Civanın Vücuda Etkileri

Konusu 'Sağlık & Sakatlanma' forumundadır ve virtual_sky tarafından 24 Eylül 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen kişi sayısı 1 user .
  1. virtual_sky
    Offline

    virtual_sky Üye

    Katılım:
    16 Eylül 2010
    Mesajlar:
    51
    Beğenileri:
    27
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    İstanbul
    Civanın vücuda etkileri, daha doğrusu yan etkileri konusunda iki ayrı yazı paylaşmak istedim. Bu konuda bilinçli olmak gerekli.

    Birinci makale:

    Cıva, çevrede doğal olarak bulunan bir elementtir. Metal formunda, cıva tuzu veya organik cıva bileşikleri halinde, bulunabilir.

    Metalik cıva çeşitli ev eşyalarında; barometrede, termometrede ve floresan lambalarda, kullanılır. Bu aletlerde bulunan cıva kapalı bir şekilde haznelerinde bulunduğundan tehlikesizdir ve sağlık problemi yaratmaz. Fakat, termometre kırıldığında buharlaşan cıvanın solunmasıyla ciddi oranda cıvaya maruz kalınabilir. Bu durum; sinir, beyin ve böbrek zedelenmeleri, akciğer tahrişi, göz tahrişi, deri dökülmesi, kusma ve ishal gibi zararlı etkilere neden olabilir.

    Cıva gıdalarda doğal olarak bulunmaz. Fakat, insanlar tarafından tüketilen balık gibi gıdalar yoluyla besin zinciri içerisinde kendilerine yer bulur ve yayılabilirler. Balıktaki cıva konsantrasyonu içinde yaşadığı suda bulunan cıva konsantrasyonundan daha fazladır. Tarlalardaki çevresel kirlenmeden dolayı et önemli miktarda cıva ihtiva edebilir. Bitkisel ürünlerde cıva bulunmaz, fakat tarımsal uygulamalar esnasında cıva içeren spreylerin kullanılmasıyla sebzelerden ve diğer ürünlerden insan vücuduna taşınabilir.

    Cıvanın insanlar üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Başlıca olumsuz etkileri şunlardır:

    **Sinir sistemi bozukluklarına sebep olur:
    **Beyin fonksiyonlarına zarar verir
    **DNA ve kromozomlara zarar verir
    **Alerjik reaksiyonlara, deri isiliklerine, yorgunluğa ve baş ağrısına yol açar
    **Üreme ile ilgili negatif etkiler; spermlere zarar vermek, sakat doğumlar ve düşük doğum gibi.
    **Beyin fonksiyonlarının zarar görmesi, öğrenme bozukluğuna, kişilik değişikliklerine, titremeye, görünüm bozukluklarına, sağırlığa, kas koordinasyon kaybına ve hafıza kaybına yol açar. Kromozomların zarar görmesi ise mongolizme yol açar.

    Gıdalara bağlı cıva zehirlenmesi çok nadir olmakla beraber, cıvadan kaynaklanan neredeyse tüm zehirlenmeler çevre kirliliğine bağlıdır.

    İkinci makale ise doğrudan zararlarına değinmiş:

    Cıva; hava, su, gıdalar ve deri yoluyla vücuda girer. Su ve gıdalar ile alınan cıva mide ve incebarsaktan, solunum yoluyla alınan ise akciğerlerden kana karışır. Deri yoluyla emilim sınırlıdır. Gıdalarda ağırlıklı olarak methylmercury formu bulunur ve bu formun yaklaşık olarak % 95’i sindirim sisteminden emilir. Oda ısısında kolayca buharlaşan cıvanın solunum yoluyla etkilenimi de önem taşır.
    Kana karışan cıva organizmada haftalar ve aylarca kalabilir, en fazla beyin ve böbrekleri etkiler ve bu organlarda birikir. Atılımı dışkı ve idrar yoluyla olur. Gebelerde bebek üzerine etkilidir ve inorganik cıva bileşikleri anne sütüne de geçer. Sinir sistemi cıvadan en fazla etkilenen yapıdır. Sinir sistemi etkilenimi ile beyin ve böbreklerde birikim sonucu ortaya çıkan bulgular:
    - Davranış değişiklikleri (aşırı hassasiyet, korku ve sinirli davranışlar),
    - El, kol, bacaklar ve başta titremeler,
    - Hafızada bozulma ve his kaybı,
    - Görme alanı daralması, işitme kaybı, konuşma bozukluğu,
    - Kaslarda koordinasyon kaybı,
    -Böbreklerdeki birikim sonrası böbreğin kanı filtre etme fonksiyonu azalır ve bunun sonucu olarak da atılamayan cıvadan etkilenim daha da artar.

    Cıvanın ani (akut) etkilenimi sonucu görülen bulgular ise:
    - Mide-barsak bozukluğu bulguları,
    - İdrar çıkartamamaya varan böbrek bozukluk bulguları,
    - Soluk almada zorlanma (soluk borusu ve bronşlarda irritasyon),
    - Kan basıncı ve kalp hızında artış,
    - Deride kızarıklık ve gözlerde hassasiyet,
    - Ağız ve dişetlerinde yara oluşumu, salya artışı, dişlerde dökülmeler.

    Gebelikte ve emzirme döneminde etkilenme bebek üzerince ciddi zararlara yol açabilmektedir. Bebeğin zeka gelişimi olumsuz etkilenmekte, koordinasyon bozukluğu, görme kaybı, kas gücü azalması, konuşma bozukluğu gibi bulgular ortaya çıkabilmektedir.
    Hayvan deneylerinde; bebek gelişimi ve sperm üretimi üzerinde olumsuz etkileri olduğu, erken doğum ve düşüklerde artışında neden olduğu gözlemlenmiştir.
     
    selim4141 bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş