkı yoktur yapı olarak.
Sadece türleri vardır: Whey, soya, casein vs...
Adam akıllı beslenen hiçbir sporcu zaten sadece protein tozuyla öğün yapmaz.
Sabah kalktığında alıyorsan düzenli bir kahvaltıyla, antrenmandan sonra alıyorsan karbonhidratla veya proteinli bir yemek yiyemediğinde kullanıyorsan mutlaka bir öğünmüş gibi başka gıdalarla desteklemen gerekir.
Bu protein tozları içindi.
Aminoasitler ise evet daha çabuk etki eder ama, bunun nedeni sindirilmediği içindir.
Zaten en küçük yapı taşındadır, mideye gelir, haplar mekanik sindirime uğrar ve emilim sağlanır.
Yediğin proteinli gıdalar ilk önce mekanik sindirime uğrar, daha sonra proteinler yapı taşlarına ayrılır ve bu bir hayli zaman alır.
Senin dediğinden zarar görmesi için bir insanın yani protein yüklemesi için, öğün olarak %90 olarak protein alması lazım.
Zaten body sporuyla uğraşan aklı selim bir adam böyle birşey yapmaz ki.
Buyrun çok bahsettiğiniz karaciğer yağlanması. Hani şimdi alırsan ilerki yaşlarda oluyor ya...
KARACİĞER YAĞLANMASI
Herhangi bir nedenle doktora gittiğinizde genellikle tesadüfen bulunan karaciğer yağlanması günümüzde sıkça karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Tıp dilinde hepatosteatoz diye anılan karaciğer yağlanması karaciğer hücrelerinde aşırı yağ birikmesi anlamına gelir.
Karaciğer yağlanmasının pek çok nedeni ve nedene bağlı pek çok sınıflaması vardır. Ancak kolay anlaşılabilir olması açısından şöyle bir gruplama yapabiliriz:
· Alkole bağlı karaciğer yağlanması
· Hastalıklara ve ilaçlara bağlı karaciğer yağlanması
· Beslenme ve yaşam şekline bağlı gelişen karaciğer yağlanmaları
Alkole bağlı karaciğer yağlanması sirozla sonuçlanabilen ciddi bir sağlık sorununun ilk devresidir. Bu nedenle de çok önemsenmelidir.
Hastalıklar denildiği zaman Hepatit A, B, C hastalığı, Karaciğer kanseri, Karaciğerde demir depolanması (hemokromatoz), Karaciğerde bakır depolanması (Wilson hastalığı), Diyabet hastalığı, Metabolik sendrom… gibi. Bu hastalıklarda görülen karaciğer yağlanmasının tedavisi ancak hastalığın tedavisi ile mümkündür.
İlaçlar ise başlıca tetrasiklin grubu antibiyotikler, parasetamol, kortizon… Eğer her ilaç doktor kontrolünde kullanılırsa eminim ilaca bağlı karaciğer yağlanmasının görülme sıklığı çok azalacaktır.
Ve son olarak günümüzde en sık karşılaştığımız alkol, hastalık ve ilaçlara bağlı olmayan karaciğer yağlanmasındaki patlamanın nedeni, aşırı kalori tüketimi, yanlış ve dengesiz beslenme, yağ ve karbonhidrat tüketimindeki artış, rafine ürünler, doğal olmayan besinler ve tabii ki hareketsiz, sporsuz yaşam. Sonuç şişmanlık!!!
Şişmanlıkla beraber cilt altı yağ dokusu ve daha tehlikeli organ çevresi yağ dokusu gelişiyor. Bunlar olurken vücudumuzun metabolizma fabrikası olan karaciğerin de yağ biriktirmesi kaçınılmaz oluyor. Yağ önce karaciğer hücrelerinin içinde birikirken zamanla birikim artınca karaciğerin büyümesi ile karşımıza çıkıyor.
Karaciğer yağlanmasının başka bir hastalığın sonucu oluşmadıkça tek başına çok fazla endişe verecek bir durum değildir. Çok çabuk düzelebilir. Ancak ayni zamanda başka hastalıklarla beraber görülebileceğinden, karaciğer yağlanması olan kişilerde bu hastalıklar mutlaka araştırılmalıdır ve sonuca göre tedaviye başlanmalıdır.
Karaciğer yağlanması tanısı; muayenede ele gelen karaciğer (her zaman değil), kanda yükselen karaciğer enzim değerleri [AST(SGOT), ALT (SGPT)] ve ultrasonografi ile belirlenen karaciğer yağlanması ve büyümesi ile konulur. Tomografi ve MR gibi ileri görüntüleme araçlarına ihtiyaç genelikle duyulmaz. Kesin tanı için en iyi test karaciğer biyopsisidir.
Unutmayın tavuk butu beyaz et değildir! Beyaz et denildiği zaman tavuk etinin sadece göğsü, hindi eti ve yağsız balık anlaşılmalıdır.
Karaciğer yağlanmasında neler yapalım
Alkolle ilişkisiz karaciğer yağlanmasının, siroz, karaciğer kanseri, karaciğerin depo ve immün hastalıkları ve benzeri ciddi nedenler elendikten sonra sonuçları tehlikeli olmayan bir sağlık olduğunu belirtmiştik.
Ancak karaciğer yağlanmasının herhangi bir özel tedavi şekli yoktur. Yapılabilecek en iyi şey özellikle beslenme seklini değiştirmektir. Hayvansal yağlar karaciğer için oldukça zararlıdır. Hayvansal yağlardan, sakatat, yağlı et, tavuk derisi ve butu, yumurta.. gibi kolesterol içeren yiyeceklerden uzak durun. Mümkün olduğunca yağsız yemeği tercih edin.
Sebze, meyve, beyaz et ve lifli gıdaları tüketmeye özen gösterilin.
Şeker vücutta yağa dönüştürüldüğü için karbonhidrat ve seker tüketiminizi mümkün olduğu kadar azaltın.
Karaciğerin yükünü doğal besinler tercih ederek azaltın.
Düzeli olarak spor yapın ve spor yapmayı yaşamınızın bir parçası haline getirin.
Mutlaka kilo verin.
Alkol tüketmeyin.
Karaciğer yağlanmasını azaltmanın yollarından biri antioksidan tedavisidir. Bu sebeple E vitamini, betaine, N-asetil sistein ve benzeri antioksidanlar kullanın.
Paracetamol, kortizon, tetrasiklin gibi karaciğere zararlı ilaçları doktor kontrolünde kullanın.
Doktora gidince karaciğerinizde yağlanma olduğunu mutlaka söyleyin.
Zencefil
Asırlar boyu iyi bir besin ve ilaç olarak güvenle kullanılmıştır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir,
Güçlü bir romatizma ilacıdır,
Sindirim sistemini düzenler,
Kanı sulandırır,
Zihin açıcıdır,
Bulantı kesicidir,
Anne sütünü artırır,
Sinir sistemini düzeltir.
Karaciğere Faydalı Besinler
Enginar: Özellikle karaciğerden başta azot olmak üzere toksik maddelerin atılmasına yardımcı olur. Taze olarak da tüketilmelidir.
Devedikeni: Bu bitki hem karaciğeri yeniler hem de enfeksiyonlara iyi gelir.
Hindiba: Karaciğeri zehirli maddelerden arındırır ve hazmı kolaylaştırır. Yaprakları salata olarak, kökleri de kaynatılıp tüketilebilir.
Havuç: İçerdiği antioxidanlar sayesinde karaciğeri temizler.
Kaynak: http://www.nuveforum.net/1403-dahiliye/11738-karaciger-yaglanmasi/
Protein tozu ve aminoasitlerin kullanımının zararları sürekli olarak bilinçsizce yüksek oranda protein tüketimine bağlanıyor.
Ben de diyorum ki fazladan aldığın proteini ha tozdan almışsın ha tavuktan.
İnsanlar bunu anlamak istemiyor.
Kimsenin keyfinin kayhası değilim. Aklı başında her insan için buraya yazılanlar zaten bir öneriden öteye gidemez.
Türkiye'de çok üst düzey doktorlar bile bu konularda hala supplementlara steroid gözüyle bakıyorlar.
Eğer bir görüş aldıysan bildiğini düşündüğün birinden, git ve araştır.
Şu an bana burada sana akıl veren insanların laflarını savunuyorsun, kendi fikirlerini değil.
Bir karaciğer yağlanmasıdır alıp gitmiş başını.
Tekrar ve son kez söylüyorum.
Kutulanmış protein olsun, yediğiniz tavuk, balık, et olsun... aşırı tüketimi sonucu yağlanma olur.
Bu tozların değil, proteinlerin aşırı kullanımı sonucu ortaya çıkan yan etkileridir.
He az mı kullandım çok mu merak ediyorsanız gidersiniz bir doktora, yaptırırsınız tahlillerinizi.
Üre miktarına bakar, karaciğere bakar. Sonucu zaten söyler.
Ki en doğrusu da budur.
Bilmiyorum artık bunları daha ne kadar tartışacağız...
Son düzenleme: 17 Şubat 2009