ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yaşanan olaylar insanın ruh sağlığını bozuyor. zaten ruhsal olarak pek de iyi olmayan bu insanlar orada çalışan bu zorbalar tarafından iyice hasta ediliyor. osmanlı döneminde bu günki ruh ve sinir hastanelerinden çok daha iyileri varmış en azında bu insanlara müzik terapisi uygulanıyormuş. şimde ise dayak terapisi....
orada çalıştırılan elemanların oraya hasta olarak yatırılanlardan daha hasta oldukları hal ve davranışlarından açıkça görülüyor. ben o insanları değil onları oralarda çalıştıranları suçlu buluyorum. makamında oturupta bu hastanede ne olup bitiyor diye araştırma yapmayan başhekim bey başlıca suçlulardan birisi. ikincisi o zır cahil insanları oralarda çalıştıran ve onları işe alanlar... adamlar çoban dahi olamayacak nitelikte insanlar... ki çobanlık bile belli nitelik ve beceri gerektirir...
ülkemin sağlık politikası çökmüş. bunu bu camiyanın içinde olan birisi olarak söylüyorum. yetersiz eleman ve hizmet binası ile bir yandan da ancak bu kadar olur diyorum.
yeterince yatırım yapılmıyor. yeni hastaneler açılmıyor. yeterince sağlık elemanı alınmıyor. hem doktor hem de yardımcı sağlık personeli açığı çok fazla. insanlara çoğu zaman haddinden fazla mesai yaptırılıp nöbet tutturuluyor. kendimden biliyorum. acil serviste çalışırken psikolojim bozulmuştu. ardı ardına nöbet tutuyorduk. yeterince dinlenmeden tekrar hastanedesin. ellerimde psikolojik nedenlerden dolayı egzama oluşmuştu. şuan 112 de yim. daha rahatız. en azından karışan eden fazlaca yok ve nöbet sayısı daha az. ellerim de iyileşti.
herşey yatırım ve nitelikli insan gücüyle düzelir. sen mezun olan onca insanı kapıda beklet. onlara iş verme. onların yerine böyle ne idüğü belirsiz kişleri çalıştır. onlar hastada döver, sana da söver.