iyi vücudu olan adam da saygı görür, dikkat çeker ve cevresinde iyi işler yapabilir. ama iyi bir vücut yapmak için de bazı şeylerden tamamen olmasa da , belli oranlarda vazgecmeniz gerekiyor. bunu yaşamış birisi olarak söylüyorum; ünv son sınıftayım şu anda ve bu sporla tanıstıgımdan beri, gerçekten hakkını verecegim düşüncesiyle gittigim için, derslerimi geri plana attım önceleri ve bu biraz uzun bir süreç oldu. çünkü 1 saat ders çalışıyorum, tam odaklandım derken, sonra 'beslenme beslenme' diye kulagımda bir çınlama dolaşıyor bir anda. belki de tam verimli anımda dersimi bırakıp gidiyorum. sonra bir daha dersin başına oturmam saatlerimi alıyordu. cünkü zaman kısıtlı ve orta ebatta ögünler + 2 saatte bir besin almak gerekiyor ve dolayısıyla aralarda dersimi mutlaka bölmem gerekiyor.
sadece bu değil, cogu zaman derslere geç gitmeler, max performans düşüklüğü derslerde vs gibi etkileri de yaşadım. tüm bunları yaparken, zaman gectikçe geriye dönüp baktıgımda önem vermem gereken şeyleri biraz fazla arka plana attıgımı farkettim. sonra, ailemin baskısıyla ve kendimi zorlamamla düşündüm ve şu sonucu ortaya cıkardım; iyi bir kariyerle, kendimi sürekli geliştirir ve cok yukseklerde, kaliteli insanlarla tanısıp, daha yükseklerde kendime yer edinir ve belki de bekledigimden cok daha iyisini elde ederim diye düşündüm. en azından iş hayatında bilir bir kişi olarak hafızalarda yer edinebilirim. bu düşüncemden sonra, şuna karar verdim; ünv bittikten sonra vg yi minimal düzeyde önemseyerek, sadece kendi yapacagım işe odaklayacagım kendimi. bunları şimdiden yapmaya başladım çünkü -ecek, -acak eklerinin hiçbir zaman sonucu getirdigine inanmadım. şu anda bile sadece itibarımı korumak ve güçsüz görünmemek için, okul bitene kadar formumu korumak için çalışıyorum.
bu sporun iyi yönlerinden bahsedersek, bir örnek verebilirim.gecenlerde bir bankanın genel müdürlüğüne staj için mülakata gittim. oraya ayagımı attıgım anda, gerek güvenlik görevlilerinden tutun da, gerek orda çalışan çogu yetkili çekinerek bana bakıyordu ve beni tanımadıkları halde, ordaki gerek insan kaynakları çaılşanı gerek kurumdan cıkarken, asansörde karşılaştıgım çalışanlar bana çok bakıyordu. ben ise, gayet kendimden emin ve rahattım cünkü bu spor bana özgüven kazandırdı ve karşımdakinden 'neden çekineyim?' sorusunu ortadan kaldırdı. kurumdan cıktıktan sonra, orda içinizde bir tereddüt durumu oluşuyor aslında ve aklınıza şu geliyor; zamanını mükemmel kullanmayı öğrenmelisin, ama sonra yine ne kadar mükemmel olmak istsesende, bazı şeylerin istem dışı gerçekleşecegini de düşünmeyi unutmamam gerektigi aklıma geliyor.
şöyle düşünüyorum da, bu spor cok zaman istiyor, ve sürekli tempoyu artırmak istiyor. iş sadece antrenmanın 40 dk lık sürecinde bitmiyor. çok ekstra düzen ve disiplin istiyor ve bunu da iş hayatınızda başarmanız biraz zorlaşır. tabi, nasıl bir kariyer hedefinizin ve iş hayatınızın olduguna da baglı. sıradan bir yerde çalışıyorsanız, çok ta önemli olmayabilir. ben ciddi kurumlar için söylüyorum özellikle. aktiviteleriniz olacagı ve insanlarla sürekli iletişim halinde olacagınız için, beslenme gibi %80 lik bir faktörü biraz geri plana atmanız gerekecek, aksi takdirde evinize kapanma gibi bir fırsatınız yok çünkü kariyer hedefiniz var.
sonuc olarak, iyi bir vücudunuz olur ve saygı görürsünüz ama altlarda çalışmak zorunda kalabilir ve belki de cogu zaman vücut olarak itibar görebilirsiniz. diğer türlü, düzgün bir vücut olacak şekilde, iyi bir kariyer sahibi olmak, insanı çok daha konumlu yapar diye düşünüyorum. üstelik, heryerde itibarınız olabilir. sonucta, hayat maddi koşullara baglı olarak geciyor ve cebinizdeki para + tecrübe ve blgilerinizle nasıl birisi oldugunuz ölçlülür.