Besin Değerleri - Lütfen Okuyun

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve Despo tarafından 27 Ocak 2006 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 6 üye.
  1. Despo
    Offline

    Despo ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    30 Mart 2004
    Mesajlar:
    7.966
    Beğenileri:
    6.095
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Serbest
    Yer:
    Danimarka
    Besin değerleri...

    Güzel bir anlatim lütfen usanmadan hepsini okuyun yararli bilgiler.

    Proteinler

    Yunancadan gelen bir kelimedir. Bu sözcüğün günümüzdeki karşılığı ise, yaşayan varlıklar

    için gerekli olan azotlu öğelerdir. Vücudun en küçük parçası olan hücrenin yapısı

    proteindir. Büyüme hücrelerin çoğalması anlamına geldiğinden proteinler büyüme için yani

    yeni hücrelerin oluşması için şarttır. Protein ayrıca eskiyen, yıpranan yada kaybolan

    bozulan dokuların tamiri ve yenilenmesi için gereklidir. İnsanlar proteinleri ençok

    hayvansal gıdalardan ve birazda bitkisel gıdalardan alır. Bütün hayvansal ve birtakım

    bitkisel yiyeceklerde protein bulunmaktadır. Ancak protein miktarı gıdadan gıdaya farklılık

    gösterir. Genellikle hayvansal gıdalardan alınan protein insan vücudu için daha uygundur.

    Bitkisel yiyeceklerden elde edilen protein hayvansal gıdalardan elde edilen proteinlerden

    çok daha azdır.

    Yumurta, et, süt ve benzeri hayvansal kaynaklı yiyeceklerden elde edilen proteinin

    sindirilme oranı % 98 dir. Tahıl protein lerinin sindirilme oranı ise %78 - 85, kuru

    baklagillerden elde edilen proteinlerin sindirilme oranı ise %78 dir.

    Proteinler Vücutta Kullanım Derecelerine Göre Gruplara Ayrılır.

    1-) Örnek Protein : Vucut tarafından tam olarak kullanılabilen proteindir. Anne sütü ve

    yumurtadaki protein örnek proteindir.
    2-) İyi Kalite Protein : Tamamına yakın kısmı vucut tarafından kullanılabilen proteinlerdir.
    3-) Düşük Kalite Protein : Tam olarak kullnılamayan, sindirim esnasında büyük bir kısmı

    kaybolan protein türüdür. Genellikle bitkisel proteinleri bu gruba dahil edebiliriz.

    Karbonhidratlar

    Vücudun ısı ve enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karbonhidratlar karşılar. C.H.O. dan

    meydana gelmiştir. Kolay kolay parçalanamayan molekül yapıları vardır. Yiyecek maddelerinin

    pekçok çeşidinde bol miktarda bulunmaktadır. Normal yaş ve yaşantısı olan insanlardaki

    günlük enerji sarfiyatının yarısı ya da dörtte üçe yakını karbonhidratlardan sağlanır. Ençok

    şeker, bal, pekmez, kuru baklagiller, patates, yağlı tohumlar, kuru üzüm ve ekmekte bulunur.

    Karbonhidratların Görevleri:

    1-) Vücudun harcadığı enerjinin büyük bir bölümü karbonhidratlarca sağlanır. Ağır fiziksel

    hareketler için karbonhidratlar daha uygun enerji kaynaklarıdır.
    2-) Karbonhidratlar gereğinden daha az alınırsa vücutta normalden daha çok asit, aseton ve

    benzeri zararlı maddeler oluşur. Bu da kandaki asit - alkali dengesini bozar.
    3-) Suyun vücutta tutulmasını sağlar.
    4-) Proteinnin enerji için kullanılmasını önleyerek beslenmedeki asıl görevini yerine

    getirmesini sağlar.
    5-) Normalden fazla alınırsa organizmada aşırı yağlanmalara sebep olur.

    Yağlar

    Yiyecek maddeleri içinde en yüksek kaloriyi yani ısı ve enerjiyi sağlayan besin öğeleridir.

    Yağlar, genel olarak elde edildikleri yerlere göre şöyle sıralanabilir,

    1-) Hayvansal yağlar ( Katı yağlar )
    2-) Bitkisel Yağlar ( Sıvı )
    3-) Yarı sentetik - Yapay yağlar -( Margarinler )

    Yağ asitleri molekül yapılarındaki C ve H sayısına göre farklılık gösterirler. Molekül

    yapılarında fazla H olan lar doymuş yağ asitleri, H sayısı az olanlarda ise doymamış yağ

    asitleridir.

    Vücudun Yağ İhtiyacı ve Yağın Vücut Çalışmasındaki Yeri

    1. En çok enerji veren besin öğesi yağlardır.
    2. Deri altı yağ tabakası vücut ısıssının kaybını önler
    3. Yağ bazı önemli organları çevreleyerek dış etkilerden korur.
    4. Hayvansal yağlar bitkisel yağlara oranla A ve D vitamini yönünden daha zengindir. Genelde

    yağlar A, D, E, K vitaminlerinin kaynaklarıdır.
    5. Yağlar yiyeceklere lezzet kazandırdığı gibi en geç sindirilen besin maddeleri oldukları

    için midede uzun süre kalırlar ve insana doyma hissi verirler, bu yüzden doyum yiyecekleri

    olarak da bilinirler.
    6. Yağlar sindirim organlarının hareketlerini kolaylaştırırlar.
    7. Besin maddeleri ile fazla alınıp yakılamayan yağlar karbonhidratları meydana getirerek

    vücuttaki yağ depolarına ilave olurlar. Yedek depodan da vücut gereksinim duydukça kullanır.

    Normal bir bireyin yağ kullanım düzeyine dikkat etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde pek çok

    sağlık sorunu ile karşılaşabilinir. En sık görülen sağlık sorunlarının başında kolestrol

    gelmektedir. Kolestrol bitkisel ve daha çok hayvansal yağların içinde bulunan bir maddedir.

    Kanda normal miktarın üzerinde bulunduğu zamanlar damarların hastalanmasına ve damarlarda

    büyük sorunlar çıkmasına neden olmaktadır.

    Mineraller

    Organizmanın büyümesi, gelişmesi, normal çalışmalarını yapabilmesi ve canlılığını normal

    olarak devam ettirebilmesi için madensel maddelerin çok önemli rolü bulunmaktadır.

    Madensel Maddelerin İnsan Vücundundaki Görevleri ve Çalışma Şekilleri

    1-) Vücudun temel yapılarının kurucuları olarak tanınan kalsiyum ve fosfor bileşimi
    “ kalsiyum fosfat “ kemiklerin ve dişlerin oluşmasını sağlayıp sertlik kazandırır.
    2-) Vücut hücrelerini oluşturan bileşiklerin birer parçasıdırlar. Hücrelerin normal

    çalışmasını sağlar.
    3-) Çeşitli hormon ve enzimlerin oluşumunda etkin rol oynarlar.
    4-) Vücutta bulunan ve dolaşım yapanlar da dahil bütün sıvıların ve bileşiklerin görevlerini

    yapmalarını ve gerekli amaca hizmet etmelerini sağlar.

    Mineraller;

    1-) Kalsiyum - Fosfor
    • Kalsiyum kemiklerin ve dişlerin sağlıklı olmasında esastır.
    • Sinir sisteminin normal çalışmasına,
    • Kas sisteminin normal çalışmasına,
    • Organizmadaki kolestrol düzeyinin normal seyretmesine
    • Kalp atışalarının ve ritminin normal çalışmasına,
    • Kan basıncının normal düzeyde syretmesine,
    • Kanamaların devam etmesini önlemeye yardımcı olur.

    2-) Demir
    Demirin insan vücudundaki temel görevi akciğerlerden vücudun bütün hücrelerine oksijen

    taşımasıdır. Organizma bu iş için hemoglabini kullanır. Hemoglobin kana kırmızı rengi verir.

    Aynı şekilde ete kırmızı rengi veren madde miyoglobin verir. En iyi demir kaynakları;

    böbrek, dalak, karaciğer, kuru üzüm, kuru baklagiller, badem, fındık, fıstık, susam, tere,

    lahana gibi besinlerdir.. Demir eksikliğinde kansızlık buna bağlı olarak da davranış

    bozuklukları, öğrenme ve algılamada güçlükler yaşanır.

    3-) İyodİyod boyunun ön tarafındaki tiroid bezi salgılarının başlıcı maddesidir; dolayısıyla vücudun

    en önemli ihtiyaç maddelerinden birisidir. İnsan vücudunda ortalama
    40-50 mg civarında iyot bulunmaktadır. Yeterli iyod alamayan bir organizmada guatır meydana

    gelir. Boyunun ön tarafında iç ve dış kısımda şişkinlik oluşur. Hastalığın durumuna göre

    ilaç tedavisi veya ameliyat yoluyla tedavi yoluna gidilir.

    4-) Sodyum
    Tabiatta ve yiyeceklerimizde bol miktarda sodyum ve potasyum bileşikleri bulunmaktadır.

    Sodyumve potasyum bileşikleri vücut sıvılarında ve bütün dolaşım sistemlerinde bulunur.

    Kasların ve sinirlerin düzenli çalışması, vücut sıvısı yoğunluğunun gerekli şekilde

    kalabilmesi için sodyum ve potasyuma ihtiyaç vardır. Sodyum yetersizliği zihinsel

    bulanıklık, baş ağrısı, şuur bozuklukları, kas yorgunluğu ve krampları, kusma, çeşitli eklem

    ağrıları, solunumyetersizliği gibi hastalıklara neden olmaktadır. Sodyum kaynakaları; yemek

    tuzu, tuzlu yiyecekler, salamura edilmiş yiyecekeler sodyum açısından zengin kaynaklardır.

    5-) Potasyum
    Potasyum vücut hücrelerinde bulanan mineraldir. Vücut fonksiyonlarının büyük bir bölümü için

    gereklidir. Potasyum; kalbin, kasların, sinir sisteminin çalışması ve normal kandaki glikoz

    düzeyinin dengeli şekilde seyretmesi için gereklidir. Potasyum sodyumla beraber vücut

    suyunun dengesini kontrol eder. Potasyum eksikliği kas tembelliği ve yorgunluğuna, böbrek

    bozukluklarına, eklem ağrılarına, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, solunum bozuklukları ve

    elde ve ayakta şişmelere sebep olur. Potasyum kaynakları; kahve, kuru baklagiller, yeşil

    sebzeler, muz, patates, et ve et türevleridir. Potasyum en çok kuru kayısı, soya fasülyesi

    ve unu, domates salçası, maydanoz, kuru incir, badem, nohut, kuru üzüm ve kuru baklagillerde

    bulunur.

    6-) Klor
    Yemek tuzundan elde edilir. Klor vücuttaki sodyum ve potasyum miktarıyla ilgilidir. Kandaki

    iyonların iş bölümünde önemli görevleri vardır.

    7-) Kükürt
    Saç, deri, tırnak gelişimi ve sağlığı için yakından ilgilidir. Lahana, karnıbahar, kuşkonmaz

    ve benzeri yeşil sebzelerin bol miktarlarda bulunur. Bu sebzelerin özel kokuları özellikle

    içlerinde bulunan kükürtten dolayıdır. Sebzeler çiğ veya az pişmiş yenilmesi vücuda kükürt

    alınması bakımından daha faydalı olur.

    :cool: Fluorid
    Kemikler ve özellikle diş sağlığı için çok önemlidir. Aynı zamanda kemikler üzerinde yapıcı

    etkiye de sahiptir. İleri yaşlarda kemik erimesini engeller. Esas kaynağı sudur.

    9-) Bakır
    Yetişkin bir insan vücudunda yaklaşık olarak 70 - 80mg bakır bulunur. Bakır yetersizliği

    bazı durumlarda kansızlığa sebep olabilir. Bakır kaynakları karaciğer, kuru maya, balık,

    maydanoz, taze fasülye, pekmez, kuru baklagil gibi yiyeceklerde bulunur.

    10-) Magnezyum
    Magnezyum potasyumdan sonra hücre içinde en fazla bulunan mineraldir. Normal bir insanın

    vücudunda 30 - 40 gr. Civarında magnezyum bulunur. Magnezyum yetersizlikleri aşırı

    hareketliliğe, umursamazlık, mide bulantıları, zayıflık,yorgunluk, kas krampları ve sinir

    bozuklukları, kontrol edilemeyen göz kırpmaları, titremeler ve kas koordinasyonlarında

    kontrolsüzlüklere neden olur.. En fazla toz kakao, susam, soya fasülyesi, badem, nohut,

    buğday, bulgur, ceviz, kuru incir, fıstık vb. yiyeceklerde bulunur. Yiyecekler hazırlanırken

    gereğinden fazla pişirilmemeli ve haşlama suları değerlendirilmelidir.

    11-) Çinkoİnsan vücudunda 1- 2 gr arasında çinko bulunmaktadır. Çinko, fiziksel, zihinsel ve cinsel

    gelişimin her safhasında gerekli olan önemli bir mineraldir. Bir çok metebolik faaliyetler

    için elzemdir. Karbonhidratların, yağların ve belirli vitaminlerin kullanılması, kanın, bazı

    enzimlerin ve hormonların oluşumu, solunum faaliyetlerinin düzenli şekilde devamı için

    gereklidir. Çinkonun yaraların iyileşmesinde, bağışıklık sisteminin ve tat, koku ve görme

    duyularının yeteneğini arttırmasında büyük etkisi vardır. Çinko yetersizliğinde tırnaklarda

    beyaz lekeler, yavaş büyüme, saç kaybı, cilt bozuklukarı, bağışıklık yetersizliği gibi

    sorunlarla karşılaşılır. En fazla istiridye, buğday özü ve kepeği, susam, kuru maya, dana

    ciğeri ve akciğerde bulunur.
     
    d3sc3nt, muho444, demir00 ve diğer 32 kişi bunu beğendi.
  2. gorgeouskykhan
    Offline

    gorgeouskykhan Üye

    Katılım:
    8 Şubat 2006
    Mesajlar:
    662
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    38
    Meslek:
    for about more info, please look my website on you
    Yer:
    the gorgeouskykhan home center
    Despo abi ,

    karbonhidrat ile vücutta su tutar ifadesi arasındaki ilişkiyi açarmısın ? nasıl yani ; Carbs'ı çok alırsak mı az alırsak mı vücut su,tuz tutar?.... :? Daha yazıyı bitirmedim okuyunca belki gene bi şeyler sorarım.... ;)
     
  3. TANTO
    Offline

    TANTO Üye

    Katılım:
    24 Kasım 2005
    Mesajlar:
    368
    Beğenileri:
    29
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    bölge yöneticisi
    Yer:
    ADANA
    Emeğine sağlık Despo, gerçekten müthiş bir kaynak...
     
  4. gky
    Offline

    gky Üye

    Katılım:
    14 Şubat 2006
    Mesajlar:
    34
    Beğenileri:
    8
    Ödül Puanları:
    0
    gerçekten güzel bir kaynak. eline sağlık...

    saygılar gky
     
    1 kişi bunu beğeniyor.
  5. fchunter
    Offline

    fchunter Üye

    Katılım:
    7 Nisan 2006
    Mesajlar:
    13
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    sporcu
    Yer:
    istanbul
    emeğine sağlık dostum inşallah bütün üyeler senin kadar özverili olurda bu forumu ihya ederiz hep beraber
     
  6. yamanefe
    Offline

    yamanefe Üye

    Katılım:
    31 Ocak 2006
    Mesajlar:
    21
    Beğenileri:
    2
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    makine teknikeri
    Yer:
    istanbul
    DESPO emeğine sağlık harika bir paylaşım,bizi bilgilendirdiğin için teşekkürler.




    saygılar ................................
     
  7. SCHWARZXXL
    Offline

    SCHWARZXXL Özel Üye

    Katılım:
    15 Mart 2006
    Mesajlar:
    3.626
    Beğenileri:
    4.706
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Re: Despo abi ,

    Lisede bir biyoloji hocasının dediği gibi "Şeker suyu çeker":)
    Dokulara yerleşen Şeker ve tuz ozmotik basıncı artıyor ve su çekerek bu basıncı dengeliyor yani yoğunluğu azaltıyor..
     
    mnqsche bunu beğendi.
  8. Excursion
    Offline

    Excursion Üye

    Katılım:
    22 Nisan 2006
    Mesajlar:
    888
    Beğenileri:
    82
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Çok sağolasın Despo faydalı bir yazı olmuş. Kendimi biyoloji dersinde hissettim :)
     
  9. burakula01
    Offline

    burakula01 Üye

    Katılım:
    1 Şubat 2007
    Mesajlar:
    783
    Beğenileri:
    190
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İsT
    milllet ahtapotun protein yağ ve karbonhidrat oranı tam olarak nedir bilen var mı .araştırdım ama bulamadım ..
     
  10. orcun
    Offline

    orcun Üye

    Katılım:
    17 Şubat 2006
    Mesajlar:
    81
    Beğenileri:
    31
    Ödül Puanları:
    0
  11. RUNTIME ERROR
    Offline

    RUNTIME ERROR Üye

    Katılım:
    12 Ekim 2008
    Mesajlar:
    45
    Beğenileri:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci(Bilgisayar Mühendisliği)
    Yer:
    Ankara


    Verdiğin site gerçekten çok yararlı oldu arkadaşım teşekürler...thums:
     
  12. aneximandros
    Offline

    aneximandros Özel Üye

    Katılım:
    14 Aralık 2007
    Mesajlar:
    1.830
    Beğenileri:
    2.154
    Ödül Puanları:
    123
    Meslek:
    Teorik Kimya
    Yer:
    USA
    Lutfen tesekkur butonunu kullaniniz ve lutfen diger uyelere sadece nickleri ile hitap ediniz. Bu editledigim ucuncu mesajiniz. Forum kurallarini okumanizi rica edecegim.
     
    bonatschi bunu beğendi.
  13. seti80
    Offline

    seti80 Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2008
    Mesajlar:
    39
    Beğenileri:
    42
    Ödül Puanları:
    28
    Yer:
    Izmir
    despo
    birkaç birşey düzeltmek isterim, zira beslenme konusunda uzmanlık yapmış ve ilerleyen biriyim. Hayvansal kaynaklı besinlerin sindirim derecesinin 98 olduğunu belirtmişsin, bahsettiniz 98 onun biyolojik değeridir (yumurta 100 kabul edilir diğerlerini kıyaslama açısından PER: protein eff ratio). Sindirim derecesi en iyi koşullarda örneğin açlık, bulunan proteinin kalitesi ve a.a. oranları ortamdaki (bağırsak) proteaz enzimi ve aktivitesi v.s. 80'e yaklaşır.

    birde
    kurduğunuz cümlede ( Yağ: Yiyecek maddeleri içinde en yüksek kaloriyi yani ısı ve enerjiyi sağlayan besin öğeleridir.) Orada enerji kısmı kesinlikle doğru fakat ısı yı tam olarak söylenemez çünkü; vücut ısı dengesinde besin maddelerinin özel dinamik etkleriden bahsetmek gerekirki enyüksek özel dinamik etki olan besin grubu proteinlerdir.
    Şunuda belirtmek isterim yakıldığında en yüksek ısıyı olusturan besin madde grubu yağdır.
     
    gaddarkemal bunu beğendi.
  14. seti80
    Offline

    seti80 Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2008
    Mesajlar:
    39
    Beğenileri:
    42
    Ödül Puanları:
    28
    Yer:
    Izmir
    Ahtapot için (Octopus vulgaris) cevaplayabilirm yapılan çalışmalarda yaz ve kışın fark ettiğini protein 14.28-15.28 yağ 0.54-0.94 nem 80.71-83.41 kül 1.17-1.69 arasında değiştiğini (ozogul ve ark., 2007) bildirmişlerdir.
    link ama sanırım açmaz bilgisayarınızda akademik web server lazım
    http://www.sciencedirect.com/scienc...24&md5=e21484b4f366cfd06c28e17c6375b102#secx3

    ayrıca bir düzeltme yapmam lazım karbonhidrat sormuşsunuz, hayvansal organizmada üretilen ve depo edilebilen karbonhidrat olmaz tabiki kan şekeri glikoz ve süt şekeri laktoz hariç.
     
    gaddarkemal bunu beğendi.
  15. MaSSa
    Offline

    MaSSa Yeni Üye

    Katılım:
    23 Kasım 2008
    Mesajlar:
    6
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    11
    Hocam ellerine saglık bu yasıma geldım çok sasırdım cok tesekkur ederım paylasımın ıcın
     
  16. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    lutfen tesekkur butonunu kullaniniz.
     

Sayfayı Paylaş