Savarona Yatı Nasıl Alındı..

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve Veyron tarafından 15 Eylül 2006 başlatılmıştır.

  1. Veyron
    Offline

    Veyron Özel Üye

    Katılım:
    10 Eylül 2004
    Mesajlar:
    1.885
    Beğenileri:
    440
    Ödül Puanları:
    93
    Yer:
    Republic Of Fenerbahce
    Ataturk'u ziyaret icin Istanbul'a gelen Ingiltere Krali VIII. Edward icin Istanbul'un her tarafinda buyuk karsilama torenleri yapilmisti. Ingilizce'de "Hosgeldin" anlamina gelen "Welcome" levhalari yazilip sehrin sokaklarina asilmis. Bu levhalari okuyan Ingilizce bilmeyen halk da: "- Velcome! Velcome!" diye bagirarak tezahuratlara istirak etmisti.

    Kralin serefine Moda koyunda duzenlenen yelken yarislarina yati ile gelen VIII. Edward, yarislari Moda Deniz Kulubu karsisina demirleyen yatindan degil nezaketen hemen bitisiginde demirli bulunan Ertugrul yatindan Ataturk'le birlikte seyreder. Gerektiginde bir manevra yapabilmesi icin kazanlari istim uzerinde daima calistirilan yasli Ertugrul yati etrafa yagli kurum yagdirmaktadir. Kralin halis Ingiliz keteninden yapilmis olan parlak ve harika beyaz elbisesinin ustune de yagan bu kurumlar Kral'in elbisesini adeta bir enfiye mendiline cevirir. Bu vaziyetten oldukca utanip sinirlenen Ataturk: "- Majeste bu yat epey zamandir calismadigi icin kazanlari isinincaya kadar bu kurumlar bizi rahatsiz edecektir." deyip ozur dileyerek kralin koluna girer ve hemen bitisigindeki kralin yatina gecerler.

    O aksam yemegini Moda Kulubu'nde yiyen Ataturk, gun icinde yasadiklari kurum yagmurundan dolayi fevkalade sinirli ve de keyifsizdir. "- Efendim medeniyet iddiasi lafla olmaz. Bu iddiaya girenlerin her malzemesi her hususta tamam olmali. Yoksa insan iste boyle kepaze olur." diyerek gittikce artirdigi hiddetini mutemadiyen tekrarlar. Boylece Ertugrul yati curuge cikarilarak devlete layik bir yat alinmasi gundeme gelir. Ataturk'un ilerleyen hastaligina da deniz havasinin iyi gelecegi dusuncesiyle bir yat alinmasina karar verildiginde Cumhurbaskanligi'na buyuk kotra teklifleri gelmeye baslar. Izmir'den Giraud'larin yati getirilerek Ataturk'e gosterilir.

    Ruya kotrasi ile bir tertiplenen geziye de katilan Mahmut Baler'in, bir sure sonra Amerika'daki bir dostundan, Bayan Calwalader'e ait olan Savarona adli bir yatin satis teklifi ve cesitli fotograflari eline ulasir. Mahmut Baler, bunlari alarak Ankara'ya gider. Yatin fotograflarini goren ve cok begenen Ataturk, Savarona yatinin alinmasi ile ilgili emir verir. O siralar Almanya'da olan yatin gorusmelerini yapmak uzere Hasan Riza Soyak'in baskanliginda Seyr-u Sefayin Umum Muduru Sadullah Bey ve deniz islerinden bes kisilik bir heyet ile birlikte Mahmut Baler de Berlin'e gider.

    Amerika'da surmekte olan buyuk ekonomik kriz nedeniyle sahibi Bayan Cadwalader tarafindan Almanya'da bir tersanede yaptirilan Savarona yati icin Amerikan Hukumeti de Bayan Cadwalader'den neredeyse yatin maliyeti olan 10.400.000 dolara yakin bir gumruk vergisi talep etmistir. Bayan Cadwalader'in bu karara siddetle karsi cikmasi uzerine Savarona'nin ABD sularina girmesi yasaklanmistir. Boylece Savarona denize indigi 1931'den 1937'ye kadar gecen zaman icinde yaptigi dunya turu boyunca hep Panama bandirasi altinda dolasmak zorunda kalmis; sonunda caresiz kalan Bayan Cadwalader, dunya guzeli bu yatini satiliga cikartmistir. Bu gemiyi baskalarina kaptirmadan ucuza ele gecirmek hevesine kapilan Almanlar Savarona'ya haciz koyarlar.

    Savarona'yi satin almak uzere Berlin'e giden Turk Heyeti ile de gorusen yetkililer acik bir teklif vermeyerek heyeti oyalamaktadirlar. Sivil polis tarafindan takip edilen, telefonlari dinlenilen heyet karsilastiklari bu acaip hal karsisinda ne yapacaklarini bilememekte ve de Ankara'dan surekli gelen telefonlara da musbet bir cevap verememektedir. O sirada Is Bankasi Hamburg Subesi Muduru Tahir Kevkep'ten, Mahmut Baler'e fevkalade muhim bir mesele ile ilgili kendisiyle gorusmek istegini bildirir mektup gelir. Hamburg'a giderek Tahir Kevkep ile gorusen Mahmut Baler, tekrar Berlin'e donerek ogrendiklerini Hasan Riza Soyak'a anlatir.

    Buna gore Tahir Kevkep'e gelen esrarengiz bir kadin: "- Savaronayi satin almak icin Turkiye'den buraya gelen heyetiniz bu yati satin alamaz. Ben bunun ic yuzunu ve sebebini size fevkalade mahrem olarak anlatabilirim. Eger bu haberin benden ciktigini ogrenirlerse beni o dakika oldururler." diyerek evlenmesi icin gereken drahomayi temin ettikleri takdirde Savarona ile ilgili gizli tutulan durumu kendilerine aciklayacagini bildirmistir. Heyetin bu esrarengiz kadinin teklifinin kabul edilmesi kararini almasinin ardindan Mahmut Baler yine Hamburg'a giderek Tahir Kevkep'ten drahoma bedelinin odenecegini bu kadina bildirmesini rica eder.

    Tahir Kevkep ile gorusen drahomasinin karsilanacagi teminatini alan kadin: "-Bu yati Hitler satin almistir. Fakat Hitler'in Ataturk'e olan sempatisi dolayisiyla bunun kendisi tarafindan satin alindigi hususunda kimselere bir bilgi verilmemesini ve Ataturk'un mevcut rahatsizligi gun gectikce ilerleyeceginden o zaman da bu yatin alinmasindan nasil olsa vazgecilir diye bu satis vaziyetinin savsaklanmasi emrini vermistir." diyerek "- Savarona Hitler tarafindan satin alinmistir ama henuz Amerika bayrak degistirme komisyonundan gecmemis ve tasdik edilmemistir. Bunun icin yatin satisi henuz tamamlanmis degildir. Eger komisyona bir tesir yapilmasi mumkun olur ve Amerika'daki bayrak degistirme komisyonu bu satisi tasdik etmez ve reddederse satis iptal olur ve yat da otomatik olarak Turk hukumetine gecer." tavsiyesinde bulunur.

    Bu bilgiye ulasan heyet derhal Ankara'ya giderek vaziyeti Ataturk'e arz eder. Bu yatin alinmasini cok isteyen Ataturk, "- Tevfik Rusdu Bey'e soyleyin Amerika'da olan Amiral Bristo'e bir mektup yazarak vaziyeti anlatsin ve bu hususta yakin alakasini bekledigimizi bildirsin. Mektubu Mahmut Bey'e verin. Amerika'ya gidip mektubu Amiral Bristol'un eline versin ve cevabini da alip getirsin.

    Yazilan mektubu alan Mahmut Baler, Almanlar'in Bremen transatlantigiyle New York'a gider. Ancak Amiral Bristol'un Kanada'da Montreal'de oldugunu ogrenir. Bunun uzerine Mahmut Baler, derhal Montreal'e giderek Tevfik Rustu Bey'in mektubunu Amiral Bristol'e verir. Mektubu okuyan Amiral Bristol ertesi gun New York Waldorf Astoria Oteli'nde bulusmak uzere Mahmut Baler'e randevu verir. Bulusmada Ataturk'un emirlerinin en kisa zamanda yerine getirilecegini bildiren Amiral Bristol, bu konuda uzulmemelerini Ataturk'e arz etmesini Mahmut Baler'e soyler.

    Bayrak Degistirme Komisyonu'nun bir uyesi olan Amiral Bristol, Hitler'e ait satisin iptaline oy birligi ile karar verildigini bildirir. Mahmut Baler aldigi bu olumlu cevapla Ankara'ya donerek vaziyeti arz eder. Boylece 1 Mart 1938 gunu Savarona'yi bir milyon lira uzerinden Turk Hukumeti satin alinir. 24 Mart 1938 gunu Southhampton Limani'nda yapilan bir torenle Turk bayragi cekilen Savarona'yi, Sait Kaptan teslim alir. 12 Nisan'da Hamburg'da insa edildigi tersanede esasli bir bakimi yapilan Savarona tum bu maceralarin ardindan Cebelitarik'tan Akdeniz'e yol alarak 1 Haziran 1938 gunu sabahi Florya onlerine demirler. Son bir kez daha temizlenerek elden gecirilen Savarona'nin ogleden sonra Dolmabahce Sarayi onlerine yanasmasi ile maiyetindekilerle birlikte yati gezen Ataturk o geceden itibaren cok begendigi Savarona'da kalmaya baslar.**
     

Sayfayı Paylaş