Tavukla Beraber Antibiyotik Yiyormuşuz :(

Selamlar, aranıza yeni katıldım. Bugün beslenme ile ilgili -özellikle tavuklarla ilgili- bir makale okudum. Biz sporcuların besin kaynaklarından bir tanesi de tavuk olduğu için sizinle paylaşmak istedim. Greenpeace tarafından yapılan araştırmaya göre ülkemizde üretilen bilindik marka tavuklarda antibiyotik ve gdo kullanılıyormuş. Daha kötüsü bu zararlı maddeler bizim sağlığımızı etkiliyor ve yediğimiz anda antibiyotik ve gdo direk bizim vücudumuza geçiyor.

haberin linki.
yutmayız.org internet sitesi, tavuk yetiştirici ile ilgili gerçekler.

 

Zaten tavuklardan gdo felan kesin olan şeyler. Tavuk yetiştiren kişilerle konuşun anlatsınlar size kendileri 6 ayda bir tavuk kescrk seviyeye getiriyorsa büyük firmalar ne hikmetse 2 ayda daha büyük tavuklar elde ediyor yani anormal şekilde büyüyen tavukda ne kadar sağlıklıdır ki ? yeniyorum hala yemiyorum. Baya pahalı olsada kalitesine güvendiğim markalardan alıyorum bazen.

 

bir çok gıdada aynı sorun var...

Felix Fitzroy diye bir professor 2-3 seminar vermişti, ekonomi ve iklim değişimi hakkındaydı, bu konuya da değinmişti. Bir çok gıdada böyle antibiyotik ve hormon kullanımı, bir de üstüne gdolu gıda var. Bunların sebebi birincisi masrafları azaltmak, ürünleri güvenceye almak, daha fazla üretebilmek, ucuz ve çok satılan gıdalarda bunlar daha fazla yapılıyor...

gdo ve hormonlar yuzunden hormonal dengemiz bozuluyor, antibiyotikler yüzünden vücudumuzda antibiyotik direnci oluşuyor vs...

Dünya nüfusu artmaya devam ettikçe böyle devam yapacak bir şey yok.

 

Sanırım yapılacak şeyler var, bunun için kampanya düzenleyen Greenpeace bir de tavuk şirketlerine taleplerini sunmuş. Bana çok mantıklı geldi.

1) Polifilatikler dahil olmak üzere, tavukların hızlı büyümesine yönelik her türlü antibiyotik ve antimikrobiyallerin kullanımını istisna olmaksızın, hemen bırak!
2) GDO içermeyen, tamamen yerli kaynaklardan üretilmiş yem kullan; ithal soya bağımlılığı yerine alternatif protein kaynaklarını seç; karbon ayak izini minimuma indir.
3) Üretim zincirinde kimyasal ilaç veya gübre kullanımına, monokültüre izin verme!
4) Hayvan eziyetini kısmen azaltmanın en düşük standardı olarak, bütün üretim tesislerinde aşağıdaki etik kriterleri uygula:
* Tavukları kafessiz ortamlarda tut!
* Tavukların serbest gezinmesine fırsat tanı!
* Sadece üretim sürecinde değil, tüm tedarik zincirinde hayvan eziyetini engelle.
* Çalışanlara hayvan eziyetini engelleyecek türde eğitim ver.
5) Sözleşmeli üretim yapan çiftçilerin haklarını gözet, sağlıklı koşullarda çalışmalarını güvence altına al; üretim ve piyasa koşulları nedeniyle oluşabilecek riskleri çiftçilere yükleme.
6) Tavuk çiftliklerinde oluşan dışkıların sisteme etkin geri dönüşümünü sağla, zararlı atıkların çevreye ve su kaynaklarına zarar vermeyecek şekilde bertaraf et.
7) Tür çeşitliliğinin korunması ve değişen çevre koşullarına dayanılıklık geliştirebilmek için üretimde hibrit tavuk ırklarını değil, farklı yerel ırkları kullan.
8) Bu dönüşümü 2020 yılına kadar sağlamak için yol haritanı açıkla, her adımını tam şeffaflıkta kamuoyuyla paylaş.

 

-Devlet denetlemiyor.
-Devlet denetleyemiyor çünkü denetlese sorunlar oluşacak.
-Bir firmanın, kar yapmaktan başka bir amacı da yoktur. Olmasını beklemek de saçma olur. Denetleme mekanizmaları bu yüzden kurulur.
-Bir sürü maddi durumu kötü insan var, fakir insan var, ayrıca çok fazla talep var, bunların ucuz yoldan doyurulması lazım, GDO, ilaçlar, kötü üretim koşulları bu yüzden oluşurlar.

Greenpeace kurum olarak çok güzel listeler yapar, çok güzel konuşur, ama yazdıklarının ekonomik ve politik gerekliliklerini düşünmezler, düşünürlerse çünkü o listeleri yapamazlar... Tüketici olarak bizlerin yapabileceği ise paramızın yettiği kadar sağlıklı olmak, başka bir seçenek yok, sistem bu...

 

Katılıyorum tamamen eğer bir bahçeniz varsa tavuğunuzu orda besleyebilirsiniz bizde besliyoruz tabi biz yumurtasını yiyoruz sadece az var zaten ama bahçesi felan olup azcık zamanda ayırırsanız hem daha ucuz gelir hem daha sağlıklı olur hem zaman geçiirsiniz çok iyi olur