Son zamanlarda gercekten cok iyi Turk filmleri izlemis olmama ragmen, Turk sinemasina olan inancim cok fazla degil acikcasi.
Bu yuzden, abim, "Barda" isimli filmi izlemeyi onerdiginde cok istekli degildim.
Basinda cikan haberler, bende filmin ici bos bir siddet soleni oldugu izlenimini uyandirdi.
Ancak filmi izledikce, bu medyanin herseyi kendisi gibi kirletmekten baska pek bir ise yaramadigini bir kere daha anlamis oldum.
Filmi izlerken bilmedigim onemli bir nokta ise, filmin yonetmeninin Gemide filmini cekmis yuce insan oldugunu bilmememden kaynaklaniyordu.
Gemide ile Barda farkli filmler, Gemide ayarinda bir film olmamakla birlikte, bu kadarini bile cok basarili buldum.
Eskiden beri Turk sinemasinin en buyuk sorunu olan samimiyetsizlik bu filmde belli olculerde asilmis.
Elbette filmde bulunan zorlama geyik sahneleri, gercekcilikten uzak mahkeme goruntuleri Turk sinemasinin yumusak noktalarinin yansimalariydi.
Ancak filmde kotu karakterlerin kullandigi argo kelimler, jest ve mimikleri, dunyaya bakislarini yansitan ince ayrintilar gercekten cok dikkat cekiciydi.
Filmde anlatilan siddet, gosterilen sahnelerden degil, oyuncularin gucunden geliyor.
Oyuncularin siddeti, aklima, vucut gelistirmedeki yuksek siddeti getirdi.
Pek kisa, ancak cok etkili.
Etkileyici makyajlar ve sifir oyunculuk yerine, insandan gelen siddeti gosteren film bence cok basarili, insan icindeki siddeti ortaya koymak konusunda.
Daha yazilacak seyler var, ancak ben simdilik kisa keseyim.
Bu filme gidin arkadaslar, izleyin demiyorum bakin, sinemaya gidin ve izleyin.
Bir Serdar Akar, Nuri Bilge, Demirkubuz gibi degerler kolay yetismiyor, beslemek lazim onlari...
Bu yuzden, abim, "Barda" isimli filmi izlemeyi onerdiginde cok istekli degildim.
Basinda cikan haberler, bende filmin ici bos bir siddet soleni oldugu izlenimini uyandirdi.
Ancak filmi izledikce, bu medyanin herseyi kendisi gibi kirletmekten baska pek bir ise yaramadigini bir kere daha anlamis oldum.
Filmi izlerken bilmedigim onemli bir nokta ise, filmin yonetmeninin Gemide filmini cekmis yuce insan oldugunu bilmememden kaynaklaniyordu.
Gemide ile Barda farkli filmler, Gemide ayarinda bir film olmamakla birlikte, bu kadarini bile cok basarili buldum.
Eskiden beri Turk sinemasinin en buyuk sorunu olan samimiyetsizlik bu filmde belli olculerde asilmis.
Elbette filmde bulunan zorlama geyik sahneleri, gercekcilikten uzak mahkeme goruntuleri Turk sinemasinin yumusak noktalarinin yansimalariydi.
Ancak filmde kotu karakterlerin kullandigi argo kelimler, jest ve mimikleri, dunyaya bakislarini yansitan ince ayrintilar gercekten cok dikkat cekiciydi.
Filmde anlatilan siddet, gosterilen sahnelerden degil, oyuncularin gucunden geliyor.
Oyuncularin siddeti, aklima, vucut gelistirmedeki yuksek siddeti getirdi.
Pek kisa, ancak cok etkili.
Etkileyici makyajlar ve sifir oyunculuk yerine, insandan gelen siddeti gosteren film bence cok basarili, insan icindeki siddeti ortaya koymak konusunda.
Daha yazilacak seyler var, ancak ben simdilik kisa keseyim.
Bu filme gidin arkadaslar, izleyin demiyorum bakin, sinemaya gidin ve izleyin.
Bir Serdar Akar, Nuri Bilge, Demirkubuz gibi degerler kolay yetismiyor, beslemek lazim onlari...