Testesteronu Doğal Yollardan Artırmanın Yolları

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve baris tarafından 18 Haziran 2006 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 129 üye.
  1. terminator7
    Offline

    terminator7 Yeni Üye

    Katılım:
    15 Ağustos 2007
    Mesajlar:
    19
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    merak ettigim balık yagı hapı alsam ne olur?
    boyum uzarmı?
     
  2. FleXoR
    Offline

    FleXoR Özel Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2005
    Mesajlar:
    7.083
    Beğenileri:
    10.235
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Antrenör - Yazar
    Yer:
    Kırklareli & sivas
  3. firebird
    Offline

    firebird Üye

    Katılım:
    28 Şubat 2007
    Mesajlar:
    369
    Beğenileri:
    154
    Ödül Puanları:
    0
    yazı için teşekkürler ,yanlız unutmamak gerekirki kırmızı etin 3 kilosuna vereceğimiz para ile 1 kutu tribulus alınabiliyor ve tam 2.5 ay kullanılıyor , ve 1 kutuluk kullanımın sağlığada kesinlikle bir zararı yok kullanan herkes memnun diye düşünüyorum
     
  4. KaRaBaSH
    Offline

    KaRaBaSH Üye

    Katılım:
    5 Haziran 2007
    Mesajlar:
    234
    Beğenileri:
    35
    Ödül Puanları:
    0
    tribulus fena bir şey. 3 gündür kullanmama rağmen malum yan etkisi hayatımı etkilemeye başladı. ayrıca gerçekten bir dayanıklılık manyaklığı oluşturuyor bünyede.
     
  5. DoU
    Offline

    DoU Üye

    Katılım:
    2 Temmuz 2007
    Mesajlar:
    6
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    ellerinnize sağlık çk aydınlatıcı bir çalışma olmş
     
  6. diez
    Offline

    diez ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    13.051
    Beğenileri:
    15.000
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    Çorum
    dou lüften teşekkür butonunu kullanalım..
     
    uzk ve GocebeKral bunu beğendi.
  7. Warrior
    Offline

    Warrior Üye

    Katılım:
    10 Mayıs 2007
    Mesajlar:
    45
    Beğenileri:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Biraz konu dışı olacak ama birşey sormak istiyorum. Testesteronun artması erkeklik hormonunun artması bildiğiniz gibi. Peki böyle bir durumda başka yerlere de katkısı olur mu bunun? Mesela suratımızda sakal çıkmayan bir bölgede sakal çıkar mı testesteronu arttırırsak?
     
  8. tirt
    Offline

    tirt Üye

    Katılım:
    22 Aralık 2007
    Mesajlar:
    1
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    bunu bende merak ettim... tribulusun böyle bir etkisi olabilir mi acaba? kullanan arkadaşlar kıllanmayla ilgili nası bir yan etki gördüler?

    yüzde bazı sakal çıkmayan yerler oluyor ve bir kaç gün traş olmayınca o sakalsız bölgeler çok kötü görünüyor.... acaba tribulus buralardan daha hızlı sakal çıkmasına yardımcı olabilir mi?
     
  9. xtone
    Offline

    xtone Üye

    Katılım:
    16 Ocak 2008
    Mesajlar:
    52
    Beğenileri:
    7
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    tribulus kullanan arkadaşım oldu karacigeri aşırı thribat ediyo bu üzden de sakaldan çok sivilce çıkartıyo suratta felaket bi sivilcelenme yapmıştı ama herkes için aynı olacagına inanmıyorum bazılarında farklı yan etkide bırakabilir ama bildigim kadarı ile sakal artı bi yana başka bölgelerde de kıllanma yapması mümkün testestoron enantat maddesi var forumda onun yan etkilerini okursanız daha ii bilgi alıcagınızdan eminin ama benim söyliyebilecegim etkileri :
    saç dökümü,ses kalınlşması,vücut bölgelerinde kıllanmalar
     
  10. xtone
    Offline

    xtone Üye

    Katılım:
    16 Ocak 2008
    Mesajlar:
    52
    Beğenileri:
    7
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    hayır uzamaz sadece zihne iyi gelir ve kemiklerini güçlendirir eger yaşın ufaksa genetik %90 besin ve spor etkinligi boy uzamasında %10 luk bi degerde yani cok az bi kıpırdama olur acı ve gercek yaşın ufak ise balık yagı degil bütün besinlerden yararlarınırsan süt..vb gibi yardımı olacagına inanıyorum
     
  11. xtone
    Offline

    xtone Üye

    Katılım:
    16 Ocak 2008
    Mesajlar:
    52
    Beğenileri:
    7
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    başka türlü arttırmanında yolu var bu forum veya google da araşrırma yamıştım arttıranlar

    kırmızı et
    fıstık,badem,fındık
    sarımsak
     
  12. xtone
    Offline

    xtone Üye

    Katılım:
    16 Ocak 2008
    Mesajlar:
    52
    Beğenileri:
    7
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    1-KIRMIZI ET : içermiş olduğu zengin amınoacidler,hayvansal yağ,kolestrol ve çinko nedeniyle doğal testesterone tetikleyici gıdaların başında geliyor..kırmızı et ayrıca içermiş olduğu carnitine ,creatine ve cla bakımındanda vücut gelişimine büyük katkı sağlıyor..bu kadar geniş ve zengin bir besin maddesi yelpazesini barındıran nadir gıdalardandır kırmızı et...bazı kaynaklar kırmızı etin içermiş olduğu yağ miktarından dolayı kesinlikle kaçınlıması gerekn bir gıda olduğunu söyleselerde siz bunlara kulak asmayın..kırmızı etin getirisi her zaman götürüsünden fazladır..zaten bahsetmiş olduğumuz konu testesteronu doğal olarak arttırmak olduğu için,etteki bu yağ ve kolestrol büyük önem taşıyor..kolestrol testesteron için hammaddir..o nedenle düşüy yağlı ve kalorili dietler her zaman testesterone miktarında büyük ölçüde azalmya neden olur. Vücudunuzdaki her pound başına 18-20 (kilo başına 40-44 e denk gelir) kalori almanız ve günlük yağ alımında %20 nin altına indirmediğiniz takdirda,vücudunuzun testesteron salgılaması yüksek seviyelerde kalacaktır..eğer hazırlandığınız bir müsabaka yoksa ,yaz dönemlerinde de uyguladığınız dietlerinizdeki kaolori miktarını çok düşürmemeye özen göstermelisiniz..ve kırmızı ettende korkarcasına kaçmamanızda fayda var..

    2-TAM YUMURTA : yapılan son çalışmalara göre yumurta sarısının içermiş olduğu kolestrol zannedildiği kadar zararlı değil..yani vücuttaki kötü kolestrol seviyesini belli bir seviyeye kadar arttırmıyor.bazıları size yumurta sarısndan uzak durmanızı ve sabahları 8-10 tane yumurta beyazı yemenizi söyleyebilir..ama yumurta tüm haliyle barındırdığı kolestrol,protein ve minerallerce gercekten çok komplike bir besin..yumurtanın sarısını belli ölçülerde almaktan kaçınmayın..en azından 3 yumurta sarısı bir gün içinde alınabilir..yani sabahları 6 yumurta beyazı yerine 3 tam yumurta yemenizin sonuçlar çok daha olumlu yönde olacaktır..ayrıca yumurtadaki aminoacid kalitesinden ve biolojik değerinden bahsetme gereği duymuyorum..kaliteli aminoacid alımınında testesteron salgılanmasında önemli etkileri vardır.

    3-SARIMSAK : allicin denen bir madde içerir..testesteronu yükseltici ,kortisolu de düşürücü bir etkisi vardır sarımsağın..kortisol ve testesteron birbiryle zıt çalışan iki hormondur.bunları birbirine düşman iki hormon gibide düşünebilirsiniz...sarımsağın bu olumlu etkileirnden faydalanmak istiyorsanız çiğ olarak tüketmeye çalısın(mümkün olduğunca)..biliyorum bu durum sizin için çok zor olabilir.onedenle üzerinde fazla durmayacağım.kişinin tercihine kalmıştır.

    4-BROCOLİ-LAHANA-BRÜKSEL LAHANA : vücudumuzda bulunan diğer bir hormonda östrojen hormonudur..bu hormon bizim istemediğimiz ne kadar olay varsa gercekleştirir..vücut yağını arttırır ,kas dokusunu azaltır..fakat saymış olduğum bu 3 sebze çeşiti içermiş oldukları yüksek miktardaki indole-3 karbinol denen madde sayesinde vücuttaki kötü östrojeni düşürmektedir.ayrıca ihtiva ettikleri vitamin ve minerallerin de beslenmenize pozitif katkısı olacaktır..bu sebzeleri mümkün olduğunca az pişrerek ana öğünlerinizin yanında alabilirsiniz..bu tip besinler sizin öğünlerinizdeki besin kalitesini ve zenginliğni arttıracaktır..

    5-FINDIK-FISTIK-BADEM VB...(NUTS) : içermiş oldukları kaliteli yağ ,vitamin ve minerallerce testesteronu tetikler..çoğu vücutçu dietinde bu tip besinlere yer verir.günde bir subardağı kuruyemiş yeterli olacktır..bunun yerine fıstık ezmesi ve fındık ezmeside tüketebilirsiniz..fakat bunları tüketirken kakaolu ve krokantlı olanları değilde ,natural olanları tercih edin...boşuna fındık için reklamlarda ''aganigi naganigi'' tabirini kullanmıyorlar.

    6-FASULYE : içermiş olduğu yüksek çinko oranı sayesinde testesteronu tetikler..içeriğindeki çinko miktarı kırmızı etteki kadar yüksektir..ayrıca düşük glisemik indeksli karbonhidrat sayesindede kan sekerinizi uzun süre belli bir seviyenin altına indirmeyecektir..testesteron hormonunun salgılanmasında kan şekeri de önemli bir rol oynar..düşük kan şekerinde testesteron hormon seviyeside düşer..o nedenle gün içindeki belli zamanlar dışında yüksek glisemik indeksli karbonhidratlardan kaçının..düşük glisemik indeksi karbonhidratlara yönelerek gün içerisinde kan sekerini belli bir seviyenin altında tutmalısınız..unutmayınki insülin hormonu ne kadar cabuk yükselirse okadar cabuk düşer...insülinin bu özelliğinden faydalanmanız gereken zaman ise antremandan hemen sonrası olmalıdır..bu husustanda bir çok başlıkta bahsedilmiş olmasına rağmen ,çok önemli olduğu için bir kez daha yinelemek istedim.

    7-HAYVANSAL PROTEİN :kümes hayvanları,lor peyniri,deniz ürünleri içermiş oldukları temel amınoacidler bakımından ve düşük kalorili olmasından dolayı yüksek miktarlarda tüketilme imkanı sağlar..protein alımının vücuttaki anabolic hormonların salgılanmasındaki etkileri çok büyüktür..özelliklede temel amın acidlerin anabolizmaya olan büyük katkısı..eğer testesteron ve diğer anabolic hormonların salgılanmasını istyorsanız günlük protein alımınızı çok düşürmemye özen gösterin..ama unutmayınki fazla proteinde yağa dönüşecektir..şöyle birde handikap varki vücuttaki fazla yağ oranıda testesteron miktarını düşük seviyelerde tutar.testesteron vücut yağ oranı düşükken daha fazla salgılanır.. onedenlede protein alımınızı makul ölçülerde gercekleştirin..

    8-KALİTELİ YAĞLAR :zeytin yağı,balık yağı,keten tohumu yağı gibi omega 3 bakımından zengin yağların kötü kolestrolu arttırmadığını ve testesteronun oluşmasına katkıda bulunduğunu bilelim..bu yağlardan en kolay olarak tüketebileceğimiz olan yağ çeşidi zeytinyağıdır..zeytin yağı tüketirkende ,yağın mümkün olduğunca saf olmasına ve kızartma olarak kullanılmamasına özen gösterin..

    9-SUPPLEMENT : yukarıda saydığım gıdalar dengeli bir şekilde alındığı takdirde,testesteron arttırımı için ekstradan supplement kullanmanıza gerek dahi kalmayacaktır..alsanız dahi bunun ekstradan bir faydası olmayacaktır..ama saydığım bu besinleri alamıyorsanız ve kendinizi bu nedenden dolayı takviye alma mecburiyetinde hissediyorsanız supplement alabilirsiniz..bu supplemntler cinko tabletleri,c vitamini,e vitamini,sarımsak kapsülleri,balık yağı kapsülleri,zma birleşimleri,l-arginin,tribulus olabilir...ama dediğim gibi bunların etkileri kırmızı et ,yumurta vs. le karşılaştırılacak olursa çok düşük kalıyor.

    10-VÜCUT GELİŞTİRME : sonuncusu ve en önemlisi ise ağır iş yapmaktır..ağır iş çok geniş kapsamlı olark düşünülebilir..inşaat işçiliğinden,olimpik still haltere kadar her türlü ağır iş bu kapsam dahiline girer..şu basit bir gerecktirki en kaba tabiriyle ağırlık kaldırdığınız sürece testesteron hormonunuz devamlı bir artış gösterecektir..yukarıda saymış olduğum besin maddeleri ise bu üretime sadece hammadde ve destek bakımından yardım sağlayacaktır.o nedenle testseteron miktarındaki artışın asıl sorumlusu antremandır..özellikle da temel hareketlerle yapacağınız düşük tekrarlı setlerin ve kısa antreman sürelerinin bu hormon üzerindeki etkisi cok cok fazladır.
     
    Son düzenleme: 22 Ocak 2008
    Ayandon1923, kng0909 ve zumruduanka bunu beğendi.
  13. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    lutfen yazilariniza kaynak belirtin.
     
  14. xtone
    Offline

    xtone Üye

    Katılım:
    16 Ocak 2008
    Mesajlar:
    52
    Beğenileri:
    7
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    kaynagı şu anda mevcut degil 1 ay önce merak salmıştım google da araştırıp word dosyası halinde bende bulunuyordu başlıgı görünce paylaşmak isedim...
     
    antalya_07 bunu beğendi.
  15. zaur-zz
    Offline

    zaur-zz Yeni Üye

    Katılım:
    13 Haziran 2007
    Mesajlar:
    50
    Beğenileri:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    webmaster
    Yer:
    azerbaycan
    guzel bilgler
     
  16. NİKE
    Offline

    NİKE Üye

    Katılım:
    18 Mayıs 2006
    Mesajlar:
    904
    Beğenileri:
    1.586
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    MÜHENDİS
    sayın xtone
    paylastıgın bılgıler bu msg yazdıgın baslıgın bırıncı sayfası bırıncı konusu.bırebır aynı nokta vırgulune kadar msg atarken bırazdaha dıkkat..
    saygılar.
     
    uzk, themertyildiz, vanesy ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.
  17. nasri
    Offline

    nasri Üye

    Katılım:
    16 Şubat 2008
    Mesajlar:
    52
    Beğenileri:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    free testesteronu nasil arttirabilirim_? bu konuda ne gibi çözümler önerebilirsiniz acaba_?
     
  18. men_dakka_dukka
    Offline

    men_dakka_dukka Üye

    Katılım:
    5 Şubat 2008
    Mesajlar:
    1
    Beğenileri:
    9
    Ödül Puanları:
    0
    25 Haziran 2007 Pazartesi - Hürriyet <LI class=position>Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
    Iktidar hormonu Testosteron

    Yazar:


    Testosteron erkekte ve kadında cinsel davranışları yönetir. Cinsel arzunun temel belirleyicisidir. Testosteronun erkeklerin yaşamına etkisi cinsellikle sınırlı da değildir.

    Erkeğin rekabet, mücadele, hatta şiddet ve saldırganlık eğilimlerini testosteron belirliyor. Bu açıdan bakıldığında testosteron erkeğin "savaş hormonu" gibidir. Testosteronun azlığı veya fazlalığı bazı erkeğin karakterini bile belirleyebiliyor. Yüksek testosteronlu erkekler, düşük testosteronlu olanlara oranla evliliği daha güç yürütüyor. İşin ilginç yanı, evlenince testosteron seviyesi düşüyor.

    SAĞLIK sorunlarını tartıştığımız hastamın sorusu önemliydi: "Bizi genlerimiz mi yönetiyor?.." Bu sorunun cevabı "Evet"tir. Bizi genlerimiz yönetir. Üstelik onlar bizim istediklerimizi de dikkate alan "uyumlu yöneticiler" değil, "diktatörler"dir. Ellerinde yazılı bir yönetmelik vardır ve onu eksiksiz uygulamaya çalışırlar. O, "yazılı yönetmelik" siz doğarken elinize tutuşturulan "gen haritanız"dır. Bu harita DNA’nıza işlenmiştir. "Genlerimiz bu işi nasıl başarıyor?" Bu sorunun yanıtı "hücrelerinize ürettirdikleri protein yapısındaki bazı maddelerle"dir. Genler hücrelere verdikleri talimatlarla hormonlar, enzimler gibi "iş bitirici aracı kimyasallar" üretirler. Genlerin verdiği talimatları gerçekleştiren işte bu aracılardır.

    SEKS, ŞEHVET VE GÜÇ

    Testosteron hormonu da bu kimyasal aracılardan biridir. Testosteron erkekte ve kadında cinsel davranışları yönetir. Cinsel arzunun temel belirleyicisidir. Testosteronun erkeklerin yaşamına etkisi cinsellikle sınırlı da değildir. Bir yazara göre testosteron erkekte "seksi, şehveti ve gücü" temsil ediyor. Erkeğin rekabet, mücadele, hatta şiddet ve saldırganlık eğilimlerini testosteron belirliyor. Bu açıdan bakıldığında testosteron erkeğin "savaş hormonu" gibidir. Doğası gereği bu hormon sinirli ve asabidir. Bazı ruhbilimcilerine göre "testosteron biraz da anti-depresandır." Erkekte testosteron üretimi, başarıyı etkilemese bile başarıdan etkilenir. "Kazanınca artar, kaybedince azalır." Yükselince artar, düşünce azalır.

    ÜRETİMİNİ NE ETKİLİYOR

    Bazılarına göre testosteron sadece güçten, kuvvetten değil daha pek çok şeyden etkilenir. Mevsimlerden, ısıdan, uykudan, korkudan, stresten nem kapar!.. Korku, endişe, kararsızlık ve hele stres, testosteronun en önemli düşmanlarıdır. Stres arttıkça ve kronikleştikçe testosteron üretimi dibe vurur.

    Testosteron, "spontan seks"ten müthiş etkilenir. Bir bakış, bir yürüyüş, kadın vücudunun bazı noktaları, ama en az noktalar kadar "kadınsı doğal tavırlar" testosteron üretimini derinden etkiliyor.

    Testosteronun üretimini etkileyen önemli bir koşul da rekabettir. Cinsel, sosyal veya iş ile ilgili rekabetten testosteron müthiş etkileniyor. Rekabet arttıkça testosteron üretimi de artıyor.

    Testosteron üretiminin mevsimlerle de ilgisi var. Ekim ayı ve sonrasında artan üretim, nisan başlarından itibaren azalıyor. Testosteron üretimi sabahları en fazla iken akşama doğru yavaş yavaş düşüyor. Cinsel isteksizlik yaşayan erkeklerin sabah saatlerini sorunsuz atlatmaları (!) bununla ilgili olabilir.

    Testosteronun azlığı veya fazlalığı bazı erkeğin karakterini bile belirleyebiliyor. Yüksek testosteronlu erkekler, düşük testosteronlu olanlara oranla evliliği daha güç yürütüyor. Yüksek testosteronun erkekleri evlilik dışı ilişkilerle yönlendirme olasılığı artıyor. Ne yazık ki testosteron yüksekliği olan erkeklerde eşlere şiddet kullanma eğilimleri de yükseliyor. Yüksek testosterona sahip erkeklerin eşlerini terk etme olasılıkları da daha fazla.

    Testosteron erkekte sadece cinsel arzuyu etkilemiyor. Daha pek çok marifetleri var: Kalbi koruyor, göbek ve karın bölgesindeki yağları eritiyor, kas yapıyor, kaslara güç veriyor. Testosteron beden gücünü arttırıp, bağışıklığı destekliyor. Hem depresyonla hem de hırçınlıkla mücadeleye yardımcı oluyor. Düşük testosteronlu erkekler daha mızmız, daha alıngan, daha sinirli olabiliyor. Testosteron erkeği genç, güçlü ve iktidarlı tutuyor.

    SINATRA VE BEATLES

    Erkekleri "yüksek testosteronlu" ve "düşük testosteronlu" diye ayıranlar bile var. Düşük ve yüksek testosteronlu erkeklerin dünyaya bakışlarının farklı olduğunu ileri süren uzmanların sayısı oldukça fazla. "I did it my way" diyen Frank Sinatra ile "I get by with a little help from my friends" şarkısını söyleyen Beatles grubu üyelerinin arasındaki farkı testosteron seviyesi farkına bağlayanlar bile var! Onlara göre "Her şeyi isteğim gibi yaptım" diyebilen Frank Sinatra ile uzlaşmacı Beatles üyeleri arasında ciddi bir testosteron farklılığı olmalıdır.

    Testosteron seviyesinin mesleklerle de ilişkili olduğunu ileri sürenler var. İşleri gereği "yardım etmek ve hoş görmek" durumunda olan din adamlarında veya "düzenlemek, tasnif etmek" ile meşgul kütüphanecilerde testosteron seviyeleri çok yüksek değil. Buna karşılık iktidara odaklı politikacılarda, yıldız olmaya kararlı sanatçılarda testosteron daha yüksek bulunabiliyor. Testosteronu yüksek bir politikacı iktidarı kaybedince, testosteronunu da bir miktar kaybediyor. Şampiyonluğa oynayan takımların sporcularında küme düşme hattındaki oyunculara oranla testosteronun daha fazla olabileceği belirtiliyor. Kısacası testosteron statü ve iktidarla da çok ilişkili.

    BİR TEST

    Testosteronunuz düşük mü?

    "Testosteron seviyemizin düştüğünü nasıl anlayacağız?" sorusuna daha doğru bir yanıt verebilmek için aşağıdaki soruları doğru ve samimi olarak yanıtlamanız gerekiyor.

    Cinsel isteğinizde azalma var mı?

    Enerji eksikliği, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik hissediyor musunuz?

    Güç ve/veya dayanıklılığınızda azalma oldu mu?

    Boyunuz kısaldı mı?

    Hayattan daha az zevk almaya başladığınızı düşünüyor musunuz?

    Üzüntülü, hüzünlü, depresif, endişeli, aksi, hırçın, çabuk sinirlenen biri haline mi geldiniz?

    Sertleşme sorunu yaşıyor musunuz?

    Egzersiz performansınız azaldı mı?

    Yemeklerden sonra uyukluyor musunuz?

    İş performansınızda azalma var mı?

    Eğer bir ve yedinci sorulara "evet" yanıtı verdiyseniz ya da yukarıdan on sorudan üçüne "evet" dediyseniz testosteron seviyenizin düşük olması mümkündür. Bu durumda testosteron seviyesinin ölçülmesi tavsiye ediliyor.

    BİR ÖNERİ

    Eksikse ne yapmalı?

    "Testosteron eksikliği varsa ne yapmak lazım" sorusuna cevap olarak iki karşıt görüş var: Biri, "eksikliği hemen yerine koyalım, sorunu ilaçlarla yani testosteron ürünleriyle çözelim" görüşü. Diğeri, "acele etmeyelim, daha konservatif dayanalım" diyen görüş. Doğru olan, testosteron düşüklüğünün mevcudiyetine karar vermek, mümkünse nedenini belirlemek ve tedavi planını gerekiyorsa buna göre yapmaktır. Testosteron eksikliğini yerine koyma tedavisi uzmanlık gerektiren bir iştir. Dikkatsiz kullanıldığında bazı önemli yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Uygun hastada, uzman bir ürolog hekim tarafından yapıldığında bu tedavi cinsel güç kaybını telafi eder. Kemik ve kasları güçlendirici, yağlanmayı önler, depresyonu geciktirir, belleği korur. Yanlış uygulandığında karaciğer, kalp ve diğer organlarda telafisi güç sağlık sorunları yaratabilir.

    Serbest testosteron düzeyine baktırın

    Sadece testosteron seviyesini ölçmek de yetmiyor. Testosteronun kolesterol gibi iyisi, kötüsü yok ama "etkilisi, etkisizi" var. Kanda testosteron serbest halde veya proteine bağlanmış olarak bulunuyor. Proteine bağlanmış olan testosteronun ciddi bir hormonal etkisi yok. Faydalı olan, etkili olan, güçlü olan "serbest testosteron"dur. Kaslara güç, beyne enerji, ruha cinsel istek dolduran serbest testosterondur. Bu nedenle sadece total testosteronu ölçmek yetmiyor, gerektiğinde serbest testosteron seviyelerini de belirlemek gerekiyor.

    Evli erkeklerde testosteron düşük

    Evli erkeklerin testosteronu bekarlardan daha düşük bulunuyor! Bekar erkekler evlenince testosteronları düşüyor. Eşinden ayrılan erkeklerde testosteron yeniden artmaya başlıyor. Evlenen erkek baba olunca testosteronu biraz daha azalabiliyor. Eş arayan, flört eden erkeklerde testosteron artıyor. Testosteron yaş ilerledikçe azalıyor. Bu azalmanın bedensel ve ruhsal sonuçları var. Karın ve göbek çevresinde yağlanma, kas dokusunda azalma, kemikte kalsiyum kaybı testosteron azalmasının bedensel yansımalarıdır. Bu azalma ruhsal alanda kendini yorgunluk, uyku sorunları, depresyon ve sinirlilik, unutkanlık, dikkat kaybı gibi işaretlerle belli ediyor. Testosteron azalmasından mutlu olan erkeklerde var. Orta yaşlarla birlikte beliren "testosteron törpülenmesi" erkeği daha sakin, daha kabullenici, hoşgörülü biri haline getiriyor.


    Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU tarafından yazılan bu makale, 25 Haziran 2007 Pazartesi günü yayınlanan Hürriyet Gazetesindeki köşe yazısıdır.
     
    brutusezar, ZeusS_, Ayandon1923 ve diğer 6 kişi bunu beğendi.
  19. BOSNAK
    Offline

    BOSNAK Üye

    Katılım:
    10 Ekim 2005
    Mesajlar:
    375
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    53
    Yer:
    ist-izmir
    DOĞAL AFRODİZYAKLAR
    (Cinsel arzu ve güç artırıcılar)
    CİNSELLİKTE DE DOĞANIN GÜCÜNE GÜVENİN...


    İŞTE AŞKIN MENÜSÜ AŞAĞIDA

    [​IMG]Uzmanlara göre, kadın ve erkek 30 yaşına kadar, üremeye ve orgazma yönelik olarak; cinsel güçlerinin doruklarında oluyorlar. Otuzlu yaşlardan itibaren, yaş arttıkça insanlar sosyal ve ruhsal açıdan baskılardan kurtularak; cinselliği artık üreme aracı olarak değil haz alarak yaşıyorlar.​

    Sevgiyle yaşanan cinsellik: vücutta fiziksel ve ruhsal tatmin ve rahatlık duygusu oluşturur; kan dolaşımını arttırır; endorfin, seretonin ve dopamin gibi mutluluk veren hormonların salgılanmasına neden olur; kas çekilmelerinde meydana gelen acıları hafifletir; formda hissettirir; olumsuz düşünceyi önleyerek olumlu bir bakış açısı verir; kadınlarda adeti düzenler. Yıllardır birlikte olan çiftlerin birbirlerine tutkun olmaları için sihire ya da mucizeye ihtiyaç yoktur. Fiziksel olarak kasların kasılması olan orgazmı, kalsiyum düzenler. Vücutta kalsiyum eksikliği olursa orgazmla ilgili sorunlar çıkar. Sardalye balığı, süt ürünleri ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunan kalsiyum orgazmı kolaylaştırırken; mısır, buğday, fasulye, bezelye, fındık, peynir, istiridye, sütsüz çikolata ve yumurta da bulunan çinko ise sperm sayısını arttırıyor.​

    İnsanlar, çok kolay yöntemlerle sevdiklerini etkilemenin ve onlardan etkilenmenin yolunu bulabilirler. İlişkiye tutku ve heyecan getirilmek isteniyorsa, vücuttaki etkisi bilim adamlarınca kanıtlanmış afrodizyaklarla başlangıç yapılabilir. "Cinsel arzu uyandırıcı" anlamına gelen afrodizyaklar, adını Yunanlıların aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit'ten alıyor. Günümüzde ise çeşitli içkiler, gıda maddeleri, parfümler, bitkiler ve kimyasal maddeler afrodizyak olarak biliniyor. Her gün birçok kişi, farkına bile varmadan, afrodizyak özellikleri olan pek çok gıda maddesi tüketiyor. ​

    Afrodizyaklar, seks gücünü ve sekse olan isteği artırarak insana seks hayatında olumlu değişiklikler yaşatıyor. Aslında, aşk hayatının değişmesi için kişilerinin önce kendilerinin bunu gerçekten istemeleri ve partnerlerine tutkuyla bağlanmaları gerekir. Eğer cinsellik sevgiyle yaşanmıyorsa, afrodizyakların da hiçbir etkisi olmaz. Sağlıklı bir cinsel yaşam için dengeli beslenmenin ve afrodizyakların yanı sıra günlük egzersizler yapmak da gerekiyor. Ve ayrıca cinsel gücü azaltan sigara ve stresten uzak yaşamak ve uykusuz kalmamak gerekiyor. Başlıca afrodizyaklar ve etkileri şöyle:
    [​IMG]


    BİTKİ ÇAYLARI: Vücuttaki sıvıların akışını hızlandıran bitki çayları içilince, kan dolaşımı hızlanır tutkularda ve heyecanlarda artış olur. Enerji seviyesini de yükselten bitki çayları seks yaşamını canlandırır.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]GİNSENG:[/COLOR] Binlerce yıllardır Çin'de ilaç yapımında kullanılan ginseng; hormonal sistemi uyarır, erken yaşlanma sürecini yavaşlatır ve göz ardı edilemeyecek güçler verir.

    [​IMG]




    REZENE: Bilinen en eski afrodizyaklardan olan rezeneden her gün bir parça alınması cinsel gücü artırır. Rezenenin tohumundan çay da yapılır.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]LAVANTA: [/COLOR]Salata ve yemek soslarına konan birkaç damla lavanta, seks hayatını güçlendirir.

    [​IMG]




    KARANFİL TANESİ: Doğal afrodizyakların en güçlülerinden biri olan karanfil tanesi, yorgunluğa da iyi gelir

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]HAŞHAŞ TOHUMU: [/COLOR]Cinsel performansı artırır

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]MELEKOTU: [/COLOR]18. Yüzyılda kadınların cinsel isteksizliğini iyileştirmede kullanılan melekotunun kökü, her zaman için kalp zayıflıklarını engelleyici etkiye sahiptir.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]MİNE ÇİÇEĞİ:[/COLOR] Mine çiçeğinin kıyılmış uçlarının, kaynatılması ya da şarabın içine batırılması organik tepkileri artırır. 1-3 m.kadar boydadır. Güneyde çok bol bulabilirsiniz. Bal verici nektarlı çiçekleri vardır. Kullanımda, yapraklarını ve çiçeklerini porselen veya emaye bir kapta demlenip günde 2 su bardağı içilebilir. Yaprak ve çiçekleri hoş kokuludur. Sonbaharda, böğürtlene benzer meyveleri vardır. Çok etkili bir afrodizyak bitkidir.
    Aşağıdaki fotoğrafta Herbalist Atabay Güveloğlu Mine çiçeği (Lantana) ile.
    Mine çiçeğini baharatçılarda bulamazsınız.Zira bu süs bitkisinin şifa etkileri henüz bilinmemektedir. Yazın taze olarak bir kaç yaprağını veyabir su bardağı kaynar suda demleyerek günde bir defa içebilirsiniz. Kış için, fazla egzoz dumanı olmayan tenha parklardan toplayarak gölgede kurutup kış boyunca kokulu bir şifalı bir çay olarak melissa, adaçayı, kekik çayları gibi kullanabilirsiniz.

    [​IMG]




    POLEN: Son yıllarda afrodizyak olarak kullanılan polenin yapısında, belli ölçüde testosteron ve diğer cinsiyet hormonları bulunur.Polenin tıbbi özelliklerini Türkiye'de ilk defa 1993 de Herbalist Atabay Güveloğlu tam sayfa ilanlar vererek ve kitaplar yazarak tanıtmıştır.Ayrıca polenin tanıtımı konusunda web sitesi vardır.Diğer faydalarını inceleyiniz. http://www.webadresleri.com/polen/index.htm

    [​IMG][​IMG]


    Polen resimdeki arının arka ayağında sarı bir tozcuk topluluğu olarak görülmektedir​




    [COLOR=#0ed0]YOHOMBİN:[/COLOR] Afrika'da yetişen bir ağacın kabuklarından elde edilen yohombin, vücuttaki kanın cinsel organlara toplanmasını hızlandırır.​

    [COLOR=#0ed0]KİŞNİŞ:[/COLOR] Özellikle kadınlara keyif veren kurutulmuş kişniş tanesinin, şarabın içine katılarak içilmesi önerilir. Aşırı kullanımı erkeklerde ters etkilere neden olabilir.

    [​IMG]




    HARDAL: Cinsel bezlerin işleyişini artırır.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]SÜSEN: [/COLOR]Süsen kökü tozu, her iki cins için de güçlü bir afrodizyaktır

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]YASEMİN: [/COLOR]Likörleri kokulandıran, harika kokulu yasemin çiçeği, etkili bir uyarıcıdır

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]MEYAN KÖKÜ:[/COLOR] Meyan kökünden elde edilen meyan ekstresi, maden suyu ile karıştırılınca erkekler ve özellikle kadınlar için çok etkili bir afrodizyak haline gelir .Ayrıca meyan ekstresi genel sağlık kazandırır.

    [​IMG]




    SAFRAN: Aşırı tüketildiğinde gülme krizine neden olan safranın, erojen merkezler üzerinde uyarıcı etkisi vardır.

    [​IMG]




    ÇADIRUŞAĞI OTU: Yalnızca Asya'da yetişen ve çok kötü kokan çadıruşağı otundan elde edilen karışım, Asya'da uyarıcı olarak kullanılır.​

    VANİLYA: Merkezi sinir sistemine etki ederek kokusuyla karşı cinsi harekete geçirir.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]SAPARMA: [/COLOR]İlk kez Latin Amerikalı yerliler tarafından kullanıldığı bilinen, saparma bitkisinden elde edilen karışımların içinde çeşitli hormonlar bulunuyor.​

    [COLOR=#0ed0]ROKA: [/COLOR]Bolca demir ve C vitamini içeren roka, alyuvarlar için iyidir ve ayrıca, cinsel gücü de artırır.​

    [COLOR=#0ed0]MAYDANOZ: [/COLOR]Yemeklere lezzet katan maydanoz, cinsel yaşama da lezzet katar.​

    [COLOR=#0ed0]KEKİK: [/COLOR]Güçlü etkileri olan kekik, özellikle erkeklerde uyarıcıdır.​

    ARI SÜTÜ: Cinsel bezleri geliştiren arı sütünün etkileri kısa zamanda hissedilir.​

    [COLOR=#0ed0]BAL: [/COLOR]Mikroplara karşı dayanıklılık sağlayan bal, cinsel gücü artırır. Tarihte bal, seks açısından, insanlar tarafından çok farklı şekillerde kullanılmıştır. Örneğin, Polonyalılar ilişki öncesinde cinsel organlarına bal sürerlerdi.​

    LİMON: Yemeklerde kullanılan limon tuzu ve limon suyu, seks gücünün artması için olumlu etki yapar.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]İSTİRİDYE: [/COLOR]İçindeki çinko ile spermin çoğalmasına neden olan istiridye, cinsel isteği artırır.​

    HİNDİ: İstiridyeden daha fazla çinko ihtiva eden hindi, protein açısından zengindir ve cinsel isteği artırır.​

    [COLOR=#0ed0]KEREVİZ: [/COLOR]İdrar sökücü özelliği olan kereviz, vücutta oksitlenmeyi önlemesinin yanı sıra kadınlarda adet öncesi şişkinliğin de önüne geçer.Afrodizyaktır

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]ÇİKOLATA: [/COLOR]İçinde magnezyum, fosfor ve kafein bulunduran çikolata, insanı mutlu eder, harekete geçirir ve güçlendirir. ​

    [COLOR=#0ed0]FISTIK VE FINDIK: [/COLOR]E vitamini içeren, insanı mutlu eden fıstık ile fındık, cinsel gücü artırır.​

    MUZ VE KABUĞU: İnsana kokusuyla bile mutluluk aşılayan muz, özellikle kabuğu ile pişirilirse cinsel gücü oldukça fazla artırır. (1999 da Posta Gazetesi'ndeki bir haber)

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]SARMISAK: [/COLOR]İçinde sakkaroz, glikoz gibi karbonhidratlar ile protein, kalsiyum, fosfor, demir ve A, B, C vitaminleri bulunan sarımsak, cinsel gücü artırır.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]ÇİLEK: [/COLOR]Cilt sorunları için en iyi meyvelerden biri olan çilek, güçlü bir afrodizyaktır. [COLOR=#0ed0]İNCİR: [/COLOR]Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarına çok iyi gelen incir, erkeklerin cinsel gücünü artıran çok güçlü bir afrodizyaktır.​

    [COLOR=#0ed0]ŞEFTALİ: [/COLOR]A ******i bakımından zengin olan şeftali, güçlü bir afrodizyaktır.​

    [COLOR=#0ed0]ARMUT: [/COLOR]Çok az meyve asidi içeren ve organizmanın fazla suyunu alarak fazla yağları yok eden armut, güçlü bir afrodizyaktır.​

    MARUL: İçinde A, B, C, E vitaminleri, demir, kalsiyum, çinko, fosfor, iyot, sodyum gibi mineraller bulunan marul, az miktarda yenilirse cinsel gücü artırıyor. Ancak, fazla miktarda yenen marul da cinsel gücü azaltıyor ve uyku veriyor.​

    [COLOR=#0ed0]ANÇUEZ: [/COLOR]Genellikle hamsi, bazen çaça, sardalya ya da tirsi balıklarından yapılan tuzlu ve yağlı balık ezmesi olan ançuez, cinsel gücü artırır.​

    HAVYAR: Balık yumurtası olan havyarın besin değeri çok yüksektir ve güçlü bir afrodizyaktır.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]DOMATES: [/COLOR]İçinde bolca A, B, C ve K vitaminleri bulunan domates, cinsel gücü artırır

    [​IMG]




    SALATALIK: Gözler için çok yararlı olan (özellikle şiş gözlerin iyileşmesinde) salatalık, cinsel gücü artırır

    [​IMG]




    SOĞAN: Güçlü antiseptik bir etkiye sahip olan soğan, cinsel gücü artırır.

    [​IMG]




    [COLOR=#0ed0]ZENCEFİL: [/COLOR]Yüzyıllardır duyguları harekete geçirmek için hazırlanan içkilerin karışımında kullanılan zencefil, insanı daha ateşli yapar. (Kanı sulandıran ilaç kullananların dikkatli olmaları gerekiyor. Ayrıca, fazla tüketildiğinde de bağırsakları rahatsız eder.)

    [​IMG]




    ŞARAP: Güçlü bir antioksidan olan (sağlıklı dokuları ve hücreleri koruyucu maddeler içeren) şarap, az içilirse kalbe çok faydalıdır ve aynı zamanda güçlü bir afrodizyaktır.

    [​IMG]




    TEMPO DERGİSİNİN BİR ARAŞTIRMASI

    Hangi baharat, ot ya da kök cinsel performansı nasıl etkiliyor, nasıl hazırlanır, nasıl kullanılır?

    Aşk bitkileri : Uzmanların verdiği bilgiye göre, dünyada yaklaşık 152 milyon erkek, tekrarlayan cinsel fonksiyon sorunları yaşıyor. Bu rakamın 2025'te 222 milyonu bulması bekleniyor. Bu nedenle insanlar, medikal tedavinin yanı sıra bitki ve bitkisel karışımlardan da medet umuyor. Hangi bitkinin neye iyi geldiğini araştırıp uzmanlarına sorduk.

    [​IMG]


    Safran, çörekotu, kebabiye, ravent, kakule, tarçın, karanfil, kekik... Bunlar ‘padişah macununun’ içinde olmazsa olmazlar arasında yer alan 41 çeşit bitkiden sadece birkaçı. Pek çok bitkinin afrodizyak etkisi henüz bilimsel olarak kanıtlanmadı, ancak kanıtlanmış olanların sayısı hiç de az değil... ​

    Bir zamanlar sözünün bile edilmesi ayıp olan ‘cinsellik’ artık dünyada olduğu gibi Türkiye’de de daha fazla konuşuluyor, insanlar cinsel sorunlarına çare arıyor, tedavi merkezlerine başvuruyor, uzmanların önerilerini dikkate alıyor. ‘Canavar’ gibi olmak için medikal tedavinin yanında bazı bitkisel karışımlardan da medet uman yüzlerce insan var. Birtakım bitkisel karışımların cinsel sıkıntılarda olumlu etki ettiğini söyleyen bilim adamları, ancak ciddi cinsel fonksiyon bozukluklarında mutlaka iyi bir tedavi merkezine başvurulması gerektiğini söylüyorlar. Peki bu bitkiler ne işe yarıyor? Bitkisel karışımlar ne zaman kullanılabilir? ​

    İlişkiden 4 saat önce tüketin ​

    Örneğin 41 çeşit baharat ve bitkiden oluşan bir karışım var. Bu karışım iyi bir çiçek balıyla karıştırılıp yenirse cinsel güç olumlu etkilenebiliyor. ‘Padişah macunu’ olarak bilinen bu karışımın içindeki en önemli bitkiler ise çörekotu, kebabiye ve ravent. Ancak bu bitkisel karışımlara arı sütünü de eklemek şart. Bir başka karışımın içinde ise safran, kakule ve arısütü var. Özellikle safran uyarıcı bir bitkidir. Bu karışım da çiçek balıyla karıştırılıp tüketilmeli. Bu bitkilerin bazıları acıdır. Bu nedenle bal, bitkilere tat verir. Ayrıca balla karıştırıldığında çok fazla konsantre de olmaz. Arı sütünün ise her karışımda olması şart. Bir de taze soğan önemli. Taze soğan ayrıca sperm sayısını da artırıyor.” ​

    “Padişah macununun içinde mutlaka arı sütü olmalı. Arı sütü enerji verir, insanı dinç tutar. Doğal bir dopingdir. Bitkisel karışımı satın alırken insanların arı sütünü ayrıca alıp, evde kendilerinin karıştırmaları daha doğru. Çünkü pek çok satıcı ‘içinde arı sütü var’ diyor ama karışımın içinde arı sütü olmuyor. Bilinen ve güvenilir bir yerden satın almak çok önemli.”

    Peki cinsel performansı etkileyen bu özel karışımların kullanım şekli nasıl? Uzmanlara göre aslında pek çok şifalı bitkiden oluşan bu özel karışımları sadece cinsel ilişkiden önce değil, sağlık açısından tıpkı vitamin alır gibi düzenli tüketmek daha doğru: “Bu karışımları sağlıklı yaşam açısından elma-armut yer gibi düzenli olarak, örneğin haftada bir kaşık tüketmeli. Sadece cinsel ilişkiden önce değil, bunu düzenli olarak kullananlarda zaten pek çok cinsel sıkıntı görülmüyor.”

    Karışımın kullanım şekli ise çok önemli. Aldığımız bilgilere göre eğer düzenli olarak değil de, sadece cinsel ilişkiden önce bu karışımı almak istiyorsanız, ilişkiden yaklaşık 4 saat önce karışımınızı hazırlamak için ‘kolları sıvamalısınız’. Karışımın tüketim şekli de çok önemli. Yani bir kaşık ağza atıp, karışımı doğrudan mideye indirmenin kimseye bir faydası yok. “Bir kaşık bitkisel karışım ağza atıldıktan sonra şeker gibi emerek tüketilmeli. Bu şekilde tiroit bezleri harekete geçiyor. Tiroit bezleri vasıtasıyla da bitkilerin etkisi bütün vücuda kanalize oluyor

    [​IMG]


    (Cinsel Performansı Olumlu Etkileyen Bitkiler)​




    Karışım, kan dolaşımını hızlandırıyor ​

    Uzmanların söylediklerine göre bitkisel karışımlar, insanları öncelikle psikolojik açıdan olumlu etkiliyor. Karışımın içindeki bitkiler damarları genişleterek kan dolaşımının hızlanmasını sağlıyorlar. Bu da cinsel performansı olumlu etkileyen bir şey. Ayrıca bir de sinirler uyarılıyor, tiroit bezleri ve hormonlar da harekete geçiyor” diyor. ​

    ‘Padişah Macunu almak için ayda en az 100 kişi bir baharatçıya bile başvuruyor. Bu sayı aslında çok az. Çünkü Türkiye’de cinsel sorun yaşayan yüzlerce insan var. Hatta bazıları bitkilere değil, ciddi bir tedavi merkezine başvurmalı. Ama çoğu utanıyor, çekiniyor ​

    Prof. Dr. Hüsnü Can Başer, ‘bitki’ dendiğinde Türkiye’de olduğu gibi dünyada da ilk akla gelen bilim adamları arasında yer alıyor. Bitkiler üzerinde yaptığı araştırmalarla bugüne kadar uluslar arası çapta pek çok ödüle lâyık görülen Prof. Başer, bu yıl da TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü aldı. Hatta literatürde adını almış iki bitki türü bile var. Bir tanesi ‘Origanum Husnucan-Baserii’ adında bir kekik türü, diğeri ise ‘Aristolochia Baserii’ adlı bir lohusa otu. Anadolu Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitki ve İlaç Araştırma Merkezi (TBAM) kurucusu ve eski müdürü, Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Başer’le ‘afrodizyak bitkiler’ üzerine konuştuk. ​

    Başer, özellikle Hatay’da ve Doğu Anadolu’nun çoğu vilayetlerinde yaygın olarak kullanılan ‘çakşır’ adlı bitkiden söz ediyor: “Çakşır adıyla bilinen otun kökü afrodizyak olarak biliniyor ve yaygın şekilde kullanılıyor. Maydanozgiller familyasına dahil çakşır veren bitki türleri ile ilgili olarak bilimsel araştırmalar yapılıyor. Ayrıca yulaf unu, yulaf ekmeği, yulaf bulamacı ve yulaf ekstresinin erkeklerde ve kadınlarda cinsel gücü ve arzuyu artırdığına dair klinik bulgular mevcuttur. Yaş baklada bulunan levodopa (L-dopa) Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan güçlü bir ilaçtır. Bu maddenin yaşlı erkeklerde cinsel arzuyu artırdığı belirlenmiştir.” ​

    Prof. Başer, Doğu Afrika’da yetişen Corynanthe yohimbe (Yohimbe) ağacının kabuklarından elde edilen yohimbin adlı alkaloitin ise özellikle erkeklerde cinsel arzuyu arttırmasıyla ünlendiğini söylüyor. Ancak uyarmadan da emiyor: “Fazla miktarda alındığında yüksek tansiyon, sıkıntı ve bunaltıya yol açan bu ilacın kullanımı pek çok ülkede yasak. Yohimbin, alkol, antihistaminikler ve sakinleştiricilerle birlikte alındığında ters etkilere yol açar.” Afrodizyak etki eden bitkilerden söz eden Başer, bir de adamotundan bahsediyor. Adamotunun cinsel performansı arttırdığı düşüncesiyle yıllardır tüketildiğini söyleyen Başer, şöyle devam ediyor: “Adamotu bitkisinin bilinmeyen, esrarlı bir güce sahip olduğu düşünülmüştür. Bitkinin sarımsı renkli meyvelerinin yenmesiyle hem erkek hem de kadının cinsel güce ve verimliliğe sahip olduğuna inanılmıştır. Çoğu kültürlerde meyvenin yenmesi hamile kalmanın bir garantisi olarak görülmüştür. İsrail’de buğday hasadı zamanı olgunlaşan sarımsı erik benzeri meyveler son derece tatlıdır. Belli miktar yendiğinde baş dönmesi yapar, fazlası delirmeye kadar götürebilir. Döllenmeyi kolaylaştırdığı düşünüldüğünden aşk iksirlerinde uzun süre kullanılmıştır. ​

    Son yıllarda, İsrail’de olgun adamotu meyvelerinden hazırlanan bir içki yeni evli çiftlere pazarlanmaktadır. Adamotu bugün dahi Doğu Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinde aşk tılsımı ve uğur olarak taşınır. Milattan sonra 1. yüzyılda yaşamış olan Pedanius Dioscorides adlı ünlü hekim, yazdığı Materia Medica (Tedavi malzemeleri) isimli eserinde adamotu meyvelerinin şarapta bekletilmesiyle hazırlanan içkinin cinsel gücü arttırdığından bahseder. Kore, Çin, Japonya ve Kuzey Amerika’da yetişen ginseng bitkisi de Doğu Asya’da yüzyıllardır tonik ve uyarıcı olarak kullanılıyor. Ginseng bitkisinin de afrodizyak olduğuna inanılıyor. Kekik, maydanoz, adaçayı, biberiye, kişniş, kediotu ve menekşe de afrodizyak addedilir...” ​

    Uzmanlar, bitkisel karışımların sadece strese ya da yorgunluğa bağlı hafif derecedeki sıkıntılarda işe yaradığını, ciddi bir sıkıntısı olanın ise mutlaka bir hekime başvurması gerektiğini tekrar tekrar vurguluyor. Uzmanların söylediklerine göre cinsel sorunlar ‘beyinde’ başlıyor. Yani insanın kafası rahat olmalı, psikolojik olarak da kendini cinselliğe hazır hissetmeli. Çiftler birbirlerini uyarmalı. Yanınızda ‘iştahınızı açmayan’ bir partner varsa, bitkilerin de pek bir yararını görmezsiniz.” ​


    kaynak:Herbalist Atabay Güveloğlu
     
    themertyildiz, korkutt, ZeusS_ ve diğer 13 kişi bunu beğendi.
  20. gencebayorhan
    Offline

    gencebayorhan Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2008
    Mesajlar:
    235
    Beğenileri:
    144
    Ödül Puanları:
    53
    bende aynısını antreman sonrası için duydum.HAtta şöyle diyim filmi sonuna kadar seyredin deniyor:)
    bana alakasız geldi bir açıklama bulamadım.Bilginiz var mı bu hususta?
     

Sayfayı Paylaş