SCHWARZXXL Antrenman

Abi ınstagramdan her zaman takipdeyim yılların emeginin sonucu bir vücut helal demekden başka birşey denmez

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Arkadaşlar, uzun bir aradan sonra ilk kez bir gece evde bilgisayarın başında biraz vakit geçirme şansım oldu. Hızlıca bir video hazırladım onu ekliyorum. Sorularınızı bir türlü cevaplayamadım, kusura bakmayın. Forumda maalesef pek aktif olamıyorum.

Zottman Curl, biceps için kullandığım bir bitirici egzersiz. Selamlar.

 
Arkadaşlar, iş arasında önceki sayfadaki sorulara, soranları refere etmeden hızlıca cevap vereyim.

CBL'yi aslında ben kütle kazanımı için de şart görmüyorum. Düşük yağ oranında, keto -ama kalorisi daha yüksek bir keto- beslenme + güç antrenmanı, benim görüş ve deneyimime göre temiz kas kütlesi kazanımı için en uygun seçim.

CBL, biraz sosyal hayata uyum, biraz da karb açlığı çekenlerin nefsini köreltme amacı güdüyor bence.

Keto'da libido kaybı, insülin-SHBG arasındaki ters ilişki ile açıklanabilir. Keto'da düşük insülin seviyesi kaynaklı SHBG artışı, serbest testosteron konsantrasyonunu düşürüyor olabilir. Ben bunu hiç yaşamadım. Keto'daki yüksek yağ alımının testosteron üretimine katkısıyla beraber düşünülmeli bu. Sadece düşük insülin seviyelerine sebep olan, yağdan da düşük bir low carb beslenme ile Keto aynı sonuçları doğurmayabilir. Keto yaparken, libido kaybı yaşayan arkadaşlar, yağ alımlarının yeterli olup olmadığını da bir kontrol etsinler.

Bu arada, dün akşam çektiğim çok kısa bir videoyu da ekliyorum. Özellikle koşucu arkadaşların ilgisini çekebilecek bir konu.

 
@SCHWARZXXL ; son ay günlük kalori ihtiyacımdan 1000-1200 cal daha aşağıda kalori alarak besleniyorum. 150 gr bulgur, 1-2 dilim kepekli ekmek, 3 adet grissini.. 180 gr civarı protein.. 80-90 gr civarı yağ.. Gün içinde insulini zıplatacak bir şey tüketmiyorum.

Daha önceki kan tahlillerime göre serbest testo düşmüş. Çok değil.. 888 den 780 gibi birşey.. Bahsettiğin gibi bende de SHBG artışına bağlı free testo düşüşü olmuş olabilir mi?
 
wrestler dedi:
Bahsettiğin gibi bende de SHBG artışına bağlı free testo düşüşü olmuş olabilir mi?
Genişletmek için tıkla...
Kalori düşürmek tek başına serbest T'yi etkileyebiliyor. Antrenman tarzın da önemli. Uzun kardiyo çalışmaları ya da düşük yoğunluklu, yüksek volümlü ağırlık antrenmanları da kortizolü yükseltip, serbest T üzerinde negatif etki yapmış olabilir.
 
Hocam merabalar,
Forumda yeniyim özel olarak mesaj atılabiliyo mu ya da nerden atılıyo bilmiyorum bu başlığın altına yazmak durumunda kaldım,kusura bakmayın.
23 yaşında 1.73 boyunda 73.2 kg ağırlığındayım.11 yıllık profesyonel voleybol hayatım oldu.Sakatlıklarım sebebiyle voleybola 3 yıl kadar ara verdim bu süreçte çok kilo aldım ve sahip olduğum kasları da haliyle kaybettim.Voleybola geri dönmek için sakatlıklarımla ilgili tedavilerim hala sürüyor.Kilo verir ve kaslarımı güçlendirirsem bu süreci daha da kolaylaştırırım diye düşünüyorum doktorumla da hem fikiriz.
Sizden yardım istediğim konu 10 kilo fazlamı vermek ve eskisi gibi kaslı bir vücuda sahip olmak için nasıl bir yol izlemeliyim.Benim için verebiliceğiniz örnek bir beslenme programı var mı?
Teşekkürler..
 
Dumbbell Biceps Curl için kısa bir ipucu videosu yayınladım arkadaşlar. Buyrun;

 
Selamlar,

Üst Vücut ve Merkez Bölge için bir fonksiyonel egzersiz videosu ekledim. İyi antrenmanlar arkadaşlar.

 
Schwarz selamlar bir şeyi merak ediyorum hiç steroid ya da benzer sentetik ilaç kullandın mı yoksa doğal olarak mı yapıyorsun? Doğal bodybuilding'in limitlerine yaklaşmış durumdasın sanırım eğer ilaç kullanmadıysan hiç.
 
vincenzo234 dedi:
Schwarz selamlar bir şeyi merak ediyorum hiç steroid ya da benzer sentetik ilaç kullandın mı yoksa doğal olarak mı yapıyorsun? Doğal bodybuilding'in limitlerine yaklaşmış durumdasın sanırım eğer ilaç kullanmadıysan hiç.
Genişletmek için tıkla...
Kendi mesajında söylemişti: ' ömrümde 1 mg bile steroid kullanmadım.'
 
vincenzo234 dedi:
Schwarz selamlar bir şeyi merak ediyorum hiç steroid ya da benzer sentetik ilaç kullandın mı yoksa doğal olarak mı yapıyorsun? Doğal bodybuilding'in limitlerine yaklaşmış durumdasın sanırım eğer ilaç kullanmadıysan hiç.
Genişletmek için tıkla...

Arkadaşlar selamlar,

İş yoğunluğundan buraya uğrama fırsatım pek olmuyor. Ama hazır konusu açılmışken, kısaca bir şey söyleyeyim bu steroid mevzusunda.

Benim vücudum, bence, doğal vücut geliştirmenin sınırlarında değil. 96'dan beri bir şekilde ağırlık çalışıyorum ve bunun rahat ilk 10 yılı bilgilerim çok çok eksikti. Bir dolu antrenman ve beslenme hatası, sakatlık vs. ile sekteye uğradı bu süreç. Son bir kaç senedir de aslında VG yapmıyorum. Daha çok powerlifting'e dönen ağırlık antrenmanlarım, artık kapalı alanda spor yapmaktan çok sıkıldığım için giderek azaldı. Şu aralar kendimi daha çok koşu ve sakat göğsümle yapabildiğim kadar kalistenik egzersizlere verdim. Bir hafta önce Antalya'da 107 kiloluk vücudumla ilk yarı maratonumu koştum mesela.

Bunları neden anlatıyorum? Çünkü bizim memlekette maalesef "supplement ve hatta steroid olmadan kas kütlesi inşa edilemez, fit bir vücut yapılamaz" gibi bir algı var. Bunun arkasındaki temel sebep, çoğu VG meraklısının bu işe ilk adımlarını merdiven altı badi salonlarında atmış olması. Bu mekanları küçümsemiyorum ama buralarda kuşaktan kuşağa hep aynı yanlış anlayış aktarılıyor. Yanlış beslenme, yanlış antrenman, steroid ve supplement ile "düzeltilmeye" çalışılıyor. "Hocasından" bu işin böyle yapıldığını gören çırak, kendinden sonrakine de bunu aktarıyor. Sonuçta 3-4 senede temiz beslenme ve düzgün antrenmanla elde edilebilecek vücutlar belki de daha da uzun sürelerde, kötü beslenme ve dengesiz antrenman planlarıyla ve maalesef ilaç desteğiyle zar zor inşa edilebiliyor. Neticede, bu işin oluru bu zannediliyor. Ben ilaçla ancak bunu yaptıysam başka yolu yoktur düşüncesi, özellikle yeni başlayanları gereksiz yere steroid kullanımına, ihtiyacından çok daha fazla protein tüketimine sevkediyor. Tabi işin steroid ve fahiş fiyatlara supplement satışı yapan salon hocası ayağı da var ama o konuya girmeyeceğim.

Kısaca, çoğunuz benden çok çok gençsiniz. Endokrin sisteminiz lokomotif gibi çalışıyor. Benim yaptıklarımı katlayacak potansiyeliniz var. Steroid -ve hatta çoğunuzun supplement- kullanımına da ihtiyacınız YOK.

Herkese iyi ve sağlıklı antrenmanlar.
 
SCHWARZXXL dedi:
Arkadaşlar selamlar,

İş yoğunluğundan buraya uğrama fırsatım pek olmuyor. Ama hazır konusu açılmışken, kısaca bir şey söyleyeyim bu steroid mevzusunda.

Benim vücudum, bence, doğal vücut geliştirmenin sınırlarında değil. 96'dan beri bir şekilde ağırlık çalışıyorum ve bunun rahat ilk 10 yılı bilgilerim çok çok eksikti. Bir dolu antrenman ve beslenme hatası, sakatlık vs. ile sekteye uğradı bu süreç. Son bir kaç senedir de aslında VG yapmıyorum. Daha çok powerlifting'e dönen ağırlık antrenmanlarım, artık kapalı alanda spor yapmaktan çok sıkıldığım için giderek azaldı. Şu aralar kendimi daha çok koşu ve sakat göğsümle yapabildiğim kadar kalistenik egzersizlere verdim. Bir hafta önce Antalya'da 107 kiloluk vücudumla ilk yarı maratonumu koştum mesela.

Bunları neden anlatıyorum? Çünkü bizim memlekette maalesef "supplement ve hatta steroid olmadan kas kütlesi inşa edilemez, fit bir vücut yapılamaz" gibi bir algı var. Bunun arkasındaki temel sebep, çoğu VG meraklısının bu işe ilk adımlarını merdiven altı badi salonlarında atmış olması. Bu mekanları küçümsemiyorum ama buralarda kuşaktan kuşağa hep aynı yanlış anlayış aktarılıyor. Yanlış beslenme, yanlış antrenman, steroid ve supplement ile "düzeltilmeye" çalışılıyor. "Hocasından" bu işin böyle yapıldığını gören çırak, kendinden sonrakine de bunu aktarıyor. Sonuçta 3-4 senede temiz beslenme ve düzgün antrenmanla elde edilebilecek vücutlar belki de daha da uzun sürelerde, kötü beslenme ve dengesiz antrenman planlarıyla ve maalesef ilaç desteğiyle zar zor inşa edilebiliyor. Neticede, bu işin oluru bu zannediliyor. Ben ilaçla ancak bunu yaptıysam başka yolu yoktur düşüncesi, özellikle yeni başlayanları gereksiz yere steroid kullanımına, ihtiyacından çok daha fazla protein tüketimine sevkediyor. Tabi işin steroid ve fahiş fiyatlara supplement satışı yapan salon hocası ayağı da var ama o konuya girmeyeceğim.

Kısaca, çoğunuz benden çok çok gençsiniz. Endokrin sisteminiz lokomotif gibi çalışıyor. Benim yaptıklarımı katlayacak potansiyeliniz var. Steroid -ve hatta çoğunuzun supplement- kullanımına da ihtiyacınız YOK.

Herkese iyi ve sağlıklı antrenmanlar.
Genişletmek için tıkla...
Ağzına sağlık, gerçekten güzel bir konuya değinmişsin..Umarım herkes böyle düşünür...
 
SCHWARZXXL dedi:
Arkadaşlar selamlar,

İş yoğunluğundan buraya uğrama fırsatım pek olmuyor. Ama hazır konusu açılmışken, kısaca bir şey söyleyeyim bu steroid mevzusunda.

Benim vücudum, bence, doğal vücut geliştirmenin sınırlarında değil. 96'dan beri bir şekilde ağırlık çalışıyorum ve bunun rahat ilk 10 yılı bilgilerim çok çok eksikti. Bir dolu antrenman ve beslenme hatası, sakatlık vs. ile sekteye uğradı bu süreç. Son bir kaç senedir de aslında VG yapmıyorum. Daha çok powerlifting'e dönen ağırlık antrenmanlarım, artık kapalı alanda spor yapmaktan çok sıkıldığım için giderek azaldı. Şu aralar kendimi daha çok koşu ve sakat göğsümle yapabildiğim kadar kalistenik egzersizlere verdim. Bir hafta önce Antalya'da 107 kiloluk vücudumla ilk yarı maratonumu koştum mesela.

Bunları neden anlatıyorum? Çünkü bizim memlekette maalesef "supplement ve hatta steroid olmadan kas kütlesi inşa edilemez, fit bir vücut yapılamaz" gibi bir algı var. Bunun arkasındaki temel sebep, çoğu VG meraklısının bu işe ilk adımlarını merdiven altı badi salonlarında atmış olması. Bu mekanları küçümsemiyorum ama buralarda kuşaktan kuşağa hep aynı yanlış anlayış aktarılıyor. Yanlış beslenme, yanlış antrenman, steroid ve supplement ile "düzeltilmeye" çalışılıyor. "Hocasından" bu işin böyle yapıldığını gören çırak, kendinden sonrakine de bunu aktarıyor. Sonuçta 3-4 senede temiz beslenme ve düzgün antrenmanla elde edilebilecek vücutlar belki de daha da uzun sürelerde, kötü beslenme ve dengesiz antrenman planlarıyla ve maalesef ilaç desteğiyle zar zor inşa edilebiliyor. Neticede, bu işin oluru bu zannediliyor. Ben ilaçla ancak bunu yaptıysam başka yolu yoktur düşüncesi, özellikle yeni başlayanları gereksiz yere steroid kullanımına, ihtiyacından çok daha fazla protein tüketimine sevkediyor. Tabi işin steroid ve fahiş fiyatlara supplement satışı yapan salon hocası ayağı da var ama o konuya girmeyeceğim.

Kısaca, çoğunuz benden çok çok gençsiniz. Endokrin sisteminiz lokomotif gibi çalışıyor. Benim yaptıklarımı katlayacak potansiyeliniz var. Steroid -ve hatta çoğunuzun supplement- kullanımına da ihtiyacınız YOK.

Herkese iyi ve sağlıklı antrenmanlar.
Genişletmek için tıkla...

Tam da istediğim bir konu ben de bu aralar 5k hızımı 23 dak. nın altına çekip 10k-20k antrenmanları yapmak istiyorum. Ancak Vg ile birleştirince ciddi anlamda yıpratıcı oluyor. Bazı haftalar off gün yapmadan (ya vg ya koşu gibi) çalıştığım oluyor. Bu konuda nasıl bir yol izledin hem ağırlık hem koşu antrenmanları için konuşuyorum.
 
Koşu konusunda çok ahkam kesecek durumda değilim. Performans kaygısıyla koşunca da keyif alamıyorum zaten. Daha çok kafa açmak için koşuyorum. 5k için sanırım gördüğüm en iyi süre 27 dakika idi. Şimdilerde 10k süremi indirmeye çalışıyorum. Eğer kütle kazanma derdin varsa 10k ve üstü mesafeler için yapılacak antrenmanlar süreci baltalayabilir. Ben 21k için sıkıştırılmış bir programla 7-8 hafta kadar çalıştım. Haftada 5 gün koşu, 3 gün de ağırlık çalışmam vardı ve bayağı zorladı. Şimdi İstanbul Yarı Maratonu'nda 10k koşmayı planlıyorum. Bunun için mesafeleri kısaltınca kas dolgunluğum arttı hemen. Ben bir de hep ketojenik diyette kaldığımdan kas kütlesindeki artış-azalışlar çok sert olmuyor.

Yani, tavsiyem kütle ve kuvvet senin için hala önemliyse koşu için hedeflerini en fazla 10k ile sınırlı tut.

lordsoth dedi:
Tam da istediğim bir konu ben de bu aralar 5k hızımı 23 dak. nın altına çekip 10k-20k antrenmanları yapmak istiyorum. Ancak Vg ile birleştirince ciddi anlamda yıpratıcı oluyor. Bazı haftalar off gün yapmadan (ya vg ya koşu gibi) çalıştığım oluyor. Bu konuda nasıl bir yol izledin hem ağırlık hem koşu antrenmanları için konuşuyorum.
Genişletmek için tıkla...
 
Ramazan'da antrenman yapmakla ilgili çektiğim spontane bir video;


Selamlar.
 
Merhaba arkadaşlar,

Yaklaşık bir ay önce bir operasyon geçirmiştim. Burada da bazı arkadaşlar bilir. Geçirdiğim sakatlık, Pectoralis Majör Tendon Rüptürü; yani Göğüs Kası Tendonunun Kopması. Sık rastlanan bir sakatlık değil ve bu aynı zamanda başa geldiğinde hakkında bilgi bulmayı da zorlaştırıyor.

Ondan ben de, ne olduğu ve bu sakatlığı yaşamamak için nelere dikkat etmemiz gerektiğini kısaca anlattığım bir video hazırladım. Sadece göğüs kası değil diğer tendon yaralanmaları -özellikle koşucuları ilgilendiren Aşil tendonu rüptürü- hakkında da fikir vereceğini umuyorum.

Sağlıklı antrenmanlar dilerim hepinize.

 
ustad cok guzel anlatmissin, ancak bu sakatlanma olayinda beslenme de bence cok onemli, basimdan gecen ufak incinmelerden tecrubeliyim, genelde yeterli aa almadigimda sakatlandim.
 
boksbody, haklısın. Aslında atladığım konular olmuş, sonradan farkettim. Beslenme ve dinlenme eksikliği, elektrolit kaybı gibi konular da var. Bir de kreatin kullanımının da riski arttırdığını okumuştum daha önce.

boksbody dedi:
ustad cok guzel anlatmissin, ancak bu sakatlanma olayinda beslenme de bence cok onemli, basimdan gecen ufak incinmelerden tecrubeliyim, genelde yeterli aa almadigimda sakatlandim.
Genişletmek için tıkla...
 
You must log in or register to reply here.
Back
Yukarı