Besinler Nasıl Saklanmalı Ve Pişirilmeli

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve saydam tarafından 25 Ocak 2006 başlatılmıştır.

  1. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    Sağlık Bakanlığı, besinleri satın alma, hazırlama, pişirme, depolama konusunda vatandaşları uyardı.

    Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, alışverişe çıkmadan önce satın alınacak besinler için bir liste hazırlanması ve listede seçeneklere yer verilmesi gerektiği ifade edildi. Besinlerin günlük, haftalık ve aylık olarak sınıflandırılması gerektiği belirtilen açıklamada, kısa süre içinde fazla besin alınmamasının önemi vurgulandı.

    Açıklamada, beslenmeye ayrılan paranın önceden belirlenmesinin önemli olduğu ifade edilirken besinlerin değişik yerlerdeki fiyatlarının araştırılması gerektiği kaydedildi. İnternet sitesinde düşük gelirli ailelerin, enerji ihtiyaçlarını karşılamak için ucuz olan tahılların yanında bir miktar kuru baklagil ve yumurta satın alarak enerji ve protein yönünden dengeli bir beslenme yapmaları tavsiye edildi.

    Fazla yağlı besinlerin tercih edilmemesinin önerildiği açıklamada, özellikle yağsız kırmızı etin kullanılması gerektiği vurgulandı. Sitede, sağlıklı yaşam için az miktarda tuz kullanılması gerektiği belirtilerek, "Doğal sebze ve taze besinlerin tercih edilmesi, fazla miktarda katkı maddesi içeren besinlerden kaçınılması önemlidir. Hazır meyve suları, gazoz, kolalı içecekler yerine besleyici değeri daha yüksek olan taze sıkılmış meyve suları, ayran, limon tercih edilmelidir" ifadeleri kullanıldı.

    Alışveriş sonrası alınan gıda maddelerinin sağlıklı bir şekilde hazırlanmasının önemli olduğunun kaydedildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    "Ekmek, çörek, kurabiye yapmak için hamurun mayalandırılması besleyici değerini artırır. Beyaz ekmek yapmak için buğday tanesinin, kepek ve özünün iyice ayrılması besleyici değerini azaltır. Tarhana; yoğurt ve unun karışımıyla mayalandırılarak yapıldığından, besleyici değeri yüksektir. Pişirirken içine pişmiş nohut, mercimek, havuç eklenmesi değerini daha da artırır. Tarhana güneşte kurutulursa, süt ve yoğurt aydınlık yerde bekletilirse vitamin B2, vitamin B6 ve folik asit değerleri azalır. Yumurta, süt, yoğurt, peynir ve tahinle yapılan tatlıların besleyici değerleri, sadece un, yağ, şeker kullanılarak yapılanlardan üstündür. Şeker yerine pekmez kullanılması, besleyici değerini daha da artırır. Sütlü tatlı yaparken şeker önceden konulmalıdır. Birlikte yüksek sıcaklıkta pişirilirse, protein değeri azalır. Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler iyi pişirildiğinde sindirimi kolaylaşır ve böylelikle protein değeri artar. Yumurta çiğ yenirse ya da sarısının etrafı yeşillenecek kadar hızlı ateşte, uzun süre pişirilirse, besleyici değeri azalır. Yeşil ve sarı sebzelerden yapılan salatalara limon veya sirke eklenir, bekletilirse A ve C vitamini değeri azalır."

    SÜT UZUN SÜRE KAYNATILIRSA VİTAMİNLERİ AZALIR

    Bakanlık uyarısında bazı besinlerin bozulmadan nasıl korunabileceğine değinilerek, "Sebzeler doğrandıktan sonra bekletilirse ve haşlama, pişme suları atılırsa, vitamin ve mineralleri azalır. Meyveler kesildikten ya da suyu sıkıldıktan sonra bekletilirse C vitamini değeri düşer. Hatta sıkılmış meyve suları buzdolabında bekletilirse vitamin değerinde kayıp meydana gelir. Süt yarım saat gibi uzun süre kaynatılırsa vitaminleri azalır. Pastörize ve sterilize edilmemiş süt kabarınca ateşten alınırsa, mikropları ölmez. Süt kabardıktan sonra karıştırılarak 4-5 dakika kaynatılıp hemen soğutulur. Cam kavanozda buzdolabında 1-2 gün saklanır. Yağ yakıldıktan sonra yemeğe konursa, sağlığa zararlı duruma gelir. Yoğurdun yeşilimsi suyu atılırsa vitamin değeri azalır. Ayrıca yoğurt torbaya konup süzülür ve süzülen suyu atılırsa vitamin kaybı olur. Kapakları-hafif de olsa- içe veya dışa doğru bombaj yapmış konserveler sağlık için son derece zararlıdır" ifadesi kullanıldı.
    Bazı besinlerin kısa zamanda kullanılmasının imkansız olduğu bildirilen sitede, bazı besinlerin çeşitli işlemlere tabi tutularak uzun süre değerinden ve lezzetinden bir şey kaybetmeden saklanmasının zorunlu olduğu kaydedildi. Açıklamada, taze besinlerin, hasat edilmelerinden itibaren mikroorganizma ve enzimlerin etkisine maruz kaldığı dile getirilerek şu bilgilere yer verildi:

    "Besini mikroorganizmaların etkisinden koruyabilmek ve enzim faaliyetlerini durdurabilecek bir ortam oluşturmak zorunluluğu vardır. Mikroorganizma ve enzimler belirli bir sıcaklık derecesinde faaliyet gösterdiklerine göre besinler soğuk yerde saklanırsa, tazeliklerini koruyabilirler. Besinlerin saklanabileceği buzdolapları, soğuk hava depoları ve dondurma araçları veya yerleri yapılmıştır. Bu gibi yerlerde besinlerin bozulmadan saklanma süresi dolabın veya deponun ısı derecesine bağlıdır. Taze sebzeler bekletilmez, tereyağı ve benzeri kahvaltılık margarinler de nem miktarı fazla olduğundan kolay bozulurlar. Bu bakımdan buzdolabında saklanması gereklidir. Patates, karanlık, serin, kuru ve hava akımı olmayan yerlerde saklanır. Işık, patatesin renginin yeşile dönmesine neden olabilir. Soğan için en iyi saklama ortamı kuru, hava akımı olan serin yerdir. Kuru besinler serin, karanlık, kuru ve havalandırılabilen yerlerde saklanır. Kuru besinlerin muhafaza edildiği yerin nemli olması küflerin çoğalmasına neden olur. Besinler mümkünse raflarda, yerden yukarıda, ağzı kapalı kaplarda birbirlerine benzeyenler bir araya konmak suretiyle saklanmalıdır."
     

Sayfayı Paylaş