İngilizce Öğrenmek zorunlu hale geldi(Nasıl Öğrenilmeli?)

Arkadaşlar, her geçen gün ingilizce yoksunluğumun acısını bir kat daha fazla hissetmeye başladım. Bilimsel makaleler, Vücut geliştirme Dergileri, Supplement ve diğer elit siteler vs... ingilizcedir.
Beni en çok yaralayan kısmı internetten bulduğum makaleleri adam akıllı okuyamamaktır. Yeni çıkan filmleri (özellikle Amerika Patentli) orjinal sesinde dinleyememek de bu problemlerden bir birtanesidir.
Artık bir taraftan ingilizceye bir giriş yapmayı planlıyorum Teol, Tomer gibi türkiye çapında ve öğrenmeyi garanti eden irtibat kurduğum bir kaç dil kursu var. Açıkcası ondan vaadleri beni pek tatmin etmiyor.

Sizce bu meşakatli yolda nasıl bir tavır sergilemeliyim?

Kendi hayatınızdan ya da çevrenizden İngilzce öğrenimine dair örnekler vermeniz beni mutlu eder.

Saygılarımla.

 

Öncelikle bu kararın için seni tebrik ederim, bu hedefine ulaşmanı çok isterim, ki olaya büyük bir avantajla başlıyorsun, pek çok insan kendisine ezberletilmişcesine;
İngilizce öğrenmek gerek, bu zamanda İngilizce şart diyor.
Bu şekilde İngilizce öğrenilmez.
İnsana somut bir motivasyon gerek.
Sende bu fazlasıyla mevcut.
Kolay değil, ben orta okul hazırlıkta öğrendim, yaş 11-12 olunca kafa çok süratli alıyor, öğretmenimizde nefis bir kadındı.
50 yaşlarında, tam bir Sophia Loren'di (tip, giyim olarak) kaliteli bir kadındı.
Amerika'da yaşamış, Amerikan kültürünü bilmesi, bize bunları anlatmasıda beni çok motive ediyordu.
Amerikan kültürü yüceltilecek bir kültür değildir ama keyiflidir bence, tam bir keyif ve eğlence kültürü, işte bize bunlar hakkında da, ayran budalası olmadan bilgi verirdi.

Öğrendiğin dile ve kültüre merak duyman avantaj.
Bence birkaç yabancı dilde vücut geliştirme dergisi al, gittigidiyor'da satılıyor, al bulunsun.
Onları ileride okuyabilmek somut bir hedef olsun.

Kursların yapabilecekleri aşağı yukarı aynı, cevap sende.
Devamlı gidersen, verilen kelime ödevlerini sistematik olarak yapar ve not tutarsan 2 senede işini fazlasıyla gören bir İngilizce öğrenirsin.
Ancak kolay olmayacak, 2 sene havlu atmamak zordur.
Ancak Batı dünyasını ne kadar eleştirirsek eleştirilelim, insanın ufkunu açan pek çok fikre yabancı kaynaklarla ulaşılabiliyor.

Birde yabancı sevgilin olursa, güle oynaya öğrenirsin

 

Engin insan, seni bu başlıkta görmek ne güzel. Elbette bir giriş yapmanın zamanı geldi. Kursta bana basacaklar grammeri. Kendi çapımda mı öğrenmeye çalışmalıyım; yoksa kursa mı gitmeliyim; o da olmadı özel ders mi almalıyım? Bu üçgen arasında gezip duruyorum dostum.

 

Kendi çapında öğrenemezsin Ergun, eğer Attila İlhan gibi deha seviyesinde bir zekan yoksa (o kendi kendine Fransızca öğrenmiş ama aşırı zeka dolu bir adamdı)
Özel ders yeterli gelmez gibi geliyor, yani çok masraflı olur ve haftada 15-25 saatlik bir dil kursunun işlevini görmesi para babası değilsen zor (haftada 3-4 saat özel ders alsan bile az gelir gibi geliyor)
O yüzden ibre dil kursunu gösteriyor.
Kurs cidden şans işi, ben Almanca kursuna gittim, ilk 2 kur hocam mükemmel bir insandı, ortam muhteşemdi, sonra hoca değişti, grup değişti bende bıraktım!
Bırakmam hataydı ama kurstan önemlisi hoca ve ortam.
Tıpkı askerlikte komutan ve birliğin askerliğin yapıldığı şehirden daha önemli olması gibi.

 

Bana da kurs'a gideceğim gibi geliyor. Özel derste benim için çok rahat olacak; ama haftada 4 saat ancak alabilirim ki bu da benim ekonomiyi bayağı sarsar. Aslında marifet bende. Kurs sadece bir araç olacak. Orada öğrendiklerimi günlük hayata uygulayamamazsam, enazından uygulamaya çalışmassam kurstan sonra elimde hoca bir sıfır ve fuzule yere ödenen paralardan başka bir kazancım olmaz. Elbette tam manasıyla kendi başıma öğrenemem; ama kelime haznem iyi durumda. Cümle yapısı ve pratikte büyük problemler var. Örneğin bir cümleyi Alt yazılı bir filmde duyduğumda örneğin bu cümel 6 kelimeden oluşuyorsa anlamını bildiğim 6 anlamsız kelime duyuyorum sadece. Yani buram buram pratik ve grammer eksikliği kokuyor.

 

Bir dili öğrenmenin en kolay yolu ; o dil ile yaşamaya başlamaktır.İlk tavsiyem yurtdışında bu işe yönelmen olacak ama bu hem maddi hem manevi açıdan çok zahmetli bir iş. Kurslar hakkında birşey diyemem ama bana verilen tavsiye günlük tutmamdı.Sanırım burada bu kadar yazabildiğime göre başarılıda olmuşum.

 

Kelime haznem iyi durumda demek icin biraz erken sanki salvadore_xp. Ben kac senedir Amerikada yasiyorum, universitede butun dersleri ingilizce gordum, ortaokul-liseden cok saglam almanca alt yapim var ve bana kelime haznem yetersiz gelirken senin kendi kelime haznenin iyi oldugunu soylemen ilginc geldi bana (alinma lutfen, biz bize konusuyoruz surda )

Simdi ogrenme konusunda bir cok teori var. Kimi duyarak, kimi gorerek, kimi de bol bol pratik yaparak ogreniyor. Kisinin. once kendisini bilmesi gerekir Yunus Emre'nin dedigi gibi. Kurslarin acikcasi cok faydali olduguna inanmiyorum ama Karasan'in dedigi gibi daha iyi bir alternatif de goremiyorum. Gramer'e bu kadar kafan takilmasin, bizim burda araba tamircisi turk bir amca var, eminim ki hayatinda ne kursa gitmis, ne bir kitap okumus ama gunluk ingilizceyi hem catir catir konuyor hem de anliyor. Gramerinin'de seninkinden kotu olduguna eminim. Ihtiyacin olan bol bol pratik. Rosetta Stone serisi vardi ingilizce ogrenmek icin, benim bayagi hosuma gitmisti, torrent'le download edebilirsin. Bir dene, memnun kalmazsan yine konusuruz.

 

aneximandros, kesinlikle alınmadım. Elbette sana göre yeterli değildir. Gramer ve pratiğe öncelikli ihtiyacım olduğunu belirtmek için yazmıştım. "Rosetta Stone " denemek isterim; ama pek verimli olacağını sanmıyorum. Daha önceden birkaç set alarak kendi çapımda birşeyler yapmaya çalıştım; şu ana kadar da bunu başaramadım. Tek yol kurs gözüküyor gibi şimdilik.

 

en iyi öğrenme metodu dilin yoğun olarak kullanıldığı ortamda bulunmak. yani konuşulduğu ülkeye gitmek. hem zaman hem de para gerekli bunun için...salondan bi arkadaşım 6 aylığına gitmişti. hem çalışıp hem dil öğreniyor...zormuş gerçi hem çalışıp hem de dil öğrenmek...

 

Aslında maliyete o kadar takılmamak gerek diye düşünüyorum. Burada adam akıllı bir kursa gitmeyi planlasan 2 milyarı gözden çıkarman lazım ki bulunduğun semtte de olacak değil ki seçkin ing. kursu. Otobüs, yeme vs... Takriben 3-4 milyar diyelim. 5 Milyara yabancı bir ülkede 6 ay idare edebilir miyim? Bu konuda müthiş cahilim; ama edebilirim gibime geliyor. Bizim Dayıoğlu Erasmus'la macaristana gitti. Ordaki insanlarla sadece ing. konuşabiliyordu. Çünkü iki tarafta çat pat ing biliyordu. Dayı oğlu geldiğinde çok ileri düzeyde ing konuşur bir durumdaydı. Ya da ben hiç bilmediğim için bana çok ileri seviye geldi. Sınıf arkadaşlarımdan bir tanesi de yazın 3 ay boyunca ingilterede amcasının yanında çalıştı. O da hiçbir şey anlayamdığı, ingilizcelerin bunu kafaya aldığını söyledi. Adam ing öğreneyim derken ingilizceden nefret etti. O yüzden Maracaristan vs... gibi vasat avrupa ülkerelerine gitsem hem az para gider ve daha az sıkntı çekerim diye düşünüyorum.
Siz ne düşünürsünüz bu ülkere gitmem konusunda.

 

İngilizceyi Türkiyede öğrenmek Macaristanda öğrenmekten çok daha etkin ve faydalı olacaktır. Ayrıca İngilizler anlamayanları kafaya almak gibi boş işlerle uğraşmazlar çünkü anlamayan zaten anlamıyordur .Hem anlamayan kafaya alındığını nasıl anlayabilir ki? Yurtdışında öğreneceksen Amerika veya İngiltereyi tercih et olmuyorsa burada öğren.Bir sürü arkadaşım var hepsi burada kurs veya okul yoluyla öğrenmişler açıkçası hiçbirinin konuşmasıda ,anlamsında problemli ve komik değil.Yurtdışı sadece öğrenme sürecini kısaltır eğer uzun süre kalırsan aksan oluşturmana yardımcı olur bunun dışındada bir etkisi yoktur. Benim tavsiyem öğrenme sürecine girdiğin zaman kitap oku ve günlük tut.Aynı zamanda hiçbirşey anlamıyor olsan bile günde en az 1 saat ingilizce yayın dinle.

 

İngiltereye giden arkadaş zaten ortadüzeyde ingilizceye sahipti. Telaffuzundaki yetersizlik ve pratik yoksunluğundan dolayı anlatılanları tam manasıyla anlayamıyor. İlginç gelen bir de kafaya alındığı anlamak için her kelimeyi anlamak gerektiğini de düşünmüyorum. Karşıdaki adamın beden dili bile bunu ele verecektir.

Dediklerini gayet iyi anladım; fakat neden macaristan'da öğrenmek türkiye'de öğrenmekten daha zor; bunu anlayamadım. Oradaki insanlarla ortak paydam sadece çat pat ingilizce olmaycak mı? Bana İngiltere git madem pratik istiyorsan diyebilirsin. Oraya da para mı dayanır dostum.
İngilizce 1 saat yayın izlemek elbette çok faydalı olur; ben onun yerine alt yazılı dvd leri altyazıyı okumadan anlamaya da çalışıyorum. Pratik açısından faydası olacaktır.
Aslında belli bir düzeye getirsem ondan sonra kendi başıma ilerletirim diye düşünüyorum. Çünkü mevcut ingilizcemi mümkün olduğu kadar kullanacağımdan enazından kullanmaya çalışacağımdan eminim.
Bilgler için sağol.

 

Macaristanda öğrenmek Türkiyede öğrenmekten daha zor demedim.Burada çok daha iyi öğrenebileceğinden bahsettim.

 

İngilizceyi Türkiyede çok iyi öğrenemezsiniz pratik yapma imkanınız çok yoksa.Eğer maddi durumun iyiyse 2500-3000 euroyu gözden çıkartırsan 6 ay ingiltere ya da maltada dil eğitimi görmeni tavsiye ederim.Ama kışın gitmen gerek çünkü kışın yurt dışı kursları yazın olan kurslardan neredeyse yarı yarıya ucuz.Mesela ben temmuzda 2 aylığına maltaya ingilizce dil kursuna gideceğim yeme+içme+konaklama+eğitim=1920 euro.

 

Vallahi iyi para. Üstelik 2 aylık çok kısa değil mi? Oraya sadece dil eğitimi için mi gideceksin. Başka planların var mı?

 

kesinlikle katılıyorum.
kendimden ve çevremdeki birçok kişiden biliyorum kursa gidersin bir iki formül ezberlersin kursu bırakırsın sil baştan!
en iyi öğrenme metodu dili yerinde öğrenmek. Kursta Çeçen bir arakadaş vardı. Türkiye Türkçeyi yaklaşık iki senede öğrenmiş. Türkçeden ingilizce öğrenmeye başlıyor! fakat İngilizceyi bizim gibi sadece formül ezberinden ileri götüremiyor.

Yurt dışı da nasıl olacak?
Maddi imkanın varsa cevabı kolay İngiltere! Gidersin güvenilir bir acentaya en az 6 aylık bir program ayarlarsın gidersin.
Benim gibi maddi gücü çok iyi olmayanlar içinse yurtdışı seçeneği olarak Malta var. Üstelik İngilizceyi öğrenmek için en uygun yer olduğu söyleniliyor. Biraz Maltayı araştır derim. ama kurs mu? yani öğrenirsin tamam ama yıllarını alan bir serüvenle! ben artık bu kısmı geçtim para biriktirip Malta yolcusu olma yolunda daha ciddi düşüncelerim var.

 

Teşekürler samimi fikrin ve açıklamarın için.
İngiltereye gitme ihtimalim yok sayılır. Malta olayını araştıracağım; kısmetse beraber gideriz

 

Vize almak çok zor bir olay ama, daha önce Schengen aldıysanız tamam ama diğer türlü cidden burnunuzdan getiriyorlar.
Malta vize almıyorsa iş değişir tabii, cennet gibi bir adada, güzel kızlardan dil öğrenmek süper olurdu

 

Yazını okuyunca bir abinin sözü aklıma geldi: Dil dile değmeyince dil asla öğrenilmez

 

wallahi dogru bir laf tecrubeyle sabittir gudulenme olmadan degil ingilizce iyi seviyede hicbir yabanci dilin cok iyi derecede ogrenilecegine inanmiyorum istek kaynaklar vs vs hersey yerinde olsa bile kisiye bagli bir gelisme aslinda ben sofyada ingilizce endustri muhendisligi okudum simdi ingilterede master icin okullari arastiriyorum
buraya ilk gelisimde ne bulgarca ne ingilizce bilmiyordum acikcasi babamin beni yurda ingilizce bilen bulgar bir cocugun yanina yerlestirmesiyle basladi olay o kadar rezalettiki anlatamam birsey sorucak oluyorum birsey istiycek oluyorum yok, hep komedi sosyal bakimdan ayni rezalet markete git agzini bir ac hele birde kalabaysa aman anlatamam yawas yawas mecburi olarak gelisiyor diller (bulgarcayla ingilizce paralel)hem okulda hem cevrede konusma zorunlugugu warsa ogrenmeme gibi bir sansi yok insanin zaten kizlari cok guzel bir memleket hani sirf onlar icin burda is kurup kalasi geliyor insanin mecbur kalinca insan daha iyi ogreniyor sanirim,zaten yillardir hobi olarak djlik yaptigim icin dinledigim yabanci parcalarin ne anlama geldigini merak edip duruyodum