yumurta da kimyasallı maddelerden üretiliyor fakat zararı tavuk göğsü kadar büyük değil .Tavuk göğsünü yüksek miktarlarda tüketirken yumurta için aynı şeyleri söyleyemeyiz.mümkün olduğunca doğal beslenmeye çalışalım arkadaşlar...
Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 20:48 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 20:34 ----------
Sayın Mustafa Can,
Türkiye’de tavuklarda hormon kullanıldığı yönündeki spekülasyonlar bütünüyle asılsızdır. Avrupa Birliği ülkeleri de dâhil, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de tavuk üretiminde kesinlikle hormon kullanılmamaktadır. Türkiye’de yetiştirilen kanatlı hayvanlarda hormon kullanımına bugüne kadar rastlanmamış, bu konuda yetkili kurumlar tarafından tek bir vaka rapor edilmemiştir. Türkiye’de hormon üretimi yoktur ve hormon ithalinin yapılmadığı da çok kolay kontrol edilebilir.
Ülkemizde kullanımına izin verilen yem katkılarına ilişkin yönetmelik, bu konuda Avrupa Birliği’nde uygulanan yönetmeliğin aynısıdır. Bu yönetmelik uyarınca insan sağlığına zarar vermesi muhtemel büyüme uyarıcı maddelerin kullanımı yasaklanmıştır. Ülkemizdeki mevcut uygulama 2003 yılında çıkartılan “Gıda değeri olan hayvanlara uygulanması yasaklanan ve belli şartlara bağlanan hormon ve benzeri maddeler hakkında tebliğ” (2003/18) ile düzenlenmektedir.
Firmamızın da üyesi olduğu Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu (www.sagliklitavuk.org) üyesi 13 büyük üretici firma, dünyadaki tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi antibiyotikleri ancak hayvanlar hastalandıkları zaman tedavi amacıyla kontrollü olarak uygular. Uygulamada dikkat edilen hususlardan biri de kesime 7 gün kala herhangi bir ilacın uygulanmasının sona ermesi veya bu süreçte kullanılmamasıdır.
Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu’na üye tüm firmalar, gelişmiş teknoloji, üstün altyapı kalitesi ve biyogüvenlik önlemleri ile AB standartlarında üretim yapıyor. Öte yandan AB ülkelerinde ve diğer gelişmiş ülkelerde geçerli olan kurallar ülkemizde de uygulanıyor. Buna göre, hayvanın kesiminden ortalama 7 gün önce antibiyotiğin tavuğun vücudundan tamamen atılması sağlanıyor.
Ayrıca üretilen etlerde herhangi bir antibiyotik kalıntısının bulunup bulunmadığı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın devamlı gözetimi altında tutuluyor ve belirli aralıklarla alınan numunelerde antibiyotik kalıntısının mevcut olup olmadığı, devletin çok gelişmiş kontrol laboratuarlarında analiz ediliyor. Bunu bilen pek çok üretici firma ise daha önceden kendi kendini kontrol etmek için bu analizleri kendi özel laboratuarlarında da yaparak, özdenetimlerini sağlıyor.
Kendi markasına yatırım yapmış olan hiçbir firma kendisini riske atarak böyle yasa dışı bir uygulamaya girmez. Burada belirtilmesi gereken bir diğer nokta da, AB’de yasak olan antibiyotiklerin, hastalıkların tedavisi amacıyla kullanımına bizim ülkemizde de izin verilmediğidir.
Saygılarımla,
Benian DEREBAY
Gıda Mühendisi | Kalite Güvence Sorumlusu
Son düzenleyen: Moderatör: 1 Şubat 2013