bayanlara özel

Konusu 'Kadınlara Özel - Beslenme & Diyet' forumundadır ve StRoNgMaN tarafından 28 Ağustos 2006 başlatılmıştır.

  1. StRoNgMaN
    Offline

    StRoNgMaN Yeni Üye

    Katılım:
    18 Eylül 2005
    Mesajlar:
    462
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    sporcu
    Yer:
    istanbul
    Doğru beslenmek, sağlıklı olmanın ana koşuludur. Bu da düzenli ve dengeli beslenme ile sağlanır. Vücudumuzda çeşitli hastalıklara yol açan bazı bakteriler (mikroplar) vardır. Bunun yanında vücudu bu Zaralı bakterilere karşı koruyan, enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olan, bağışıklığınızı güçlendiren “dost bakteriler” vardır. Bunlara probiyotik adı verilir. Bunlar bağırsaklarda mikrobik dengeyi düzene sokan küçük ve canlı oluşumlardır. Probiyotik bakteriler sindirimin normal işleyişine yardım ederler. Geçirdiğiniz bazı hastalıklar bu faydalı bakterileri azaltırlar. Anne sütü ile beslenen bebeklerin bağırsaklarında bu bakterilerden bolca bulunur.




    Bağırsaklara yararlı canlı bakterileri içeren besinler ise probiyotik besinlerdir. Bir başka deyişle probiyotikler doğal korunmaya yardımcı olurlar. Vücudumuzun savunma gücünü arttıran hücrelerin büyük bir kısmı sindirim sisteminde yaşamaktadır. Onun için probiyotik gücü artırmak, bağışıklık gücünü artırmak anlamını da ifade edebilir. Bu faydalı bakterilerden yararlanmak için probiyotik ihtiva eden gıdalardan yaralanmak gerekir.



    Probiyotiklerin insan sağlığı ve hastalıklarının tedavisindeki önemini vurgulayan çok sayıda tıbbi çalışma son yıllarda yapılmıştır. Bağırsaklardaki iltihabi uyarılara karşı verilen cevabın bozukluğu sonucunda oluşan hastalıklara karşı da probiyotiklerden fayda sağlandığı saptanmıştır.



    Kalın bağırsak bakterilerinin (mikroplarının) sayısını, hareketlerini düzene sokan ve probiyotiklerin etkisini artıran sindirilmemiş karbonhidratlardır. Bunlar bir bakıma liflerdir ve suda çözünürler. Sindirim esasında emilmeden kalan bağırsağa gelmeleri önemli özelliklerindendir. Sindirime pozitif etki göstermeleri sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir, hastalıklara karşı direnç artar. Sindirim sisteminin florası stres, iklim, ruhsal değişiklikler, çeşitli antibiyotikler ve diyet değişkenliklerinden etkilenir. İşte prebiyotikler burada da görev başındadır. Bağırsak reseptörlerine (yakalayıcı hücre) bağlanarak zararlı mikroplara fırsat vermezler. Onların gaita ile atılmalarını sağlarlar.


    Probiyotiklerin başlıca besinsel kaynakları fermente yoğurtlar, probiyotik olarak kullanılan çeşitli bakteriler ihtiva eden mayalardır.



    Mide ve sindirim sistemi hastalılarında son yıllarda önemli görülen helicobacter pylori* bakterisini sebep olduğu enfeksiyonlara, ülser ve gasrtrite karşı kullanılan antibiyotiklerin etkileri, prebiyotik ve probiyotiklerle kombine edilmelerinden daha faydalı sonuçlar alındığı da rapor edilmiştir. Pre ve probiyotiklerin kombinasyonlarının sindirim sistemi çeperinin (zarının) savunma özelliğini de güçlendirdiği rapor edilmiştir. Probiyotikler birçok vitaminin sentezine de (vücut yarayışına) etkili olmaktadırlar.

    Günlük lif ihtiyacımız 25-30 dr. kadardır. Bunu için sebze, meyve, kepekli ürünler ve kuru baklagiller yenmelidir. Bunlarda doğal olarak bulunan liflerde bağırsaktaki yararlı bakterilere uyarak prebiyotik etki sağlamaktadır.

    Probiyotik maya ile yapılan yoğurt ve özel sütlü içecekler içindeki faydalı bakteriler bağırsağa canlı olarak ulaşırlar. Bağırsak duvarına yapışarak, zararlı bakterilerin tutunmalarına engel olurlar. Böylece; probiyotik ve prebiyotik içeren gıdalar sindirimi kolaylaştırır ve bağışıklık sistemini güçlendirirler. Biyolojik değeri yüksek süt ve süt ürünleri tüketilip, probiyotik ve prebiyotik içeren besinlerden istifade edilmesi bağışıklık sistemini güçlendirir. Güçlü bir bağışıklık sisteminiz varsa sağlıklı yaşıyorsunuz demektir.
     

Sayfayı Paylaş