Beslenme Tarzı ve Yaşlanma...

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve cherokee tarafından 2 Nisan 2007 başlatılmıştır.

  1. cherokee
    Offline

    cherokee Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2006
    Mesajlar:
    328
    Beğenileri:
    127
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Yük.Müh.
    Yer:
    Niğde
    Yaşlanmayı durdurun!!
    Dünya, şimdilerde özel bir beslenme tarzının kısa sürede cildi gerginleştirdiğini ve pürüzsüzleştirdiğini konuşuyor. Ana tez şu: "There is a facelift in your fridge"... Türkçesi: "Yüzünüzü gerginleştirmek için ihtiyacınız olan her şey buzdolabınızda!" Dilden dile, kulaktan kulağa yayılan bu mucizevi diyetin kaşifi Harvard’lı profesör ve eczacı Nicholas Perricone... Perricone’nin kendisi de yıllardır şekerde nuzak duruyor. Çünkü şeker molekülleri, kollajen lifleriyle birleşip onları sertleştirerek esnekliklerinin kaybolmasına yol açıyor. Bu da kırışıklıkların oluşumunu destekliyor. Kırışıklıkların engellenmesi için ise Perricone, taze meyve, yağlı et ve sebzenin yeşil ışığından faydalanmak gerektiğini belirtiyor. İşte şimdi sırada, herkesin merak ettiği can alıcı sorular var. Anti-aging diyeti hangi temel şartlarda önem kazanıyor? Beslenme ve yaşlılık arasındaki bağlantı nasıl kurulabilir? Ve hangi besinler gençleştiriyor, hangilerinden uzak durmak gerekiyor? Perricone’ye göre kollajen liflerinin sertleşmesi öncelikle serbest radikaller sayesinde engelleniyor. Her ne kadar vücut enzimler ve aminoasitlerden kendi bağışıklık sistemini oluştursa da yine de bunu oluşturmak için doğru besinlere ve formlara ihtiyaç duyuyor.
    Esansiyel yağ hücreleri; proteinler Nicholas Perricone, beslenme ve kırışıklık oluşumu arasında inanılmaz bir bağlantı olduğunu düşünüyor. Teorisi ise şöyle: "İnsanlar tek yönlü besleniyor. Aşırı karbonhidrat yaşlandırıyor. Makarna, patates ve ekmekten alınan fazla karbonhidrat ciltte tahrişe neden oluyor.Özellikle çok çabuk kana karışan ve böylelikle ensülinin artmasına neden olan karbonhidratlar tehlikeli... Bu reaksiyon yağ yakımını bloke ediyor. Dolayısıyla karbonhidrat kana ne kadar yavaş alınırsa, ciltte de o kadar az hasar meydana geliyor. Genç kalmak için ensülinin yavaş ve kesintisiz alımı şart." Birçok işi de protein alımında sorun yaşıyor. Oysa protein vazgeçilemez. Çünkü vücutta teker teker aminoasitlere dönüşüyor. O da kolajen liflerini, elastik lifleri ve hormonları oluşturuyor. Ayrıca proteinler metabolizmayı harekete geçiriyor. Perricone, günde üç öğün mutlaka alınması gereken besin maddeleri arasından seçim yapmayı da mümkün kılıyor. Ve günde üç litre suyu da asla ihmal etmemek gerektiğini belirtiyor.
    Perricone’ye göre cildi gençleştirmek için tüketilmesi gereken besinler şunlar:

    SOYA FİLİZİ: Vücudun kendi hormonları kadar etkili. Cildi dolduruyor ve gerginliğini alıyor.

    ISPANAK, LAHANA: B vitamini bağ dokusunun sıkılığını destekliyor, selüliti önlüyor.

    YEŞİL ÇAY: Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içeriyor ve böylelikle yaşlılığın doğrudan hücrelerde durdurulmasını sağlıyor.

    SU: Hücrelerin ve bağ dokularının dolgu ve destek gereksinimini karşılıyor. Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden çıkışını sağlıyor.

    SOM VE RİNGA BALIĞI: Perricone’ye göre vücudun acil ihtiyaç duyduğ uama kendi başına üretemediği doymamış yağ asitleri içeren bu balıklar,hücrelerdeki yaşlılık sürecini yavaşlatarak Anti-aging’de anahtar görevi görüyor.

    SARMISAK: Bileşimindeki allizin maddesi kan dolaşımını harekete geçirerek cildi arındırıyor. Böylelikle cilt sağlıklı bir renge kavuşuyor.

    TAVUK: Vücudun güzellik hormonları üretmek için ihtiyaç duyduğu yüksek değerde protein içeriyor. Ayrıca kolajen üretimini ve bağ dokusundaki liflerin yenilenmesini destekliyor.

    ZEYTİNYAĞI: Soğuk preslenmiş hali sağlıklı yaşam için bire bir olan bu yağ, erken yaşlanma ve kırışıklıklar için mükemmel bir silah. Doymamış yağ asitleri hücreleri tehlikelerden koruyor.

    YUMURTA, SÜT: Dikkat çekici şekilde "niacin" maddesi içeriyorlar. Bu B vitamini depoları hücre yenilenmesi için vazgeçilmez olarak tanımlanıyor.

    REZENE: Perricone’ye göre haftada birkaç kez sofrada olmalı.Kalsiyum zengini bu ot, ciltte su depolanmasını sağlıyor ve hücre yenilenmesinde görev alıyor.

    AVOKADO: E vitamini açısından oldukça zengin. Böylece serbest radikallere karşı içeriden de etki ediyor.

    ELMA: Şeker ve ensülin cildi yaşlandırıyor. Buna karşın elma kan şekerini sabitliyor ve ensülin iniş çıkışını engelliyor. Kesinlikle uzak durulması
    gereken yiyecekler

    MARGARİN: Kahvaltı ve kızartma yağı olarak sofralarda yer verdiğimiz margarindeki doymuş yağ asitleri cilt hücrelerine zarar veriyor ve vücutta yağ olarak depolanıyor, kısacası şişmanlatıyor.

    KAHVE: Ensülin oranını artırdığı için cilde zarar veriyor. Ayrıca stres hormonu kortizolü harekete geçiriyor.

    HAVUÇ: Havuç, muz, üzüm ve mango gibi meyve ve sebze türleri, yüksek glisemik indeksleri dolayısıyla Perricone’nin yasaklı listesinde yer alıyor. Glisemik indeks, kan şekerinin bir öğünde ne kadar arttığını gösteriyor.

    PORTAKAL: Her ne kadar vitamin açısından yüksek bir meyve olsa da şekeri yükseltmesiyle de biliniyor. Bu yüzden sağlıklı C vitamini alabileceğimiz meyveler elma ve limon.

    PİZZA: Pizzadaki karbonhidrat yağ yakımını engelliyor. Ama haftada bir kez yemek zarar vermiyor.
     

Sayfayı Paylaş