Anti-Kortizol gıdası olarak Çikolata?
Bir çok insan için daha sağlıklı bir yaşam biçimini denemek zorlu olabilir. Pazar günü öğleden sonra TV karşısında kanepede keyif yapmayı yoğun bir aerobik egzersizle değiştirmek veya tatlı yerine ikinci bir tabak sebze istemek pek çok insanın eğlence anlayışı değildir. Bu yüzden bazı insanlar kendi diyet planlarındaki kurallar için farklı yollar aramaya veya “sağlıklı” kelimesinin anlamını değiştirmeye çalışırlar. Diğerleri ise daha yaratıcı bir yaklaşım gösterir ve neden kendi favori yiyeceklerinin yararlı olabileceğinin mazeretlerini bulmaya çalışırlar. Bu bazen “Ama çilekli cheesecake'in içinde meyve var!” şeklinde komik mızmızlanmalara yol açsa da bilimsel olarak yararları desteklenen bazı gizli sağlıklı yiyecekler de var. Bunlardan biri de hiç şüphesiz bizler için avantajlı olan çikolata...
Yanlış duymadınız, çikolatanın stresli bir günün ardından veya kötü bir ayrılıktan sonraki rahatlatıcı etkisinin dışında da faydaları var. Her ne kadar çikolatanın içindeki kafein potansiyel olarak faydalı olsa da, miktarı diğer potansiyel kaynaklara göre daha azdır. O halde çikolatayı harika yapan ne? (Tadı dışında.) Bilim adamları son zamanlarda bu sorunun cevabını aradılar ve sonuçlarını Journal of Proteome Research'ün son sayısında yayınladılar.
Araştırmacılar bir grup erkek ve kadını toplayıp, bunlardan, 2 hafta boyunca her gün 40 gram siyah (bitter) çikolata tüketmelerini istedi. Araştırmacılar, araştırma öncesinde, araştırmanın ortasında ve araştırma sonunda bu insanların kan ve idrar örneklerini topladı. Çalışmanın kısa süresine rağmen, bilim adamları çikolata tüketiminin önemli faydalarına ulaştılar. Çalışma öncesinde anksiyete (bunalım, huzursuzluk vb) sıkıntısı çektiği tanımlanan katılımcıların biyolojik sıvı örneklerindeki kortizol ve adrenalin yoğunluklarında kayda değer azalmalar görüldü. Kortizol, vücut stress altındayken, örneğin vücudun korkuya karşı verdiği “dövüş ya da kaç” tepkisi anında, salınması nedeniyle daha çok stress hormonu olarak bilinir. Anlık bir enerji artışı sağlasa da kronik olarak yükselen kortizol seviyeleri tehlikelidir ve kalp rahatsızlıklarına, kas dokusu azalmalarına ve karın bölgesi yağlanmasına neden olabilir. Aynı şekilde, adrenalin de benzer durumlarda salgılanır ve stresin işaretçisidir.
Araştırmacılar, bu değişikliklerin çikolatanın bağırsak florasındaki etkisinden kaynaklandığını düşünüyorlar. Varolan mekanizma ne olursa olsun, bu çikolata severler için iyi bir haber. Ancak bu sadece çikolatadan oluşan bir diyete geçmek için bir mazeret değil. Koyu çikolata, sütlü çikolataya nazaran daha az şeker miktarına sahip olsa da yüksek oranlarda yağ ve çok az miktarda protein içeriği nedeniyle ideal bir yiyecek değil. Fakat ölçülü olmak şartıyla çikolatanın faydaları olduğu gözüküyor.
Kaynak:
- Martin, F-P.J., et al. Metabolic Effects of Dark Chocolate Consumption on Energy, Gut Microbiota, and Stress-Related Metabolism in Free-Living Subjects. Journal of Proteome Research, 2010; 8: 5568-5579
Orijinal Makale: blog.bodybuilding.com/StudiesAndResearch/2010/12/06/chocolate_as_an_anti_cortisol/
Fotoğraf: Graeme Weatherston, freedigitalphotos.net, royalty free license.
Çeviren: vinternatt